Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 177874
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| We reached our limit | Sınırlarımızı aştık. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| "Eight to one clock. Nightfall in 59 seconds" | "59 saniye içinde hava kararacak" | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| "38 seconds" | "38 saniye" | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| "The night is on his way, prepare yourself" | "Karanlık çökmek üzere, hazırlanın" | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| "Thought about your medicine? 12 seconds�" | "İlaçlarınızı aldınız mı? 12 saniye..." | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| "Goodnight" | "İyi geceler" | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Your phone please | Telefonunuz lütfen. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You let me finish? | İşini bitireyim mi? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Straight ahead | Dümdüz gidelim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| It's this night or never | Bu gece yada hiç. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| This one is free. | Şurası bedava. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| 10 dollars for you. Shower, condoms and breakfast. | Sana 10 dolara olur. Duş, prezervatif ve kahvaltı. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Allright | Anlaştık. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Special price for you | Sana özel fiyat. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You must say if I am hurting you | Canını yakarsam söyle. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I'll bring you first to the North Pole | Seni ilk önce Güney Kutbu’na götüreceğim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| And from there to the South Pole | Oradan da Kuzey Kutbu’na. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Then we'll walk on the Equator | Sonrada Ekvador'a geçeriz. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| From the East to the West | Doğu'dan Batı'ya. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Following the sun | Güneşi takip ederek. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Allright? | Anlaştık mı? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You know about the book? | Kitap hakkında ne biliyorsun? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| The book about you | Hakkında yazılan kitap. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You read it? Nope | Okudun mu? Hayır. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| So don't talk about something you don't know | O zaman bilmediğin konular hakkında konuşup durma. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I don't give a damn for Tykho Moon you understand? | Tykho Moon için beddua bile etmem, anlıyor musun? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| But you are Tykho Moon | Ama Tykho Moon sensin. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You know nothing about me | Hakkımda bir şey bilmiyorsun. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| We're even about that. It's fine by me | Sen de bilmiyorsun. Benim için sorun yok. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Let's become the writers of our own story | Kendi hikayemizin yazarları olalım. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Starting from now on. Right here | Şu anda başlasın. Burada. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I already killed men | Birçok adam öldürdüm. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Many | Oldukça fazla. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You could have killed anything you want, I don't care | Kimi öldürdüysen öldürdün, umurumda değil. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| This is my testament, you got it? | Vasiyetnamem bu, anladın mı? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I start over | Bitirdim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Clearness builds great nations and precision brings the great dead | Şeffaflık muhteşem ülkeleri kurar, doğruluk da muhteşem ölümü. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| So, I lay there... with my new organs | Bu yüzden oraya yatacağım... tabii yeni organlarımla. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Eva you'll reign and die | Eva hüküm süreceksin ve öleceksin. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Edward will be your successor. He'll reign and die | Edward halefin olacak. Hüküm sürecek ve ölecek. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| It is already done Sir | O olay gerçekleşti bile efendim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| He already reign? | Başa mı geçti? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| No, He's dead | Hayır. Öldü. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Ah, Alvin then. He isn't dead is he? | Ah, Alvin o zaman. Ölmedi değil mi? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| No Sir, Alvin's not dead | Hayır efendim, Alvin ölmedi. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Maybe with a little luck | Belki küçük bir şansla da olsa... | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| We can give birth to a new twin | ...dünyaya yeni ikizler getirebiliriz. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| We don't have any time | Neyse buna zamanımız yok. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| So my descendants will reign for 160 years, while I sleep | Ben uyurken, torunlarım 160 yıl boyunca hüküm sürecekler. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I deserved it | Bunu hak ediyorum. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| 160 years later, the last of my descendants will push this button. Press it | 160 yıl sonra, son torunlarım tuşa basacaklar. Bas şuna. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| No this one. There you go | Ona değil. İşte oldu. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| What do you think Gomelski? | Ne düşünüyorsun Gomelski? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You'll suffer on earth, and I will come back young, without any mark | Sen acı çekerken ben lekesiz ve genç olarak döneceğim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I will build monuments on your memory | Sana anıt yaptıracağım. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| For you too Madame Mac Bee | Size de Bayan Mac Bee. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You're totally insane Mac Bee | Gerçekten hastasın Mac Bee. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Not at all, I prepare my bed, you need to for a sleeping over 160 years | Rica ederim,yatağımı hazırlıyorum, 160 yıl boyunca uyuman gerek. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Then sleep well. Good night | O zaman iyi uykular. İyi geceler. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Gomelski? | Gomelski? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I am here to propose my help | Yardımlarımı sunmak için geldim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| And ask for yours | Ve yardımını istemeye. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Tykho moon is in danger | Tykho Moon tehlikede. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Tell me at least who you are | En azından kim olduğunu söyle. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| A State Employee | Devlet Görevlisi. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| For whom and for what? | Kimin adına ve ne için çalışıyorsun? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| A polyvalent one... Working for a noble cause | Çok değerli biri adına... Asil bir görevdeyim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| CIA? No | CIA? Hayır. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Mafia? The North? The South? | Mafya? Güney? kuzey? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You won't find. I am like you: a perfect killer | Tahmin edemezsin. Senin gibi; profesyonel bir katilim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You're the one who killed Mac Bee's brother and Edward right? | Mac Bee'yi ve Edward'ı sen öldürdün değil mi? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| And you're the one who killed my friend and associate right? | Arkadaşımı ve ortağımı öldüren de sendin değil mi? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You are here to take out the remaining Mac Bees | Buraya kalan Mac Bee'leri temizlemeye geldin. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| And for the promotion of my book | Ve kitabımın tanıtımı için. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You wrote this? | Bunu sen mi yazmıştın? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I don't fancy writers who kills | Katil yazarları okumam. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I don't like the whores who loves | Aşık olan fahişeleri sevmem. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Lena is already gone? Not very loyal isn't she? | Lena gitmiş bile? O kadar da sadık değil ha? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Too late. That's sad | Çok geç. Çok yazık. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| They are going to butcher him real bad | Onu çok pis doğrayacaklar. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Let me drive I know the city better than you do | Bırak ben kullanayım, şehri senden daha iyi biliyorum. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Your mother doesn't love me anymore, and I just wrote a chapter about it. | Annen artık beni sevmiyor, bir bölümde bunu da yazdım. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| It is very important for the sales | Aşk hikayeleri... | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Love stories | ...satışları arttırır. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| A song Sir? | Şarkı söyleyeyim mi? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| No, no song | Hayır istemez. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You know of your brothers dead | Kardeşinin öldüğünü biliyorsun. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Konstantin� | Konstantin... | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Konstantin� You know his theory? | Konstantin... Teorisini biliyor musun? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| I don't give a shit about Konstantin, I am talking about the one alike you | Konstantin'den bana ne, sana benzeyeninden bahsediyorum. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Answer it | Bak şuna. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| He's here | Onu getirmişler. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Who? Edward? | Kimi? Edward'ı mı? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Look if you're not interested in his neurons, I'll take them | Bak eğer sinir hücreleriyle ilgilenmiyorsan ben alabilirim. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| Tykho Moon is completely mine | Tykho Moon komple benimdir. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| His neurons and organs | Sinir hücreleri de, organları da. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| You'll have the rest | Kalanları alabilirsin. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| How is Napoleon? How is Napoleon? | Napolyon'a ne dersin? Napolyon'a ne dersin? | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| He was among the opponents of the regime. Back at the time when politic had a meaning | Rejim karşıtlarının arasındaydı. İhtiyat kelimesinin anlamlı olduğu zamanlardı. | Tykho Moon-1 | 1996 | |
| He ended as a cobaye for the surgeons of Mac Bee like many others | Kendini, diğerleri gibi Mac Bee'lerin ameliyat kobayı olarak buldu. | Tykho Moon-1 | 1996 |