Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157071
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
a lot of people. | Birçok insan... Bir sürü insan. Bir çok insan. Bir çok insan. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
What was your poison? | Senin zehirin hangisiydi? Bağımlılığın neydi? Seni zehirleyen neydi? Seni zehirleyen neydi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Sorry? | Anlayamadım? Pardon? Anlayamadım? Anlayamadım? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Come on. | Yapma. Haydi ama. Hadi ama. Hadi ama. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You were hooked on something. I know the look. | Bir şeylere bağlanmışsın. Bu bakışı bilirim. Bir şeye bulaşmışsın. Bu bakışı bilirim. Bir şey ile savaşmışsın. Bu bakışı biliyorum. Bir şey ile savaşmışsın. Bu bakışı biliyorum. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Three years sober. | Üç yıldır temizim. Üç yıldır ayığım. Üç yıldır ayık geziyorum. Üç yıldır ayık geziyorum. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You work in a bar. | Bir barda çalışıyorsun. Barda çalışıyorsun. Bir barda çalışıyorsun. Bir barda çalışıyorsun. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Look, "Keith"... | Bak "Keith"... Bak, Keith... Bak Keith... Bak Keith... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I don't know you, | Seni tanımıyorum... Seni tanımıyorum,... ...seni tanımıyorum. ...seni tanımıyorum. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
And I'm the last person to be giving advice, | ...ve belki de nasihat verecek son insanım. ...sana öğüt verecek en son insanım... Akıl verecek belki son insanım ama... Akıl verecek belki son insanım ama... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But I do know that... | Ama şunu biliyorum ki... ...ama şunu biliyorum ki,... ...kimse affedilemeyecek kadar kötü bir şey yapmamıştır. ...kimse affedilemeyecek kadar kötü bir şey yapmamıştır. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
No one has ever done anything so bad, | Kimse affedilemeyecek kadar... ...kimse affedilmeyecek kadar... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
They can't be forgiven. | ...kötü bir şey yapmamıştır. ...ve düzeltilemeyecek kadar... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
That they can't change. | Ya da değiştirilemeyecek kadar... ...kötü bir şey yapmaz. Değiştiremeyecek kadar. Değiştiremeyecek kadar. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
When the oil burns, | Yağ yanmaya başladığı zaman... Yağ yandığı zaman... Yağ yanmaya başladığında... Yağ yanmaya başladığında... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
No angel can touch or pass through the flames, | ...hiçbir melek ateşe dokunmaya ya da geçmeye cesaret edemez. ...hiçbir melek alevlere dokunamaz veya alevlerden geçemez. ...hiçbir melek o ateşten geçemez ve dokunamaz. ...hiçbir melek o ateşten geçemez ve dokunamaz. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Or he dies. | Yoksa ölür. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Okay. | Tamam. Tamam. Demek onu, kutsal ateşten bir kafese koyacağız. Tamam. Tamam. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
So we trap him in a steel cage of holy fire. | Yani onu kutsal ateşten oluşan çelik bir kafese kitleyeceğiz. Yani onu kutsal ateşten bir kafese hapsedeceğiz. Yani onu kutsal ateşten bir kafese hapsedeceğiz. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But, uh, one question... | Ama bir sorum var Fakat bir sorum var. Bir sorum var. Bir sorum var. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
How the hell do we get him here? | Onu buraya nasıl getireceğiz? Onu dışarı nasıl çıkaracağız? Onu buraya nasıl getireceğiz? Onu buraya nasıl getireceğiz? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
There's... well, almost an open phone line... | Beden ile melek arasında... Melekle onun bedeni arasında... Melek ve bedeni arasında açık bir... Melek ve bedeni arasında açık bir... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Between a vessel and his angel. | ...telefon bağlantısı gibi bir şey var. ...açık telefon hattı gibi bir şey vardır. ...bağlantı vardır. ...bağlantı vardır. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
One just has to know how to dial. | Tek yapacağımız şey numarayı çevirmek. Sadece biri nasıl aranacağını bilir. Eğer nasıl arayacağını bilirsen. Eğer nasıl arayacağını bilirsen. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I'm here, Raphael. | Buradayım, Raphael. Buradayım Raphael. Buradayım Raphael. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Come and get me, you little bastard. | Gel de beni hakla, seni adi herif. Gel de al, seni küçük pislik. Gel ve beni al küçük serseri. Gel ve beni al küçük serseri. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Just out of curiosity, what is | Sadece meraktan soruyorum... Meraktan soruyorum... Meraktan soruyorum... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
the average customer wait time to speak to an archangel? | Bir Başmelekle konuşmak için ortalama müşteri bekleme süresi ne kadardır? ...bir baş melekle konuşmak için ortalama bekleme süresi nedir? ...bir baş melekle konuşmak için ne kadar beklemek gerekir? ...bir baş melekle konuşmak için ne kadar beklemek gerekir? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Well, that's a day I'll never get back. | İşte bu geri dönüşü olmayan gün. Bugün, başa saramayacağım bir gün. Bu geri dönemeyeceğim gün. Bu geri dönemeyeceğim gün. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Dean, wait. | Dean. Bekle. Dean. Dean. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I mean, I thought you were supposed to be impressive. | Daha etkileyici olabileceğini düşünüyordum. Etkileyici olursun diye düşünmüştüm. Daha etkileyeceği olacağını düşünmüştüm. Daha etkileyeceği olacağını düşünmüştüm. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
All you do is black out the room? | Tek yapabildiğin bir odayı karartmak mı? Tek yapabildiğin odayı mı karartmak? Tek yapabildiğin odayı karartmak mı? Tek yapabildiğin odayı karartmak mı? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
And the eastern seaboard. | Ve doğu kıyı şeridini. Ve doğu sahilini. Ve bütün batı sahilini. Ve bütün batı sahilini. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
It is a testament to my unending mercy | Bu sizi şu anda cezalandırmayışımın... Seni burada hemen mahvetmemem... Sizi buraya yok etmemem... Sizi buraya yok etmemem... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
That I don't smite you here and now. | ...ve sonsuz merhametimin bir örneğidir. ...sonsuz merhametimin bir ispatı. ...benim merhametimin bir kanıtıdır. ...benim merhametimin bir kanıtıdır. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Or maybe you're full of crap. | Ya da bir bok yapamayacağının... Ya da beceriksiz bir pisliksindir. Ya da bir bok yapamadığının. Ya da bir bok yapamadığının. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Maybe you're afraid | Belki de Tanrı'nın... Belki de tanrının Cass'i yeniden... Belki de tanrının Cass'i yeniden... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
That god will bring, Cass back to life again | ...Cass'i tekrar hayata döndürmesinden... ...seni mahvetmesinden korkmuşsundur,... ...canlandırıp senin cezalandırmasından korkuyorsun. ...canlandırıp senin cezalandırmasından korkuyorsun. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
and smite you, you candy ass skirt. | ...ve seni cezalandırmasından korkmuşsundur, seni korkak herif. ...seni etekli pislik. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
By the way... Hi, I'm Dean. | Bu arada selam, Ben Dean. Bu arada, merhaba ben Dean. Bu arada merhaba ben Dean. Bu arada merhaba ben Dean. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
and now, thanks to him, I know where you are. | Ve şimdi onun sayesinde nerede olduğunu biliyorum. Ve şimdi, onun sayesinde nerede olduğunu da biliyorum. Ve onun sayesinden nerede olduğunu biliyorum. Ve onun sayesinden nerede olduğunu biliyorum. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You won't kill him. | Onu öldürmeyeceksin. Onu öldüremezsin. Onu öldürmeyeceksin. Onu öldürmeyeceksin. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You wouldn't dare. | Buna cesaret edemezsin. Cüret edemezsin. Buna cesaret edemezsin. Buna cesaret edemezsin. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
but I will take him to, Michael. | Ama onu Michael'a götüreceğim. Ama onu Michael'a götürebilirim. Onu Michael'a götürebilirim. Onu Michael'a götürebilirim. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Well, that... sounds terrifying. | Kulağa korkutucu geliyor. Korkunç görünüyor. Bu kulağa korkutucu geliyor. Bu kulağa korkutucu geliyor. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
It does. | Gerçekten. Gerçekten öyle. Gerçekten öyle. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But, uh, I hate to tell you... | Bunu sana söylemekten nefret ediyorum ama... Ama bunu söylemekten nefret ediyorum,... Bunu söylemekten nefret ediyorum ama... Bunu söylemekten nefret ediyorum ama... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I'm not going anywhere with you. | ...seninle hiçbir yere gittiğim yok. ...seninle hiçbir yere gitmiyorum. ...seninle hiçbir yere gelmiyorum. ...seninle hiçbir yere gelmiyorum. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Surely you remember, Zachariah giving you stomach cancer. | Zachariah'ın seni mide kanseri yaptığını hatırlıyorsundur herhalde... Eminim, Zachariah'ın seni mide kanseri ettiğini hatırlıyorsundur. Eminim Zachariah'ın seni mide kanseri yaptığını hatırlıyorsundur. Eminim Zachariah'ın seni mide kanseri yaptığını hatırlıyorsundur. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, that was... that was hilarious. | Evet, o O çok eğlenceliydi. Evet, baya eğlenceliydi. Evet bu gerçekten çok komikti. Evet bu gerçekten çok komikti. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Yes, well... | Öyledir. Evet, öyle. Evet. Evet. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
he doesn't have anything close to my imagination. | Ama o benim hayal gücümün yanından bile geçemez. O, benim hayal gücümün yanına bile yaklaşamaz. O benim hayal gücüme yaklaşamaz bile. O benim hayal gücüme yaklaşamaz bile. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Oh, yeah? | Gerçekten mi? Öyle mi? Öyle mi? Öyle mi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I bet you didn't imagine one thing. | Bir şeyi hayal edemeyeceğine dair bahse girerim. Bahse girerim, başka bir şeyi daha hayal edemedin. Eminim bir şeyi düşünemedin. Eminim bir şeyi düşünemedin. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
What? | Ne? Neyi? Ne? Ne? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
We knew you were coming, you stupid son of a bitch. | Geleceğini biliyorduk, seni aptal orospu çocuğu. Buraya geleceğini biliyorduk, seni aptal aşağılık herif. Senin geleceğini bildiğimizi aptal o. çocuğu! Senin geleceğini bildiğimizi aptal o. çocuğu! | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Hey, don't look at me. it was his idea. | Bana öyle bakma. Onun fikriydi. Hiç bana bakma. Onun fikriydi. Bana bakma bu onun fikriydi. Bana bakma bu onun fikriydi. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Where is he? | O nerede? Nerede O? O nerede? O nerede? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
God? | Tanrı mı? Tanrı? Tanrı mı? Tanrı mı? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
He's dead, Castiel. | O öldü, Castiel. Öldü, Castiel. O öldü Castiel. O öldü Castiel. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Bar's closed. | Kapalıyız. Bar kapandı. Bar kapandı. Bar kapandı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Is there something you want to tell me, Sam? | Bana söylemek istediğin bir şey var mı Sam? Bana söylemek istediğin bir şey var mı, Sam? Bana söylemek istediğin bir şey var mı Sam? Bana söylemek istediğin bir şey var mı Sam? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You sure about that? | Buna emin misin? Emin misin? Buna emin misin? Buna emin misin? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I I don't... | B Ben... Bilmem... Ben... Ben... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Where are Reggie and Steve? | Reggie ve Steve nerde? Reggie'yle Steve nerede? Reggie ve Steve nerede? Reggie ve Steve nerede? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Oh, Steve's good. | Steve iyi. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
He's, uh... | O, şey... O... Onun... Onun... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
His guts are laying roadside | Bağırsakları Hawley'in hemen dışında yerlerde sürünüyor. Hawley koyunun dışındaki yolda... ...bağırsakları Hawley yoluna dökülmüş durumda. ...bağırsakları Hawley yoluna dökülmüş durumda. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Outside the hawley five and dime. | ...bağırsakları yere yayıldı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
"sorry" don't cut it, Sam. | Üzgünüm demek yetmez Sam. "Üzgünüm" yetmez, Sam. Üzülmek bir işe yaramıyor Sam. Üzülmek bir işe yaramıyor Sam. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
What do you want me to say? | Ne söylememi istiyorsun? Ne dememi istiyorsun? Ne dememi istiyorsun? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Okay, fine. | Peki, tamam. Pekala, tamam. Tamam, oldu. Tamam, oldu. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Let me give you some of my own, then. | O zaman ben sana bir şeyler söyleyeyim. Bendeki gerçeklerden bahsedeyim biraz. O zaman sana biraz benimkileri anlatayım. O zaman sana biraz benimkileri anlatayım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
We go into town, we capture ourselves a demon, | Oraya gittik, bir şeytanı yakaladık... Kasabaya indik, bir iblisi yakaladık. Kasabaya gidip bir şeytanı yakaladık sonra... Kasabaya gidip bir şeytanı yakaladık sonra... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
And we get jumped by 10 more. | ...ve 10 tane daha üstümüze atladı. Sonra da 10 tanesi daha üzerimize atladı. ...10 tanesi üzerimize atladı. ...10 tanesi üzerimize atladı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Steve bought it. | Steve kurtulamadı. Steve de yuttu. Steve yakalandı. Steve yakalandı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Saying it twice don't make it so, Sam. | İki kere söylemek bir şeyi değiştirmez Sam. İki kez söylemen bir şeyi değiştirmiyor, Sam. İki kere söylemekle olmuyor Sam. İki kere söylemekle olmuyor Sam. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But you see, this demon he, uh... | Şu şeytan... Ama anlarsın ya, bu iblis... Bu şeytan bize... Bu şeytan bize... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
He told us things. | Bize bir şeyler söyledi. ...bize bir şeyler söyledi. ...bazı şeyler anlattı. ...bazı şeyler anlattı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
crazy things, things about you, Sam. | Çılgınca şeyler. Senin hakkında Sam. Çılgınca şeyler. Seninle ilgili şeyler, Sam. Senin hakkında çılgınca şeyler Sam. Senin hakkında çılgınca şeyler Sam. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Demons lie. | Şeytanlar yalan söyler. İblisler yalan söyler. Öyle mi? Şeytanlar yalan söyler. Şeytanlar yalan söyler. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
I'm gonna ask you one last time. | Sana son bir kez daha soracağım. Sana son defaya mahsus soracağım. Sana son bir kez daha soracağım. Sana son bir kez daha soracağım. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
The truth. | Gerçek? Gerçeği söyle. Gerçeği söyle. Gerçeği söyle. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
But there's no other explanation. | Başka bir açıklaması yok. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
He's gone for good. | O gitti. Sonsuza dek yok oldu. O gitti. O gitti. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Am I? | Öyle mi? Acaba? Öyle mi? Öyle mi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Do you remember the 20th century? | 20. yüzyılı hatırlıyor musun? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Think the 21st is going any better? | 21. yüzyılda işlerin daha iyiye gideceğini sanıyorduk. 21. yüzyılın daha iyi olduğunu mu düşünüyorsun? 21. yüzyıl daha mı iyi olacak? 21. yüzyıl daha mı iyi olacak? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You think god would have let any of that happen | Eğer Tanrı yaşıyor olsaydı... Sence, eğer Tanrı hala hayatta olsaydı, bunların yaşanmasına izin verir miydi? Eğer tanrı hayatta olsaydı bunların olmasına... Eğer tanrı hayatta olsaydı bunların olmasına... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
If he were alive? | ...izin verir miydi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Well, then who invented the chinese basket trick? | O zaman Çinlilere basketbolu kim öğretti? O zaman sihirbazlık numaralarını kim icat etti? O zaman Çinlilere basketbolu kim öğretti? O zaman Çinlilere basketbolu kim öğretti? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
That's my father you're talking about, boy. | Hakkında konuştuğun benim babam, evlat. Hakkında konuştuğun kişi benim babam, evlat. Bahsettiğin kişi benim babam evlat. Bahsettiğin kişi benim babam evlat. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, who would be so proud | Evet. Şu oğulları... Evet, oğullarının kıyameti başlattığını öğrenseydi, hepinizle gurur duyardı. Evet oğullarının kıyameti başlattığını bilse... Evet oğullarının kıyameti başlattığını bilse... | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
to know that his sons started the friggin' apocalypse. | ...lanet olasıca kıyameti başlattı diye gururlanan kişi. ...bununla gurur duyardı. ...bununla gurur duyardı. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Who ran off and disappeared. | Aynı zamanda bir anda ortadan kaybolan kişi. Kaçıp birden yok olan kimdi? Kaçan ve kaybolan kimdi? Kaçan ve kaybolan kimdi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
Who left no instructions and a world to run. | Dünyayı nasıl yöneteceğimizi bize anlatmadan ortadan kaybolan... Dünyayı yönetmek için herhangi bir bilgi bırakmayan kimdi? Dünyanın nasıl yönetileceğini söylemeden giden kimdi? Dünyanın nasıl yönetileceğini söylemeden giden kimdi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
So daddy ran away and disappeared? | Yani babacığın kaçtı öyle mi? Yani babacığın kaçıp birden yok mu oldu? Babacığın gitti ve kayıp mı oldu? Babacığın gitti ve kayıp mı oldu? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
He didn't happen to work for the post office, did he? | Postanede çalışmıyordu değil mi? Postane için çalışıyor olamaz, değil mi? Postada çalışmıyordu değil mi? Postada çalışmıyordu değil mi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
This is funny to you? | Bu senin için komik mi? Bu sence komik mi? Sence bu komik mi? Sence bu komik mi? | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |
You're living in a godless universe. | Tanrısı olmayan bir evrende yaşıyorsun. Tanrı'nın olmadığı bir evrende yaşıyorsunuz. Tanrının olmadığı bir evrende yaşıyorsunuz. Tanrının olmadığı bir evrende yaşıyorsunuz. | Supernatural Free to Be You and Me-1 | 2009 | ![]() |