Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 149
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Dribbling? Really good. | Top sürmen? Gerçekten iyi. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Good's not going to get you a scholarship. | "İyi" sana burs kazandırmaz. "İyi" sana burs kazandırmaz. | 17 Again-1 | 2009 | |
| I meant, it's great. It's great, Dad. It's great. | Harika demek istedim. Harika, baba. Harika. | 17 Again-1 | 2009 | |
| That's my boy. Remember, it's not how big you are. | İşte benim oğlum. Sakın unutma, ne kadar büyük olduğun önemli değil. | 17 Again-1 | 2009 | |
| It's how big you play. | Ne kadar büyük oynadığın önemlidir. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Right up here. | Çak bakalım. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Uh, Maggie got into Georgetown. | Maggie Georgetown'u kazandı. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Maggie, that's awesome. | Maggie, bu müthiş. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Can you turn down the? | Şu şeyi kapatabilir misin? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Okay, guys, see you soon. | Tamam, çocuklar, yakında görüşürüz. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Love you. Nice chatting with you. | Sizi seviyorum. Muhabbet etmek güzeldi. | 17 Again-1 | 2009 | |
| What the hell are you doing? | Ne halt ediyorsun? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Hey, that's my stuff. | Bunlar benim eşyalarım. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Why are you destroying our yard? | Neden arka bahçemizi yok ediyorsun? | 17 Again-1 | 2009 | |
| It's not our yard. It's my yard, remember? | Burası bizim bahçemiz değil. Benim bahçem, hatırladın mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
| You took the road not taken. And I get the yard. | Sen işlemeyen yolu aldın. Ve ben de arka bahçeyi aldım. | 17 Again-1 | 2009 | |
| I'm going to turn it into a showpiece for my clients. | Burayı müşterilerim için göstermeye değer bir yere dönüştüreceğim. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Clients of what? Landscape design. | Neyin müşterisi? Peyzaj tasarımı. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Landscape design? | Bahçe düzenleme mi? Peyzaj tasarımı mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
| I'm going to show people what I can do. | İnsanlara yapabildiklerimi göstereceğim. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Yeah, well, the divorce isn't final for another two weeks, so you have no right. | Evet, boşanma iki haftaya kadar sonuçlanmayacak... | 17 Again-1 | 2009 | |
| Really? So I've spent the last 18 years of my life listening to you whine... | Öyle mi? Hayatımın son 18 yılını, ben olmasam neler yapabileceğin hakkında... | 17 Again-1 | 2009 | |
| ...about the things you could've done without me, and I have no right? | ...sızlanmanı dinleyerek geçirdim ve yine de bunu yapmaya hakkım yok, öyle mi? | 17 Again-1 | 2009 | |
| It's just I put a lot of work into this yard. Did you? | Sadece bu bahçeye çok emek harcadım. Acaba? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Really? Like the barbeque pit? | Ciddi misin? Mesela barbekü ocağı gibi mi? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Yeah. | Evet. Evet. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Yeah. The way I remember that is that you spent about an hour working on it... | Evet. Hatırladığım kadarıyla bununla bir saat uğraşmıştın... | 17 Again-1 | 2009 | |
| ...and then you spent the next two days complaining about... | ...ve sonraki iki günü koleje gitseydin bu işi yapacak birini... | 17 Again-1 | 2009 | |
| ...if you had gone to college, you could've hired someone to do it. | ...tutabileceğin hakkında şikayet etmekle geçirmiştin. | 17 Again-1 | 2009 | |
| I don't think it was a whole two days. Or the hammock over here. | İki gün boyunca şikayet etmemişimdir. Ya da şuradaki hamak. | 17 Again-1 | 2009 | |
| I think you quit that one because you just decided not to try anymore. | Bence bundan da daha fazla uğraşmamaya karar verdiğin için vazgeçmiştin. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Look, try to see things from my point of view. | Bak, olayları benim açımdan görmeye çalış. | 17 Again-1 | 2009 | |
| I am extremely disappointed with my life. | Hayatım yüzünden aşırı derecede hayal kırıklığına uğramış durumdayım. | 17 Again-1 | 2009 | |
| I never asked you to marry me. | Sana hiçbir zaman benimle evlen demedim. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Yeah, but I did. | Evet ama ben evlendim. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Well... | O halde... | 17 Again-1 | 2009 | |
| ...you don't have to do me any more favors, then. | ...benim için daha fazla iyilik yapmana gerek yok. | 17 Again-1 | 2009 | |
| We're not going to hold each other back anymore, okay? | Birbirimizi daha fazla engellemeyelim olur mu? Bundan sonra birbirimizin yoluna taş koymayacağız, tamam mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Scar... I'll see you at court, okay? At the trial. | Scar... Mahkemede görüşürüz, tamam mı? Duruşmada. | 17 Again-1 | 2009 | |
| WOMAN: Scarlet. | Scarlet. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Naomi! | Naomi! | 17 Again-1 | 2009 | |
| You came. WOMAN: Of course I came. | Geldin. Tabii ki geldim. | 17 Again-1 | 2009 | |
| What bridesmaid would I be if I didn't hold your hand during the divorce? | Boşanmanda elini tutmayacaksam ne biçim bir nedime olurdum? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Now, just remember. The first one's always the hardest. | Şimdi, şunu unutma. İlki her zaman en zor olanıdır. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Mike. Naomi. | Mike. Naomi. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Naomi. I don't care. | Naomi. Umurumda değil. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Let's get going. We got to get you ready. Back on the market. | Haydi gidelim. Seni hazırlamamız lazım. Seni tekrar piyasaya sokmamız lazım. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Yeah, I'm a real catch. | Evet, gerçek bir çıtırdım, zaten. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Single mom with two teenage kids and manure caked under my fingernails. | İki genç çocuklu, tırnaklarına gübre dolmuş, bekar bir anne. | 17 Again-1 | 2009 | |
| You'll do great. You got the butt of a 12 year old boy. | Harika olacaksın. 12 yaşında bir oğlanın poposuna sahipsin. | 17 Again-1 | 2009 | |
| That's terrific. I hope our daughter heard that. | Bu muhteşem. Umarım kızımız bunu duymuştur. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Ugh. When was the last time you waxed? | En son ne zaman ağda yapmıştın? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Bye, Mike. | Görüşürüz, Mike. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Bye. | Görüşürüz. | 17 Again-1 | 2009 | |
| MAN [OVER RADIO]: You're sure about that? | Bundan emin misin? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Jesus. | Tanrım. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Hey! Get off of there! | İn oradan! | 17 Again-1 | 2009 | |
| Oh, no. Hello? | Hayır. Orada mısın? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Hello?! Hello?! | Orada mısın? Hala orada mısın? | 17 Again-1 | 2009 | |
| What the? | Bu da ne? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Oh, no! | Olamaz! | 17 Again-1 | 2009 | |
| Oh, man. | Tanrım. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Ned? | Ned? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Thief! | Hırsız! | 17 Again-1 | 2009 | |
| No, no, no, Ned! Ned, no, no, no! It's me! | Hayır, hayır, hayır, Ned! Ned, hayır, hayır, hayır! Benim! | 17 Again-1 | 2009 | |
| Stop! Stop! | Dur! Dur! | 17 Again-1 | 2009 | |
| Oh, wow. I feel great. | Vay canına. Kendimi müthiş hissediyorum. | 17 Again-1 | 2009 | |
| MIKE: What are you doing? No, Ned. | Ne yapıyorsun? Hayır, Ned. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Aah! Aah! No. | Hayır. | 17 Again-1 | 2009 | |
| No, no, no, Ned! | Hayır, hayır, hayır, Ned! | 17 Again-1 | 2009 | |
| Ned! Come on! It's me, it's Mike! | Ned! Haydi ama! Benim, Mike! | 17 Again-1 | 2009 | |
| Ned, Ned, Ned, I'm telling you, I'm telling you, stop it! Stop it! Now! | Ned, Ned, Ned, sana diyorum, sana diyorum, dur! Dur! Hemen! | 17 Again-1 | 2009 | |
| An elegant weapon... | Daha medeni bir zamana ait... | 17 Again-1 | 2009 | |
| ...from a more civilized time. | ...şık bir silah. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Hey, it's me! It's Mike O'Donnell, your best friend! | Benim! Mike O'Donnell, en iyi arkadaşın! | 17 Again-1 | 2009 | |
| You have an undescended testicle. | Yerine inmemiş bir testisin var. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Googleable! | Bu Google'dan bulunabilir! | 17 Again-1 | 2009 | |
| Ned! | Ned! | 17 Again-1 | 2009 | |
| You helped me cheat on my math test, but I got caught. | Matematik sınavımda kopya çekmeme yardım ettin, ama ben yakalandım. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Public record! | Devlet kayıtları! | 17 Again-1 | 2009 | |
| You asked Princess Leia to junior prom. | Yıl sonu balosunda Prenses Leia'ya çıkma teklif ettin. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Covered by the local news. | Yerel haberlerde vardır! | 17 Again-1 | 2009 | |
| I can't breathe! I can't breathe! | Nefes alamıyorum! Nefes alamıyorum! | 17 Again-1 | 2009 | |
| No, no, no. | Hayır, hayır, hayır. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Ned, Ned. | Ned, Ned. | 17 Again-1 | 2009 | |
| MIKE: Would you stop staring at me? | Bana dik dik bakmayı kesebilir misin? | 17 Again-1 | 2009 | |
| It's freaking me out. It's freaking me out! | Bu durum beni ürkütüyor. Asıl beni ürkütüyor! | 17 Again-1 | 2009 | |
| I'm pubescent! | Ergen oldum! | 17 Again-1 | 2009 | |
| Okay. So, uh... | Tamam, demek ki... | 17 Again-1 | 2009 | |
| ...it's a classic transformation story. | ...bu klasik bir dönüşüm hikayesi. | 17 Again-1 | 2009 | |
| It appears in the literature time and time again. | Literatürde farklı zamanlarda tekrar tekrar geçer. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Were you at any point shot by a gamma ray? | Herhangi bir şekilde gama ışınıyla vuruldun mu? | 17 Again-1 | 2009 | |
| No. Exposed to gamma radiation of any kind? | Hayır. Herhangi bir tür gama radyasyonuna maruz kaldın mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
| No, Ned. No? | Hayır, Ned. Hayır mı? | 17 Again-1 | 2009 | |
| You wouldn't see it. Okay. | Öyle olsa bile fark etmezdin. Tamam. | 17 Again-1 | 2009 | |
| That eliminates these and those and most of that side. | Böylece buradakiler, oradakiler ve şu tarafın büyük çoğunluğu elenmiş oldu. | 17 Again-1 | 2009 | |
| Are you now or have you ever been... | Hiç bir Norveç tanrısı, vampir ya da zamanda seyahat eden sayborg... | 17 Again-1 | 2009 | |
| ...a Norse god, vampire, or time traveling cyborg? | ...oldun mu ya da şu an da bunlardan biri misin? | 17 Again-1 | 2009 | |
| I've known you since, what, first grade? I would have told you. | Seni ne zamandan beri tanıyorum, birinci sınıftan beri mi? Öyle olsam söylemez miydim? | 17 Again-1 | 2009 | |
| Vampire wouldn't tell. Cyborg wouldn't know. | Vampir olsan söylemezdim. Sayborg olsan bilemezdin. | 17 Again-1 | 2009 |