• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172350

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I can assure you his intentions would be ofi the vilest sort. kötü niyetini tüm içtenlikle sergileyebilir. ...seni temin ederim ki bunları en aşağılık şekilde kullanacaktır. ...seni temin ederim ki bunları en aşağılık şekilde kullanacaktır. seni temin ederim ki bunları en aşağılık şekilde kullanacaktır. seni temin ederim ki bunları en aşağılık şekilde kullanacaktır. ...seni temin ederim ki bunları en aşağılık şekilde kullanacaktır. seni temin ederim ki bunları en aşağılık şekilde kullanacaktır. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
He assumes many fiorms, Birçok kılığa girebilir, Birçok şekle girebilir... Birçok şekle girebilir... Bir çok şekile girebilir, Bir çok şekile girebilir, Birçok şekle girebilir... Bir çok şekile girebilir, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and so you must constantly be on guard. onun için her zaman tetikte olun. ...ve sen devamlı savunmada olmalısın. ...ve sen devamlı savunmada olmalısın. ve sen devamlı savunmada olmalısın. ve sen devamlı savunmada olmalısın. ...ve sen devamlı savunmada olmalısın. ve sen devamlı savunmada olmalısın. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I deeply fiear that the more I learn, Korkarım ki, ne kadar çok öğrenirsem, Korkarım ki ne kadar çok şey öğrenirsem, Korkarım ki ne kadar çok şey öğrenirsem, Korkarım ki ne kadar çok şey öğrenirsem, Korkarım ki ne kadar çok şey öğrenirsem, Korkarım ki ne kadar çok şey öğrenirsem, Korkarım ki ne kadar çok şey öğrenirsem, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
the more I place everyone around me in grave danger. çevremdekileri o kadar büyük tehlikeye sokuyorum. ...etrafımdakileri de o kadar ölüm tehlikesine atıyorum. ...etrafımdakileri de o kadar ölüm tehlikesine atıyorum. etrafımdakileri de o kadar ölüm tehlikesine atıyorum. etrafımdakileri de o kadar ölüm tehlikesine atıyorum. ...etrafımdakileri de o kadar ölüm tehlikesine atıyorum. etrafımdakileri de o kadar ölüm tehlikesine atıyorum. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
So, reader, beware. Sevgili okuyucu, dikkatli ol. Ve, okuyucu, dikkat et. Ve, okuyucu, dikkat et. Ve, okuyucu, dikkat et. Ve, okuyucu, dikkat et. Ve, okuyucu, dikkat et. Ve, okuyucu, dikkat et. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I beseech you, beware. Size yalvarıyorum, dikkatli olun. Sana yalvarıyorum, dikkat et. Sana yalvarıyorum, dikkat et. Sana yalvarıyorum, dikkat et. Sana yalvarıyorum, dikkat et. Sana yalvarıyorum, dikkat et. Sana yalvarıyorum, dikkat et. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What's going on? Mom! Mom, please, help! Neler oluyor? Anne! Yardım et! Neler oluyor? Anne! Anne, lütfen, yardım et! Neler oluyor? Anne! Anne, lütfen, yardım et! Neler oluyor? Anne! Anne, lütfen, yardım et! Neler oluyor? Anne! Anne, lütfen, yardım et! Neler oluyor? Anne! Anne, lütfen, yardım et! Neler oluyor? Anne! Anne, lütfen, yardım et! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What happened to you? Neler oldu? Sana ne oldu? Sana ne oldu? Sana ne oldu? Sana ne oldu? Sana ne oldu? Sana ne oldu? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Hold still. Please, Mom, just cut it! Cut it! Kımıldama. Anne, Kes şunları! Öyle dur. Lütfen, Anne, sadece kes! Kes! Öyle dur. Lütfen, Anne, sadece kes! Kes! Öyle dur. Lütfen, Anne, sadece kes! Kes! Öyle dur. Lütfen, Anne, sadece kes! Kes! Öyle dur. Lütfen, Anne, sadece kes! Kes! Öyle dur. Lütfen, Anne, sadece kes! Kes! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Okay, calm down. Mom, please! Sakin ol. Lütfen, anne! Tamam, sakinleş. Anne, lütfen! Tamam, sakinleş. Anne, lütfen! Tamam, sakinleş. Anne, lütfen! Tamam, sakinleş. Anne, lütfen! Tamam, sakinleş. Anne, lütfen! Tamam, sakinleş. Anne, lütfen! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Just cut me out! Cut it out! Kes şunları! Kurtar beni! Sadece kes! Kes şunu! Sadece kes! Kes şunu! Sadece kes! Kes şunu! Sadece kes! Kes şunu! Sadece kes! Kes şunu! Sadece kes! Kes şunu! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Please, just get a scissors! I don't care! Git makası getir! Lütfen, makas getir! Umurumda değil! Lütfen, makas getir! Umurumda değil! Lütfen, makas getir! Umurumda değil! Lütfen, makas getir! Umurumda değil! Lütfen, makas getir! Umurumda değil! Lütfen, makas getir! Umurumda değil! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What happened? He ruined my hair! Get him out! Burada neler oldu? Saçımı mahvetti! Çıkar onu buradan! Ne oldu? Saçımı mahvetti! Çıkar onu! Ne oldu? Saçımı mahvetti! Çıkar onu! Ne oldu? Saçımı mahvetti! Çıkar onu! Ne oldu? Saçımı mahvetti! Çıkar onu! Ne oldu? Saçımı mahvetti! Çıkar onu! Ne oldu? Saçımı mahvetti! Çıkar onu! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Jared, you've gone way too far this time. Jared, bu sefer haddini aştın. Jared, bu sefer çok ileri gittin. Jared, bu sefer çok ileri gittin. Jared, bu sefer çok ileri gittin. Jared, bu sefer çok ileri gittin. Jared, bu sefer çok ileri gittin. Jared, bu sefer çok ileri gittin. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Mom, please! Please! What? I didn't do this! Anne, lütfen! Ne? Bunu ben yapmadım! Anne, lütfen! Lütfen! Ne? Bunu ben yapmadım! Anne, lütfen! Lütfen! Ne? Bunu ben yapmadım! Anne, lütfen! Lütfen! Ne? Bunu ben yapmadım! Anne, lütfen! Lütfen! Ne? Bunu ben yapmadım! Anne, lütfen! Lütfen! Ne? Bunu ben yapmadım! Anne, lütfen! Lütfen! Ne? Bunu ben yapmadım! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I've been sitting in a footlocker for the last two hours, reading! İki saatten beri, bir sandığın içinde kitap okuyordum! Son iki saattir sandığın içinde kitap okuyordum. Son iki saattir sandığın içinde kitap okuyordum. Son iki saattir sandığın içinde kitap okuyordum. Son iki saattir sandığın içinde kitap okuyordum. Son iki saattir sandığın içinde kitap okuyordum. Son iki saattir sandığın içinde kitap okuyordum. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Yeah, right! Evet, eminim öyledir! Tabi, öyledir! Tabi, öyledir! Tabi, öyledir! Tabi, öyledir! Tabi, öyledir! Tabi, öyledir! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Ask Simon. İstiyorsan Simon'a sor. Simon' a sor. Simon' a sor. Simon' a sor. Simon' a sor. Simon' a sor. Simon' a sor. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Well, he was in a footlocker. Günlüğü orada bıraktım. Evet, sandıktaydı. Evet, sandıktaydı. Evet, sandıktaydı. Evet, sandıktaydı. Evet, sandıktaydı. Evet, sandıktaydı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Just cut me out! Field guide. Kes şunları! Günlük. Sadece kes şunu! REHBER KİTAP. Sadece kes şunu! REHBER KİTAP. Sadece kes şunu! REHBER KİTAP. Sadece kes şunu! REHBER KİTAP. Sadece kes şunu! REHBER KİTAP. Sadece kes şunu! REHBER KİTAP. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Mom, just cut it! Kes şunları, anne! Anne, sadece kes! Anne, sadece kes! Anne, sadece kes! Anne, sadece kes! Anne, sadece kes! Anne, sadece kes! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I'm not enjoying this. Burada oyun oynamıyorum. Bundan zevk almıyorum. Bundan zevk almıyorum. Bundan zevk almıyorum. Bundan zevk almıyorum. Bundan zevk almıyorum. Bundan zevk almıyorum. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I told you, I'll help you catch a woodchuck or something. Sana bir köstebek yakalaman konusunda, yardım edeceğimi söylemiştim. Sana söylemiştim, bende senin sıçan veya başka bir şey yakalamana yardım ederim. Sana söylemiştim, bende senin sıçan veya başka bir şey yakalamana yardım ederim. Sana söylemiştim, ben de senin sıçan veya başka birşey yakalamana yardım ederim. Sana söylemiştim, bende senin sıçan veya başka birşey yakalamana yardım ederim. Sana söylemiştim, bende senin sıçan veya başka bir şey yakalamana yardım ederim. Sana söylemiştim, bende senin sıçan veya başka birşey yakalamana yardım ederim. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I need the practice. Now, come on. Antrenman yapmam lazım. Hadi. Antrenmana ihtiyacım var. Şimdi, hadi. Antrenmana ihtiyacım var. Şimdi, hadi. Antremana ihtiyacım var. Şimdi, hadi Antremana ihtiyacım var. Şimdi, hadi Antrenmana ihtiyacım var. Şimdi, hadi. Antremana ihtiyacım var. Şimdi, hadi The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
That's not fair. He distracted me. Bu haksızlık. Dikkatimi dağıttı. Bu adil değil. Dikkatimi dağıttı. Bu adil değil. Dikkatimi dağıttı. Bu adil değil. Dikkatimi dağıttı. Bu adil değil. Dikkatimi dağıttı. Bu adil değil. Dikkatimi dağıttı. Bu adil değil. Dikkatimi dağıttı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What does "appease" mean? "Appease." "Teskin etmek" ne anlama geliyor? "Teskin etmek." Yatıştırmak ne demek? "Yatıştırmak. " Yatıştırmak ne demek? "Yatıştırmak. " Yatıştırmak ne demek? "Yatıştırmak. " Yatıştırmak ne demek? "Yatıştırmak. " Yatıştırmak ne demek? "Yatıştırmak. " Yatıştırmak ne demek? "Yatıştırmak. " The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
You know, placate, pacify, assuage. Yatıştırmak, barıştırmak, yardımcı olmak. Bilirsin, avutmak, rahatlatmak, teskin etmek. Bilirsin, avutmak, rahatlatmak, teskin etmek. Bilirsin, avutmak, rahatlatmak, teskin etmek. Bilirsin, avutmak, rahatlatmak, teskin etmek. Bilirsin, avutmak, rahatlatmak, teskin etmek. Bilirsin, avutmak, rahatlatmak, teskin etmek. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
ln English. To make nice. Başka anlamı yok mu? Barış yapmak. İngilizce. İyileştirmek. İngilizce. İyileştirmek. İngilizce. İyileştirmek. İngilizce. İyileştirmek. İngilizce. İyileştirmek. İngilizce. İyileştirmek. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Is that what you came out here to do? Well, apology not accepted. Bunu yapmak için mi geldin? Özrünü kabul etmiyorum. Bunu söylemek için mi buraya geldin? Sanırım, özür kabul edilmedi. Bunu söylemek için mi buraya geldin? Sanırım, özür kabul edilmedi. Bunu söylemek için mi buraya geldin? Sanırım, özür kabul edilmedi. Bunu söylemek için mi buraya geldin? Sanırım, özür kabul edilmedi. Bunu söylemek için mi buraya geldin? Sanırım, özür kabul edilmedi. Bunu söylemek için mi buraya geldin? Sanırım, özür kabul edilmedi. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I'm not apologizing 'cause I didn't do it! This did. Özür dilemiyorum, hiçbir şey yapmadım! Ne olduğunu anlatayım: Özür dilemeyeceğim, çünkü ben yapmadım! Bu yaptı. Özür dilemeyeceğim, çünkü ben yapmadım! Bu yaptı. Özür dilemeyeceğim, çünkü ben yapmadım! Bu yaptı. Özür dilemeyeceğim, çünkü ben yapmadım! Bu yaptı. Özür dilemeyeceğim, çünkü ben yapmadım! Bu yaptı. Özür dilemeyeceğim, çünkü ben yapmadım! Bu yaptı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
A brownie is living in the house and wants us to leave. evde oturan bir cin gitmemizi istiyor. Evde bir peri yaşıyor ve gitmemizi istiyor. Evde bir peri yaşıyor ve gitmemizi istiyor. Evde bir peri yaşıyor ve gitmemizi istiyor. Evde bir peri yaşıyor ve gitmemizi istiyor. Evde bir peri yaşıyor ve gitmemizi istiyor. Evde bir peri yaşıyor ve gitmemizi istiyor. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Wow. That's incredible. Bu inanılmaz. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
You can read! Okuma yazma biliyorsun! Okuyabiliyorsun! Okuyabiliyorsun! Okuyabiliyorsun! Okuyabiliyorsun! Okuyabiliyorsun! Okuyabiliyorsun! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I'm telling you, something is in that house with us, Bu evde yalnız değiliz. Size söylüyorum, o evde bir şey bizimle beraber... Size söylüyorum, o evde bir şey bizimle beraber... Size söylüyorum, o evde bir şey bizimle beraber, Size söylüyorum, o evde bir şey bizimle beraber, Size söylüyorum, o evde bir şey bizimle beraber... Size söylüyorum, o evde bir şey bizimle beraber, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and Arthur Spiderwick knew about it, Arthur Spiderwick bunu biliyordu, ...ve Arthur Spiderwick bunu biliyordu, ...ve Arthur Spiderwick bunu biliyordu, ve Arthur Spiderwick bunu biliyordu, ve Arthur Spiderwick bunu biliyordu, ...ve Arthur Spiderwick bunu biliyordu, ve Arthur Spiderwick bunu biliyordu, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and that's why he wrote this guide! ve bunun için bu rehberi yazdı. ...ve bunun için bu rehber kitabı yazdı! ...ve bunun için bu rehber kitabı yazdı! ve bunun için bu rehber kitabı yazdı! ve bunun için bu rehber kitabı yazdı! ...ve bunun için bu rehber kitabı yazdı! ve bunun için bu rehber kitabı yazdı! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I'm a little lost. Who needs to be appeased? Biraz kafam karıştı. Kim yatıştırılmalı? Biraz geri kaldım. Kim yatıştırılmalı? Biraz geri kaldım. Kim yatıştırılmalı? Biraz geri kaldım. Kim yatıştırılmalı? Biraz geri kaldım. Kim yatıştırılmalı? Biraz geri kaldım. Kim yatıştırılmalı? Biraz geri kaldım. Kim yatıştırılmalı? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
The brownie? No, a boggart. Cin mi? Hayır, Peri. Peri mi? Hayır, cin. Peri mi? Hayır, cin. Peri mi? Hayır, cin. Peri mi? Hayır, cin. Peri mi? Hayır, cin. Peri mi? Hayır, cin. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
So there's a brownie and a boggart? Yani şimdi bir cin bir de peri mi var? Yani bir peri ve bir cin mi var? Yani bir peri ve bir cin mi var? Yani bir peri ve bir cin mi var? Yani bir peri ve bir cin mi var? Yani bir peri ve bir cin mi var? Yani bir peri ve bir cin mi var? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
A brownie turns into a boggart when it's angry, Cin kızdığı zaman peri'ye dönüşüyor, Peri kızınca cin' e dönüşüyor... Peri kızınca cin' e dönüşüyor... Peri kızınca cin' e dönüşüyor, Peri kızınca cin' e dönüşüyor, Peri kızınca cin' e dönüşüyor... Peri kızınca cin' e dönüşüyor, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
and it got angry when Mallory destroyed his nest. ve Mallory yuvasını bozduğu için çok kızdı. ...ve Mallory yuvasını yıkınca çok kızdı. ...ve Mallory yuvasını yıkınca çok kızdı. ve Mallory yuvasını yıkınca çok kızdı. ve Mallory yuvasını yıkınca çok kızdı. ...ve Mallory yuvasını yıkınca çok kızdı. ve Mallory yuvasını yıkınca çok kızdı. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
It likes honey. Bal'ı çok seviyor. Bal' ı çok seviyor. Bal' ı çok seviyor. Bal' ı çok seviyor. Bal' ı çok seviyor. Bal' ı çok seviyor. Bal' ı çok seviyor. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
That's why all the honey's there. Really? Bu kadar bal bunun için demek. Gerçekten mi? Bunun için orada çok bal var. Gerçekten mi? Bunun için orada çok bal var. Gerçekten mi? Bunun için orada çok bal var. Gerçekten mi? Bunun için orada çok bal var. Gerçekten mi? Bunun için orada çok bal var. Gerçekten mi? Bunun için orada çok bal var. Gerçekten mi? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Don't listen to him, Simon. Dinleme onu, Simon. Onu dinleme, Simon. Onu dinleme, Simon. Onu dinleme, Simon. Onu dinleme, Simon. Onu dinleme, Simon. Onu dinleme, Simon. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Come on, let's go eat. Hadi yemek yiyelim. Hadi, yemeğe gidelim. Hadi, yemeğe gidelim. Hadi, yemeğe gidelim. Hadi, yemeğe gidelim. Hadi, yemeğe gidelim. Hadi, yemeğe gidelim. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Hello! Birisi var mı? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Hello? Birisi var mı? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Sorry I wrecked your home, but I made you a new one. Evini bozduğum için üzgünüm. Sana yenisini yaptım. Üzgünüm, evinizi yıktım, ama size yenisini yaptım. Üzgünüm, evinizi yıktım, ama size yenisini yaptım. Üzgünüm, evinizi yıktım, ama size yenisini yaptım. Üzgünüm, evinizi yıktım, ama size yenisini yaptım. Üzgünüm, evinizi yıktım, ama size yenisini yaptım. Üzgünüm, evinizi yıktım, ama size yenisini yaptım. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
And I got you some honey. Ve sana bal getirdim. Ve biraz da balım var. Ve biraz da balım var. Ve biraz da balım var. Ve biraz da balım var. Ve biraz da balım var. Ve biraz da balım var. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I read you liked it. Okuduğuma göre bunu seviyorsun. Sevdiğinizi okumuştum. Sevdiğinizi okumuştum. Sevdiğinizi okumuştum. Sevdiğinizi okumuştum. Sevdiğinizi okumuştum. Sevdiğinizi okumuştum. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Hope you do. Umarım doğrudur. Umarım seversiniz. Umarım seversiniz. Umarım seversiniz. Umarım seversiniz. Umarım seversiniz. Umarım seversiniz. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Hope it, you know, appeases you. Umarım bu seni sakinleştirir. Umarım, yani, sizi yatıştırır. Umarım, yani, sizi yatıştırır. Umarım, yani, sizi yatıştırır. Umarım, yani, sizi yatıştırır. Umarım, yani, sizi yatıştırır. Umarım, yani, sizi yatıştırır. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I'll be over here. Buraya oturacağım. Burada olacağım. Burada olacağım. Burada olacağım. Burada olacağım. Burada olacağım. Burada olacağım. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I'm really hoping you actually exist. Umarım gerçekten varsındır. Umarım gerçekten varsınızdır. Umarım gerçekten varsınızdır. Umarım gerçekten varsınızdır. Umarım gerçekten varsınızdır. Umarım gerçekten varsınızdır. Umarım gerçekten varsınızdır. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Hello? Burada mısın? Merhaba! Merhaba! Merhaba! Merhaba! Merhaba! Merhaba! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Oh! My, my, my. Güzel, çok güzel. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
That is just tasty, tasty, delicious honey. Lezzetli ve tatlı bir bal! Bu leziz, leziz, harika bal. Bu leziz, leziz, harika bal. Bu leziz, leziz, harika bal. Bu leziz, leziz, harika bal. Bu leziz, leziz, harika bal. Bu leziz, leziz, harika bal. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
So good! So yummy, yummy, yummy! Çok tatlı! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Here, here, have some more honey! Biraz daha bal al! İşte, al, biraz daha bal! İşte, al, biraz daha bal! İşte, al, biraz daha bal! İşte, al, biraz daha bal! İşte, al, biraz daha bal! İşte, al, biraz daha bal! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I shouldn't, I shouldn't, I really shouldn't. I mean, if you insist. Bunu yapmak zorunda değilim. Ama çok ısrar ediyorsan olur. Yapmamalıyım, yapmamalıyım, gerçekten yapmamalıyım. Yani, eğer ısrar edersen. Yapmamalıyım, yapmamalıyım, gerçekten yapmamalıyım. Yani, eğer ısrar edersen. Yapmamalıyım, yapmamalıyım, gerçekten yapmamalıyım. Yani, eğer israr edersen. Yapmamalıyım, yapmamalıyım, gerçekten yapmamalıyım. Yani, eğer israr edersen. Yapmamalıyım, yapmamalıyım, gerçekten yapmamalıyım. Yani, eğer ısrar edersen. Yapmamalıyım, yapmamalıyım, gerçekten yapmamalıyım. Yani, eğer israr edersen. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Oh, my, my, my! That is good! Çok güzel! Bu çok güzel! Bu çok güzel! Bu çok güzel! Bu çok güzel! Bu çok güzel! Bu çok güzel! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Where are you? Why can't I see you? Neredesin? Niye seni göremiyorum? Neredesin? Neden seni göremiyorum? Neredesin? Neden seni göremiyorum? Neredesin? Neden seni göremiyorum? Neredesin? Neden seni göremiyorum? Neredesin? Neden seni göremiyorum? Neredesin? Neden seni göremiyorum? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
You don't see us, but now you do. But only if we want you to. Şimdi beni göremiyorsun, doğru. Biz ne zaman istersek o zaman görürsün. Bizi göremezsin, ama şimdi görüyorsun. Ama sadece biz istersek. Bizi göremezsin, ama şimdi görüyorsun. Ama sadece biz istersek. Bizi göremezsin, ama şimdi görüyorsun. Ama sadece biz istersek. Bizi göremezsin, ama şimdi görüyorsun. Ama sadece biz istersek. Bizi göremezsin, ama şimdi görüyorsun. Ama sadece biz istersek. Bizi göremezsin, ama şimdi görüyorsun. Ama sadece biz istersek. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
We? You mean all the magical creatures Biz mi? Arthur Spiderwick'in kitabında belirttiği, Biz mi? Yani bütün sihirli yaratıklar, Biz mi? Yani bütün sihirli yaratıklar, Biz mi? Yani bütün sihirli yaratıklar, Biz mi? Yani bütün sihirli yaratıklar, Biz mi? Yani bütün sihirli yaratıklar, Biz mi? Yani bütün sihirli yaratıklar, The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Arthur Spiderwick wrote about. gizemli yaratıklardan mı bahsediyorsun? ...Arthur Spiderwick' in bahsettiği. ...Arthur Spiderwick' in bahsettiği. Arthur Spiderwick' in bahsettiği. Arthur Spiderwick' in bahsettiği. ...Arthur Spiderwick' in bahsettiği. Arthur Spiderwick' in bahsettiği. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
The book! Oh, my gosh! Kitap! Aman tanrım! Kitap! Aman allahım! Kitap! Aman allahım! Kitap! Aman allahım! Kitap! Aman allahım! Kitap! Aman allahım! Kitap! Aman allahım! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I'm sorry, master, I've failed! Failed, failed, failed! Üzgünüm, efendim. Başarısız oldum! Başarısız, başarısız! Üzgünüm, efendim, Başaramadım! Başaramadım, başaramadım, başaramadım! Üzgünüm, efendim, Başaramadım! Başaramadım, başaramadım, başaramadım! Üzgünüm, efendim, Başaramadım! Başaramadım, başaramadım, başaramadım! Üzgünüm, efendim, Başaramadım! Başaramadım, başaramadım, başaramadım! Üzgünüm, efendim, Başaramadım! Başaramadım, başaramadım, başaramadım! Üzgünüm, efendim, Başaramadım! Başaramadım, başaramadım, başaramadım! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Your instructions were simple, "Protect the book." Talimatların gayet açıktı: "Kitabı koru." Emirlerin basitti, "Kitabı koruyun. " Emirlerin basitti, "Kitabı koruyun. " Emirlerin basitti, "Kitabı koruyun. " Emirlerin basitti, "Kitabı koruyun. " Emirlerin basitti, "Kitabı koruyun. " Emirlerin basitti, "Kitabı koruyun. " The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
And I did it, I hid it, I bound it and I wound it. Ve ben korudum, onu sakladım, anahtarlarını da sakladım. Ve yaptım, sakladım, bağladım ve yaralandım. Ve yaptım, sakladım, bağladım ve yaralandım. Ve yaptım, sakladım, bağladım ve yaralandım. Ve yaptım, sakladım, bağladım ve yaralandım. Ve yaptım, sakladım, bağladım ve yaralandım. Ve yaptım, sakladım, bağladım ve yaralandım. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I did my best, locked it in the chest! Yapabileceğimin en iyisini yaptım, sandığa sakladım! En iyisini yaptım, sandığa sakladım! En iyisini yaptım, sandığa sakladım! En iyisini yaptım, sandığa sakladım! En iyisini yaptım, sandığa sakladım! En iyisini yaptım, sandığa sakladım! En iyisini yaptım, sandığa sakladım! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
But you looked and looked and found the book! Ama sen aradın taradın kitabı buldun! Ama sen, aradın, aradın ve kitabı buldun! Ama sen, aradın, aradın ve kitabı buldun! Ama sen, aradın, aradın ve kitabı buldun! Ama sen, aradın, aradın ve kitabı buldun! Ama sen, aradın, aradın ve kitabı buldun! Ama sen, aradın, aradın ve kitabı buldun! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
And from the chest, the thing was stolen! Ve sandıktan onu aldın! Ve sandıktan onu çaldın! Ve sandıktan onu çaldın! Ve sandıktan onu çaldın! Ve sandıktan onu çaldın! Ve sandıktan onu çaldın! Ve sandıktan onu çaldın! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
You foolish boy! Aptal çocuk! Seni aptal çocuk! Seni aptal çocuk! Seni aptal çocuk! Seni aptal çocuk! Seni aptal çocuk! Seni aptal çocuk! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Idiot! Are you blind? I put a note right on the cover! Akılsız! Kör müsün? Üstelik bir not bile bırakmıştım! Aptal! Kör müsün? Kapağına not yazmıştım! Aptal! Kör müsün? Kapağına not yazmıştım! Aptal! Kör müsün? Kapağına not yazmıştım! Aptal! Kör müsün? Kapağına not yazmıştım! Aptal! Kör müsün? Kapağına not yazmıştım! Aptal! Kör müsün? Kapağına not yazmıştım! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Can't you read? Okumayı bilmiyor musun? Okuyamıyor musun? Okuyamıyor musun? Okuyamıyor musun? Okuyamıyor musun? Okuyamıyor musun? Okuyamıyor musun? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Why do I write notes when no one's gonna read the notes? Hiç kimse okumayacaksa yazmanın ne anlamı var? Neden not yazıyorum ki nasılsa kimse okumuyor? Neden not yazıyorum ki nasılsa kimse okumuyor? Neden not yazıyorum ki nasılsa kimse okumuyor? Neden not yazıyorum ki nasılsa kimse okumuyor? Neden not yazıyorum ki nasılsa kimse okumuyor? Neden not yazıyorum ki nasılsa kimse okumuyor? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I'm sorry. Here! More honey! Üzgünüm. Biraz daha bal al! Üzgünüm. İşte! Biraz daha bal! Üzgünüm. İşte! Biraz daha bal! Üzgünüm. İşte! Biraz daha bal! Üzgünüm. İşte! Biraz daha bal! Üzgünüm. İşte! Biraz daha bal! Üzgünüm. İşte! Biraz daha bal! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
No! I'm not falling for that! Hayır! Beni kandıramazsın! Hayır! Onunla beni kandıramazsın. Hayır! Onunla beni kandıramazsın. Hayır! Onunla beni kandıramazsın. Hayır! Onunla beni kandıramazsın. Hayır! Onunla beni kandıramazsın. Hayır! Onunla beni kandıramazsın. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Oh, that is so good. O kadar tatlı ki. Bu çok iyi. Bu çok iyi. Bu çok iyi. Bu çok iyi. Bu çok iyi. Bu çok iyi. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
And they say I've got anger issues. Bir de bana, sinirlerime hakim olamadığımı söylerler. Bir de, benim öfke sorunum olduğunu söylerler. Bir de, benim öfke sorunum olduğunu söylerler. Bir de, benim öfke sorunum olduğunu söylerler. Bir de, benim öfke sorunum olduğunu söylerler. Bir de, benim öfke sorunum olduğunu söylerler. Bir de, benim öfke sorunum olduğunu söylerler. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
"Protect the book. Don't let it get took!" "Kitabı koru! Hiç kimse bulamasın!" "Kitabı koru. Sakın çaldırtma!" "Kitabı koru. Sakın çaldırtma!" "Kitabı koru. sakın çaldırtma!" "Kitabı koru. sakın çaldırtma!" "Kitabı koru. Sakın çaldırtma!" "Kitabı koru. sakın çaldırtma!" The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Right, you had to protect the book. Who told you to protect it? Kitabı koruman gerekirdi. Korumanı kim söyledi? Tamam, kitabı korumalıydın, korumanı kim söyledi? Tamam, kitabı korumalıydın, korumanı kim söyledi? Tamam, kitabı korumalıydın, korumanı kim söyledi? Tamam, kitabı korumalıydın, korumanı kim söyledi? Tamam, kitabı korumalıydın, korumanı kim söyledi? Tamam, kitabı korumalıydın, korumanı kim söyledi? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Wait! What did I say? Protect the book, protect the book. Bekle! Ne dedim ben? Kitabı koru. Bekle! Ne dedim ki ben? Kitabı koru, kitabı koru. Bekle! Ne dedim ki ben? Kitabı koru, kitabı koru. Bekle! ne dedim ki ben? Kitabı koru, kitabı koru. Bekle! ne dedim ki ben? Kitabı koru, kitabı koru. Bekle! Ne dedim ki ben? Kitabı koru, kitabı koru. Bekle! ne dedim ki ben? Kitabı koru, kitabı koru. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
It wasn't complicated. I just had to protect the book. That's all. Bu o kadar da zor değildi. Sadece kitabı korumam gerekirdi. Çok karışık değildi. Sadece kitabı korumalıydım. Hepsi bu. Çok karışık değildi. Sadece kitabı korumalıydım. Hepsi bu. Çok karışık değildi. Sadece kitabı korumalıydım. Hepsi bu. Çok karışık değildi. Sadece kitabı korumalıydım. Hepsi bu. Çok karışık değildi. Sadece kitabı korumalıydım. Hepsi bu. Çok karışık değildi. Sadece kitabı korumalıydım. Hepsi bu. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Arthur Spiderwick. Arthur Spiderwick. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
So he wrote it and asked you to protect it. Bu kitabı yazdı ve korumanı söyledi. Yani yazdı ve sana korumanı söyledi. Yani yazdı ve sana korumanı söyledi. Yani yazdı ve sana korumanı söyledi. Yani yazdı ve sana korumanı söyledi. Yani yazdı ve sana korumanı söyledi. Yani yazdı ve sana korumanı söyledi. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
I said, "Master, we must destroy it!" Oysa ki ben ona: "Efendim, yok etmemiz gerekir!" dedim. Dedim ki, "Efendim, yok etmeliyiz!" Dedim ki, "Efendim, yok etmeliyiz!" Dedim ki, "Efendim, yok etmeliyiz!" Dedim ki, "Efendim, yok etmeliyiz!" Dedim ki, "Efendim, yok etmeliyiz!" Dedim ki, "Efendim, yok etmeliyiz!" The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
He said, "We must protect the book. O bana: "Korumamız gerekir" dedi. O da dedi ki, "Kitabı korumalıyız." O da dedi ki, "Kitabı korumalıyız." O da dedi ki, "Kitabı korumalıyız.'' O da dedi ki, "Kitabı korumalıyız.'' O da dedi ki, "Kitabı korumalıyız." O da dedi ki, "Kitabı korumalıyız.'' The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
"Keep it in the circle, safe from the ogre." "Dev'den uzakta, bir çemberin içinde sakla." "Çemberde sakla, canavardan uzakta " "Çemberde sakla, canavardan uzakta " "Çemberde sakla, canavardan uzakta " "Çemberde sakla, canavardan uzakta " "Çemberde sakla, canavardan uzakta " "Çemberde sakla, canavardan uzakta " The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Ogre? Do you mean Mulgarath? Dev mi? Mulgarath'tan mı bahsediyorsun? Canavar? Mulgarath' dan mı bahsediyorsun? Canavar? Mulgarath' dan mı bahsediyorsun? Canavar? Mulgarath' dan mı bahsediyorsun? Canavar? Mulgarath' dan mı bahsediyorsun? Canavar? Mulgarath' dan mı bahsediyorsun? Canavar? Mulgarath' dan mı bahsediyorsun? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
All the years protecting it now ruined by a little twit! Yıllar boyunca sakladım, ve küçük bir aptal her şeyi mahvetti! Bu kadar yıl koru,sonra bir küçük salak mahvetsin! Bu kadar yıl koru,sonra bir küçük salak mahvetsin! Bu kadar yıl koru,sonra bir küçük salak mahvetsin! Bu kadar yıl koru,sonra bir küçük salak mahvetsin! Bu kadar yıl koru,sonra bir küçük salak mahvetsin! Bu kadar yıl koru,sonra bir küçük salak mahvetsin! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Circle, circle, little jerkle. Little jerkle broke the circle! Çember, küçük aptal. Küçük aptal çemberi yardı! Çember, çember, küçük salak. Küçük salak, çemberi kırdı! Çember, çember, küçük salak. Küçük salak, çemberi kırdı! Çember, çember, küçük salak. Küçük salak, çemberi kırdı! Çember, çember, küçük salak. Küçük salak, çemberi kırdı! Çember, çember, küçük salak. Küçük salak, çemberi kırdı! Çember, çember, küçük salak. Küçük salak, çemberi kırdı! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Whoa! Stop! What circle? Bekle! Dur! Hangi çemberden bahsediyorsun? Yeter! Ne çemberi? Yeter! Ne çemberi? Yeter! Ne çemberi? Yeter! Ne çemberi? Yeter! Ne çemberi? Yeter! Ne çemberi? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Look. Here, here. Bak. Burada, burada. Bak. İşte, işte. Bak. İşte, işte. Bak. İşte, işte. Bak. İşte, işte. Bak. İşte, işte. Bak. İşte, işte. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
So it protects the house to protect the book. Evi koruyor, ve aynı zamanda kitabı da. Bekle, bunu kitapta okumuştum. Bekle, bunu kitapta okumuştum. Bekle, bunu kitapta okumuştum. Bekle, bunu kitapta okumuştum. Bekle, bunu kitapta okumuştum. Bekle, bunu kitapta okumuştum. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Safe from who? Them! Kimden koruyor? Onlardan! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
What? Who's them? I don't see anything. Ne? Kim? Hiçbir şey görmüyorum. Ne? Onlar kim? Hiçbir şey görmüyorum. Ne? Onlar kim? Hiçbir şey görmüyorum. Ne? Onlar kim? Hiçbir şey görmüyorum. Ne? Onlar kim? Hiçbir şey görmüyorum. Ne? Onlar kim? Hiçbir şey görmüyorum. Ne? Onlar kim? Hiçbir şey görmüyorum. The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Tibbsy, come here, boy! Tibbsy, buraya gel, canım! Tibbsy, buraya gel, evlat! Tibbsy, buraya gel, evlat! Tibbsy, buraya gel, evlat! Tibbsy, buraya gel, evlat! Tibbsy, buraya gel, evlat! Tibbsy, buraya gel, evlat! The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
Breakfast time! Mr. Tibbs? Kahvaltı zamanı! M. Tibbs? Kahvaltı zamanı! Bay Tibbs? Kahvaltı zamanı! Bay Tibbs? Kahvaltı zamanı! Bay Tibbs? Kahvaltı zamanı! Bay Tibbs? Kahvaltı zamanı! Bay Tibbs? Kahvaltı zamanı! Bay Tibbs? The Spiderwick Chronicles-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 172345
  • 172346
  • 172347
  • 172348
  • 172349
  • 172350
  • 172351
  • 172352
  • 172353
  • 172354
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim