Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152229
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You're looking kind of bloated. | Çok şişko duruyorsun. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| These will get you here: | Bunlar, insanı buraya getirir: | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Then use this and this together, and you're up here: | O halde bu ikisini birlikte kullanırsan, buraya çıkarsın: | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| And you know what? You're all a bunch of bullies. | Bir şey diyeyim mi? Siz bir avuç zorbasınız. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Why don't you take this? Use it as a thong. | Neden şunu almıyorsun? Tasma olarak kullanırsın. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| I am so tired of being hungry. | Aç kalmaktan bıktım. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| DAN: All right, people, give it up for the hottest chicks from the state of Texas. | Pekala, millet, alkışlar Teksas'ın en seksi piliçleri için gelsin. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Let's beat it. | Hadi gidelim. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| MAN 3: Take it off. MAN 4: Go for it, baby. | Çıkar şunu. Hadi, bebeğim. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Becky's Friendz, you're up next. | Becky'nin Dostları, sırada siz varsınız. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Senator, please. | Senatör, lütfen. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| I think that you have done just about enough. | Bence sen yeterince eline yüzüne bulaştırdın. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| But keep your top on, all right? | Ama sakın üstünü çıkarma, tamam mı? | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Sevens are the team to beat. Let's see if the next group of girls has what it takes. | Yediler'i yenmek zor. Bakalım sıradaki kız grubu başarabilecek mi. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| WOMAN: Forget about it. | Unutun gitsin. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| ASHLEY: We're not going anywhere. | Hiçbir yere gitmiyoruz. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Yeah! Give it up. | Evet! Alkış. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| I don't know her. Get that girl out of the shot. | Onu tanımıyorum. Alın şu kızı kameranın önünden. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Come on, ladies. Let's go. | Hadi, hanımlar. Gidelim. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Don't say anything, just listen. | Hiçbir şey söyleme, sadece dinle. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| I want you to know that you've changed me. | Beni değiştirdiğini bilmeni istiyorum. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| And also, we are focusing on the family and the environment... | Ayrıca biz aile ve çevre üzerinde yoğunlaşıyoruz... | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| Nine to Five. That's so good. | Dokuzdan Beşe. Çok güzel. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| You know what this lawn chair reminds me of? | Bu katlanır sandalye bana ne hatırlatıyor, biliyor musun? | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| What? The time I had sex on a lawn chair. | Ne? Bir katlanır sandalyedeki sevişmemi. | Spring Breakdown-1 | 2009 | |
| You suck. Oh, my God. | İğrençsiniz. Aman Tanrım. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Support our spring break. Buy a cookie. | Bahar tatilimize yardımda bulunun. Bir kurabiye alın. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Somebody impregnate me! | Biri döllesin beni! | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| "The 4 Season�s"? | "The 4 Seasonés" mi? | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Hi, hi, hi. Charlene. | Merhaba, merhaba, merhaba. Charlene. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| No means no. Come on, baby. | Hayır dedikse hayır. Hadi, bebeğim. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Lydia, Truvy and Ashley. Whoo! Whoo! | Lydia, Truvy ve Ashley. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| What's going on here? | Ne yapıyorsunuz? | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Gayle. Ashley! | Gayle. Ashley! | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Stop singing that song. | Şu şarkıyı söylemeyi kes. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Now let us through. Ashley, over here. | Şimdi yol verin. Ashley, buraya bak. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Just guys that haven't met her yet. Enough with the Masons already. | Henüz kadınıyla tanışmayanlar varmış. Masonlar yetti artık. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Welcome to the 37th Annual All Girl Talent Show. | 37. Yıllık Kız Yetenek Gösterisi'ne hoş geldiniz. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| All right, people, give it up for the hottest chicks from the state of Texas. | Pekala, millet, alkışlar Teksas'ın en seksi piliçleri için gelsin. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| Take it off. Go for it, baby. | Çıkar şunu. Hadi, bebeğim. | Spring Breakdown-2 | 2009 | |
| ...a day after he was caught in a motel room with two underage girls. | ... itibarı zedelenen politikacının yeri gizliliğini koruyor. | Spring Breakdown-3 | 2009 | |
| He said he loved me. You liar! | Beni sevdiğini söyledi! Seni yalancı! | Spring Breakdown-3 | 2009 | |
| ... and we'll make history. Oh, don't you worry, I'm so on it. I... | ...ve böylece tarih yazalım. Merak etmeyin. Gözüm üstünde. Ben... | Spring Breakdown-3 | 2009 | |
| And she was all like, "No. " | O da "Hayır" diyip durdu. | Spring Breakdown-3 | 2009 | |
| ... is, like, real bad for women. " Can we turn this off, please, somebody? | ...kadınları ne kötü gösteriyor." Biri şunu kapatabilir mi lütfen? | Spring Breakdown-3 | 2009 | |
| ...and I'm not just gonna settle for half a "relaish. " | ...ve bu kadar zevk mevk beni kesmez. | Spring Breakdown-3 | 2009 | |
| Nine to Five. That's so good. | Dokuzdan Beşe. Çok güzel. | Spring Breakdown-3 | 2009 | |
| Spring, Summer, Fall, Winter... And Spring | İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... Ve İlkbahar | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Master! Yes, my boy? | Efendim! Evet, evladım? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Where do you want to go? | Nereye gideceksiniz? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| l want to pick herbs for medicine | Bende şifalı bitkiler toplamak istiyorum | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Then let us go. Come along | O zaman hadi gidelim | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| l'm going to pick herbs now, Master | Şimdi bitki toplayacağım Efendim | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Watch out for snakes | Yılanlara dikkat et | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Wait for me, Master Yes | Beni bekleyin efendim Evet | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| l've picked a lot of herbs, Master | Bir sürü bitki topladım efendim | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Really? You've picked a lot? | Gerçekten fazla mı topladın? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Stop! Throw this away, my child | Dur! Bunu dışarı at evladım | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Why? lt looks the same | Neden ki aynı görünüyor | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Even though it looks the same, this is a deadly plant | Aynı görünse bile bu zehirlidir | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| The other one can save lives | Bu ise hayat kurtarır | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| lt still looks the same. How can l know? | Çok benziyor. Nasıl anlayacağım? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Look closely. Here at the tip you can see a white line | İyice bak bunun ucunda beyaz bir şerit var | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| lf you ate this plant, you'd die | Eğer bunu yersen ölürsün | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| You mustn't pick this sort of plant next time | Bir daha bu bitkiden toplama sakın | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| ls this one alright to eat? Yes, this one is good | Bu yenebilir mi? Evet, bu iyidir | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Master, there is a stone on my back. Please take it off | Efendim, sırtımda bir taş var Lütfen onu çıkarın | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Does it torment you? Yes, Master | Sana acı mı veriyor? Evet efendim | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Didn't you also do it to the fish? | Sen bunun aynısını balığa yapmadın mı? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Yes, Master | Evet efendim | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Didn't you also do it to the frog? | Ve kurbağaya? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Didn't you also do it to the snake? | Ve yılana ? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Walk around! | Ve etrafta dolaş! | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| l can't walk, it's too heavy | Yürüyemiyorum, çok ağır | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| How do you think the fish, the frog and the snake endured it? | Sence balık, kurbağa ve yılan buna nasıl dayandılar? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| lt was wrong to do it | Yaptığım yanlıştı | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Go and find all the animals and release them from the stones | Şimdi git ve bütün o hayvanları taşlardan kurtar | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Then l will release you too | Ondan sonra bende sendeki taşı alacağım | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| But if any of the animals, the fish, the frog or the snake is dead, | Ama eğer balık, kurbağa veya yılandan herhangi biri ölmüşse | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| you will carry the stone in your heart for the rest of your life | taşı hayatının sonuna kadar kalbinde taşıyacaksın | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| You look so very healthy | Çok sağlıklı görünüyorsun | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| This tree is over 300 years old | Bu ağaç en az 300 yaşında | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| You will become as healthy as this tree | Sen de bu ağaç kadar sağlıklı olacaksın | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Will she recover, wise one? | Kızım şifa bulacak mı kutsal adam ? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| l believe that her soul is suffering | Ruhunun acı çektiğine inanıyorum | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| When she finds peace in her soul, her body will return to health | Eğer kendi ruhunda huzuru bulabilirse Bedeni de şifa bulacaktır | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Please take care of her! | Lütfen ona iyi bakın! | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| You are not allowed to sit on that | Buraya oturamazsın | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| The master will be angry with you | Efendim görürse kızar | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Why are you praying all of a sudden? | Neden birdenbire dua etmeye başladın ? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Would you like to come along? | Gelmek ister misin? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-1 | 2003 | |
| Softly! lt must prepared with a true heart | Yavaş! Gerçek bir kalp ile hazırlanmalı | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 | |
| lt will clear your head | Bu zihnini berraklaştırır | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 | |
| The boat is floating away! | Bot gidiyor! | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 | |
| Have you recovered now? | Şimdi iyileştin mi? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 | |
| Yes, l have completely recovered | Evet tamamıyla iyileştim | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 | |
| Strange | Garip | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 | |
| When l can't see you, l go insane | Seni görmeyince deliriyorum | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 | |
| Cold! lt's cold! | Soğuk! Çok soğuk! | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 | |
| What shall l do? | Ne yapacağım ? | Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring-2 | 2003 |