Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152747
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I think it may be time. | ...bence zamanı gelmiş olabilir. ...bence, zamanı gelmiş olabilir. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You've done all you can, sir. | Elinizden gelen her şeyi yaptınız, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| For what it's worth, you'd make a fine Armoury Officer. | Değeri var mı bilmem ama iyi bir mühimmat subayı olurdunuz. Değeri var mı bilmem ama, iyi bir mühimmat subayı olurdunuz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Show me that subdetonator. | Bana şu alt ateşleyiciyi göster. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'd prefer a burial at sea, if I'm not completely vaporised. | Tamamen buharlaşmayacak olsaydım, denize gömülmek isterdim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I thought you were afraid of the water. | Sudan korktuğunu sanıyordum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Your scanner, Lieutenant. I told you, sir. | Yüzbaşı, tarayıcınız. Söylediğim gibi efendim. Yüzbaşı, tarayıcınız. Söylediğim gibi, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| There's nothing we can do. | Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Yapabileceğimiz hiç birşey yok. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We'll dismantle this thing piece by piece if we have to. | Gerekirse, bu şeyi parça parça sökeriz. Eğer gerekirse, bu şeyi parça parça sökeriz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| That'll take days. My schedule's open. | Günlerce sürer. Programım müsait. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| And these Romulans? | Peki şu Romulanlar? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They don't seem like the patient types. | Sabırlı tiplere benzemiyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| The longer we stay in this system, the more likely they're going to attack. | Bu sistemde daha fazla kalırsak, saldıracak gibi görünüyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| As much as I appreciate all your efforts... | Çabalarınızı takdir etsemde... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| you have to detach the hull plating. | ...gövde kaplamasını ayırmalısınız. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| It's the only option. I'm not leaving one of my crew behind. | Tek seçenek bu. Mürettebatımdan kimseyi geride bırakmam. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You're putting Enterprise at risk. We're wasting time. | Atılgan'ı riske atıyorsunuz. Boşa zaman harcıyoruz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Help me figure out a way to get you off of here. That's an order. | Seni oradan çıkartmanın yolunu bulmama yardım et. Bu bir emirdir. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| If I were the kind of captain you think I should be... | Eğer senin istediğin gibi bir kaptan olsaydım... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'd bust your ass back to crewman. | ...şimdi kıçına tekmeyi basardım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Begging your pardon, sir... | Afedersiniz efendim... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| but if you were that kind of captain... | ...ama o tür bir kaptan olsaydınız... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| we wouldn't be having this conversation. | ...bu konuşmayı yapıyor olmazdık. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You'd have cut me loose by now. | Şimdiye kadar, gitmeme izin vermiş olurdunuz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'm not going to do that, Malcolm. | Bunu yapmayacağım, Malcolm. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| When we triggered that subdetonator, why didn't the mine explode right away? | Alt ateşleyiciyi tetiklediğimizde, neden mayın hemen patlamadı? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| How many seconds went by before I rearmed it? | Ben onu yeniden kurmadan önce kaç saniye geçti? Ben onu yeniden kurmadan önce, kaç saniye geçti? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Sir? How many seconds? | Efendim? Kaç saniye? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I don't remember. Ten, maybe 12. | Hatırlamıyorum. On, belki 12. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| It felt more like 20. Ten, 20, what's the difference? | Bana 20 gibi geldi. On, 20, ne fark eder ki? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| If it had exploded... | Patlasaydı... Eğer patlasaydı... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| how big would the yield have been? | ...büyüklüğü ne kadar olurdu? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Judging by the damage the first mine caused... | İlk mayının verdiği zarara bakarak... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'd guess about a quarter of a kiloton. | ...yaklaşık çeyrek kiloton olacağını tahmin ediyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| What are you getting at, sir? | Ne yapmaya çalışıyorsunuz, efendim? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| How close is your team to finishing? | Takımın işi bitirmek üzere mi? Takımın, işi bitirmek üzere mi? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They're down to the last few couplings. What's going on out there? | Son birkaç bağlantıyı hallediyorlar. Dışarıda neler oluyor? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We're going to detach the plating. | Kaplamayı ayıracağız. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You did everything you could, Captain. I'm going with him. | Kaptan, yapabileceğiniz herşeyi yaptınız. Onunla gidiyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Could a shuttlepod hatch withstand a quarter kiloton blast? | Mekik kapağı, çeyrek kilotonluk patlamaya dayanabilir mi? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Depends how close it was. Twenty metres, maybe 25. | Yakınlığına göre değişir. Yirmi metre, belki 25. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They're reinforced with duratanium alloy. | Duratanyum alaşımı ile güçlendirildiler. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They can take a hell of a beating. What have you got in mind? | Cehennem ateşine bile dayanabilirler. Aklında ne var? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I need two shuttlepod hatches. | İki mekik kapağına ihtiyacım var. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Have them brought up here on the double. | Onları yukarı getirsinler, iki kişilik. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Sir? On the double. | Efendim? İki kişilik. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Captain, I assume there's no point in my questioning your plan. | Kaptan, planınızı sorgulamamın anlamı olmadığını, varsayıyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Go ahead. We're ready. | Devam edin. Hazırız. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Hang on, fellows. | Dayanın arkadaşlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Six hundred metres. Another 100 ought to do it. | Altı yüz metre. Yüz metre daha uzaklaşmaları gerekiyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Sub Commander. | İkinci Komutan. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Polarise the hull plating. | Gövde kaplamasını polarize et. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'll do what I can, but keep in mind we're missing some of it. | Elimden geleni yaparım ama unutma ki, bir kısmını kaybettik Elimden geleni yaparım, ama unutma ki, bir kısmını kaybettik | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| It's rearming! | Aktif hale geliyor! | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| That's it. Let's go. | Tamamdır. Gidelim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Now, Malcolm. | Şimdi, Malcolm. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Enterprise to Captain Archer. | Atılgan'dan Kaptan Archer'a. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Captain, respond. | Cevap verin, Kaptan. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Maybe their transmitters were knocked out in the blast. | Belki patlamada vericileri bozulmuştur. Belki patlamada, vericileri bozulmuştur. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I see them. Bearing two one three, mark four. | Onları görüyorum. Üç bir iki yönündeler. Onları görüyorum. Bearing two one three, mark four. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Closing in. | Yaklaşıyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Open the doors to Launch Bay 2. | Kalkış Güvertesi 2 nin kapılarını açın. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| The Romulans are locking weapons! | Romulanlar silahlarını kilitliyorlar. Romulanlar, silahlarını kilitliyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Bridge to Dr. Phlox. Go ahead. | Köprüden Dr. Phlox'a. Devam edin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Meet us outside Launch Bay 2. | Bizimle, Kalkış Güvertesi 2 de buluşun. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They're targeting our engines. | Motorlarımızı hedef alıyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| A hundred metres more. Fifty. | Yüz metre daha. Elli. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I've got them. Sealing Launch Bay doors. | İçerideler. Güverte kapılarını kapatıyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Go to warp, Ensign. | Asteğmen, warp hızına çıkalım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| All things considered. | Her şey yerli yerinde. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| If I may say so, sir... | Eğer sakıncası yoksa efendim... Eğer sakıncası yoksa, efendim... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| your style of command does have its advantages. | ...komuta şeklinizin kendine göre avantajları olduğunu söylemeliyim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| So how long was it? | Peki ne kadar sürdü? Peki, ne kadar sürdü? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I counted 10 seconds. | On saniye saydım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Ten? It was more like 20. | On mu? Daha çok 20 gibiydi. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Respectfully, sir, it was 10. | Saygısızlık etmek istemem efendim ama 10 du. Saygısızlık etmek istemem efendim, ama 10 du. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| It was 20. That's an order. | Yirmiydi. Bu bir emirdir. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| ARCHER: Good morning. | Günaydın. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| REED: Captain. ARCHER: Sleep well? | Kaptan. İyi uyudun mu? | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| ARCHER: Thanks. WAlTER: You're welcome, sir. | Teşekkürler. Rica ederim, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| T'POL: Sorry to interrupt, Captain... | Böldüğüm için üzgünüm Kaptan... | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| ARCHER: Put us into standard orbit. MAYWEATHER: Aye, sir. | Standart yörüngeye girelim. Anlaşıldı. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| We'll take shifts down to | Vardiyaları azaltalım... | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| Is was a thermo kinetic explosion on the outer hull, port forward quarter. | Dış gövdenin, ön iskele köşesinde termokinetik bir patlama oldu. Dış gövdenin, ön iskele köşesinde, termo kinetik bir patlama oldu. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| Was anybody in them? I can't tell, sir. Not yet. | İçlerinde kimse var mıydı? Henüz bir şey söyleyemem, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| All systems were functioning normally. Archer to Engineering. | Bütün sistemler, normal çalışıyordu. Archer'dan mühendisliğe. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| Weapons fire, an asteroid? Nothing on our sensors. | Vurulduk mu, yoksa göktaşı mı çarptı? Sensörlerde hiçbir şey yok. Vurulduk mu, yoksa gök taşı mı çarptı? Sensörler de hiçbir şey yok. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| ARCHER: Keep me posted. Archer out. | Beni sürekli bilgilendir. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| Any casualty reports? Figures are coming in, sir. | Kayıp raporu var mı? Rakamlar geliyor, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| Get this man into the Imaging Chamber. | Bu adamı, görüntüleme ünitesine alın. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| I don't know. Doctor. | Bilmiyorum. Doktor. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| WOMAN: Is needs to be addressed before there's internal bleeding. | İç kanama başlamadan, yaranın yerini bulmalıyız... | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| MAYWEATHER: Starboard side, upper aft quadrant. | Sancak tarafında, kıç köşenin üstünde. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| MAYWEATHER: Some kind of cloaked ship? | Bir tür gizlenmiş gemi mi? | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| Captain, it's lodged near Impulse Reactor Two. | Kaptan, mayın 2 nolu itici reaktörün, yakınına konumlanmış. Kaptan, mayın 2 no'lu itici reaktörün, yakınına konumlanmış. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| Is seems to have been in orbit for some time. | Bir süredir yörüngedeymiş gibi görünüyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| Is could be done. | Yapılabilir. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| TRIP: But I wouldn't recommend it, sir. | Ama efendim, ben bunu tavsiye etmezdim. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| ARCHER: Ever see a ship like that? T'POL: No. | Hiç böyle bir gemi görmüş müydün? Hayır. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 | |
| ARCHER: Is Hoshi in any shape to return to the Bridge? It's urgent. | Hoshi köprüye dönebilecek durumda mı? Çok acil. Hoshi, köprüye dönebilecek durumda mı? Çok acil. | Star Trek: Enterprise Minefield-2 | 2002 |