• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13934

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Tariq is a guy with money in dark places. Tarık karanlık işlerin içinde olan zengin biri. Tariq da pis işlerde bir sürü parası olan biri. Dark Blue-1 2009 info-icon
Volk made a deal. He wanted to turn against his boss. Volk onla bir anlaşma yaptı. Onu patronuna karşı döndürmek istedi. Volk bir anlaşma yaptı. Patronunun aleyhine dönmek istedi. Dark Blue-1 2009 info-icon
So volk goes into hiding, gets word to us Volk bize bilgi getirmek için içeri girdi... Volk saklanmaya geçti, ve Tariq hakkında... Dark Blue-1 2009 info-icon
that he's gathering evidence against tariq. ...ve Tarık'a karşı bilgi topladı. ...delil topladığını bize haber verdi. Dark Blue-1 2009 info-icon
And I'm guessing that that evidence is right here. Ve bence o kanıtlar şu anda içeride. Ve tahminimce o delil burada. Dark Blue-1 2009 info-icon
How does franzine figure into this? Franzine bunu nasıl anladı? Bütün bunlarla Franzine'in ilgisi ne? Dark Blue-1 2009 info-icon
Tariq hired franzine to find volk. Tarık, Franzine'i Volk'u bulması için tuttu. Volk'u bulması için Franzine'i Tariq tuttu. Dark Blue-1 2009 info-icon
You follow me, you check up on me, Beni takip ettiniz, beni kontrol ettiniz,... Beni takip ettin, gözetledin... Dark Blue-1 2009 info-icon
you use me as bait, ...beni yem olarak kullandınız... ...yem olarak kullandın... Faris bir dakikaya döner. Dark Blue-1 2009 info-icon
and in the infinite wisdom of the fbi, ...ve FBI'ın sonsuz bilgeliği... ...ve FBI'ın sonsuz bilgeliğiyle... Dark Blue-1 2009 info-icon
you decide to keep all that from me in my own backyard? ...yani siz, bunu arka bahçemde saklamama mı karar verdiniz? ...kendi arka bahçemde bunları benden gizlemeye mi karar verdin? Dark Blue-1 2009 info-icon
Your own backyard is the wild west! Senin arka bahçen şu an vahşi batı halinde! Senin arka bahçen Vahşi Batı! Dark Blue-1 2009 info-icon
We thought dean bendis was a part of franzine's crew. Dean Bendis'in Franzine'in çetesinden biri olduğunu düşündük. Dean Bendis'in, Franzine'in ekibinden olduğunu düşünmüştük. Boyd, Moosa'yı arasın yeter. Dark Blue-1 2009 info-icon
It turns out it wasn't an act. He is. Sonra bunun bir rol değil de gerçek olduğunu öğrendik. Görünen o ki gerçekten de öyleymiş. Rol değilmiş. Dark Blue-1 2009 info-icon
I'm telling you. Every single thing dean did in the bank said he was in with franzine. Size söylüyorum. Dean'in bankada yaptığı her şeyi Franzine'e katıldığı için yaptı. Bakın, Dean'in bankada yaptığı ve söylediği her şey... Dark Blue-1 2009 info-icon
I'm not sure. Emin değilim. Ben emin değilim. Dark Blue-1 2009 info-icon
Right as they left, he looked at me. Gitmeden önce bana baktı. Tam giderlerken bana baktı. Dark Blue-1 2009 info-icon
Oh, he looked at you? That's great. He knew I wasn't a teller. He made me. Sana baktı mı? Bu harika. Yalan söylemiyorum. Öyleydi. Demek sana baktı? Aman ne güzel. Bir veznedar olmadığımı biliyordu... Dark Blue-1 2009 info-icon
He didn't do anything. I think he's still playing this out. O bir şey yapmadı. Bence hala görevin peşinde. ...ve hiçbir şey yapmadı. Bence hala rolünü oynuyor. Dark Blue-1 2009 info-icon
He didn't say anything? I don't know. I can't explain it. I just have a feeling. Hiç bir şey söylemedi mi? Bilmiyorum. Açıklayamam. Sadece içimde bir his var. Bir şey demedi mi? Bilmem, açıklayamıyorum. Sadece bir his. Dark Blue-1 2009 info-icon
You've been working with us, what, about half a day, Bizimle yarım gündür çalışıyorsun... Ne yani, sadece yarım gündür bizimle çalışıyorsun... Derek Fisher veya Kobe Bryant değilim. Hatta Lamar... Dark Blue-1 2009 info-icon
and we supposed to bank on you having a feeling? ...ve bankadaki hislerine güvenmemiz mi gerek? ...ve senin hissine güvenmemiz mi gerekiyor? Dark Blue-1 2009 info-icon
They destroyed the evidence If they wanted volk dead, they could have killed him right there, but they didn't. Kanıtları yok ettiler. Volk'u öldürmek isteselerdi çoktan yapmışlardı ama yapmadılar. Delilleri yok ettiler. Eğer Volk'u öldürmek isteselerdi orda öldürürlerdi. Dark Blue-1 2009 info-icon
Something else is going on. Başka bir şeyler dönüyor. Başka bir dümen dönüyor. Dark Blue-1 2009 info-icon
Yeah? carter? Evet? Carter? Evet? Carter? Dark Blue-1 2009 info-icon
Dean's transponder just came on. Dean'in vericisi çalıştı. Dean'in vericisi çalışmaya başladı. Dark Blue-1 2009 info-icon
Get in. Binin. Atlayın. Dark Blue-1 2009 info-icon
I was hired by your boss. Patronun tarafından tutuldum. Patronun tarafından tutuldum. Dark Blue-1 2009 info-icon
I know you've been gathering evidence against him for the fbi. Onun hakkında FBI'a vermek için kanıt topladığını biliyorum. Onun aleyhinde, FBI için delil topladığını biliyorum. Dark Blue-1 2009 info-icon
Tell me what you told them. Onlara ne söylediğini söyle. Onlara ne anlattığını söyle. Dark Blue-1 2009 info-icon
Tariq's a terrorist. Tarık bir terörist. Tariq bir terörist. Dark Blue-1 2009 info-icon
He's financed bombings in london and madrid. Londra'daki ve Madrid'deki bombalamaları planladı. Londra ve Madrid'deki bombalamaları o finanse etti. Dark Blue-1 2009 info-icon
He's used his charities to... Yaptığı bağışları... Hayır kurumlarını... Dark Blue-1 2009 info-icon
Raise money for extremist camps. ...yetiştirme kamplarına para toplamak için yaptı. Dark Blue-1 2009 info-icon
Right now he's laundering money for a dozen terrorist organizations. Şimdi de bir düzine terörist organizasyon için para aklıyor. Şimdi de bir düzine terörist organizasyonu için para aklıyor. Dark Blue-1 2009 info-icon
That's all I needed. İhtiyacım olanlar bu kadardı. Tüm ihtiyacım olan buydu. Dark Blue-1 2009 info-icon
I didn't sign on to be a hired killer. Ben buraya kiralık katil olmak için girmedim. Ben bir kiralık katil olmak için katılmadım. Dark Blue-1 2009 info-icon
For $5 million, you'll be whatever I tell you to be. 5 milyon dolar için sana ne söylersem onu olursun. 5 milyon dolara, ben ne dersem onu olursun. Dark Blue-1 2009 info-icon
Shut up! Stop, stop. Right there. Stop. Kapa çeneni! Dur, dur. Burada kal. Dur. Kapa çeneni! Dur, dur. Burda dur. Dark Blue-1 2009 info-icon
Don't move. Don't move. Kıpırdama. Kıpırdama. Kımıldama. Sakın kımıldama. Dark Blue-1 2009 info-icon
Disappear. Kaybolun. Kaybol. Dark Blue-1 2009 info-icon
On the ground now! Yere yat, hemen! Yere yat! Dark Blue-1 2009 info-icon
I'm a cop. Ben bir polisim. Ben polisim. Dark Blue-1 2009 info-icon
A cop? Polis mi? Polis mi? Dark Blue-1 2009 info-icon
You really believe that? Buna inanıyor musun? Dediğine gerçekten inanıyor musun? Dark Blue-1 2009 info-icon
What do you make $50,000, $60,000 a year? Ne kadar kazanıyorsun... yılda 50 bin, 60 bin dolar mı? Ne yani, senede 50,000 60,000 dolar mı kazanıyorsun? Dark Blue-1 2009 info-icon
You're wasting your talents. Yeteneklerini boşa harcıyorsun. Polislikte harcanıyorsun. Dark Blue-1 2009 info-icon
I can give you anything you want. Stop. Sana istediğin her şeyi verebilirim. Dur. Sana istediğin her şeyi verebilirim. Dur. Dark Blue-1 2009 info-icon
I've watched you. Seni izledim. Seni izledim. Dark Blue-1 2009 info-icon
I know what you are. Ne olduğunu biliyorum. Senin ne olduğunu biliyorum. Dark Blue-1 2009 info-icon
You're no cop. Sen polis değilsin. Sen polis molis değilsin. Dark Blue-1 2009 info-icon
Drop it. Bırak onu. Bırak onu. Dark Blue-1 2009 info-icon
Fbi gets volk, l.a.p.d. Gets credit for franzine. FBI, Volk'u alıyor, L.A.P.D. Franzine için övgü alıyor. FBI Volk'u, LAPD de Franzine için övgüyü alacak. Dark Blue-1 2009 info-icon
Yeah, and they don't even have to get shot at. Evet ve ona ateş etmek zorunda bile kalmadılar. Evet, ki çatışmaya bile girmediler. Dark Blue-1 2009 info-icon
You sure you want to do this? Bunu yapmak istediğine emin misin? Bunu yapmak istediğinden emin misin? Dark Blue-1 2009 info-icon
What, I'm supposed to go back to patrol now? Ne yani, şimdi tekrar devriyeye mi döneceğim? Devriye olmaya geri mi döneyim dersin? Dark Blue-1 2009 info-icon
No, I'm with you. you see that? Olmaz, seninleyim. Gördün mü? Hayır, seninleyim. Gördün mü? Dark Blue-1 2009 info-icon
Everybody gets what they want. Herkes istediğini aldı. Herkes istediğini aldı. Dark Blue-1 2009 info-icon
What do you want, partner? Sen ne istiyorsun, ortak? Sen ne istiyorsun, ortak? Dark Blue-1 2009 info-icon
You really think I would have left that picture of volk if you hadn't have been there? Gerçekten sen orada olmasaydın öylece bırakıp gideceğimi mi sandın? Eğer orada olmasaydın o resmi oraya bırakır mıydım sanıyorsun? Dark Blue-1 2009 info-icon
So you knew the patrol car was gonna pick up that fbi agent, huh? Yani devriye arabasının o FBI ajanını alacağını biliyordun, öyle mi? O zaman devriye araçlarının o FBI ajanını da bulacağını biliyordun, öyle mi? Dark Blue-1 2009 info-icon
Shift change 1:00 a.m. Nöbet değişimi, saat 1'de. Vardiya değişimi gece saat 1'de. Dark Blue-1 2009 info-icon
Access road's the fastest way back to the station. Geçiş yolu, geri dönmek için en kısa yol. Access yolu karakola giden en kısa yol. Dark Blue-1 2009 info-icon
That was the first thing they teach you downtown, t money. Bu merkezde öğretilen ilk şeydir, T Money. Karakolda sana ilk öğrettikleri şeydir, adamım. Dark Blue-1 2009 info-icon
There's going under, Bir yeraltına girmek vardır... Rol yapmak... Dark Blue-1 2009 info-icon
and then there's stepping over. ...ve bir de taraf değiştirmek. ...ve kendin olmak. Dark Blue-1 2009 info-icon
I get scared when I don't know the difference. Farkı anlamadığım zaman korkarım. Farkı anlayamadığımda korkuyorum. Dark Blue-1 2009 info-icon
Yeah, but that's why you got me, right? Evet ama beni bu yüzden aldın, değil mi? Evet, ama beni de bu yüzden seçmedin mi? Dark Blue-1 2009 info-icon
Don't scare me again. Beni bir daha korkutma. Bir daha beni korkutma. Dark Blue-1 2009 info-icon
This is from carter. He says you can keep it. Bu Carter'dan. Dedi ki sen de kalabilirmiş. Bu Carter'dan. Sende kalabileceğini söyledi. Dark Blue-1 2009 info-icon
no, no. Hayır, hayır Hayır, hayır. Dark Blue-1 2009 info-icon
Come on. Come on. Haydi. Haydi. Hadi. Hadi ama. Dark Blue-1 2009 info-icon
Come on! Haydi! Hadi ama! Dark Blue-1 2009 info-icon
Carter. Carter. Carter. Dark Blue-1 2009 info-icon
Geez. Next time just send a picture. Yukarı çık. Dark Blue-1 2009 info-icon
Go get his dumb ass. Tell him I was kidding, all right? Sadece oyun oynuyordum. Dark Blue-1 2009 info-icon
He's still pissed off about this afternoon. ...Jinxy? Dark Blue-1 2009 info-icon
Some people can't take a joke. Hırsızlık bölümü onu yeraltına soktu, Los Angeles'taki fiyakalı bir çalıntı mal satıcısı gibi gösterdiler. Hırsızlık Bölümü onu bir çalıntı mal satıcısı kılığında... Dark Blue-1 2009 info-icon
Yeah, he means anyone Bütün gece orada dikilecek misin? Dark Blue-1 2009 info-icon
I said you don't need to flirt. Did you hear me? Tek çaremiz bu. Dark Blue-1 2009 info-icon
Big guy, canvas jacket, right behind me at the bar. Geç kalacağız... yine. Dark Blue-1 2009 info-icon
I'm on it. Halledin. Dark Blue-1 2009 info-icon
Get your damn hands off of me! İyi bir gün geçir. Dark Blue-1 2009 info-icon
Hear you guys had a productive meeting this afternoon. Ray. Jimmy. Dark Blue-1 2009 info-icon
Okay. Şimdi mi? Dark Blue-1 2009 info-icon
Call me when you get back to the motel. Evet. Yakınlaşıyorum. Dark Blue-1 2009 info-icon
Ah, just think, a few more days, you'll be home with melissa, Güvenlik. Howard'ın korumalarından biri olarak girelim. Dark Blue-1 2009 info-icon
Because I love you, woman! Bunu ben yakaladım o yüzden benim. O halde beni neden aradın? Dark Blue-1 2009 info-icon
You've got to be kidding me. $120,000? Orada olmak istemiyor. Zarar görmüş. Sıkışmış. Yapılabilir. Dark Blue-1 2009 info-icon
What else is there to worry about? Parayı dert etme. Dark Blue-1 2009 info-icon
Suit yourself. Baskından bir gece önce, Frank bizi çağırdı. Tutuklamaların olduğu gece Franks bizi yanına çağırdı. Dark Blue-1 2009 info-icon
Last night you said that you were going back to your motel. ...Los Angeles'ta arabası olmayan tek kişi benim. Dark Blue-1 2009 info-icon
I am. But your friend is married. Tepedekiler oyuna girdiği için şimdiden gerildiler. Dark Blue-1 2009 info-icon
I hope so, ray. Yanılıyorsun, Moosa. Yanılıyorsun. Dark Blue-1 2009 info-icon
I don't get it. Onu Carter'a ben getirdim. Onu Carter'a ben götürdüm. Dark Blue-1 2009 info-icon
Last night everything went perfect. Yani, her aptalca bir şey yapışında onun peşinden gitmen gerekmiyor. Yine de, her yaptığı aptal şeyde peşinden kovalaman gerekmiyor. Dark Blue-1 2009 info-icon
That he went back to his motel. Eskiden ona alıcı bulurdum. Dark Blue-1 2009 info-icon
This ain't his first rodeo. En kısa zamanda döneceğim, bebeğim. Elimden geldiğince erken döneceğim, bebeğim. Dark Blue-1 2009 info-icon
Again, at a club in hollywood. Ama Carter'la birlikte işimi iyi yaparsam, sınırımız ancak gökyüzü olacaktır. Ama Carter'la aramı sıcak tutarsam, istediğimiz her şeyi yapabiliriz. Dark Blue-1 2009 info-icon
I'm trying. Alo. Dark Blue-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 13929
  • 13930
  • 13931
  • 13932
  • 13933
  • 13934
  • 13935
  • 13936
  • 13937
  • 13938
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim