Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 170957

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Someone would've had to turn them all on at once,	Birisi bunların hepsini aynı anda çalıştırıp...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
and then imbue them with some kind of malevolent sentience.	...onları kötü niyetli duygularla doldurmuş olmalı.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Yep, there it is.	Evet, işte burada.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Well, whoever did this must be long gone by now, Chief.	Şef, bunu kim yaptıysa çoktan buradan uzaklaşmış olmalı.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I don't know how we'll ever catch him.	Onu nasıl yakalarız hiç bilemiyorum.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Hold it right there, Bart!	Orada dur, Bart!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Can you tell us anything about who did this?	Bunu kim yaptı bize söyleyebilir misin?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Bart make Bot bad!	Bart robotları kötü yaptı!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Uh, I can explain. Kill the child!	Şey, açıklayabilirim. Çocuğu öldürün!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Bart, I've had it with you!	Bart, bıktım senden!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I'm taking away all your TV privileges. You already did that.	Bütün televizyon haklarını alıyorum. Bunu zaten yapmıştın.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Okay, then videogames. That, too.	Tamam, öyleyse video oyunları. Onu da yapmıştın.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
No more non dice board games.	Bundan sonra bütün zarsız masa oyunların yok.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
What? You can't take my Balderdash!	Ne? Balderdash'imi alamazsın!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I just did.	Aldım bile.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I don't mean to be bad.	Kötü olmak istememiştim.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I don't know why I do the things I do.	Neden böyle şeyler yaptığımı bilmiyorum.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
No one understands me. I wish I had a different family.	Kimse beni anlamıyor. Keşke başka bir ailem olsaydı.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I feel exactly the same way.	Bende aynen senin gibi hissediyorum.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
You look like a dorky version of me!	Sen tıpkı benim inek versiyonuma benziyorsun!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
And you look like a dimwitted version of me!	Ve sen de benim aptal versiyonuma benziyorsun!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
And you two are ten year old versions of me!	Ve siz ikinizde benim 10 yaşımdaki halime benziyorsunuz!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
The three of us could create quite a lot of mischief,	Üçümüz büyük bir yaramazlık yapabilirdik...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
but I have to fly back to New York.	...ama benim New York'a geri dönmem gerekiyor.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
That's where my wife and I live.	Karımla orada yaşıyorum.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
That's her. You want to see pictures of our kids?	Bu o. Çocuklarımızın resimlerini görmek ister misin?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
name's Simon Woosterfield.	Benim adım Simon Woosterfield.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
"Woosterfield"? Your family owns this place!	Woosterfield mı? Ailen buranın sahibi!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
And Woosterfield Arena! Bonnie Raitt played there!	Ve Woosterfield Arenanın! Bonnie Raitt orada oynuyor!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
You guys must be loaded!	Acayip zengin olmalısınız!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Yes. No, but the funny thing about being rich	Evet. Ama zengin olmanın komik olmayan tarafı...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
is sometimes you wake up feeling...	...bazen şey gibi hissederek uyanırsın...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Terrific? Incredible? Happy as a clown?	Müthiş? İnanılmaz? Palyaço kadar mutlu?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Oh, yeah, I'm livin' the dream.	Evet, ne demezsin. Rüya gibi yaşıyorum!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Wouldn't it be hilarious if we switched places	Yer değiştirip, bir süreliğine birbirimizin...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
and lived each other's lives for a while?	...hayatını yaşasak muhteşem olmaz mıydı?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I'm pretty attached to my family, and...	Aileme oldukça bağlıyım, ve...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Get out here, boy! I want to punish you	Dışarı çık oğlum! Sarhoş olup merhametli olmadan...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
before I get drunk and merciful! Deal.	...seni cezalandırmak istiyorum! Anlaştık.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
My father's name is Homer. My mother's name is Mom.	Babamın adı Homer. Annemin adı Anne.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
My sister's name is Lisa, but everyone calls her Loser.	Kız kardeşimin adı Lisa, ama herkes onu ezik diye çağırır.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
My butler's name is Chester. I have a brother named Devon and a sister named Quenly.	Kahyamın adı Chester. Erkek kardeşimin adı Devon ve kız kardeşimin adı Quenly.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Oh, and my horse is called Shadowfax.	Ve atımın adı Shadowfax.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
You can't miss him. He's the only Lipizzaner in our stable.	Onu gözden kaçıramazsın. Bütün ahırdaki tek safkan o.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Lipizzaner... got it.	Safkan... anladım.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
There you are, Master Simon!	Buyurun efendi Simon!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Thank you, uh, Lipizzaner.	Teşekkürler, safkan.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
As you say, sir. Watch your head.	Siz öyle diyorsanız efendim. Başınıza dikkat edin.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
You ruin everything!	Her şeyi mahvettin!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Driver, laugh at those people for me.	Şoför, benim için bu insanlara gül.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
McMansion. McMansion.	McMansion.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
McMansion.	McMansion.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
McDonald's?	McDonald's?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
McSteamy.	McSteamy.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Fleetwood Mac,	Fleetwood Mac,	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
and Macauley Culkin.	Ve Macauley Culkin.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
And this is your home, sir.	Ve işte sizin eviniz efendim.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
But of course you already knew that.	Ama tabii ki bunu biliyordunuz.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
This is my bedroom?	Yatak odam burası mı?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
A candy corn volcano!	Şekerli mısır fırlatan bir volkan!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
A ceiling from Saddam's palace!	Saddam’ın sarayından bir tavan!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Ooh, and a racecar bed.	Yarış arabası şeklinde bir yatak.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
That really races!	Bu gerçekten yarışıyor!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Wow, a cool poster of Joe Montana!	Joe Montana'nın güzel bir posteri!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
It's not a poster.	Bir poster değil.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I'm the real deal. Every day I stand here	Ben gerçeğiyim. Burada durduğum her gün için...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
the family donates a million dollars to Notre Dame.	...aileniz Notre Dame için bir milyon dolar bağış yapıyor.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Did you know the words "Notre Dame" are French, but the team is	"Notre Dame" kelimelerinin fransızca olduğunu biliyor muydunuz,ama takım...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
the Fighting Irish? That's the kind of thing I think about in here.	...İrlanda için oynuyor? Bu burada aklıma gelen bir şey.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Back in the poster, gabby. Yes, sir.	Postere geri dön, gabby. Evet, efendim.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Milhouse, it's me. Check out the caller ID on your phone.	Milhouse, benim. Telefondaki numaraya bak.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
"Blocked Number"? That service is $3.65 a month.	"Gizli numara mı"? Bu servis aylık $3.65.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Did you switch places with a millionaire kid who looks just like you?	Sana benzeyen bir milyonerle yerlerinizi mi değiştiniz?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Just sit tight. I'm sending a car.	Sıkı dur. Oraya bir araba gönderiyorum.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Why are these noodles orange?	Bu şehriyeler neden turuncu?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I made it with Cheetos, just like you like it.	Onları Cheetosla yaptım, tıpkı sevdiğin gibi.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
If the sauce is too thick, I can add more root beer.	Sos ne kadar kalın olursa, o kadar fazla kök birası ekleyebiliyorum.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Maybe I'm just not hungry.	Belki de pek aç değilim.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Human garbage can to the rescue.	Çöp tenekesi kurtarmaya geliyor.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Mmm... so at work today,	Bugün işte...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
we got a memo saying everyone's getting new chairs.	...hepimize yeni bir sandalye alınacağını söyleyen bir not aldık.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Father, could you... Talk louder? You bet.	Baba, lütfen... Yüksek sesle konuş mu?	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Naturally, I threw my old chair in the Dumpster right away,	Doğal olarak ben de eski sandalyemi hemen attım...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
but then Lenny said: "No, that was the new chair.	...ama sonra Lenny dedi ki: "Hayır,o yeni sandalyeydi."	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
That memo was two months old."	O not 2 aylıkmış.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
So now I'm sitting on an orange crate.	Yani şimdi bir portakal sandığının üstünde oturuyorum.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I never felt so... Please stop spitting food on me!	Daha önce hiç bu kadar... Lütfen üstüme yemek tükürmeyi kes!	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Keep your meal in your mouth, you semiliterate spew monkey.	Yemeğini ağzında tut, seni yarı cahil maymun.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
That's it, boy. You're going to bed without supper.	Buraya kadar evlat. Bu gece yemek yemeden yatağa gideceksin.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
That was an odd thing for Bart to say.	Bartın böyle şeyler söylemesi epey acayip.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
Maybe he's going through... certain changes.	Belki de o bazı değişimlerden geçiyordur.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
If that boy thinks I'm paying to put him through four years of puberty,	Eğer bu çocuk kendisine ergenlik yüzünden 4 yıl müsamaha göstereceğimi düşünüyorsa,...	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
forget it. I'm made of hormones.	...bunu unutsun. Ben hormonlardan yaratıldım.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
This is the greatest great hall I've ever eaten in, Bart.	Bu yemek yediğim en harika yemek salonu, Bart.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I mean Simon.	Yani Simon.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
This must be my half brother and half sister.	Bunlar benim üvey erkek ve kız kardeşlerim olmalı.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
They're beautiful.	Çok güzellermiş.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
I mean, just the girl. I didn't notice the beautiful boy.	Yani sadece kız. Güzel çocuğu fark etmemiştim.	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
So I said, "Dad, I wanted a Range Rover, not a Land Rover.	Ben de dedim ki "Baba, ben Range Rover istemiştim, Land Rover değil."	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008
This is the worst Martin Luther King Day ever."	"Bu gelmiş geçmiş en kötü Martin Luther King günü."	The Simpsons Double, Double, Boy in Trouble-1	2008