Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152746
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| but in the reverse order. | ...ama sıralamayı tersine çevirerek. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You're doing fine, sir. Thanks. | İyi gidiyorsunuz, efendim. Teşekkürler. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You've earned yourself a break, Travis. | Molayı hakettin, Travis. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Ensign Hutchison can cover the helm for a while. | Asteğmen Hutchison, bir süreliğine dümene geçebilir. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Thank you, sir, but I'd prefer to stay at my post. | Teşekkürler efendim, ama yerimde kalmayı tercih ederim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We're clear of the minefield. | Mayın tarlasından çıktık. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Maintain course and speed. Understood. | Rotayı ve hızı koruyun. Anlaşıldı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| This last detonation circuit has an added attraction. | Son patlayıcı devre oldukça etkileyici. Son patlayıcı devre, oldukça etkileyici. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'm seeing something that looks like a backup arming mechanism. | Yedek ateşleyici mekanizmaya benzeyen, bir şey görüyorum. Yedek ateşleyici mekanizmaya benzeyen, birşey görüyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We'll have to fool the circuit into thinking it's still on line. | Devreyi, halen çalışır halde olduğunu sanması için kandırmalıyız. Devreyi, halen çalışır halde olduğunu, sanması için kandırmalıyız. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| How do we do that? | Nasıl yaparız? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| There's a hyperspanner in the equipment case. | Alet çantasında bir çoklu anahtar var. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Take out its power cell and strip off the casing. | Güç hücresini alın ve muhafazasını çıkarın. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You must've realised this wasn't going to be your typical armoury posting. | Bu işin, senin olağan görev tanımına uymadığının, farkında olmalısın. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| That my command style lacked... | Sanki benim komuta şeklim gibi... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| a certain spit and polish. | ...belirlilikten yoksun ve gösterişsiz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| It was obvious, if you don't mind my saying so. | Söylememin sizin için sakıncası yoksa zaten apaçık ortadaydı. Söylememin sizin için sakıncası yoksa, zaten apaçık ortadaydı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Strange. What's strange, sir? | Garip. Garip olan nedir, efendim? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I understand you came from a long line of Royal Navy men. | Kraliyet denizcilerinin soyundan geldiğini biliyorum. Kraliyet denizcilerinin, soyundan geldiğini biliyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Your father, your grandfather. | Baban, büyükbaban. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Why pick Starfleet? Why not continue the family tradition? | Neden aile geleneğini devam ettirmek yerine, Yıldız Filosu'nu seçtin? Neden, aile geleneğini devam ettirmek yerine, Yıldız Filosu'nu seçtin? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| God knows I tried. What happened? | Tanrı biliyor, denedim. Ne oldu? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'll need a circuit probe. | Devre sondasına ihtiyacım olacak. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| So what happened? I was raised on the water. | Peki, ne oldu? Su üstünde büyüdüm. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I knew how to handle a boat before I could ride a bicycle. | Bisiklete bile binemezken, tekne idare etmeyi biliyordum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Studied all the great naval battles. | Bütün büyük deniz savaşlarını inceledim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I don't know, I suppose I thought I'd just grow out of it. | Bilmiyorum, sanırım ondan kurtulabileceğimi düşündüm. Bilmiyorum, sanırım, ondan kurtulabileceğimi düşündüm. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Grow out of what? | Neden kurtulabileceğini? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Aquaphobia. | Akuafobi. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You're afraid of the water? | Sudan mı korkuyorsun? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| More precisely, afraid of drowning. | Daha doğrusu, boğulmaktan. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| So instead of a life on the sea... | Böylece denizde bir yaşam yerine... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| you chose a life in the vacuum of space? | ...uzay boşluğunda yaşamayı mı seçtin? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I had a great uncle who suffered from the same problem. | Aynı dertten muzdarip bir büyük amcam vardı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| But he faced his fears... | Ama korkusuyla yüzleşti... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| joined the Navy, had a distinguished career. | ...donanmaya katıldı ve seçkin bir kariyer yaptı. ...donanmaya katıIdı ve seçkin bir kariyer yaptı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| is attach it to the cylinder on your upper right. | ...onu sağ üst tarafınızdaki silindire tutturmak. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| It's working. Start with the top most component. | İşe yarıyor. En üstteki bileşenle başlayın. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Use the calliper to lift it a few millimetres... | Kerpeteni kullanarak, onu birkaç milimetre kaldırın... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| and then turn it clockwise 360 degrees... | ...ve sonra saat yönünde 360 derece döndürün... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| and then gently re insert it. | ...sonra da nazikçe yeniden yerleştirin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| He was something of a hero to me, my great uncle. | Büyük amcam, benim için bir tür kahramandı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| The one with aquaphobia? Indeed. | Akuafobisi olan mı? Kesinlikle. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| He signed up with the submarine service. | Denizaltı hizmetine kaydoldu. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Talk about facing your deepest fears. | En derin korkunla yüzleşmek gibi. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Wasn't long before he'd worked his way up through the ranks... | Çok geçmeden, azimli çalışması sayesinde rütbeleri yükseldi... Çok geçmeden, azimli çalışması sayesinde, rütbeleri yükseldi... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| made Chief Engineer on the H.M.S. Clement. | ...ve H.M.S. Clement'in başmühendisi oldu. ...ve H.M.S. Clement'in baş mühendisi oldu. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Do you know the story of the Clement, sir? | Clement'in hikayesini biliyor musunuz, efendim? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I don't think I do. | Bildiğimi sanmıyorum. Bildiğimi, sanmıyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Now the other five components. | Şimdi diğer beş bileşen. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Repeat the same process on each one, counterclockwise. | Aynı işlemi her birinin üzerinde, saat yönünün tersine tekrarlayın. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You were telling me about the Clement. | Clement'i anlatıyordun. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They were on a routine patrol... | Kaza olduğunda... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| when they had an accident. | ...rutin devriye görevindeydiler. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Now there's a beautiful irony for you. | Bu kısmında sizin için güzel bir ironi var. Bu kısmında, sizin için güzel bir ironi var. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They hit a mine left over from some world war. | Dünya savaşından kalma bir mayına çarptılar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| There they were, trapped, underneath an ice shelf... | Buzulun altında sıkışmışlardı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| several compartments flooding, including Engineering. | Mühendislik de dahil, birkaç bölümü su basmıştı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| My great uncle... | Boğulmaktan korkan adam... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| the man afraid of drowning? | ...büyük amcam. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| The ship was sinking, losing power. | Gemi güç kaybederek batıyordu. Gemi güç kaybederek batıyordu.. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| According to his lieutenant... | Yüzbaşısının söylediğine göre... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| my great uncle sealed himself in the engine room... | ...büyük amcam kendisini makine dairesine kilitlemiş... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| and kept the reactor on line long enough... | ...ve tayfalar kaçış bölmelerine ulaşıncaya kadar... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| for his crew to make it to the escape pods. | ...reaktörü çalışır durumda tutmuş. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| He went down with the ship. | Kendisi gemiyle battı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| He did what he had to do to save his crewmates. | Mürettebatının güvenliği için yapması gerekeni yaptı. Mürettebatının güvenliği için, yapması gerekeni yaptı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I appreciate what you're trying to tell me, Malcolm... | Malcolm, anlatmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| but I was hoping... | ...ama umarım... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| you'd be able to save your heroics for another time. | ...kahramanlık hevesini, bir daha ki sefere saklayabilirsin. ...kahramanlık hevesini, bir dahaki sefere saklayabilirsin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I just want you to know, sir, that I am prepared. | Sadece, hazır olduğumu bilmenizi istedim, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| If we're not able to defuse this mine, the safety of the crew... | Eğer mayını etkisiz hale getirmeyi başaramazsak, mürettebatın güvenliği... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I said I heard you, Lieutenant. | Yüzbaşı, duyduğumu söyledim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'm afraid we have another problem, sir. | Korkarım, başka bir problemimiz var, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I need to use the bathroom. | Tuvalete gitmem gerekiyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| In my EV suit, sir? | Çevresel giysimin içine mi? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| You've ignored our warnings. | Uyarılarımızı görmezden geldiniz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We were unable to translate your language until a short time ago. | Kısa süre öncesine kadar, dilinizi çevirmeyi başaramamıştık. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We're trying to defuse a weapon lodged on our hull. | Gemimizin gövdesine kilitlenmiş bir silahı, etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'm well aware of your situation. | Durumunuzun, gayet iyi farkındayım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Our scans show... | Taramalarımız, mayını çevreleyen... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| you're prepared to detach the hull segment surrounding the mine. | ...gövde bölümünü ayırmak için hazırlandığınızı gösteriyor. ...gövde bölümünü ayırmak için, hazırlandığınızı gösteriyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Complete the procedure and leave this system immediately. | İşlemi tamamlayın ve hemen sistemi terkedin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We've got a man trapped out there. | Dışarıda, sıkışmış bir adamımız var. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Don't your scans show you that? | Taramalarınız bunu göstermedi mi? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| One crewman. You have 82 others safely aboard. | Bir tayfa. Diğer 82 si, güven içinde gemideler. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| Jettison the hull segment and leave. | Gövde bölümünü atın ve gidin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We will not tolerate espionage. | Casusluğa müsamaha göstermeyeceğiz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| T'Pol, report. | T'Pol, rapor ver. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They're demanding we jettison the section of hull plating and leave. | Gövde bölümünü atıp, gitmemizi talep ediyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They scanned us, Captain. | Kaptan, bizi taradılar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| They know we're ready to detach it. | Ayırmaya hazır olduğumuzu biliyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| I'm defusing the last detonation circuit. | Son patlayıcı devreyi, etkisiz hale getiriyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| It's rearming! Reset that last component! Quickly! | Yeniden kuruluyor! Son bileşeni eski haline getirin! Acele edin! | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| When you deactivated that final circuit... | Son devreyi etkisiz hale getirdiğinizde... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| it triggered a subdetonator. | ...bir tür alt ateşleyiciyi tetikledi. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| How can we get to it? We can't. | Ona nasıI ulaşabiliriz? Ulaşamayız. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| It's too deep inside. | Çok derinde. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| We'd have to dismantle the entire mine. | Mayını tamamen parçalamamız gerekir. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | |
| those heroics we spoke about... | ...şu bahsettiğimiz kahramanlık... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 |