Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 22100
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| The classification is done, so leave the rest to me. | Sınıflandırma tamamlandı. Gerisini bana bırak. | Giant-1 | 2010 | |
| Jaechun! | Jae Chun! | Giant-1 | 2010 | |
| Were you looking for me, Congressman? | Beni mi çağırdınız Milletvekilim? | Giant-1 | 2010 | |
| Take this to my office. | Bu kutuyu ofisime götür. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm telling you just in case. | Her ihtimale karşı söyleyeyim. | Giant-1 | 2010 | |
| When this list is published, | Liste halka duyurulduğunda... | Giant-1 | 2010 | |
| there will be pandemonium in the financial world. | ...finans dünyasında kıyamet kopacak. | Giant-1 | 2010 | |
| Through mergers and acquisitions, some will go bankrupt, | Birleşenler ile devralanlardan bazıları iflas ederken... | Giant-1 | 2010 | |
| others will grow into huge dinosaurs. | ...bazılar gün geçtikçe devleşecek. | Giant-1 | 2010 | |
| I set my sights on two players. | Gözümü iki tarafa çeviriyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| The private lending market, | İlki tefecilik sektörü... | Giant-1 | 2010 | |
| and Manbo Construction. | ...ikincisi ise Manbo İnşaat. | Giant-1 | 2010 | |
| Should any of them use this list to gain an unfair advantage, | İki taraftan biri bu listeyi haksız yere avantajlı duruma çevirirse... | Giant-1 | 2010 | |
| I will be forced to accuse you of accumulating wealth through illicit means. | ...seni kanuna aykırı biçimde servet biriktirmekle suçlamak zorunda kalırım. | Giant-1 | 2010 | |
| That overzealous solicitude of yours seems to be getting quite serious. | Bitmek bilmeyen kuruntularının kabına sığamadığını görebiliyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Was just going on record for your own sake. | Kendi iyiliğin için belirteyim dedim. | Giant-1 | 2010 | |
| Don't take it the wrong way. | Yanlış anlama sakın. | Giant-1 | 2010 | |
| What are you waiting for? Take this box! | Ne bekliyorsun? Alsana kutuyu! | Giant-1 | 2010 | |
| Yes, Sir. | Peki! | Giant-1 | 2010 | |
| Jaechun. | Jae Chun. | Giant-1 | 2010 | |
| I can't stand that old fart any longer. | O ihtiyara daha fazla katlanamıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| I can only pray he'll live a long life, | Umarım uzun süre yaşar da... | Giant-1 | 2010 | |
| so that when the time comes, I can trample on him every step of the way. | ...zamanı geldiğinde, her adımda üzerini çiğneyebilirim. | Giant-1 | 2010 | |
| Suyeon... | Su Yeon... | Giant-1 | 2010 | |
| It was hard, wasn't it? | Çok zordu, değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| How did you find out I'd be released now? | Serbest kalacağımı nereden biliyordun? | Giant-1 | 2010 | |
| I didn't, so I've been waiting all day here. | Bilmediğim için tüm gün dışarıda bekledim. | Giant-1 | 2010 | |
| You're hungry, aren't you? | Açsın, değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Let's go have something to eat. | Beraber yemek yemeye gidelim. | Giant-1 | 2010 | |
| There he is. | Müdür Lee orada. | Giant-1 | 2010 | |
| Just go, Jina. | Yanlarından geç, Ji Na. | Giant-1 | 2010 | |
| She's really something... Why does she keep hanging around him? | Ne kadın ama... Niye Müdür Lee'nin dibinden ayrılmıyor? | Giant-1 | 2010 | |
| My father was really worried about you. | Babam haberini alınca çok endişelendi. | Giant-1 | 2010 | |
| Is Chairman Cheon doing well? | Müdür Cheon'un sağlığı yerinde mi? | Giant-1 | 2010 | |
| He's a bit disappointed because you never call him. | Hiç aramıyorsun diye kızgın sana. | Giant-1 | 2010 | |
| Won't you come by our house, one of these days? | Evimize misafirliğe gelmeye ne dersin? | Giant-1 | 2010 | |
| It would make my father really happy. | Babam çok sevinirdi. | Giant-1 | 2010 | |
| Let me ask you something. | Sana bir soru soracağım. | Giant-1 | 2010 | |
| By any chance, did you... | Yoksa sen... | Giant-1 | 2010 | |
| Did I what? | Ne oldu? | Giant-1 | 2010 | |
| Go ahead and say it. | Söylesene. | Giant-1 | 2010 | |
| Did you buy those Hangang Construction shares? | Hangang İnşaat hisselerini alan kişi sen miydin? | Giant-1 | 2010 | |
| Shares? | Hisse mi? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm not really into that stuff. | O meselelere pek ilgi duymam. | Giant-1 | 2010 | |
| If you don't have any appetite, shall we just go for a drink? | İştahın yoksa içmeye gidelim mi? | Giant-1 | 2010 | |
| I know this great place... | Muhteşem bir yer biliyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| No, I think I'll have to go back to my office. | Hayır, en iyisi ofise döneyim. | Giant-1 | 2010 | |
| You're just going? | Direk oraya mı gideceksin? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm sorry, Suyeon. | Kusura bakma, Su Yeon. | Giant-1 | 2010 | |
| I have something to do. | İşlerimi halletmeliyim. | Giant-1 | 2010 | |
| Hangang Construction 1100 | Hangang İnşaat 1100 | Giant-1 | 2010 | |
| Current Price 1320 won | Güncel Fiyat 1320 won | Giant-1 | 2010 | |
| Hangang Construction 1430 | Hangang İnşaat 1430 | Giant-1 | 2010 | |
| Yes... Yes. All right. | Evet... Evet. Pekala. | Giant-1 | 2010 | |
| They were suspended... | Askıya alınmış... | Giant-1 | 2010 | |
| Our shares were suspended for excessive gains! | Hisselerimiz aşırı artış yüzünden askıya alınmış! | Giant-1 | 2010 | |
| This is strange. | Çok garip. | Giant-1 | 2010 | |
| We haven't even finished our boiler, | Henüz kazanı bile tamamlamadık! | Giant-1 | 2010 | |
| why is this happening? | Niye böyle oldu? | Giant-1 | 2010 | |
| Rumors that we'd make a killer boiler started spreading. | Çağ ötesi kazanlar ürettiğimiz söylentileri yayılıyor da ondan. | Giant-1 | 2010 | |
| Did you find out who's been buying our shares? | Hisseleri kimin aldığını öğrenebildin mi? | Giant-1 | 2010 | |
| That... There were too many buyers to track them down. | Şey... Araştıracağım birden fazla alıcı var. | Giant-1 | 2010 | |
| Unless someone made a concerted effort to help us, this wouldn't have happened. | Biri bize yardım amaçlı birlik toplamadıkça bunun olması imkansız. | Giant-1 | 2010 | |
| Keep looking into it. | Araştırmayı sürdür. | Giant-1 | 2010 | |
| Yes, I will, President. | Peki. Araştırırım, Müdürüm. | Giant-1 | 2010 | |
| I knew it... My guess was right. | Tahminlerim doğru çıktı. | Giant-1 | 2010 | |
| You know, only big shots would be capable of something like this. | Bu tür işlerin altından yalnızca büyük balıklar kalkabilir. | Giant-1 | 2010 | |
| You seem to be investing in the stock exchange quite significantly as of late. | Duyduğuma göre son zamanlarda borsaya yüksek miktarda yatırım yapıyormuşsun. | Giant-1 | 2010 | |
| Ahh... So that's why you jumped on board? | O yüzden mi aynı işe bulaştın? | Giant-1 | 2010 | |
| But of all companies, Hangang Construction? | Sürüsüyle şirket arasından neden Hangang İnşaat'ı seçtin? | Giant-1 | 2010 | |
| Isn't letting pride and competitive spirit become your only reward a bit naive? | Gururun ve rekabet ruhun yüzünden kazandığın ödül safça değil miydi sence? | Giant-1 | 2010 | |
| When the target is someone like you, any reward is fine. | Hedefimdeki isim senin gibi biriyken her ödüle razıyım. | Giant-1 | 2010 | |
| To be really honest, I never really thought of you as an ally, | Doğrusu seni hiçbir zaman dostum... | Giant-1 | 2010 | |
| but neither did I ever consider you a foe. | ...ya da düşmanım yerine koymadım. | Giant-1 | 2010 | |
| I'd at least have to feel a little intimidated for that to be the case. | Yerinde olsam az biraz korkmuş hissederdim kendimi. | Giant-1 | 2010 | |
| I see we have different views. | Farklı görüşleri paylaşıyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| You've really made a name for yourself. | Resmen kendi adını çıkardın. | Giant-1 | 2010 | |
| And I can't stand that. | Buna katlandığımı söyleyemem. | Giant-1 | 2010 | |
| A loan shark who would grovel at Baekpa's feet for pocket money... | Cep harçlığı alabilmek için babamın ayaklarına kapanan tefeci... | Giant-1 | 2010 | |
| is now acting like a businessman. | ...şimdi bir iş adamıymış gibi davranıyor. | Giant-1 | 2010 | |
| It just feels phony to me. | Sahte olduğunu gözünden anlayabiliyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| Stop giving me that haughty crap and listen well. | Kibirli konuşmalarını kendine sakla ve beni iyi dinle. | Giant-1 | 2010 | |
| You choosing to bring this fight to the stock exchange... | Aramızdaki kavgayı borsaya taşıman... | Giant-1 | 2010 | |
| is like a monkey trying to eat with a fork. | ...maymunun çatalla yemek yemesinden farksız. | Giant-1 | 2010 | |
| Am I making myself clear? | Yeterince açık konuştum mu? | Giant-1 | 2010 | |
| It's the very last chance I'll give you. | Sana son defa şans vereceğim. | Giant-1 | 2010 | |
| Leave me the rest of the areas under your control, | Kontrolün altındaki bölgelerin kalanını bana bırak... | Giant-1 | 2010 | |
| and get out of this business. | ...ve bu işten elini ayağını çek. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll promise you right here. | Hazır karşı karşıyayken belirteyim. | Giant-1 | 2010 | |
| I will make sure you can call it quits sooner than you can imagine. | Sektörden tahmin edemeyeceğin kadar çabuk ayrılmanı sağlayacağım. | Giant-1 | 2010 | |
| Better remember my words, Noh Gapsoo. | Dediklerimi aklında bulundur, Noh Gap Soo. | Giant-1 | 2010 | |
| I guess the stock market will be a good place for you to get buried. | Bence borsa sektörüne gömülmek sana yarayacaktır. | Giant-1 | 2010 | |
| These companies have been confirmed. | Bu şirketler onaylandı. | Giant-1 | 2010 | |
| The list will be published in a week. | Liste önümüzdeki hafta açıklanacak. | Giant-1 | 2010 | |
| So start putting all those M&As in motion before then. | Birleşme ve alımlarını o zamana dek yoluna koymaya başla. | Giant-1 | 2010 | |
| So I can stop worrying about Hangang Construction. | Hangang İnşaat'ı kafama takmama gerek kalmadı yani. | Giant-1 | 2010 | |
| Don't let your guard down until the official announcement is made. | Resmi açıklama yapılana dek tedbiri elden bırakma. | Giant-1 | 2010 | |
| That Lee Gangmo is backed by big names. | Lee Gang Mo büyük isimlerin desteğini alıyor. | Giant-1 | 2010 | |
| That's from the kindergarten Wooju frequents. | Woo Ju'nun gittiği anaokulunun arabası. | Giant-1 | 2010 | |
| Take me to Wooju. | Beni Woo Ju'ya götür. | Giant-1 | 2010 |