Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13847
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Play this in a concert, okay? Then you can take me to dinner. | Bunu konserde söyle tamam mı? O zaman seninle yemeğe çıkarım. Bunu konserde söyle tamam mı? O zaman seninle yemeğe çıkarım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You're a dinner tease. I am not a dinner tease. | Yemekle dalga geçiyorsun. Hayır geçmiyorum. Yemekle dalga geçiyorsun. Hayır geçmiyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
This is my second time in New Jersey in two months. | Bu ay ikinci defa New Jersey'ye gelişim. Bu ay ikinci defa New Jersey'ye gelişim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I am not happy about that. | Bundan hoşnut değilim. Bundan hoşnut değilim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Frank. Gee, I owed you a call. | Frank. Tanrım seni arayacağım demiştim. Frank. Tanrım seni arayacağım demiştim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, Frank. I'm so sorry. | Frank çok özür dilerim. Ama çalışırken beni bilirsin. Frank çok özür dilerim. Ama çalışırken beni bilirsin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I've been so busy... Yeah, apparently. | Çok meşguldüm... Görünüşe göre öyle. Çok meşguldüm... Görünüşe göre öyle. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
May I... | Müsaadenle... Müsaadenle... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, yeah, sure. This is Frank Grubman. | Evet elbette. Bu Frank Grubman. Evet elbette. Bu Frank Grubman. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
My manager and my best friend. | Menajerim ve en iyi arkadaşım. Menajerim ve en iyi arkadaşım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Hello. Hello. Hello. | Merhaba. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Merhaba. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
This is Mary. She's my new girlfriend. | Bu da Mary. Yeni kız arkadaşım. Öyle mi? Bu da Mary. Yeni kız arkadaşım. Öyle mi? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'm working on it. You know, I mean... | Üzerinde çalışıyorum. Yani işte... Üzerinde çalışıyorum. Yani işte... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
She's a big dinner tease. I'm not. I am not. | Yemekle dalga geçiyor. Hayır geçmiyorum. Yemekle dalga geçiyor. Hayır geçmiyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yes, yes, yes. She keeps moving the goal post. No? | Evet evet. Sürekli çamura yatıyor. Yatmıyor musun? Evet evet. Sürekli çamura yatıyor. Yatmıyor musun? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Mary, would you mind if I had a word with Danny in private? | Mary acaba müsaade etsen Danny ile özel olarak konuşsam? Mary acaba müsaade etsen Danny ile özel olarak konuşsam? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, no, of course. Of course. Excuse me. Excuse me. | Evet elbette. Affedersiniz. Evet elbette. Affedersiniz. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I think you've said enough. | Bence yeterince söyledin. Bence yeterince söyledin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Okay, dinner tonight. Yeah, you're ridiculous. | Pekala akşam yemeği bu gece. Çok komiksin. Pekala akşam yemeği bu gece. Çok komiksin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
She's lovely. And age appropriate. | Hoş kız. Yaşı da uygun. Hoş kız. Yaşı da uygun. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
No, not really. Baby steps. | Hayır pek değil. Yavaş yavaş be. Hayır pek değil. Yavaş yavaş be. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. All right, sit, sit, sit. We need to talk. | Pekala otursana. Konuşmamız gerek. Pekala otursana. Konuşmamız gerek. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I know. There's a lot I want to tell you, pal. | Biliyorum. Sana anlatmam gereken çok şey var dostum. Biliyorum. Sana anlatmam gereken çok şey var dostum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Unfortunately, I have my manager hat on right now. 1 | Ne yazık ki menajer şapkamı takıyorum şu anda. Ne yazık ki menajer şapkamı takıyorum şu anda. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Okay. | Peki. Ne var ne yok? Peki. Ne var ne yok? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I've been going over things with Bill and... | Bill ile işlerin üzerinden geçiyordum ki... Bill ile işlerin üzerinden geçiyordum ki... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
you're not exactly where you think you are. | ...şu anda tam olarak düşündüğün yerde değilsin. ...şu anda tam olarak düşündüğün yerde değilsin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Okay. Where am I? | Peki. Neredeymişim ben? Peki. Neredeymişim ben? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
A little ahead when we sell properties. But only a little. | Mal mülkün satıldığı noktanın biraz ilerisinde. Az biraz ama. Mal mülkün satıldığı noktanın biraz ilerisinde. Az biraz ama. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I mean, we shouldn't have sold your publishing rights so early. | Yayımcılık haklarını bu kadar erken satmamalıydık. Yayımcılık haklarını bu kadar erken satmamalıydık. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
All those properties, the housing market has collapsed. | Bütün o mal mülk, emlak piyasası çöktü. Özel uçağın, yaşam tarzın. Bütün o mal mülk, emlak piyasası çöktü. Özel uçağın, yaşam tarzın. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It's just that you need to understand how serious it is. | Sadece ne kadar ciddi olduğunu anlaman gerek. Sadece ne kadar ciddi olduğunu anlaman gerek. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Okay. So what do I do? | Pekala. Ne yapacağım? Pekala. Ne yapacağım? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
One of two things. You start living like a normal human. | İki şeyden biri. Normal bir insan gibi yaşamaya başla. İki şeyden biri. Normal bir insan gibi yaşamaya başla. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You buy a Prius, you fly Continental, you know, that kind of shit. | Ucuz bir araba al, ekonomide uç. Bu tür şeyler işte. Ucuz bir araba al, ekonomide uç. Bu tür şeyler işte. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Or you go back on tour. | Ya da turneye geri dön. Bu, emekliliğim için planladığım son turnen. Ya da turneye geri dön. Bu, emekliliğim için planladığım son turnen. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I mean, we had a big piece. I know. | Elimizde kocaman bir parça vardı. Biliyorum. Elimizde kocaman bir parça vardı. Biliyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Concessions! I know. | Ayrıcalıklar! Farkındayım. Ayrıcalıklar! Farkındayım. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Merchandise! I know. | Ticaret! Biliyorum. Ticaret! Biliyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'm writing, Frank. | Yazıyorum Frank. Yazıyorum Frank. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Danny. I'm telling you, it's good. | Danny. Çok iyi, sana diyorum bak. Danny. Çok iyi, sana diyorum bak. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Mary thinks it's really good. | Mary çok iyi olduğunu düşünüyor. Mary çok iyi olduğunu düşünüyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, the Woodcliff Lake Hotel manager? Oh, oh, okay. Well, now I feel much better. | Woodcliff Gölü Otel müdürü mü? Peki. Şimdi içim ferahladı. Woodcliff Gölü Otel müdürü mü? Peki. Şimdi içim ferahladı. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Just get me a gig. | Bana bir iş bul. İş mi? Evet iş. Bana bir iş bul. İş mi? Evet iş. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Something small, not a big arena. | Küçük bir şey. Büyük bir alan değil. Küçük bir şey. Büyük bir alan değil. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Just, you know, something like Springsteen would go do. | Springsteen'in yapacağı türden bir şey. Springsteen'in yapacağı türden bir şey. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
"Like Springsteen would do." Yeah, he just pops into these places... | "Springsteen'in yapacağı türden." Evet. O tip mekanlarda çıkar ya... "Springsteen'in yapacağı türden." Evet. O tip mekanlarda çıkar ya... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Danny, Danny, Danny, Danny... | Danny, Danny... Ne dediğini duyuyor musun sen? Danny, Danny... Ne dediğini duyuyor musun sen? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
This stuff is good. Just give it a chance. | Bu şarkı çok iyi. Bana bir şans ver. Sonra da turneye çıkarız. Bu şarkı çok iyi. Bana bir şans ver. Sonra da turneye çıkarız. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And the bonus is that... | Artısı da bu... Artısı da bu... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I won't think about killing myself every night. | Artık her gece kendimi öldürmeyi düşünmem. Artık her gece kendimi öldürmeyi düşünmem. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Okay, I'm going to make an announcement. | Pekala bir duyuru yapacağım. Peki. Tamam. Pekala bir duyuru yapacağım. Peki. Tamam. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Are you ready? Yup. | Hazır mısınız? Evet. Hazır mısınız? Evet. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'll be playing a gig in a bar. Oh, a gig? | Barda canlı performans sunacağım. Canlı mı? Barda canlı performans sunacağım. Canlı mı? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
On Friday night. A gig? | Cuma gecesi. Canlı performans? Cuma gecesi. Canlı performans? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
What's a gig? | Canlı performans ne? İnsanların önünde şarkı söylediğin yer. Canlı performans ne? İnsanların önünde şarkı söylediğin yer. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I wanna hear you sing. And I want you to hear me sing. | Şarkı söylemeni dinlemek isterim. Ben de senin dinlemeni. Şarkı söylemeni dinlemek isterim. Ben de senin dinlemeni. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I want you to hear me sing more than anything in the world. | Şarkı söylememi dinlemeni dünyadaki her şeyden daha çok istiyorum. Şarkı söylememi dinlemeni dünyadaki her şeyden daha çok istiyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
But we have to check it out with Mom and Pop and see if it's okay. | Ama annen ve bana izin veriyor mu diye bakmamız gerek. Ama annen ve bana izin veriyor mu diye bakmamız gerek. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It's at a bar? I'm going to go to a gig at a bar. | Barda mı? Performans için bara gideceğim. Barda mı? Performans için bara gideceğim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It's an upscale bar. You know, it's got... | Lüks bir bar. Bilirsiniz ya. Lüks bir bar. Bilirsiniz ya. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
What's an upscale bar? | Lüks bar ne demek? Lüks bar ne demek? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Fully appropriate cocktail menu. Cover charge... | Tamamen uygun kokteyl menüsü. Giriş ücretli. Tamamen uygun kokteyl menüsü. Giriş ücretli. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Cover charge! Really? Yes, that's right. | Ücretli mi? Gerçekten mi? Evet doğru. Ücretli mi? Gerçekten mi? Evet doğru. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You're doing things with cover charges now? | Artık işleri ücretli mi yapıyorsun? Artık işleri ücretli mi yapıyorsun? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
This place big enough for you to be able to do your moves? | Şu hareketlerini yapabilmen için yeterince büyük mü bari? Şu hareketlerini yapabilmen için yeterince büyük mü bari? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Man, nothing holds my moves back. | Hiçbir şey hareketlerimi kısıtlayamaz. Hiçbir şey hareketlerimi kısıtlayamaz. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
That's what we're looking for. Yeah. | İşte biz de bunu bekliyoruz. Evet. İşte biz de bunu bekliyoruz. Evet. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Another Danny Collins? I think it's called "the Danny Collins." | Bir başka Danny Collins? Sanırım Danny Collins deniyordu. Bir başka Danny Collins? Sanırım Danny Collins deniyordu. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I don't want that to start. | Bunun başlamasını istemiyorum. Bunun başlamasını istemiyorum. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
So what do you think? Show starts 7:30. | Ne diyorsunuz? Şov 7:30'da başlıyor. Ne diyorsunuz? Şov 7:30'da başlıyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Done by 9:00. 9:00? | 9'da biter. 9 mu? 9'da biter. 9 mu? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, it's late. But not too late. That's late. I don't know. | Evet geç saat. Ama çok geç değil. Geç. Bilemedim. Evet geç saat. Ama çok geç değil. Geç. Bilemedim. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
You sure your crowd's going to be able to stay awake until 9:00? | Hayranlarının 9'a kadar uyanık kalacağından emin misin? Şuurları yerinde olacak mı? Hayranlarının 9'a kadar uyanık kalacağından emin misin? Şuurları yerinde olacak mı? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
We're going to have to call the club and let them know | Kulübü arayıp bir oda dolusu horlayan yaşlı bayanlar... Kulübü arayıp bir oda dolusu horlayan yaşlı bayanlar... | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
that there might be a whole room full of snoring old ladies. | ...olabileceği konusunda uyarmalıyız. ...olabileceği konusunda uyarmalıyız. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
That's good, I'm gonna give them a call and give them a heads up, | Onları arayıp uyarırım. Anladıklarından emin olurum. Çok naziksin. Onları arayıp uyarırım. Anladıklarından emin olurum. Çok naziksin. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
So what are we going to do? We going to get your permission? | Ne yapıyoruz peki? İzninizi alacak mıyız? Ne yapıyoruz peki? İzninizi alacak mıyız? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Are we going to get Mommy and Daddy to say, "Yes, it's okay"? | Anne ve baba "Evet sorun değil" diyecek mi acaba? Anne ve baba "Evet sorun değil" diyecek mi acaba? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Because it's a big thing for me. | Çünkü benim için değeri büyük. Çünkü benim için değeri büyük. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
And it would help if I had these cheeks there. | Bu yanaklar orada olursa faydası dokunurdu. Bu yanaklar orada olursa faydası dokunurdu. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
These cheeks will be there. | Bu yanaklar orada olacak. İşte böyle. Bu yanaklar orada olacak. İşte böyle. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
From the... cheeksy mouth. | Yanaklı kızdan geldi. Yanaklı kızdan geldi. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Babe? Do you hear this? It's been going on... | Bebeğim? Bunu duyuyor musun? Sürekli oluyor. Bebeğim? Bunu duyuyor musun? Sürekli oluyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
When are you going to get yourself to the doctor already? | Ne zaman doktora görüneceksin acaba? Ne zaman doktora görüneceksin acaba? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It's just a little bug. It's not a little bug. | Küçük bir virüs işte. Küçük bir virüsmüş. Küçük bir virüs işte. Küçük bir virüsmüş. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
It's been happening for weeks, at least since you got back. | Haftalardır sürüyor. En azından geri geldiğinden beri. Haftalardır sürüyor. En azından geri geldiğinden beri. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Hope, is your Daddy the most stubborn man on the planet? | Hope, baban dünyadaki en inatçı adam mı? Hope, baban dünyadaki en inatçı adam mı? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Don't be so stubborn, Daddy! | İnatçı olma baba! İnatçı olma baba! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
I'm fine, baby. Yeah, don't be so stubborn, Daddy! | Ben iyiyim bebeğim. Sakın inatçı olma baba! Ben iyiyim bebeğim. Sakın inatçı olma baba! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
He'd rather walk around like the living dead instead of just get antibiotics. | Antibiyotik almak yerine etrafta yürüyen ölüler gibi dolanıyor. Antibiyotik almak yerine etrafta yürüyen ölüler gibi dolanıyor. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Listen to Mama! | Annemi dinle! Annemi dinle! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Gotta listen to Mama. That's a good idea. Listen to Mama. | Anneyi dinlemek gerek. İyi bir fikir. Annemi dinle. Anneyi dinlemek gerek. İyi bir fikir. Annemi dinle. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Stubborn man. | İnatçı adam seni. İnatçı adam seni. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yes, all the way. Yes! | Aynen bu böyle. Evet! Aynen bu böyle. Evet! | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Jesus. You look like Lee Trevino. | Tanrım. Lee Trevino gibi görünüyorsun. Tanrım. Lee Trevino gibi görünüyorsun. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Samantha took me shopping. | Samantha beni alış verişe götürdü. Banana Republic diye bir yer duydun mu? Samantha beni alış verişe götürdü. Banana Republic diye bir yer duydun mu? | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I think so. It's an amazing place. | Evet sanırım. Harika bir yer. Evet sanırım. Harika bir yer. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, okay. The house is packed. | Peki tamam. Mekan ağzına kadar dolu. Peki tamam. Mekan ağzına kadar dolu. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |
Oh, that's good. Band's out there, ready. | Güzel işte. Orkestra hazır. Güzel işte. Orkestra hazır. | Danny Collins-1 | 2015 | ![]() |