Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179583
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Bid me fond farewells Father, send your dear daughter away forever, | Bana pervasız olduğunu söyle baba, değerli kızını sonsuza dek gönder. | Vivah-1 | 2006 | |
| and bless my way | ve benim yolum açılsın. | Vivah-1 | 2006 | |
| Now she leaves with her husband, | Şimdi kocası ile seni bırakıp gidiyor. | Vivah-1 | 2006 | |
| in her bride's palanquin, he carries her away | Onu gelin tahtirevani içinde, uzağa taşıyor. | Vivah-1 | 2006 | |
| Krishnakant, I'm taking home a daughter, not a daughter in law | Krishnakant, ben eve bir kızımı götürüyorum, bir gelini değil. | Vivah-1 | 2006 | |
| Harishchandra, when fathers of all sons begin to think like you, | Harishchandra, bütün oğulların babaları senin gibi düşünmeye başladığında... | Vivah-1 | 2006 | |
| daughters will be called their fathers' burdens no more | kızlar babalarının yanında yük olmayacak. | Vivah-1 | 2006 | |
| The moment of submission.. | İtaat anında.. | Vivah-1 | 2006 | |
| now arrives, o'bride | şimdi geldi gelin. | Vivah-1 | 2006 | |
| It's the mirror, it's also the reflection of your mind | Ayna o, ayrıca zihninin refleksi... | Vivah-1 | 2006 | |
| He is in the mirror.. | O aynada.. | Vivah-1 | 2006 | |
| mirrored everywhere | heryerde aynalı. | Vivah-1 | 2006 | |
| The one.. you gave your heart to.. | Birine.. kalbini verdiğin kişiyle.. | Vivah-1 | 2006 | |
| ..with him, now become one in body and soul | ..onunla, şimdi beden ve ruh bir oldu. | Vivah-1 | 2006 | |
| Tonight, give him every right he deserves | Bu gece, ona hak ettiği herşeyi ver. | Vivah-1 | 2006 | |
| For neither of you.. | Artık senin için... | Vivah-1 | 2006 | |
| are strangers any longer | daha fazla yabancılığa gerek yok. | Vivah-1 | 2006 | |
| Here comes the moment of submission, o'bride | Burada itaatin zamanı geldi gelin. | Vivah-1 | 2006 | |
| It's dressing time, Poonam | Giyinme zamanı, Poonam. | Vivah-1 | 2006 | |
| I have the right, Poonam | Hakkım var, Poonam. | Vivah-1 | 2006 | |
| We finally got the happiness we were destined to find | Sonunda alnımıza yazılan mutluluğu bulduk. | Vivah-1 | 2006 | |
| Our night of love has come to us after a test by fire | Bizim aşk gecemiz bize ateş testinden sonra geldi. | Vivah-1 | 2006 | |
| The Moon and stars will carry our legend to all after us | Ay ve yıldızlar bizim efsanemizi bizden sonra herkese taşıyaca.k | Vivah-1 | 2006 | |
| Tonight, from this benign starlight, let us seek our boon | Bu gece, bu güzel yıldız ışığından, bırak doyasıya faydalanalım. | Vivah-1 | 2006 | |
| A lifetime of love and roses, you have the right | Aşkın ve güllerin bir ömrü, hakkın var. | Vivah-1 | 2006 | |
| An eternity together.. you have the right | Bir sonsuzluğa birlikte.. hakkın var. | Vivah-1 | 2006 | |
| my heart sings your Song of Love | kalbim senin aşkının şarkısını söylüyor. | Vivah-1 | 2006 | |
| I have the right to look at you.. | Sana bakmaya hakkım var. | Vivah-1 | 2006 | |
| I have the right to go on looking at you.. | Sana devamlı bakmaya hakkım var. | Vivah-1 | 2006 | |
| Beloved, beloved.. | Sevdiğim, sevdiğim.. | Vivah-1 | 2006 | |
| Beloved, beloved, my heart says, you have the right.. | sevdiğim, sevdiğim, kalbim diyor, hakkın var. | Vivah-1 | 2006 | |
| You have the right.. | Hakkın var. | Vivah-1 | 2006 | |
| This night is slowly fading and melting away slowly.. | Bu gece yavaşça tükenecek ve yavaşça eriyip gidecek.. | Vivah-1 | 2006 | |
| Love is rising slowly.. | Aşk yavaşça yükseliyor. | Vivah-1 | 2006 | |
| What do these distances, say, humming along, beloved.. | Bu mesafe ne yapar, söyle süresince mırıldan, sevdiğim. | Vivah-1 | 2006 | |
| I will keep you awake you this night, I have the right.. | Seni bu gece uyutmayacağım. Hakkım var. | Vivah-1 | 2006 | |
| I will steal the full moon, I have the right.. | Dolunayı çalacağım. Hakkım var. | Vivah-1 | 2006 | |
| Beloved, beloved, my heart says, you have the right.. | sevdigim, sevdiğim, kalbim diyor, hakkın var. | Vivah-1 | 2006 | |
| Sir, please sign here. | Efendim, lütfen burayı imzalayın. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| "For Sale. Owner Moving Out Of Country" | "Satılık. Ev sahibi başka bir ülkeye taşınıyor" | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| "For Sale. Great Location, Agent Inside" | "Satılık. Harika mekan, Emlakçı içeride" | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Boss, I'm here already. | Patron, ben geldim. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| You may send clients over. | Müşterileri gönderebilirsiniz. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Who? Mr. Cheng? | Kim? Bay Cheng mi? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| O.K. Wish me luck! | Tamam. Bana şans dile! | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Mr. Cheng? | Bay Cheng mi? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Hello, is Mr. Cheng there? | Alo, Bay Cheng orada mı? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| He's not in? Alright, bye. | Yok mu? Pekala, hoşça kalın. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Hello, is Mr. Yo there? | Alo, Bay Yo orada mı? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Mr. Yo, this is Lin, the real estate agent. | Bay Yo, ben Lin, emlakçı. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Hey, didn't you tell me you were coming over? | Hey, geleceğini söylememiş miydin bana? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Oh, I apologize. | Oh, affedersiniz. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Well, are you available today? | Şey, bugün müsait misiniz? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Tien Mu. | Tien Mu. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Please listen to me. It is going to appreciate. | Lütfen beni dinleyin. Bana hak vereceksiniz. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| It's a very safe community, really. | Çok düzgün bir ortam, gerçekten. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Come on, come on over. I'll be here all day. | Haydi, yukarı gelin. Bütün gün burada olacağım. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Just come on over. | Haydi yukarı gelin. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| It's alright. | Pekala. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| I hear kids making noises. | Çocukların gürültü çıkardığını duyuyorum. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Come, come and see the place. | Gelin, gelin ve mekanı görün. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| We'll have some coffee, I treat. | Kahve içelim, ben yaparım. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| I'll be waiting, bye. | Bekliyorum, hoşça kalın. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Sir, your name please? | Efendim, adınız lütfen? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Good day, Mr. Cheng. | İyi günler Bay Cheng. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| How many square feet is this place? | Burası kaç metre kare? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| About 6,000 square feet. | Yaklaşık beş yüz metre kare. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| 6,000 square feet? | Beş yüz metre kare mi? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Yes, its pretty large. There's a basement as well. | Evet, epey büyük. Giriş katı da var. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| It used to be two units, but they removed the wall. | İki odalı kullanılıyordu, ama duvarı kaldırdılar. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| This door may lead to the security office. | Bu kapı güvenlik bürosuna açılabilir. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Oh, security office. | Oh, güvenlik bürosu. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| There's a small courtyard here. | Burada küçük bir avlu var. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Actually it's not that small. | Aslında o kadar da küçük değil. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Around 400 square feet. | Yaklaşık kırk metre kare. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| The air is fresh up here. | Çok temiz bir hava var burada. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| There's a police station next door. | Yakında bir polis karakolu var. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| How many bedrooms here? | Kaç tane yatak odası var burada? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Two in the back. | İkisi arkada. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| And a lavatory also. | Ve iki de tuvalet. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Sir, come and see the place. | Efendim, gelin ve görün. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Take a look inside. | İçeri bir göz atın. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Your name, sir? | Adınız, beyefendi? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Mr. Lee, how do you do? | Bay Lee, nasılsınız? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| This is pretty big. | Burası epey büyük. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Welome. | Hoş geldiniz. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| What would you like to have? | Ne almak istersiniz? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Coffee, Blue Mountain, please. | Kahve, Blue Mountain, lütfen. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| O.K. | Tabii. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| It's quiet here. | Burası epey sessiz. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| There are some markets around here. | Etrafta bir kaç market var. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| We've passed one on the way up. | Gelirken bir tanesinin yanından geçtik | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Some schools around here. How old is your child? | Bir kaç tane okul var. Çocuğunuz kaç yaşında? | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| Take a look at this yard, I really love it. | Bu avluya bir göz atın, Gerçekten beğendim. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| There's a basement. You may park two cars there. | Giriş katı da var. İki araba park edebilirsiniz. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| It's bright here. The air is fresh. | Burası aydınlık. Hava temiz. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| That's the kitchen. | Burası mutfak. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| It's very large. | Çok geniş. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| It's hard to find kitchens like this. | Böyle mutfak bulmak zor. | Vive L'Amour-1 | 1994 | |
| There are three more rooms upstairs. | Yukarıda üç oda daha var. | Vive L'Amour-1 | 1994 |