Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14849
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I feel like we are three poor souls who are in pain and are weeping in private. | Biz gizlice ağlayan ve acı çeken üç zavallı ruh gibiyiz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I need to do something about it for my own sake. | Kendi adıma bu konuda bir şeyler yapmalıyım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I won't let myself be hurt and humiliated. | Bunca hakarete ve aşağılanma katlanamam. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
He lies in my bed and cries out for someone else. | Yatağımda bir başkası için ağlayıp yalan söylüyor. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It is humiliating for both him and me. | Bu ikimiz içinde çok aşağılayıcı. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Miss Åkerblom, I'd like to say something about what I think about all the time. | Miss Akerblom, bunca zaman düşündüğüm bazı şeyleri size anlatmak istiyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
He has no proper life, the poor soul | Onun iyi bir hayatı yok, hiç bir anlamı olmayan... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
so nothing means anything. | ...zavallı bir ruh. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
No, I have to go if I'm to be on time. | Hayır, işe yetişmek için kalkmalıyım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What should I do? | Ne yapmam gerekiyor? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Take him, Miss Åkerblom. You just need to make up your mind. | Onu geri alın, Miss Akerblom. Sadece biraz sağlıklı düşünmeniz gerekiyor. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Henrik is the finest and best man I know. | Henrik tanıdığım en iyi adam. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
The nicest and kindest.. . I know no one better. | En güzel, en nazik... Ondan iyisi yok, biliyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I wish him all the best. | Onun için en iyisini diliyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Things have never gone well for him in his miserable life. | Şu sefil hayatında onun için hiç bir şey asla iyi gitmedi. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
He needs someone to care for | Kendini bu kadar kötü hissetmesine son vermek için... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
so he can stop thinking so badly of himself. | ...ona bakacak birilerine ihtiyacı var. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I really must be going, otherwise I'll get yelled at. | Gerçekten artık gitmeliyim, yoksa çığlık atacağım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It doesn't matter so much, since I'll be quitting. | İstifa edeceğim zamana kadar çok da büyük bir sorun değil. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It might be nice to know that I'll be leaving town. | Bilmeniz gerekebilir diye söylüyorum, şehri terk edeceğim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I got a job in a hotel.. . I'm paying! | Bir otelde iş buldum... Ben ödüyorum! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I'll pay at the register if you'd like to sit a while longer. | Siz biraz daha oturun isterseniz, ben hesabı öderim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Perhaps we shouldn't parade around together. | Belki de birlikte görünmemiz iyi olmaz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Farewell, Miss Åkerblom. Be careful with that cough. | Hoşça kalın, Miss Akerblom. Sağlığınıza dikkat edin. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Yes, one more thing.. . | Son bir şey daha... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Never tell Henrik.. . | Henrik'e asla söyleme... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I mean.. . My letter and our conversation. | Mektubumu ve bu konuşmayı, demek istediğim... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It would come to no good. | Bu iyi olmayabilir. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It would just make things worse for him. | Bu sadece onun için bazı şeyleri daha kötü yapar. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Dear Henrik, I would like us to.. . | Sevgili Henrik, bizim için... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Shouldn't you take some Emser salts? Let me feel your forehead.. . | Biraz Emser tuzu alman gerekmez mi? Ateşine bakayım... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You are feverish. I'll call the manager. | Yanıyorsun. Müdürü arayacağım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I won't let you go in this condition. Leave me alone. | Böyle devam etmesine izin veremem. Beni yalnız bırak. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Don't call, she hates it when we drag our feet. | Arama, ayağımızı sürtmemizden nefret ediyor. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Just some Ember salts and I'll be fine.. . | Biraz Emser tuzu alırsam bir şeyim kalamaz... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Dear, dear Henrik.. . | Sevgili... Sevgili Henrik... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We should.. . | Biz... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Pappa! | Baba! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Sweet, darling Pappa, can't you take care of me? | Canım babacım, benimle ilgilenemez misin? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I can't do a thing and don't know what I should do. | Bir şey yapamıyorum ve ne yapacağımı da bilmiyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Come now, and sit down with your Pappa. I must take responsibility.. . | Gel şimdi, otur babanın yanına. Sorumluluk almalıyım... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
... but I can't bear it. | ...ama taşıyamıyorum. Gençliğimde, ben... Neyse saçmalıyorum! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I'll put you to bed, my dear girl | Seni yatağına götüreyim, canım kızım... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
then I'll call Dr. Fürstenberg and then your manager. 1 | ...sonra Dr. Fürstenberg ve müdürünü ararım. 1 | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Then I'll give you something to help you sleep and we'll decide what | Sana uyuman için bir şeyler veririm ve daha sonra ne yapacağımıza karar veririz. Ama ben buna karşı çıktım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Won't that be better, my girl? Yes. | Daha iyi olmaz mı, canım kızım? Evet. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Hello. Forgive my unannounced visit. | Merhaba. Bu davetsiz ziyaretimi bağışlayın. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It's damned cold in here! I hope you don't mind me keeping my fur on. | Burası lanet soğuk! Kürkümle oturmamın sakıncası yoktur umarım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Would you please be seated? | Oturmaz mısınız? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I said, please be seated. | Lütfen oturun, dedim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I won't take up your valuable time. What is this all about? | Değerli vaktinizi almak istemem. Tüm bunlar da ne oluyor? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
My family feels that you should be informed and I have been chosen to do it. | Ailemiz haberdar edilmen gerektiğine karar verdi ve bunu yapmak da bana düştü. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Say what you have to say and leave! | Ne söyleyeceksen söyle ve çık! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I have been sent here to tell you the following.. . | Buraya, sana peşinde koştupun kız kardeşim Anna'nın... Vaizin karısının kendi odasının olması çok bilindik değil. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
My little sister, Anna, is sick. She has tuberculosis. | ...hasta olduğunu söylemek için gönderildim. Tüberküloz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
One lung has been stricken and there is a danger for the other lung. | Bir akciğeri yakalanmış ve diğer akciğeri de tehlike altında. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
At present she is staying at home. | Şu an evde kalıyor. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
When her health allows it, she will go to a sanatorium in Switzerland | Sağlığı el verdiği zaman daha iyi bakım görmek için... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
where they will give her adequate care. | ...İsviçre'de senatoryuma gidecek. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
My sister tells us that she wants nothing more to do with you. | Kızkardeşim artık senle ilgili hiçbir şey istemediğini söyledi. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
She has asked expressly | Senden açıkça bir dille, mektup yazmaktan... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
for you to refrain from writing or telephoning | ...ya da telefonla aramaktan ya da kapının önünde... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
or waiting for her outside our house. | ...beklemekten kaçınmanı istedi. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Or in any way trying to approach her. | Kısaca, ona her türlü yaklaşma çabasından sakınmanı istedi. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Our Father, who art in Heaven, hallowed be Thy name | Cennetteki babamız, adını kutsasın. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Thy Kingdom come, Thy will be done on Earth as it is in Heaven. | Cennetteki gibi yeryüzünde de krallığın yükselecek. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
A branch can appear healthy on the outside | Bir yol, dışarıdan ince yapraklarla süslenmiş... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
adorned with fine leaves but lacking fruit. | ...ve sağlıklı bir ağaç görünebilir, fakat meyvesi yoktur. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
The fruit will not be borne without a true change of mind. | Zihinde gerçek bir değişiklik olmaksızın meyve yetişmez. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Neither would it come without seriously taking refuge.. . | Bu da ancak İsa Mesih'e tam bir içtenlikle... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
... in Jesus Christ. | ...sığınarak mümkün olabilir. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Good Evening, Pastor. | İyi akşamlar, Peder. Ne istiyorsun? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Good Bye, Pastor. | Güle güle, Peder. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Keep it up this weekend, Pastor. | Bu haftasonu buna devam edin, Peder. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I don't understand what you are doing with your toenails? | Ayak tırnaklarına ne yapıyorsun, anlamıyorum? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You should go to a podiatrist. Never, I am no Sodomite. | Bir podiatriste görünmelisin. Asla, ben oğlancı değilim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I will remove this callus. lf you take it away I'll lose my balance. | Bu nasırı keseceğim. Onu kesersen dengemi kaybederim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I already have trouble walking. | Zaten iyi yürüyemiyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Good Night. Good Night... Thanks! | İyi geceler. İyi geceler... Teşekkürler! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I enjoy seeing you like this. I'm doing this so you won't become | Seni böyle görmek çok hoşuma gidiyor. Sen yapamazsın diye yapıyorum bunu. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
lf you have a clear conscience you don't need to clean your feet. | Temiz bir vicdanın varsa ayaklarını temizlemeye ihtiyacın yoktur. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
When you take those pills you look like a hen with a sore throat. | Bu hapları aldığın zaman boğaz ağrısı çeken tavuğa benziyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
And then you blink.. . | Ve sonra sen... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Now... What's bothering you now? | Pekala... Neye canın sıkıldı şimdi? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It's.. . | Şey... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
... Ernst. | ...Ernst. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It was you who wanted him to move out. | Onu dışarı atmak isteyen sendin. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
And our little girl who is gone.. . in a hospital far away. | Ve küçük kızımız... çok uzaklarda bir hastanede. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You should bring her home now. | Onu eve getirmelisin artık. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Would you be upset if we took a swing through Italy? | İtalya'dan salıncak getirtsek üzülür müsün? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
It would be amusing, to see Amalfi once again. | Amalfi'yi bir kez daha görmek, eğlenceli olabilir. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Would you like to join us? You know that I can't. | Bize katılmak ister misin? Biliyorsun ki, yapamam. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We could take it easy. Imagine, Amalfi in the Spring! | Bunu kolayca hallederiz. Düşünsene Amalfi'de ilkbahar... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You'll be travelling, not me. Anna would be so happy. | Sen gidiyorsun, ben değil. Anna çok mutlu olmalı. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Then you'll be gone quite some time. Four weeks, maximum. | Öyleyse oldukça uzun bir süre için gideceksin. En fazla dört hafta. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Do you think she can wait so long? What do you mean? | Bu kadar uzun süre bekleyebileceğini mi, düşünüyorsun? Ne demek istiyorsun? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I only mean that there might be something pulling her. | Demek istediğim onu çeken bir şeyler olabilir. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Now that she's healthy. I don't understand. | Onun sağlığı şu an yerinde. Anlamıyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What is it, Johan? | Neler oluyor, Johan? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You weren't home when the afternoon mail arrived. | Öğleden sonra mektup geldiğinde, sen evde yoktun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |