Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 166601
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Brent? | Brent? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
One of these days these ways are gonna do me in | Günün birinde, çekeceğim onu içime | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
What can I say | Ne diyebilirim kine | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I can't get away from those sticky paws | O yapışkan pençelerden kurtulamıyorum ki be | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Sometimes the sweetest kittens have the sharpest claws... | Bazen en keskin pençeler en şirin kediciklerde olur | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
You're a fucking rock star. | Sen tam bir rock yıldızısın. Esrar sen nelere kâdirsin! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Wow, you look wicked. | Vay be, harika görünüyorsun. Vay canına, yakıyorsun. Vay canına, yakıyorsun. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Er... Hi, Mrs. Valentine. Hello, Jamie. | Selam, Bayan Valentine. Selam, Jamie. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Mia, your father wants to get a photo. | Mia, baban bir fotoğraf çekmek istiyor. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Could wait a sec, please? | Bir saniye bekler misiniz, lütfen? Biraz bekler misin, lütfen? Biraz bekler misiniz, lütfen? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Well did you thank Jamie for the flowers? | Çiçekler için Jamie'ye teşekkür ettin mi? Jamie'ye çiçekler için teşekkür ettin mi? Jamie'ye çiçekler için teşekkür ettin mi? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Oh, no, that's OK. Thanks. | Hayır, böyle iyi. Teşekkür ederim. Hayır, hiç sorun değil. Sağ ol. Hayır, hiç sorun değil. Sağ ol. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Well, I couldn't find them in black. | Şey, siyah olanlarından bulamadım. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I'll put them in some water. | Onları suya koyarım. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Ringo! Here! | Ringo! Buraya gel! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Get out of there. Er... | Çık oradan. Uzaklaş buradan. Uzaklaş hadi buradan. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Hey, hi. How's it going, Mr. Valentine? | Selam. Nasıl gidiyor, Bay Valentine? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Busy, keeping the wolf from the door. | Hareketli geçiyor. Kurtları kapıdan uzak tutuyorum. İş güç işte, kıt kanaat geçiniyoruz. İş güç işte, kıt kanaat geçiniyoruz. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Yep, excellent. | Mükemmel. Evet, çok güzel. Evet, çok güzel. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Let's get this photo then. | Fotoğraf işini halledelim o zaman. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Mia, go and stand next to Jamie. | Mia, git ve Jamie'nin yanında dur. Mia, Jamie'nin yanına geç. Mia, Jamie'nin yanına geçsene. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
(Mrs. Valentine) Smile. | Gülümseyin. Gülümse. Gülümseyin. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
And one for safety. | Bir tanede ne olur ne olmaz diye. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
All right, we're going, bye. | Tamamdır, biz kaçtık, hoşça kalın. Biz gidiyoruz, hoşça kalın. Biz gidiyoruz, hoşça kalın. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
(Mrs. Valentine) Be careful. | Dikkatli olun. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Yep. | Elbette. Tamam. Oluruz. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
You're going to be late. | Geç kalıyorsun. Geç kalacaksın. Geç kalacaksın. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Have you seen him? Hi, Carla. | Onu gördün mü? Selam, Carla. Onu gördün mü? Merhaba Carla. Onu gördün mü? Merhaba Carla. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Have you seen Brent? | Brent'i gördün mü? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
When it come to making love to you, baby | İş sevişmeye gelince bebeğim | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
You got to be agile, mobile and hostile... | Çevik, oynak ve saldırgan olmalısın | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Have you got any more of that pot on you? | Üzerinde daha fazla esrar var mı? Yanında daha esrar var mı? Yanında başka esrar var mı? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Er, yeah, yeah, in my pocket. | Evet, evet, cebimde. Evet, var, cebimde. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
That's why your dog was sniffing my nuts. | Köpeğinin taşaklarımı koklamasının nedeni buydu. O yüzden köpeğin hayalarımı kokluyordu. O yüzden köpeğin hayalarımı kokluyordu. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
No need to explain. | Açıklamana gerek yoktu. Açıklamana gerek yok. Ayrıntıya girmene gerek yok. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Oh, yeah, I just didn't want you to think that I have a hygiene problem. | Sadece, hijyen problemim falan olduğunu düşünmeni istemedim. Yok, ondan değil, yıkanmadığımı falan düşünmeni istemedim sadece. Yok, ondan değil, temiz olmadığımı düşünmeni istemedim sadece. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Why? | Neden? Niye ki? Niye ki? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
You expecting me to suck your cock? | Aletini ağzıma almamı mı bekliyorsun? Aletini ağzıma alacağımı mı düşünüyorsun? Aletini ağzıma almamı mı bekliyorsun? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
'Hello, this is Brent. Leave a message.' | Merhaba, ben Brent. Lütfen mesajınızı bırakın. 'Merhaba, ben Brent. Lütfen mesaj bırakın. 'Merhaba, ben Brent. Lütfen mesaj bırakın. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
It's OK, Kahn. | Önemli değil, Kahn. Tamam bir şeyin yok, Kahn. Tamam bir şeyin yok, Kahn. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Come on, we both know Brent's done this before | Hadi ama Brent'in bunu daha önce de yaptığını... Brent'in bunu daha önce de yaptığını ve... İkimiz de, Brent'in bunu daha önce de yaptığını... | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
and he's always turned up. | ...ve sonunda hep geri geldiğini ikimiz de biliyoruz. ...her zaman geri geldiğini ikimiz de biliyoruz. ...ve hep geri döndüğünü biliyoruz. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean, they've stabbed the dog? | Köpeği bıçakladılar da ne demek? Köpeği bıçaklamışlar da ne demek? Köpeği bıçaklamışlar da ne demek? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Milady. | Hanımım. Leydim. Leydim. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
He looks dead. | Ölü gibi görünüyor. Ölmüş gibi görünüyor. Ölmüş gibi görünüyor. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I didn't use that much. You've ruined it! | O kadar kullanmamıştım. Onu mahvettin! O kadar çok kullanmadım. İçine etmişsin! O kadar çok kullanmadım. İçine etmişsin! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
There it is! Let me hear. | İşte atıyor! Çekil de duyayım. Yaşıyor işte! Bakayım. Yaşıyor işte! Bakayım. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Is my heart too broken? | Kalbim çok mu kırık? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Do I cry too much? | Çok mu ağlıyorum? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Am I too outspoken? | Fazla mı açık sözlüyüm? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Don't I make you laugh? | Seni güldürmüyor muyum? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Should I try it harder? | Daha çok mu denemeliyim? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Why do you see right through me? | Beni neden bir türlü fark etmiyorsun? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I live, I breathe | Yaşıyorum, nefes alıyorum | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I let it rain on me | İşi giderine bırakıyorum | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I sleep, I wake | Uyuyorum, uyanıyorum | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I try hard not to break | Kırmamak için çok uğraşıyorum | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I crave, I love | Senin için can atıyorum, seni seviyorum | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I've waited long enough | Yeterince bekledim artık | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I try as hard as I can... | Elimden geldiğince çok deniyorum | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Tell me what it looks like. | Nasıl göründüğümü söyle. Nasıl göründüğümü söylesene. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Pretty as a picture. | Bir tablo kadar güzel. Bir tablo kadar güzelsin. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Press a little harder, Princess. | Biraz daha sert bastır prenses. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
We can't hear you! | Seni duyamıyoruz! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Take a photo! | Fotoğraf çek! Resim çeksene! Resim çeksene! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Say... | De ki... | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
..."Happy End Of School Dance". Too big! | "Yaşasın Okul Sonu Dansı!" Çok uzun oldu. ..."Mutlu Mezuniyet Balosu." Çok uzun! ..."Mutlu Mezuniyet Balosu." Çok uzun! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Say..."happy"! | O zaman "Mutluyuz" de. O halde... "mutlu" de! O halde... "Mutlu" de! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Happy! | Mutluyuz! Mutlu! Mutlu! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
One with Bright Eyes? Quick. | Bir tane de Parlak Gözle çekilir misiniz? Çabuk. Parlak Göz'le de çekeyim mi? Çabuk ama. Parlak Göz'le de çekeyim mi? Çabuk ol ama. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Say... Just take it. | De ki... Çek gitsin şunu. De ki Çek hadi. De ki Çek hadi. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
It was just a little flash, nothing to be scared of. | Sadece flaş patladı, korkacak bir şey yok. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Let's roll, so roll motherfuckers | Hadi sallayın, sallayın adiler | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Let's roll, roll, roll motherfuckers | Hadi sallayın, sallayın adiler | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Let's roll | Hadi sallayın | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Let's roll, so roll motherfuckers... | Hadi sallayın, sallayın adiler | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
...make a wish. | ...bir dilek tut. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
My wish was for you anyway. | Dileğim senin içindi zaten. Zaten senin için bir şey dilemiştim. Zaten senin için bir şey dilemiştim. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
I wished for you too. | Ben olsam ben de senin için dilerdim. Ben de senin için dilemiştim. Ben de senin için dilemiştim. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Who looks prettier? | Kim daha güzel görünüyor? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Me or Bright Eyes? | Ben mi, Parlak Göz mü? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
You both look pretty. | İkiniz de güzel görünüyorsunuz. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
What's the matter Bright Eyes, you're not hungry? | Sorun ne Parlak Göz, aç değil misin? Neyin var Parlak Göz, aç değil misin? Neyin var Parlak Göz, aç değil misin? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Better not get too skinny... | Daha fazla zayıflamamalısın... Zayıflamasan iyi olur... Zayıflamasan iyi olur... | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
...or Daddy won't like you any more, will you, Daddy? | ...yoksa babacık artık senden hoşlanmaz değil mi, baba? ...yoksa babam bundan sonra seni sevmez, değil mi baba? ...yoksa babam seni sevmez, değil mi baba? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
What are you looking at? | Neye bakıyorsun? Sen neye bakıyorsun? Sen neye bakıyorsun? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Open up for the aeroplane | Aç bakayım ağzını, uçak geliyor. Uçtu uçtu uçak uçtu! Uçtu uçtu uçak uçtu! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Is it finger licking good? | Parmak yalamak güzel mi? Parmak yalak güzel mi? Parmak yalak güzel mi? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Is... it... | Parmak... | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
...finger... licking... | ... yalamak... ...yalamak... ...yalamak... | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
...GOOD? | ...güzel mi? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Is it finger licking good? | Parmak yalamak kadar güzel mi? Parmak yalamak güzel mi? Parmak yalamak güzel mi? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Toi... | Tu... | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Toilet? | Tuvalet mi? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Not till you show me. | Bana gösterene kadar olmaz. Göstermeden olmaz. Göstermeden olmaz. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Show me! | Göster! Göster hadi! Göster hadi! | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Suck it. | Em. Yala. Yala. | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Still need to go? | Hala gitmen gerekiyor mu? Hala tuvalete gitmen gerekiyor mu? Hâlâ tuvalete gitmen gerekiyor mu? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Ones or twos? | Küçük mü, büyük mü? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |
Ones? | Küçük mü? | The Loved Ones-1 | 2009 | ![]() |