Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13846
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Why is this not the right time? It's not the right time. | Neden değil? Doğru zaman değil. Neden değil? Doğru zaman değil. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
What's the matter? I'm sick. | Sorun ne? Hastayım. Sorun ne? Hastayım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You're sick? What do you mean? | Hasta mısın? Nasıl yani? Hasta mısın? Nasıl yani? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It's what Mom died... | Annemin ölmesiyle... Annemin ölmesiyle... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It's in the blood. | Kanda olan bir şey. Çok kötü. Kanda olan bir şey. Çok kötü. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Fuck. | Siktir. Siktir be. Dalga mı geçiyorsun? Siktir. Siktir be. Dalga mı geçiyorsun? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I just met you. You gotta be fucking kidding me! | Daha yeni tanıştık. Şaka yapıyor olmalısın! Daha yeni tanıştık. Şaka yapıyor olmalısın! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, man, I'm sorry. Obviously, that wasn't a great thing, a great reaction. | Özür dilerim. Çok da harika bir şey olmadı, bir tepki olmadı belli ki. Özür dilerim. Çok da harika bir şey olmadı, bir tepki olmadı belli ki. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. No, that's okay. | Özür dilerim. Sorun değil. Özür dilerim. Sorun değil. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. It's okay, man. Look... | Özür dilerim. Sorun değil dostum. Bak... Özür dilerim. Sorun değil dostum. Bak... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Look, I'm the one that should be sorry. I mean, after all, you're... | Özür dilemesi gereken benim. Onca şeyden sonra Danny Collins'sin değil mi? Yani... Özür dilemesi gereken benim. Onca şeyden sonra Danny Collins'sin değil mi? Yani... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Who the fuck am I to get in the way of your happy ending? | Ben kimim ki senin mutlu sonuna taş koyayım? Tom. Tom, Tom... Ben kimim ki senin mutlu sonuna taş koyayım? Tom. Tom, Tom... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Let me ask you something. How did you think this was going to end, | Bir şey sormama izin ver. Bunun nasıl sona ereceğini sandın... Bir şey sormama izin ver. Bunun nasıl sona ereceğini sandın... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
that little movie you've got going on in your head? | ...o kafanda çevirdiğin küçük filmde yani? ...o kafanda çevirdiğin küçük filmde yani? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
What, you thought you'd just show up out of the blue, out of nowhere, really, | Hop diye ortaya çıkıp, aniden falan, küçük kızımı düzeltip... Hop diye ortaya çıkıp, aniden falan, küçük kızımı düzeltip... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
and then, what, you and me hold hands and cry as the music swells, is that it? | ...sonra da sen ve ben, müzik yükselirken el ele tutuşup ağlarız mı sandın? ...sonra da sen ve ben, müzik yükselirken el ele tutuşup ağlarız mı sandın? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Don't you fucking touch me. If I meant that... | Dokunma bana. Öyle demek isteseydim... Sakın bana dokunma! Dokunma bana. Öyle demek isteseydim... Sakın bana dokunma! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You want a little bit of the real world? You wanna do, like, normal? | Gerçek dünyadan birazcık ister misin? Normal bir şey yapmak ister misin? Gerçek dünyadan birazcık ister misin? Normal bir şey yapmak ister misin? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And, oh, yeah, I got this rare form of leukemia that's probably going to kill me. | Muhtemelen beni öldürecek şu ender görülen lösemi de var. Muhtemelen beni öldürecek şu ender görülen lösemi de var. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Welcome home, Dad. See what you missed? I don't know what to say. | Eve hoş geldin baba. Ne kaçırdığını gördün mü? Ne diyeceğimi bilmiyorum. Eve hoş geldin baba. Ne kaçırdığını gördün mü? Ne diyeceğimi bilmiyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I don't need you to say anything, man. I just need you to leave. | Bir şey söylemene ihtiyacım yok dostum. Gitmene ihtiyacım var. Bir şey söylemene ihtiyacım yok dostum. Gitmene ihtiyacım var. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Let me go back inside and talk to my wife before she asks me | İzin ver de karım bana ne konuştuğumuzu sormadan eve gidip... İzin ver de karım bana ne konuştuğumuzu sormadan eve gidip... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
what the hell we're talking about. Wait, hold it! | ...ona ne konuştuğumuzu söyleyeyim. Bekle bir saniye! ...ona ne konuştuğumuzu söyleyeyim. Bekle bir saniye! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
She doesn't know? | Bilmiyor mu? Deli misin sen? Bilmiyor mu? Deli misin sen? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
That's no good, man. | Bu hiç iyi değil dostum. New York'ta harika bir doktorum var. Bu hiç iyi değil dostum. New York'ta harika bir doktorum var. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He's talking about three weeks of this target therapy shit. | Üç haftalık hedef terapi nanesinden bahsediyor. Üç haftalık hedef terapi nanesinden bahsediyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'm not going to lose my hair. | Saçım dökülmeyecek. Saçım dökülmeyecek. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Within a month, they know if it's taken. If it's taken, then maybe I stand a chance. | Bir ay içinde alınır mı bilmiyorlar. Alınırsa o zaman bir şansım olabilir. Bir ay içinde alınır mı bilmiyorlar. Alınırsa o zaman bir şansım olabilir. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And if it doesn't, then it happens quick. | Olmazsa o zaman çabucak olup bitecek. Olmazsa o zaman çabucak olup bitecek. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'm going to Delaware on a job. That's what she knows. | İş için Delaware'e gidiyorum. O böyle biliyor. İş için Delaware'e gidiyorum. O böyle biliyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I mean, you're going to need help. You have a friend? | Yardıma ihtiyacın olur. Arkadaşın var mı? Eşim benim arkadaşım. Yardıma ihtiyacın olur. Arkadaşın var mı? Eşim benim arkadaşım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Then... Whatever. I'll be there. | O zaman neyse ne. Orada olacağım. O zaman neyse ne. Orada olacağım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I mean, what else is there? Be where? | Başka nerede olacağım ki? Nerede olacaksın? Başka nerede olacağım ki? Nerede olacaksın? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Wherever. I mean, you need me, I'll be... | Neresiyse orası. Bana ihtiyacın var, ben de... Neresiyse orası. Bana ihtiyacın var, ben de... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
No, no, no, I don't need you. That's not what this is about. | Hayır. Hayır. Sana ihtiyacım yok. Konu bu değil. Hayır. Hayır. Sana ihtiyacım yok. Konu bu değil. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
This is not open for discussion. This is not open for discussion. | Bu konu tartışmaya kapalıdır. Bu konu tartışmaya kapalıdır. Bu konu tartışmaya kapalıdır. Bu konu tartışmaya kapalıdır. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You're going to have to deal with it. | Bunu kabullenmen gerekecek. Bunu kabullenmen gerekecek. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Because I'm here to fucking stay. | Çünkü yanında olmak için buradayım. Çünkü yanında olmak için buradayım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Hi. Hey. | Merhaba. Selam. Nasıl gitti? Merhaba. Selam. Nasıl gitti? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Well, yeah. You know, it was just... | Yani bilirsin işte. Şöyle böyle. Yani bilirsin işte. Şöyle böyle. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
No, I get it. I get it. Family can be messy. Right? | Hayır anlıyorum. Aile meseleleri karman çorman olabiliyor. Hayır anlıyorum. Aile meseleleri karman çorman olabiliyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, that is true. That is definitely true. | Evet doğru. Kesinlikle doğru. Bu durumda, evet. Evet doğru. Kesinlikle doğru. Bu durumda, evet. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Exactly, I mean, you're meeting your grown son for the first time. | Aynen. Yetişkin oğlunla ilk kez tanıştın sonuçta. Aynen. Yetişkin oğlunla ilk kez tanıştın sonuçta. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You didn't expect it to be easy, right? | Kolay olmasını beklememiştin değil mi? Kolay olmasını beklememiştin değil mi? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I thought it'd be fucking easier than this. | Bundan daha kolay olur sanmıştım. Doğru. Evet. Bundan daha kolay olur sanmıştım. Doğru. Evet. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
But... | Ama... Bunun yerine yukarı çıkacağım. Ama... Bunun yerine yukarı çıkacağım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
That's good, right? | Bu iyi bir şey değil mi? Bu iyi bir şey değil mi? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, no. There's a piano up there with your name on it. | Evet, hayır. Yukarıda üzerinde ismin yazan bir piyano yok. Evet, hayır. Yukarıda üzerinde ismin yazan bir piyano yok. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Only if my name is Steinway. | Şayet ismim Steinway olsaydı. Şayet ismim Steinway olsaydı. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
So we got our patter back. | İşte tekrar konuşuyoruz. İşte tekrar konuşuyoruz. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You're cool. | Harikasın. Harikasın. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I am not cool. Yes, you are. | Değilim. Öylesin. Değilim. Değilim. Öylesin. Değilim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It's spring in my mind | Aklımda bahar Aklımda bahar | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
But the autumn leaves they fall | Ama düşen güz yaprakları Ama düşen güz yaprakları | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
As I am walking by | Ben yürüdükçe Ben yürüdükçe | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I collect them all | Toplarım hepsini Toplarım hepsini | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Now I have had success with this in the past. | Geçmişte bu konuda başarılı oldum. Fakat size yalan söylemeyeceğim Bay Donnelly. Geçmişte bu konuda başarılı oldum. Fakat size yalan söylemeyeceğim Bay Donnelly. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
The next several weeks aren't going to be pretty. | Gelecek birkaç hafta pek hoş olmayacak. Gelecek birkaç hafta pek hoş olmayacak. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Most people are a little alarmed at how awful it can feel. | Çoğu insan aşırı berbat hissettirebildiğinde biraz panik olur. Çoğu insan aşırı berbat hissettirebildiğinde biraz panik olur. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And that will get worse. | Daha da kötüye gider. Daha da kötüye gider. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
This okay? | Sakıncası var mı? Sakıncası var mı? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Who is Jackie Joyner Kersee? | Jackie Joyner Kersee kimdir? Jackie Joyner Kersee kimdir? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You don't like chicken noodle soup? | Erişteli çorbayı sevmez misin? Erişteli çorbayı nasıl sevmezsin be? Erişteli çorbayı sevmez misin? Erişteli çorbayı nasıl sevmezsin be? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I don't like noodles, okay? | Sevmiyorum tamam mı? Bana kurtçukları çağrıştırıyorlar. Sevmiyorum tamam mı? Bana kurtçukları çağrıştırıyorlar. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
My uncle took me fishing one time. He took the worm, | Dayım beni balık tutmaya götürmüştü. Kurdu alıp... Dayım beni balık tutmaya götürmüştü. Kurdu alıp... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
put it in his mouth and he ate it just to fuck with me, okay? | ...ağzına attı ve yedi. Sırf benle kafa bulmak için tamam mı? ...ağzına attı ve yedi. Sırf benle kafa bulmak için tamam mı? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And now, whenever I see a noodle, | Artık ne zaman erişte görsem tembel şişko dayımın kurt yemesi aklıma gelir ve deliririm. Artık ne zaman erişte görsem tembel şişko dayımın kurt yemesi aklıma gelir ve deliririm. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Well, look at this. This technique... | Şuna bakın hele. Bu teknik var ya... Şuna bakın hele. Bu teknik var ya... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You made the picture. I made the picture. Yeah. | Resmi çizdin. Resmi çizdim. Evet. Resmi çizdin. Resmi çizdim. Evet. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Don't get cocky. | Havaya girme. Havaya girme. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
What kind of uncle screws up a little kid, | Nasıl bir dayı küçük bir çocuğu perişan edip... Nasıl bir dayı küçük bir çocuğu perişan edip... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
makes him phobic about chicken noodle soup? | ...tavuklu erişteli çorbaya karşı fobik yapar? ...tavuklu erişteli çorbaya karşı fobik yapar? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
That I don't get. Get out! | Burasını anlamadım. Gitsene be! Burasını anlamadım. Gitsene be! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
A, B minor, C sharp. | A, B minör, C diyez. A, B minör, C diyez. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I don't know what that means. No, no. Listen, let me teach you. | Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum. Hayır dinlesene. Sana öğreteyim işte. Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum. Hayır dinlesene. Sana öğreteyim işte. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Let me teach you, petulant little fucker. | Dur sana öğreteyim huysuz küçük puşt. Dur sana öğreteyim huysuz küçük puşt. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Okay, so three weeks from today we'll go over the test results together, | Pekala. Üç hafta sonra test sonuçlarını beraber inceleriz... Pekala. Üç hafta sonra test sonuçlarını beraber inceleriz... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
and that'll dictate what our next steps should be. | ...ve bu da sonraki adımımız ne olmalıyı belirler. ...ve bu da sonraki adımımız ne olmalıyı belirler. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Now, let's just hope for the best. Stay positive, all right? | Şimdi en iyisini umalım. Pozitif kalalım olur mu? Şimdi en iyisini umalım. Pozitif kalalım olur mu? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, thank you. | Evet teşekkürler. Evet teşekkürler. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Thanks, Doc. Thank you. | Teşekkürler Doktor. Teşekkürler. Teşekkürler Doktor. Teşekkürler. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'm walking blind upon this road | Bu yolun üzerinde kör yürüyorum Bu yolun üzerinde kör yürüyorum | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
In search of higher ground | Daha yüksek bir yer aramaya Daha yüksek bir yer aramaya | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Walking blind upon this road | Bu yolun üzerinde kör yürüyorum Bu yolun üzerinde kör yürüyorum | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Don't look back | Sakın arkaya bakma Sakın arkaya bakma | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And don't look down | Sakın ama sakın arkaya bakma Sakın ama sakın arkaya bakma | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Come in! It's unbolty thinged. | İçeri gelin! Sürgüsü açık. İçeri gelin! Sürgüsü açık. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, so, I got your note. Yeah, so, what do you think? | Evet. Notunu aldım. Evet ne diyorsun? Evet. Notunu aldım. Evet ne diyorsun? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Well, okay, okay. | Peki tamam. Peki tamam. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
"Pictures from my life as I'm walking down the hall. | "Ben salonda yürürken hayatımdan resimler." "Ben salonda yürürken hayatımdan resimler." | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
"As I'm walking by, I collect them all." | "Yürüdükçe toplarım onları." "Yürüdükçe toplarım onları." | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
What do you think? Well... | Sence nasıl? Yani... Sence nasıl? Yani... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You're aware that I have no basis in musical knowledge or theory. | Hiçbir müzikal altyapı ya da teorimin olmadığının farkındasın. Hiçbir müzikal altyapı ya da teorimin olmadığının farkındasın. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Okay. Yeah. Okay. | Tamam. Evet. Peki. Tamam. Evet. Peki. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
So, you still want my opinion? Of course. | Yine de fikrimi istiyor musun? Elbette. Yine de fikrimi istiyor musun? Elbette. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Well, I think I kind of liked it better the way it was, with the leaves. | Bence önceki daha iyiydi, yapraklı olan. Bence önceki daha iyiydi, yapraklı olan. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Really? Yeah, the leaves and... Yeah. | Gerçekten mi? Evet, yapraklar düşer. Evet. Gerçekten mi? Evet, yapraklar düşer. Evet. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Me, too. | Bence de. Bence de. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I just wanted to get you back in my room again. | Sadece seni odama geri getirtmek istemiştim. Sadece seni odama geri getirtmek istemiştim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
So now I can ask you out to dinner, right? | Böylece akşam yemeğine çıkalım diye sorabilirim değil mi? Böylece akşam yemeğine çıkalım diye sorabilirim değil mi? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |