Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150694
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| it's that even the most powerful men can be betrayed by those they trust the most. | o da en güçlü adamlar bile en çok güvendikleri tarafından ihanet edilebildiğidir. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| the reason betrayal is such a predominant theme throughout history is really quite simple. | İhanet sebebi çok baskın bir tema. tarih boyunca gerçekten çok basit, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| duplicity is human nature. | İki yüzlülük insan doğasında vardır. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| these classes getting shorter or is it just me ? | Bu dersler mi kısalıyor, yoksa ben mi? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| I know how to kill you. | Seni nasıl öldüreceğimi biliyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| is everything okay ? you look a little stressed out. | Her şey yolunda mı? Biraz stresli görünüyorsun. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| something really weird just happened after class. | Dersten hemen sonra çok garip bir şeyler oldu. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and yesterday, a truck tried to run me off the road. | Ve dünde, bir araba beni yoldan çıkarmak istedi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it wasn't black, was it ? | Siyah mıydı yoksa? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| yeah, how'd you know ? | Evet, nerden bildiniz? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| because i think the same one's been following me. | Çünkü sanırım aynısı beni de izliyor. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| do you have any idea why ? | Sebebini biliyor musun? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| we've been, uh, fishing some dangerous waters. maybe the shark's finally getting testy. | Tehlikeli sularda balık tutuyoruz. Belki köpek balığı kokumuzu almıştır. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| never thought he'd take it this far. | Bu işi bu kadar götüreceğini hiç bilmezdim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'm sorry for pulling you into this. | Seni bu işe karıştırdığım için üzgünüm. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'm gonna go talk to him. | Gidip onunla konuşacağım. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| no, let's not jump the gun. we need to figure out if it's him first. | Hayır, hemen değil. Onun olup olmadığını öğrenmeliyiz önce. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| how do we do that ? | Bunu nasıl yapacağız? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i jotted down the license plate of the truck. | Arabanın plakasını almıştım. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| do you know anyone who could find out who it's registered to ? | Kime kayıtlı olduğunu bulabilecek tanıdığın var mı? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| my friend chloe could dig it up. | Arkadaşım Chloe bulabilir. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'll check with campus security, see if they've had any other reports about that truck. | Kampüs güvenliğine bir soracağım, o arabayla ilgili bir rapor var mı diye bakacağım. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| listen, clark, whatever happens, we're in this together. remember that, okay ? | Dinle Clark, ne olursa olsun, bu işte beraberiz. Unutma bunu, tamam mı? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| how long do you think this is gonna take ? | Sence bu daha ne kadar sürecek? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| we should get a fax response in just a couple of minutes. | Birkaç dakikada faks cevabını almalıyız. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| what do you want to bet that that truck's registered to luthor ? | İddiasına girer misin, o araba Luthor'a kayıtlı? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i don't know, clark. | Bilmiyorum Clark. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| lex comes from more of the rube goldberg school of villainy. | Lex kötü kahramanlığın saf Goldberg okulundan geliyor. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i think this sort of direct attack isn't really his style. | Bu çeşit direk bir saldırı onun stili değil pek. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'll go check the fax machine. | Faks makinasını kontrol edeyim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| 1 new message | Yeni bir mesajınız var. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| There are no secrets. | Sır falan yok. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| okay, clark, we've got a problem. | Tamam, Clark, bir sorunumuz var. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| according to the dmv, your mysterious black truck doesn't exist. | Dmv'ye göre, senin gizemli araban yok. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| are you sure the license plate numbers are... why are you getting messages from lionel luthor ? | Plaka numaralarının doğru oldu... Lionel Luthor'dan neden mesaj alıyorsun? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you read my e mails ? just answer the question. | E postalarımı mı okudun? Sadece soruma cevap ver. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| my job at the daily planet requires me to talk to a lot of different people, | Daily Planet'taki işim birçok insanla konuşmamı gerektiriyor, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| including moral pygmies like lionel luthor. | Lionel Luthor gibi cüceler de buna dahil. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| what did you tell him about me ? | Ona benim hakkımda ne anlattın? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| what are you talking about ? i didn't tell him anything. | Neden bahsediyorsun? Ona hiçbir şey anlatmadım. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| there are three people in smallville who know about my secret... my mom, my dad.. | Smallville'de sırrımı bilen üç insan var, ...Annem, babam.. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you think i told lionel your secret ? | Lionel'a sırrını benim söylediğimi mi sanıyorsun? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| clark, i would never, ever do that. | Clark, bunu asla ama asla yapmam. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i can't believe i trusted you. | Sana güvendiğime inanamıyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| clark, i didn't say anything. | Clark, hiçbir şey söylemedim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'm paying you for results, griff, not excuses. get it done. | Sana sonuçlar için para ödüyorum, Griff, bahaneler için değil. Hallet şu işi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'll have to call you back. | Seni sonra ararım. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| is this a bad time ? | Kötü bir zamanda mı geldim? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| for you, never. | Senin için, asla. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i wanted to thank you for that rock that you sent me. it's... | Bana gönderdiğin taş için teşekkür etmek istedim. O... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it's an amazing find. i would love to know more about it. | İnanılmaz bir buluş. Daha fazlasını öğrenmek isterim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| what rock would that be ? | Hangi taştan bahsediyorsun? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| uh, the silver meteor rock. | Gümüş Meteor Taşı. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| that sounds very intriguing, but i've never seen a silver meteor rock before. | Çok ilginç görünüyor, ama daha önce gümüş meteor taşı hiç görmedim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it wasn't from me, lana. | Ben yollamadım, Lana. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it came with a note from you, lex. | Senden gelen bir not vardı, Lex. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| someone's obviously playing a game with you because i don't know anything about it. | Birisi kesinlikle seninle bir oyun oynuyor, çünkü hiçbir şey bilmiyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| just like you don't know anything about the spaceship that landed during the last meteor shower. | Aynı son meteor yağmurunda yere inen uzay gemisi hakkında hiçbir şey bilmemen gibi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| that's different. why ? | O farklıydı. Nedenmiş? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| why is it different, lex ? | Neden farklı Lex? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| because there are some doors that can't be closed once they're opened. | Çünkü bazı kapılar açıldığı zaman asla tekrar kapanmazlar. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| what i'm trying to say... | Söylemek istediğim şey... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| everything i've done, | yaptığım her şey | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it's all been to protect you. | seni korumak içindi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i don't need to be protected, lex. | Korunmaya ihtiyacım yok Lex. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i need the truth. | Gerçeğe ihtiyacım var. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| then i have something to show you. | O zaman sana gösterecek bir şeyim var. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and i want you to help me get inside | İçerisine girmeme yardım etmeni | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and understand exactly what we're dealing with. | ve tam olarak neyle uğraştığımızı anlamamızı istiyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| the hardworking all american farmer. | Çalışkan Amerikalı Çiftçi. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i can already see the campaign poster. | Kampanya posterini şimdiden görebiliyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| no tv spot, unfortunately, considering your state of your finances. | Televizyon gösterisi olmayacak, malesef, para durumlarını düşünürsek. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i don't know how you knew that i was considering running for state senate, | Eyalet senatörlüğüne aday olmayı düşündüğümü nerden bildiğini bilmiyorum, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| but if you came here to try to strong arm me into quitting... | Ama buraya beni zorla yarıştan çıkartmak için geldinse... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| no, on the contrary, i am here to offer my support. | Hayır, tam aksine, desteğimi önermek için burdayım. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you'll need considerable amounts of money and influence to win this election. | Bu seçimi kazanmak için çok fazla paraya ve nufüza ihtiyacın olacak. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| you have a more than, um, | Senin, nasıl söylesek | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| shall we say, privileged adversary. | ayrıcalıklı bir rakibin var. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| so, you want to back me for senate | Beni senato için desteklemek istiyorsun yani | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| running against your son. why would you want to do that ? | oğluna karşı. Bunu neden yapmak isteyesin? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| lex is an extraordinary young man. | Lex olağanüstü bir genç adam. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| he's always had an extraordinary appetite for power. | Güç için hep olağanüstü bir iştahı vardır. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| but, um, if he succeeds in this first foray into the political arena, | Ama politik arenaya olan ilk akınında başarılı olursa, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i'm afraid he'll develop such a fierce taste for it, he'll go on to devour the whole world. | Çok kötü bir tat geliştirip, bütün dünyayı yutmak isteyeceğinden korkuyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| guess the apple doesn't fall that far from the tree. | Sanırım elma ağaçtan uzağa düşmemiş. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i know you don't trust me, jonathan. you have no reason to, | Bana güvenmediğini biliyorum, Jonathan. Buna bir sebebin yok | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| but i'm asking you to accept my offer of support. | Ama desteğimi kabul etmeni istiyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i know about clark. | Clark hakkındakileri biliyorum. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| chloe sullivan has supplied me with all the information i need... | Chloe Sullivan bana istediğim bütün bilgileri verdi... | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| his true identity, | onun gerçek kimliği | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| the powers he possesses and uses. | var olan güçleri ve kullanmasını. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| i know he's vulnerable to kryptonite. | Kriptonite karşı hassas. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| accept my support, | Desteğimi kabul et, | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and i can guarantee you a seat in the senate. | sana senatoda bir koltuğu sana garanti edeyim. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| and what happens if i don't accept ? | Kabul etmezsem ne olacak? | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| the truth about clark will come out in any case. | Clark hakkındaki gerçekler her durumda da açığa çıkacak. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| the only difference is how he'll be treated when we run the tests. | Tek fark testleri yaptığımızda nasıl muamele göreceği. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| he can either be a distinguished guest or strapped down, helpless like a lab rat. | Ayrıcalıklı bir misafir de olabilir veya bir kobay gibi bağlanabilir. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it's your choice. | Senin seçimin. | Smallville Splinter-1 | 2005 | |
| it's so smooth. | Çok pürüzsüz, | Smallville Splinter-1 | 2005 |