• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151963

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What do you think, darling? Stop it. Sen ne düşünüyorsun, hayatım? Kes şunu. Sparkhouse-2 2002 info-icon
We were sorry to hear about your father. Baban hakkında duyduklarımıza üzüldük. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Wouldn't you rather go somewhere more private where we can...? Biraz daha özel konuşabileceğimiz bir yere gitmek ister misin? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Why? You're not bothered about patient confidentiality, are you? Niçin? Hastanızın mahremiyeti hakkında endişelenmiyorsunuz, değil mi? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Would you like some champagne? No. Biraz şampanya ister misin? Hayır. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Tell me about me dad. Bana babamdan bahsedin. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Well, he um... Evet, o... Sparkhouse-2 2002 info-icon
needs to take things more steadily. ilaçlarını düzenli olarak alması gerekiyor. Sparkhouse-2 2002 info-icon
He certainly can't run the farm on his own. Kesinlikle çiftlikte kendi başına dolaşmamalı. Sparkhouse-2 2002 info-icon
A small amount of exercise is fine Bir kaç ufak egzersiz iyi olur Sparkhouse-2 2002 info-icon
but he can't be expected to lift and carry to the extent... fakat bir şeyleri kaldırıp taşıması beklenmemeli Sparkhouse-2 2002 info-icon
And will that improve? Peki iyileşecek mi? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Not without surgery and he seems reluctant to contemplate that. Ameliyat olmadan iyileşmez, fakat bu konuda isteksiz görünüyor. Sparkhouse-2 2002 info-icon
(Kate) You've been away a long time. Uzun zamandır uzaktaydın. Sparkhouse-2 2002 info-icon
That's a very nice car. Oldukça güzel bir araba. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I like it. Ben de beğeniyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Andrew and Becky are expecting a baby. Andrew ve Becky bir bebek bekliyorlar. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I know. They're converting the barn. Biliyorum. Ambarı dekore edip taşındılar. Sparkhouse-2 2002 info-icon
He is very ill. O çok hasta. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Right. OK. Pekala. Tamam. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Sorry I interrupted... (Kate) Not at all. Böldüğüm için üzgünüm... Katiyen. Sparkhouse-2 2002 info-icon
How long are you around for, Carol? Burada ne kadar kalacaksın, Carol? Sparkhouse-2 2002 info-icon
I don't know. It depends. Bilmiyorum.Şartlara bağlı. Sparkhouse-2 2002 info-icon
(Kate) Well, it's nice... Happy birthday, by the way. Evet, güzeldi... Bu arada doğum günün kutlu olsun. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Ring me if there's anything else you want to ask. Başka herhangi bir şey sormak istersen beni ara. Sparkhouse-2 2002 info-icon
And if I am malicious, Tanrı aşkına... Burada olmamalıydın, Claire. Eğer ben kötü niyetli biriysem, Sparkhouse-2 2002 info-icon
it's from years of putting up with an arrogant tosser like you. senin gibi küstah, aşağılık birine yıllarca katlandığım içindir. Sparkhouse-2 2002 info-icon
This is what she's really like. Gerçekte böyle biri. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I hear you've been offered a flat. Sana bir daire önerildiğini duydum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I'm not living in any flat. Dairede yaşamam. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Doctor says you can't run t'place on your own. Doktor tek başına dolaşmaman gerektiğini söyledi. Sparkhouse-2 2002 info-icon
What if we moved back here me and Lisa? Eğer buraya geri dönersek ben ve Lisa? Sparkhouse-2 2002 info-icon
What if I ran the place and you do as much or as little as you want? Çiftliği ben çalıştırırsam ve sen istediğin kadar çalışsan? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Why would you want to do that? Neden bunu yapmak isteyesin ki? Sparkhouse-2 2002 info-icon
There's two conditions. One... İki durumdan ötürü. Birincisi... Sparkhouse-2 2002 info-icon
I don't want any funny business. Herhangi bir düzenbazlık istemiyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Carol, I... And two... Carol, ben... Ve ikincisi... Sparkhouse-2 2002 info-icon
I want you to sign t'tenancy over to me tenancy and t'business. Kullanım hakkını ve işi bana devretmeni istiyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
You'll get 'em anyway when I die. It's you they're coming to. Onları ben öldüğümde her halükarda alacaksın. Sana kalacaklar. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I don't want 'em when you die. I want 'em now. Sen öldüğünde almak istemiyorum. Şimdi almak istiyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
It were a dump when you lived here, it's worse now. Sen burada yaşarken burası çöplük gibiydi, şimdi daha da kötü. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I'll pay you. You don't need it, Carol, believe me. Sana ödeyeceğim. Ödemek zorunda değilsin, Carol, inan bana. Sparkhouse-2 2002 info-icon
You've obviously got a nice life somewhere else. Başka bir yerde iyi bir hayatın olduğu apaçık. Buna ihtiyacın yok. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I can turn this place around on me own if I have to. Burayı idare edebilirim Eğer mecbur kalırsam tek başıma da yaparım. Sparkhouse-2 2002 info-icon
How's your granddad? Büyükbaban nasıl? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Did he? I'm sorry. When? Öldü mü? Üzgünüm. Ne zaman? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Last October. It were a blessing, really. Geçen ekim. Tanrının lütfüydü, gerçekten. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I got his house. Did you? Evi artık benim. Öyle mi? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Paid 2,000 for it back in 1969, it's worth 85 now. 1969'da 2 bin ödenmiş, şimdi 85 bin değerinde. Sparkhouse-2 2002 info-icon
He's rich. O zengin biri. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Why would you want to come back? Neden buraya geri dönmek isteyesiniz ki? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Either of you. Why wouldn't we? Herhangi biriniz. Neden istemeyelim? Sparkhouse-2 2002 info-icon
What about your business? My business can take care of itself. İşin ne olacak? İşim kendini idare edebilir. Sparkhouse-2 2002 info-icon
What is it that you do exactly? You wouldn't believe me. Tam olarak ne iş yapıyorsun? Sana söylesem, bana inanmazsın. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Go on. I import bananas. Devam et. Muz ithal ediyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
They'll be glad to see t'back of her for a few weeks. She's a dragon. Birkaç hafta içinde onun geri dönmesine memnun olacaklardır. O bir ejderha. Sparkhouse-2 2002 info-icon
All right, look... Pekala, bak... Sparkhouse-2 2002 info-icon
I can help out evenings... It's a deal. Akşamları yardım edebilirim ve boş günlerimde... Anlaştık. Sparkhouse-2 2002 info-icon
It's all right. Forget it. Önemli değil. Boş ver. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Are you leaving? I'm coming back. Gidiyor musun? Geri dönüyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
How come you...? What? Sen...? Ne var? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Becky wondered if you'd married someone rich. Becky zengin biriyle evlendiğini düşündü. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Have you? Evlendin mi? Sparkhouse-2 2002 info-icon
How are we going to explain this? We don't explain anything. Bunu nasıl açıklayacağız? Hiçbir şey açıklamıyoruz. Sparkhouse-2 2002 info-icon
In. Come on. İçeri. Hadi. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I want you to go through t'stock with me. Benimle depoya gelmeni istiyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I want to know exactly where we're at. Tam olarak neyimiz olduğunu bilmek istiyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
You'd be better talking to your dad. He's sulking. Babanla konuşsan daha iyi olur. Surat asıyor. Sparkhouse-2 2002 info-icon
(Gunshot) Right. OK. Pekala. Tamam. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Then I want you to make a start on t'drains Ondan sonra kanal hattını onarmanı istiyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
there's a dozen blocked or broken. Bir düzinesi tıkanmış ya da kırılmış. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Then walls there's at least three weeks' worth of work there. Sonra duvarlar. Orada en azından üç haftalık iş var. Sparkhouse-2 2002 info-icon
There's thistles in every field want stubbing and moles. Her tarlada kesilmesi gereken deve dikenleri var. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Half the gates are falling off. Kapıların yarısı bozuk. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Told you it were a shithole. Aye. You were right. Sana buranın çöplük olduğunu söyledim. Evet. Haklıydın. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Where's your nice car? Güzel araban nerede? Sparkhouse-2 2002 info-icon
I'm not leaving it here. It might get mucky. Onu burada bırakamam. Kirlenebilir. Sparkhouse-2 2002 info-icon
The present tense conveys something exciting, immediate. Şimdiki zamanı acil, heyecan verici şeyleri bildirmek için kullanırız. Sparkhouse-2 2002 info-icon
It's the feeling this is happening now Şimdi hissettiğimiz şeyleri bildirmek için Sparkhouse-2 2002 info-icon
right now, right this second, right in front of us. tam olarak şimdi, tam olarak bu dakikada, tam olarak önünüzde. Sparkhouse-2 2002 info-icon
"I am running up the hill. I run up the hill. "Tepeye tırmanıyorum. Tepeye tırmanırım. Sparkhouse-2 2002 info-icon
"I meet her. I look into her eyes. I kiss her. My heart soars. " "Onunla tanışırım. Onun gözlerine bakarım. Onu öperim. Kalbim havalara uçar. " Sparkhouse-2 2002 info-icon
Five sentences, all in the present tense, following on from one another. Beş cümle, hepsi birbirini izleyen, şimdiki zamanda beş cümle. Sparkhouse-2 2002 info-icon
What's her name, sir? Mind your own business. Onun adı ne efendim? Kendi işine bak. Sparkhouse-2 2002 info-icon
How much did you get? Nowt. Ne kadar aldın? Hiç. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Didn't like getting poor sods out of truck in case anyone laughed at 'em. Birileri gülebilir diye kamyondan dışarı çıkartmak istemedim. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Oh, shit off. You shit off, you miserable bastard. Oh, siktir git. Sen siktir git, seni sefil piç. Sparkhouse-2 2002 info-icon
You think you know it all and you know nowt. Her şeyi bildiğini sanıyorsun, fakat hiçbir şey bilmiyorsun. "Oh Tanrım, bu sözle anlatılamaz. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Is that right? And have you rung t'bank and the estate? Öyle mi? Ya sen bankayı aradın mı? Sparkhouse-2 2002 info-icon
Make your own bloody phone calls. O lanet olası konuşmayı kendin yap. Sparkhouse-2 2002 info-icon
We have a deal. I'm not working me backside off for you, so get cracking! Bir anlaşma yaptık. Senin için kıçımı yırtana kadar çalışmayacağım, senin yerinde olsam acele ederdim! Sparkhouse-2 2002 info-icon
Oi, did you hear what I said?! Söylediklerimi duydun mu?! Sparkhouse-2 2002 info-icon
Excuse me! Did you hear what I said? Pardon! Söylediğimi duydun mu? Sparkhouse-2 2002 info-icon
I'm damned if I'm taking orders off you. Eğer senden emir alırsam lanet olsun bana. Sparkhouse-2 2002 info-icon
I think you should just bite the bullet and do everything I tell you to do. Sanırım tükürdüğünü yalayacaksın ve sana yapmanı söylediğim her şeyi yapacaksın. Sparkhouse-2 2002 info-icon
If I say, "Stand on your head and fart God Save The Queen", you do it. Eğer sana, "Tanrı Kraliçeyi korusun, başının üzerinde dur ve ossur" dersem yap. Sparkhouse-2 2002 info-icon
Because if you don't... Çünkü yapmazsan... Sparkhouse-2 2002 info-icon
I might just nip down to the police station Polis karakoluna gidip Sparkhouse-2 2002 info-icon
and tell them all about what you used to do to me. onlara bana ne yaptığını anlatabilirim. Sparkhouse-2 2002 info-icon
It isn't like I haven't got any evidence. Kanıtım yokmuş gibi mi görünüyorum. Sparkhouse-2 2002 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 151958
  • 151959
  • 151960
  • 151961
  • 151962
  • 151963
  • 151964
  • 151965
  • 151966
  • 151967
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim