• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 326

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I've tried. Denemiştim. Denemiştim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Look, I know it's not even remotely close Biliyorum, daha önce yaptıklarınla uzaktan yakından alakası yok... Biliyorum, daha önce yaptıklarınla uzaktan yakından alakası yok... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
but we do have our cupcake business ...ama şimdi kendi kek işimizi yapıyoruz, mor fırınımız var ve 922 dolar kazandık. ...ama şimdi kendi kek işimizi yapıyoruz, mor fırınımız var ve 922 dolar kazandık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Wall me. Duvara yapıştır beni. Duvara yapıştır beni. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Come on, all you need is a big, glamorous party. Hadi ama tek ihtiyacınız büyük, gösterişli bir parti. Hadi ama tek ihtiyacınız büyük, gösterişli bir parti. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I mean, look at all the celebrities Listedeki şu ünlülere baksana. Listedeki şu ünlülere baksana. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Martha Stewart, Martha Stewart. Martha Stewart. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Justin Timberlake... Justin Timberlake. Justin Timberlake. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Ooh, Hugh Jackman! Hugh Jackman! Hugh Jackman! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, I like to call him "huge" Jackman, Ben ona "koca" Jackman diyorum. Ben ona "koca" Jackman diyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
because I bet he has a big penis. Çünkü eminim kocaman bir penisi vardır. Çünkü eminim kocaman bir penisi vardır. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Thank you, sir. Teşekkürler efendim. Teşekkürler efendim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Welcome home, buddy. Eve hoş geldin dostum. Eve hoş geldin dostum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
As you can see, we haven't put the pool in yet. Gördüğün gibi, hâlâ bir havuz koyamadık. Gördüğün gibi, hâlâ bir havuz koyamadık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
We'll get to it. Uğraşıyoruz. Uğraşıyoruz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Tree, grill, shovel... Usual cast of characters. Ağaç, mangal, kürek... Her zamanki karakterler. Ağaç, mangal, kürek... Her zamanki karakterler. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Now, I am going to take you in to her, Şimdi seni onun yanına götüreceğim ama seni uyarıyorum. Şimdi seni onun yanına götüreceğim ama seni uyarıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
She hasn't been out of bed for two days, Bir kaç gündür yataktan çıkmadı ve bunun anlamı dişini hiç fırçalamadı, orası kötü. Bir kaç gündür yataktan çıkmadı ve bunun anlamı dişini hiç fırçalamadı, orası kötü. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm pretty sure horses have a keen sense of smell, Eminim atların çok keskin koku duyuları vardır, o yüzden hazırlıklı ol. Eminim atların çok keskin koku duyuları vardır, o yüzden hazırlıklı ol. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I missed you, too. Ben de seni özledim. Ben de seni özledim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, I'm trying to sleep. Take your boots off. Max, uyumaya çalışıyorum. Çizmelerini çıkart. Max, uyumaya çalışıyorum. Çizmelerini çıkart. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Caroline, I have something for you. Caroline, senin için bir şeyim var. Caroline, senin için bir şeyim var. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Go away. I'm dead. Git başımdan. Ölmüşüm ben. Git başımdan. Ölmüşüm ben. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Jeez, and you said my breath was bad. Tanrım. Bir de benim nefesimin kötü koktuğunu söylüyordun. Tanrım. Bir de benim nefesimin kötü koktuğunu söylüyordun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You have a visitor, someone you love. Ziyaretçin var, sevdiğin biri. Ziyaretçin var, sevdiğin biri. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Chestnut! Chestnut, hi, baby, hi. Chestnut! Chestnut, selam bebeğim, selam. Chestnut! Chestnut, selam bebeğim, selam. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
How did he get here? Nasıl geldi buraya? Nasıl geldi buraya? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I went to peach and told her Peach'e gittim ve ona ölüm kalım meselesi olduğunu... Peach'e gittim ve ona ölüm kalım meselesi olduğunu... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and we had to have him back. ...onu geri almamız gerektiğini söyledim. ...onu geri almamız gerektiğini söyledim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And what, she just gave him back to you? Ve sonra ne, o da sana öylece geri mi verdi? Ve sonra ne, o da sana öylece geri mi verdi? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, I did have to agree to come back and babysit Geri dönüp ömrümün geri kalanında... Geri dönüp ömrümün geri kalanında... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
but hell, Chestnut's home. Aman boş versene, Chestnut evde. Aman boş versene, Chestnut evde. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, thank you so much. You brought me back to life. Max, çok teşekkür ederim. Bu beni hayata döndürdü. Max, çok teşekkür ederim. Bu beni hayata döndürdü. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, my God, don't exhale on me. Aman Tanrım. Yüzüme doğru nefes verme. Aman Tanrım. Yüzüme doğru nefes verme. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Your breath is like you went down on a brussels sprout. Nefesin çürümüş Brüksel lahanası gibi kokuyor. Nefesin çürümüş Brüksel lahanası gibi kokuyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Tip your head that way. Başını şu tarafa çevir. Başını şu tarafa çevir. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Chestnut, Chestnut. Chestnut, Chestnut. Chestnut, Chestnut. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Don't breathe on him either! Onun üzerine de soluma. Onun üzerine de soluma. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
His whole head is a nose. He can't handle that. Bütün kafası burundan ibaret. Bununla başa çıkamaz. Bütün kafası burundan ibaret. Bununla başa çıkamaz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Chestnut's home. Chestnut evde. Chestnut evde. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Han, I'm so excited. Han, çok heyecanlıyım. Han, çok heyecanlıyım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Did you hear my horse is back? Atımın eve döndüğün duydun mu? Atımın eve döndüğün duydun mu? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
This is not conversation. Bu karşılıklı bir konuşma değil ki. Bu karşılıklı bir konuşma değil ki. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
This is just the other thing you say. Bu söylediğin diğer şey. Bu söylediğin diğer şey. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
"My cupcake business, my horse, Kek işim, atım. Kek işim, atım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
my horse, my cupcake business." Atım, kek işim. Atım, kek işim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, in case anyone's interested, Birileri ilgileniyorsa dağ gelinciğimin ismi Alvin. Birileri ilgileniyorsa dağ gelinciğimin ismi Alvin. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And Alvin's telling his friends Alvin de arkadaşlarına benim hayvanımın adı Han diyordur. Alvin de arkadaşlarına benim hayvanımın adı Han diyordur. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Hey, Earl. Long time, no see. Hey, Earl. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Hey, Earl. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, well, well, Johnny. Vay, vay, vay Johnny. Vay, vay, vay Johnny. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
If it isn't the famous street artist. Meşhur sokak ressamımız değil mi, bu? Meşhur sokak ressamımız değil mi, bu? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, I'm hardly famous. Meşhur sayılmam. Meşhur sayılmam. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You got that right. Ha şunu bileydin. Ha şunu bileydin. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
My remark was laced with sarcasm. Benim etiketim de alaycılıkla bezenmiştir. Benim etiketim de alaycılıkla bezenmiştir. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Can you tell Max I'm here? Max'a burada olduğumu söyleyebilir misin? Max'a burada olduğumu söyleyebilir misin? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That depends. Are you still a two timing bum? Değişir. Hâlâ çift zamanlı adilik yapıyor musun? Değişir. Hâlâ çift zamanlı adilik yapıyor musun? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That's his name, don't wear it out. Bu, onun kullanmadığı ismi. Bu, onun kullanmadığı ismi. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Hiya, slugger. Selam boksör. Selam boksör. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Can you do me a favor and call Earl off? Bir iyilik yapıp Earl'ü geri çeker misin? Bir iyilik yapıp Earl'ü geri çeker misin? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I may be on day six of my p90x, Vücut çalışmamın 6. gününde olabilirim ama onun gibi ağır kaldıracak fiziğim yok. Vücut çalışmamın 6. gününde olabilirim ama onun gibi ağır kaldıracak fiziğim yok. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's okay, Earl, we're cool. Tamam Earl. Biz iyiyiz. Tamam Earl. Biz iyiyiz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, I am. He's just riding my fumes. Ya da ben iyiyim O hâlâ tozumu yutuyor. Ya da ben iyiyim O hâlâ tozumu yutuyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
So, uh, where's your section? Bölümün nerede? Bölümün nerede? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Counter. Hm, same ol', same ol'. Tezgâh. Aynı tas aynı hamam. Tezgâh. Aynı tas aynı hamam. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Johnny's in the diner. Johnny restoranda. Johnny restoranda. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Why is he here? It can't be to eat. Neden burada ki? Yemek için olamaz. Neden burada ki? Yemek için olamaz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
He's "made it." He eats "made it food" now. O başarmış. Artık "hazır yemek" yiyordur o. O başarmış. Artık "hazır yemek" yiyordur o. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, obviously, he's here to see you. Belli ki seni görmek için burada. Belli ki seni görmek için burada. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Or else he won the award for biggest lying jerk in New York, Ya da New York'un en büyük yalancı dallama ödülünü almıştır... Ya da New York'un en büyük yalancı dallama ödülünü almıştır... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and this is the first stop on his press tour. ... ve basın turunun ilk durağı burasıdır. ... ve basın turunun ilk durağı burasıdır. Üçüncü kez söylüyorum sayın yargıç... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, I don't know why he's here, Neden burada bilmiyorum ama benimle birlikte gelsen iyi olur. Neden burada bilmiyorum ama benimle birlikte gelsen iyi olur. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
He looks really good, so I'm not listening Çok iyi görünüyor o yüzden, o güzel ağzından çıkanları dinleyemiyorum. Çok iyi görünüyor o yüzden, o güzel ağzından çıkanları dinleyemiyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, I was gonna ask what the specials were, Günün yemeğinin ne olduğunu soracaktım ama... Günün yemeğinin ne olduğunu soracaktım ama... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
but you know what? Can I actually just get ...aslında Max'in Ev Yapımı Kekleri'nden alabilirim. ...aslında Max'in Ev Yapımı Kekleri'nden alabilirim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Okay, which flavor? Surprise me. Pekâlâ, Aroması hangisi olsun? Şaşırt beni. Pekâlâ, Aroması hangisi olsun? Şaşırt beni. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Kind of like how you surprised her with your girlfriend? Onunla, kız arkadaşını şaşırttığın gibi mi? Onunla, kız arkadaşını şaşırttığın gibi mi? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Okay, I'm starting to get a vibe here, Pekâlâ. Burası biraz ısınmaya başlıyor ve ben de buraya o yüzden geldim. Pekâlâ. Burası biraz ısınmaya başlıyor ve ben de buraya o yüzden geldim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
the way things went down between us, Çünkü aramızda geçenler için kendimi kötü hissediyorum. Çünkü aramızda geçenler için kendimi kötü hissediyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and I came to say good bye because I'm moving. ...bir galon vodkaya, ve yanan bir sigaraya ihtiyacım var. Ve buraya veda etmeye geldim. Çünkü taşınıyorum. ...bir galon vodkaya, ve yanan bir sigaraya ihtiyacım var. Ve buraya veda etmeye geldim. Çünkü taşınıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, moving. To where? Taşınıyor musun? Nereye? Taşınıyor musun? Nereye? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Manhattan. Manhattan? Manhattan'a. Manhattan mı? Manhattan'a. Manhattan mı? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That hardly calls for a good bye speech. Bu zar zor bir veda konuşması gerektirir. Bu zar zor bir veda konuşması gerektirir. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's over there. Hemen şurada. Hemen şurada. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Yeah, I know, but it's a big change for me, Evet. Biliyorum ama bu benim için büyük bir değişim. Evet. Biliyorum ama bu benim için büyük bir değişim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and we're not going to be rolling Ve bundan sonra artık aynı çevrenin içinde yer alamayacağız. Ve bundan sonra artık aynı çevrenin içinde yer alamayacağız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
in the same circles anymore, Bir tanesi bile rahatsız edici görünürken. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and I'm getting married... Over there. Ve evleniyorum. Hemen şurada. Ve evleniyorum. Hemen şurada. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, at least you and your girlfriend worked it out. En azından kız arkadaşınla işler yolunda gitmiş. En azından kız arkadaşınla işler yolunda gitmiş. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Actually, we broke up. Aslında, biz ayrıldık. Aslında, biz ayrıldık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
This is someone I met a couple months ago. Bu birkaç ay önce tanıştığım birisi. Bu birkaç ay önce tanıştığım birisi. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I was only watching his lips, Ben sadece dudaklarını seyrediyordum ama biraz önce düşündüğüm şeyi mi söyledi? Ben sadece dudaklarını seyrediyordum ama biraz önce düşündüğüm şeyi mi söyledi? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, there's your cupcake. That'll be $5. İşte kekin. 5 dolar. İşte kekin. 5 dolar. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
The price has gone up. Yeah, we're successful now. Fiyatlar yükseldi. Evet. Artık başarılıyız. Fiyatlar yükseldi. Evet. Artık başarılıyız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
In fact, we may be working with Martha Stewart. Aslına bakarsan belki de Martha Stewart ile birlikte çalışacağız. Aslına bakarsan belki de Martha Stewart ile birlikte çalışacağız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Caroline knows her from, you know, before. Caroline onu tanıyor, biliyorsun daha önceden. Caroline onu tanıyor, biliyorsun daha önceden. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
We're gonna talk it over with her Caroline'nın da davet edildiği galanın balosunda onunla buluşup konuşacağız. Caroline'nın da davet edildiği galanın balosunda onunla buluşup konuşacağız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Martha's on the committee. Caroline goes every year. Martha komitede. Caroline her yıl gidiyor. Git oraya bakalım. Oraya gidiyorum! Martha komitede. Caroline her yıl gidiyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Not a big deal. Önemli bir şey değil. Önemli bir şey değil. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
My first time. Not a big deal either. Benim ilk seferim. O da önemli bir şey değil. Benim ilk seferim. O da önemli bir şey değil. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
In fact, none of it's a big deal, Aslına bakarsan hiç biri önemli değil, sadece başarılı ama... Aslına bakarsan hiç biri önemli değil, sadece başarılı ama... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 321
  • 322
  • 323
  • 324
  • 325
  • 326
  • 327
  • 328
  • 329
  • 330
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim