Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15020
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Our parents... Your parents made their choice. | Ailelerimiz... Aileleriniz seçimini yaptı. | Descendants-1 | 2015 |  |
| Now you make yours. | Åimdi sıra sizde. | Descendants-1 | 2015 | |
| I think I want to be good. | Ben iyi olmak istiyorum. | Descendants-1 | 2015 | |
| You are good. How do you know that? | İyisin zaten. Nereden biliyorsun? | Descendants-1 | 2015 | |
| Because I'm listening to my heart. | Çünkü,kalbimin sesini dinliyorum. | Descendants-1 | 2015 | |
| I want to listen to my heart, too. | Bende onu dinlemek istiyorum. | Descendants-1 | 2015 | |
| And my heart is telling me that we are not our parents. | Ve kalbim,aileleriniz gibi değilsiniz diyor. | Descendants-1 | 2015 | |
| I mean, stealing things doesn't make you happy. | Yani, birşeyler çalmak insanı mutlu etmez. | Descendants-1 | 2015 | |
| Tourney and victory pizza with the team makes you happy. | Turnuva ve takımla zafer pizzası yemek mutlu eder. | Descendants-1 | 2015 | |
| And you, scratching dude's belly makes you happy. | Ve Ahbap'ın karnını okşamak seni mutlu ediyor. | Descendants-1 | 2015 | |
| Who would've thought? | Kimin akılına gelirdi? | Descendants-1 | 2015 | |
| And evie... | Ve Evie... | Descendants-1 | 2015 | |
| You do not have to play dumb to get a guy. | Sevgilin olsun diye aptal rolü yapmak zorunda değilsin. | Descendants-1 | 2015 | |
| You are so smart. | Sen çok zekisin. | Descendants-1 | 2015 | |
| And I don't want to take over the world with evil. | Kötülükle dünyaya hakim olmak istemiyorum. | Descendants-1 | 2015 | |
| It doesn't make me happy. | Bu beni mutlu etmez. | Descendants-1 | 2015 | |
| And be with Ben. | Ve Ben'le olmak. | Descendants-1 | 2015 | |
| Because Ben makes me really happy. | Çünkü Benjamin beni mutlu ediyor. | Descendants-1 | 2015 | |
| Us being friends makes me really happy. | Arkadaş olmamız beni çok mutlu ediyor. | Descendants-1 | 2015 | |
| Not destroying things. | Birşeyleri yok etmek değil. | Descendants-1 | 2015 | |
| I choose good, you guys. | Ben iyiyi seçiyorum,çocuklar. | Descendants-1 | 2015 | |
| I choose good, too. | Bende iyiyi seçiyorum. | Descendants-1 | 2015 | |
| I choose good. | İyiyi seçiyorum. | Descendants-1 | 2015 | |
| So, just to be clear, | Peki, şunu netleştirelim. | Descendants-1 | 2015 | |
| we don't have to be worried about how really mad | Ailelerimizin ne kadar kızacağı konusunda... | Descendants-1 | 2015 | |
| our parents will be? | ...endişelenmemize gerek yok mu? | Descendants-1 | 2015 | |
| Because they're gonna be really, really mad. | Çünkü gerçekten çok kızacaklar. | Descendants-1 | 2015 | |
| Your parents can't reach you here. | Aileleriniz buraya gelemez. | Descendants-1 | 2015 | |
| Okay, then. Good. | Peki,o zaman. | Descendants-1 | 2015 | |
| I'm back! It can't be. | Geri döndüm! Olamaz. | Descendants-1 | 2015 | |
| Go away, mother. | Git buradan,anne. | Descendants-1 | 2015 | |
| She's funny. Oh! | Çok komik. Oh! | Descendants-1 | 2015 | |
| I'm so... you're very funny. Here. | Özür dilerim.Hepiniz çok komiksiniz. Bana bak. | Descendants-1 | 2015 | |
| Wand me. Chop chop. | Ver onu hemen.Çabuk ol. | Descendants-1 | 2015 | |
| Bibbidi bobbidi... Boo. | Bibbidi bobbidi... Boo. | Descendants-1 | 2015 | |
| Psych. | Tıp. | Descendants-1 | 2015 | |
| Ooh, in another time, in another time. | Başka bir zamanda,başka bir zamanda. | Descendants-1 | 2015 | |
| ♪ Evil like me, don't you wanna be mean... ♪ | Kötü olmak ne güzel, kötü olmak ne güzel. | Descendants-1 | 2015 | |
| Oh. Oh, no. | Oh. Olamaz. | Descendants-1 | 2015 | |
| Someone needs to pluck their nose hairs. | Biri burun kıllarını kesse iyi olacak. | Descendants-1 | 2015 | |
| Where shall we begin? | Nerden başlasak? | Descendants-1 | 2015 | |
| Why don't we start by getting rid of this? | Bundan kurtulmakla başlayalım, ne dersiniz? | Descendants-1 | 2015 | |
| Perfect fit! | Tam isabet! | Descendants-1 | 2015 | |
| Oh, excuse me. Pardon me. Excuse me. | Afedersiniz.Özür dilerim.İzninizle. | Descendants-1 | 2015 | |
| The horns, the horns! | Boynuzlar,boynuzlar! | Descendants-1 | 2015 | |
| Falling in love is weak... | Aşık olmak zayıflık... | Descendants-1 | 2015 | |
| And ridiculous. | ...ve saçmalık. | Descendants-1 | 2015 | |
| It's not what you want. You don't know what I want! | İstediğin bu değil. Ne istediğimi bilmiyorsun! | Descendants-1 | 2015 | |
| Mom, have you ever once asked me what I want? | Anne,sen hiç bana ne istediğimi sordun mu? | Descendants-1 | 2015 | |
| I'm not you! Oh, obviously. | Ben sen değilim! Orası çok açık. | Descendants-1 | 2015 | |
| I've had years and years and years and... | Kötü olmak için ben yıllarca,yıllarca... | Descendants-1 | 2015 | |
| Years of practice being evil. You'll get there. | ...yıllarca pratik yaptım, sende olacaksın. | Descendants-1 | 2015 | |
| No, I will not. | Hayır, olmayacağım. | Descendants-1 | 2015 | |
| And I really wish that you | Keşke sende hiç olmasaydın. | Descendants-1 | 2015 | |
| had never gotten there yourself. | Bunu çok isterdim. | Descendants-1 | 2015 | |
| Love is not weak or ridiculous. | Aşk zayıflık veya saçmalık değil. | Descendants-1 | 2015 | |
| It's actually really amazing. | Aslında çok muhteşem birşey. | Descendants-1 | 2015 | |
| I know one thing, young lady. | Bildiğim tek şey var,genç bayan. | Descendants-1 | 2015 | |
| You have no room for love in your life! | Senin hayatında aşka yer yok! | Descendants-1 | 2015 | |
| And now I command, wand to my hand! | Åimdi emrediyorum,değneği bana ver! | Descendants-1 | 2015 | |
| Ha! It worked! | Ha! İşe yaradı! | Descendants-1 | 2015 | |
| I hardly think so. Frankly, this is tedious and very immature. | Açıkçası bu çok can sıkıcı ve acemice. | Descendants-1 | 2015 | |
| Give me the wand. Give me the wand! | Değneği bana ver. Değneği bana ver! | Descendants-1 | 2015 | |
| Hold on, Mal. Maybe good really is more powerful than evil. | Dur, Mal. Belki iyilik kötülükten daha güçlüdür. | Descendants-1 | 2015 | |
| Oh, please! You're killing me. Arf! | Oh, lütfen! Güldürmeyin beni. | Descendants-1 | 2015 | |
| Oh! Oh, the breath! | Oh! Nefes alamıyorum! | Descendants-1 | 2015 | |
| The breath! Get off me! | İn kucağımdan! | Descendants-1 | 2015 | |
| Gaston should be jealous. | Gaston kıskansa yeridir. | Descendants-1 | 2015 | |
| You all will regret this! | Hepiniz buna pişman olacaksınız! | Descendants-1 | 2015 | |
| Come on. Run, Jay, run! | Hadi. Kaç, Jay, kaç! | Descendants-1 | 2015 | |
| Hurry, Jay. Hurry, hurry, hurry! | Çabuk, Jay. Çabuk, çabuk, çabuk! | Descendants-1 | 2015 | |
| Jay! Watch it, Jay! | Jay! Dikkat et, Jay! | Descendants-1 | 2015 | |
| Jay, come on! Please, Jay! Jay! | Jay, acele et! Hadi, Jay! Jay! | Descendants-1 | 2015 | |
| Magic mirror, show your bright light! | Sihirli ayna parlak ışığını göster! | Descendants-1 | 2015 | |
| Behind me, e! Leave my friends alone! | Arkama geç, Evie! Arkadaşlarımı rahat bırak! | Descendants-1 | 2015 | |
| This is between you and me, mother. | Bu seninle benim aramda anne. | Descendants-1 | 2015 | |
| The strength of evil is good as none, | Kötülüğün gücü yok olur içinde... | Descendants-1 | 2015 | |
| when stands before four hearts as one. | ...tek yürek olmuş dört yürek önünde. | Descendants-1 | 2015 | |
| when stands before four hearts as one! | ...tek yürek olmuş dört yürek önünde. | Descendants-1 | 2015 | |
| What just happened? I have no idea. | Ne oldu? Hiçbir fikrim yok. | Descendants-1 | 2015 | |
| Did you do it? I don't know. | Sen mi yaptın? Bilmiyorum. | Descendants-1 | 2015 | |
| No, no, no, no. Your mother did. | Hayır, hayır,hayır. Annen yaptı. | Descendants-1 | 2015 | |
| She shrank to the size of the love in her heart. | Kalbinde ne kadar sevgi varsa o kadar küçüldü. | Descendants-1 | 2015 | |
| That's why It's so itty bitty. | Bu yüzden böyle minicik kaldı. | Descendants-1 | 2015 | |
| Is she gonna be like that forever? | Sonsuza dek böyle mi kalacak? | Descendants-1 | 2015 | |
| Well, forever is a long time. | Sonsuza dek uzun bir süre. | Descendants-1 | 2015 | |
| You learned to love. | Sen sevmeyi öğrendin. | Descendants-1 | 2015 | |
| So can she. | O da öğrenebilir. | Descendants-1 | 2015 | |
| I believe this belongs to you. | Sanırım bu değnek size ait. | Descendants-1 | 2015 | |
| And I believe this... | Ve sanırım buda... | Descendants-1 | 2015 | |
| Belongs to you. | Sana ait. | Descendants-1 | 2015 | |
| You all have earned yourselves an "a" in goodness class. | Hepiniz iyilik dersinden "A" almayı hakettiniz. | Descendants-1 | 2015 | |
| Okay, okay! Oh! | Tamam, tamam! Oh! | Descendants-1 | 2015 | |
| We kinda got this all wrapped up here. | Burda herşey kontrol altında. | Descendants-1 | 2015 | |
| Oh... Yeah, let's go. | Oh... Tamam,gidelim. | Descendants-1 | 2015 | |
| Next time, I rescue you, okay? Yeah. | Bir dahakine ben seni kurtaracağım,tamam mı? Tamam. | Descendants-1 | 2015 | |
| Let's not let there be a next time, okay? | Ama öyle bir şey olmasın,tamam mı? | Descendants-1 | 2015 | |
| I will be right back. | Ben hemen dönerim. | Descendants-1 | 2015 | |
| But you are on a major time out. | Ama büyük bir ceza alacaksın. | Descendants-1 | 2015 | |
| Don't be too hard on Jane. | Jane'e o kadar sert davranma. | Descendants-1 | 2015 | |
