Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156195
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| YEAH, I'LL CALL YOU LATER. | Sonra ararım. | Strangeland-1 | 1998 | |
| OKAY ? OKAY. | Tamam mı? Tamam. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SHE'S A MESS. | Berbat bir halde. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SHE WANTS TO KNOW WHAT'S GOING ON. LIKE I KNOW SOMETHING. | Neler olduğunu bana soruyor, sanki ben biliyormuşum gibi. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SHE KNOWS MORE THAN I DO. | Kendisi benden çok biliyor. | Strangeland-1 | 1998 | |
| TONI, I TELL YOU EVERYTHING THAT RELATES TO THE CASE. | Toni, olay ilgili her şeyi sana söylüyorum. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HEY, I KNOW THE DRILL. | Prosedürü biliyorum. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IF MY CONCERNS AS HER FATHER... | ...bir dedektif olarak tarafsızlığımı aşarsa... | Strangeland-1 | 1998 | |
| OVERRIDE MY OBJECTIVITY AS A DETECTIVE. | ...Genevieve'e yardım edemem. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU KNOW THIS. YEAH, WELL, IT MIGHT HELP ME. | Bunu biliyorsun. Ama bana yardım edebilir. | Strangeland-1 | 1998 | |
| ARE YOU GONNA LET US IN, OR DO I HAVE TO COOK DINNER OUT HERE ON THE PORCH ? | İçeri girebilir miyiz, yoksa burada kapı önünde mi akşam yemeğini pişirelim? | Strangeland-1 | 1998 | |
| FORTY EIGHT HOURS ? LET ME ASK YOU SOMETHING. | Kırk sekiz saat mi? Bir şey soracağım. | Strangeland-1 | 1998 | |
| DO YOU HAVE ANY KIDS ? | Çocuğun var mı? | Strangeland-1 | 1998 | |
| YEAH ? | Var mı? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WELL, LET'S JUST IMAGINE HE'S BEEN MISSING FOR TWO DAYS... | Farz edelim ki oğlun iki gündür kayıp... | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND SOME ASSHOLE FILE CLERK TELLS YOU THAT'S IT'S GONNA BE TWO MORE DAYS... | ...ve göt memurun teki onu bulman için gereken bilgiyi... | Strangeland-1 | 1998 | |
| UNTIL YOU GET THE INFORMATION YOU NEED TO FIND HIM. | ...iki gün daha beklemen gerektiğini söylüyor. | Strangeland-1 | 1998 | |
| RIGHT. YOU GOT 12 HOURS, NOT A MINUTE MORE. | Evet. 12 saatin var. Bir dakika bile aşmasın. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HOW ARE YOU HOLDING UP ? | Ne durumdasın? | Strangeland-1 | 1998 | |
| I JUST WANT TO SCREAM. | Çığlık atmak istiyorum. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU HAVE EVERY RIGHT, BABY. | Hakkın var, bebeğim. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HOW'S MICHAEL ? | Michael nasıl? | Strangeland-1 | 1998 | |
| THE MAN OF STEEL. | Çelik gibi. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HE'S A GOOD MAN. DON'T THINK THAT HE'S NOT TORN APART TOO. | O iyi biri. Onun da dağılmış olmadığını sanma. | Strangeland-1 | 1998 | |
| DO YOU EVER GO ON LINE, UNCLE MIKE ? | Hiç internete girer misin, Mike Amca? | Strangeland-1 | 1998 | |
| IT'S PRETTY COOL. | Çok güzel ama. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHY IS THAT, ANGELA ? | Niye peki, Angela? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WELL, YOU CAN E MAIL PEOPLE ANYWHERE. | Her yerdeki insanlara e posta atabiliyorsun. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU COULD WRITE 'EM A LETTER, TOO, PICK UP THE PHONE. | Mektup da yazabilirsin. Telefon da edebilirsin. | Strangeland-1 | 1998 | |
| NO. IT'S MORE THAN THAT. | Hayır. Dahası da var. | Strangeland-1 | 1998 | |
| I DON'T HAVE TO BE ME. | Kendim olmak zorunda değilim. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SOMETIMES I PRETEND I'M SOME GOODY TWO SHOE PROM QUEEN... | Bazen bir balo kraliçesi gibi davranıyorum. | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND THEN I CAN CHANGE MY ON LINE NAME AND BECOME A HELL RAISING "B" GIRL. | Bazen de ismimi değiştirip cehennemden gelmiş bir kız gibi oluyorum. | Strangeland-1 | 1998 | |
| I MET I I'VECHATTED WITH SOME KILLER GUYS. | Ben birkaç felaket çocukla buluş... chatleştim. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IT'S ALL RIGHT. | Önemli değil. | Strangeland-1 | 1998 | |
| GIRLS EVER GO OUT WITH ANY OF THESE GUYS ? | Kızlar bu çocuklarla hiç buluşuyor mu? | Strangeland-1 | 1998 | |
| I'M NOT GONNA SAY ANYTHING. | Bir şey demeyeceğim. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HOW ABOUT GENEVIEVE ? SHE EVER GO WITH A BOY SHE MET ON LINE ? | Peki Genevieve? O hiç internette tanıştığı biriyle buluştu mu? | Strangeland-1 | 1998 | |
| SURE, SOMETIMES. | Tabii, bazen. | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Man ] WHERE ARE THE RITES OF PASSAGE ? | Ergenlik ayinleri nerede? | Strangeland-1 | 1998 | |
| THE INITIATIONS FOR THE YOUNG TO ENDURE ? | Gençlerin geçmek zorunda oldukları kabul törenleri. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HOW CAN THEY EVER HOPE... | Geçmeden gerçek birer yetişkin... | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Moaning Continues ] TO BECOME TRUE ADULTS WITHOUT THEM ? | ...olabileceklerini nasıl umabilirler? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WE LIVE IN A WORLD FILLED WITH PEOPLE... | Orta yaşlı vücutlara sahip insanlarla dolu... | Strangeland-1 | 1998 | |
| WEARING MIDDLE AGED BODIES, | ...bir dünyada yaşıyoruz. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YET THEY STUMBLE TO A CRAWL... | Ama onlar çocuksu akıllarıyla... | Strangeland-1 | 1998 | |
| WITH THEIR CHILDLIKE MINDS. | ...yerlerde sürünüyorlar. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WE MUST ALL GO THROUGH A RITE OF PASSAGE, | Hepimiz bir ergenlik ayininden geçmeliyiz. | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND IT MUST BE PHYSICAL. | Ve fiziksel olmalı. | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND IT MUST... | Ayrıca... | Strangeland-1 | 1998 | |
| LEAVE A MARK. | ...iz bırakmalı. | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Man ] I THINK WE GOT IT ! YEAH. | Bulduk! | Strangeland-1 | 1998 | |
| OKAY, A COUPLE OF HUNTERS SPOTTED THESE TIRE TRACKS VEERING OFF INTO THE WATER. | Birkaç avcı suya doğru yönlenmiş bu tekerlek izlerini fark etmiş. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU READY ? YEAH. | Hazır mısın? Evet. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THEN CAN WE KILL THAT MUSIC ? | Müziği kapat o zaman. | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Man ] STAY CLEAR OF THE CABLE, PLEASE. STAY CLEAR OF THE CABLE. | Kablodan uzak durun, lütfen. Kablodan uzak durun. | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Christian ] WHOA. THAT'S GOOD. | Tamam, güzel. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IT'S FOR A PIERCED SEPTUM, | Burun deliklerinin arasına piercing takmak için. | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND THAT'S PROBABLY THE BIGGEST ONE I'VE EVER SEEN. | Gördüklerim içerisinde muhtemelen en büyüğü bu. | Strangeland-1 | 1998 | |
| "INDUSTRIAL STRENGTH." WHAT, THIS IS BIGGER THAN AVERAGE ? | Sanayi boyu. Şimdi bu ortalamadan daha mı büyük demek? | Strangeland-1 | 1998 | |
| A STANDARD SEPTUM PIERCING IS MADE WITH A 14 GAUGE NEEDLE. | Standart bir burun piercingi 1,5 milimetre çapında iğneden oluşur. | Strangeland-1 | 1998 | |
| EIGHT GAUGE, MAX. | En fazla 3 milimetrelik kullanılır. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THIS IS AN EIGHT GAUGE. GET IT ? | Bu 3 milimetrelik. Anladınız mı? | Strangeland-1 | 1998 | |
| THAT PIECE ? THAT PIECE LOOKS LIKE A DOUBLE ZERO GAUGE. | O parça ise 10 milimetre çapında bir piercinge benziyor. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THE OWNER OF THAT SPIKE... | O piercingin sahibinin burnunda... | Strangeland-1 | 1998 | |
| HAS A HOLE IN HIS SEPTUM BIG ENOUGH TO STICK YOUR FINGER THROUGH. | ...parmağınızı sokabileceğiniz kadar büyük bir delik var. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HE MUST BE A REAL AFICIONADO, HUH ? | Tam bir piercing hayranı olmalı, değil mi? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT MAKES YOU SUCH AN AUTHORITY ? | Sen bu konunun uzmanı mısın şimdi? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WELCOME TO MY WORLD, DETECTIVE. | Dünyama hoş geldiniz, detektif. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU THINK MY ONLY INTEREST IN LIFE... | Hayatta ilgimi çeken tek şeyin... | Strangeland-1 | 1998 | |
| IS TO CHASE AMBULANCES WITH THIS RIG ? | ...bu araçla ambulans kovalamak olduğunu mu sanıyorsunuz? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WHAT DO YOU MEAN, YOUR WORLD ? | Benim dünyam da ne demek? | Strangeland-1 | 1998 | |
| BODY ART. TATTOOING. PIERCING. BRANDING. | Vücut sanatı. Dövme. Piercing. Damgalama. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SCARIFICATION. | Vücudu kesme. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THESE ARE ALL FORMS OF PERSONAL EXPRESSION... | Bunların hepsi mağara adamlarının döneminden beri... | Strangeland-1 | 1998 | |
| DATING BACK TO THE FUCKIN' CAVEMAN. | ...uygulana gelen kendini ifade etme yöntemleri. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YEAH, RIGHT. HEY, WE HAVE POWER OVER OUR OWN BODIES. | Evet, tabii. | Strangeland-1 | 1998 | |
| AS TECHNOLOGY RUNS AWAY WITH ITSELF, | Teknoloji gelişmeye devam ederken,.. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WE THE MODERN PRIMITIVES, MAN | ...biz modern ilkeller,.. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WE REMAIN GROUNDED IN THE TRADITION OF BODY MODIFICATION... | ...vücut modifikasyonu ve geleneksel adetlere... | Strangeland-1 | 1998 | |
| AND TRIBAL RITUALS. | ...bağlı kaldık. | Strangeland-1 | 1998 | |
| "MODERN PRIMITIVES." THAT'S RIGHT. | Modern ilkelmiş. Doğru. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YOU THINK IT'S SOMETHIN' NEW ? | Bunun yeni bir şey olduğunu mu sanıyorsun? | Strangeland-1 | 1998 | |
| WINSTON CHURCHILL'S MOTHER HAD A TATTOO ON HER WRIST, FOR CHRIST'S SAKE, MAN. | Winston Churchill'in annesinin bileğinde bile dövme vardı. | Strangeland-1 | 1998 | |
| SO, WHERE DO THESE "MODERN PRIMITIVES" HANG OUT ? XIBALBA. | Peki bu modern ilkeller nerelerde takılıyorlar? | Strangeland-1 | 1998 | |
| "XIBALBA" ? YEAH. | Xibalba mı? Evet. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IT'S A CLUB IN THE CITY. YOU'RE GONNA LOVE IT. | Şehirdeki bir kulüp. Bayılacaksınız. | Strangeland-1 | 1998 | |
| I'M SURE I WILL. WHAT DOES "XIBALBA" MEAN ? | Bundan eminim. Xibalba ne demek? | Strangeland-1 | 1998 | |
| IT MEANS "THE ENTRANCE TO HELL." | "Cehennemin Girişi" demek. | Strangeland-1 | 1998 | |
| IT'S LIKE TRYING TO FIND THE OWNER OF THE GLASS SLIPPER. | Cam ayakkabının sahibini aramak gibi bir şey bu. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YEAH, IN A ROOM FULL OF CINDERELLAS. | Evet, bir oda dolusu Cinderella'nın arasında. | Strangeland-1 | 1998 | |
| HE DIDN'T TELL US TO KILL HIM. | Kendisini öldürmemizi istemedi. | Strangeland-1 | 1998 | |
| WE THOUGHT YOUWEREDEAD. | Öldün sandık. | Strangeland-1 | 1998 | |
| I WAS ALMOSTTHERE ! | Neredeyse oluyordu. | Strangeland-1 | 1998 | |
| THE SHAMANS CALL IT THE SMALL DEATH. | Şamanlar buna küçük ölüm derler. | Strangeland-1 | 1998 | |
| I WAS CROSSING THE ABYSS ! | Geçişi tamamlıyordum. | Strangeland-1 | 1998 | |
| I WAS ALMOST THERE. [ Sighs ] | Neredeyse oluyordu. | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Christian ] WELL, YOU DON'T NEED TO KNOW THE SPECIFICS OF THIS CASE. | Olayın ayrıntılarını bilmen gerekmiyor. | Strangeland-1 | 1998 | |
| YEAH, FINE. | Peki, öyle olsun. | Strangeland-1 | 1998 | |
| [ Man ] CHRISTIAN. HEY, CAPTAIN. | Christian. Yüzbaşı. | Strangeland-1 | 1998 |