Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19779
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Dong Hoon, what's going on? | Dong Hoon, neler oluyor? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What floor? I'm headed there too. | Kaçıncı kat? Ben de oraya çıkıyorum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
There's trouble there. | Yukarıda bir olay çıkmış. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Which unit are you going to? | Bu arada 4. katta kime geldin sen? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
4...402? W w wh why? | 4... 402? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Miss 402 is your friend? | 402'deki bayan arkadaşın mı? Senin arkadaşın? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Are you really evicting us? | Gerçekten kira bir gün gecikti diye bizi evden mi atacaksınız? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's embarrassing. Everyone can hear. | Utanç verici. Binadaki herkes duyacak neredeyse. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
120,000 won. | 120 TL. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Uh...120,000. | Ah... 120 TL. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Look, look at this... I knew you had money. | Şuna bak. Şuna bak... Paran olduğunu biliyordum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Is this all? | Bu ne? Hepsi bu kadar mı? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Are you kidding? We need 120,000. | Dalga mı geçiyorsun? 120 TL'ye ihtiyacımız olduğunu söyledim ya. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
See? Nothing! | Gördün mü? Yok demiştim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
They're really evicting them. | Gerçekten kovulacaklar. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Pay me back. Give me the money! | Daha sonra geri ödemen gerek. Senin de parayı vermen gerek! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Here, here...100,000. | İşte, işte... 100TL oldu sonunda. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's really all you got? I told you. | Bütün sahip olduğun bu kadar mı gerçekten? Dedim ya. Bana güvenmiyor musun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Who are you calling names? | Senin de 20 liran yokken kime evsiz dilenci diyorsun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Come on. Pack up. | Haydi. Eşyalarınızı toplayıp gidin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Dunno. The owner sent me to open the door. | Ben bilmem. Ev sahibi kapıyı aç dedi. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I have to do as I'm told. | Dediğim gibi yapmak zorundayım. Benim işim de pamuk ipliğine bağlı. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Why's it so loud out here? | Dışarısı bugünlerde neden bu kadar gürültülü? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'll handle this quickly. | Çabucak bunun icabına bakacağım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Mister, let's be clear. | Bayım... Hesaplamalarda açık olalım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'll pay this, so guard our door. | Ben bunu yatırmaya gideceğim. Sen bizim yerimizi koru. İçeri giremezsiniz tamam mı? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Um, I didn't check my account in time. | Hesabımı yeterince hızlı kontrol edemedim ama... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'll repay you as soon as possible. | Olabildiğince çabuk size geri ödeyeceğim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Ajumma, I'm here. Hurry. No time. | Ahjumma, ben geldim. Acele edelim, vakit yok. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Ajumma, I'm here. Hurry. We've no time. | Ahjumma, ben geldim. Acele edelim, vaktimiz yok | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You have to grab space in this building. | Bu binada bir boşluk olduğunda hemen kapmanız gerekir. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
People are waiting to get in. | Buraya yerleşmeyi bekleyen çok insan var. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go Dok Mi lives here? Scabby Go Dok Mi? | Go Dok Mi burada mı yaşıyor? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'll take it. Okay. Come to my office. | Alıyorum. Pekâlâ, o halde ofisime gelin lütfen. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You're taking out another loan? | Başka bir kredi daha mı alacaksın? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Stop copying my fashion! | Size benim tarzımı kopyalayıp durmayın demedim mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
We bought your designs! | Senin tasarımlarını satın aldık! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Don't complain when we buy your clothes. | Giysilerini satın alıp sana iş olanağı çıkardığımız için şikâyetçi olmamalısın. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Seriously... Right? | Cidden... Değil mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It'a a nice building. | Güzel bina. Çok hoş. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What did I get myself into? | Bu nedir ya? Üzerime ne alsam ki? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What have I gotten into? | Bu nedir ya? Üzerime ne alsam ki? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Grandma... Let's go. | Büyükanne... Gidelim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'm being punished for lying. | Yalan söylediğim için cezalandırılıyorum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Ajumma. C'mon, let's go. | Ahjumma, hadi gidelim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I got a text confirming the deposit. | Kira'nın ödendiğine dair bir onay mesajı aldım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
As for the guy making a fuss outside someone's home... | Ve ayrıca başkasının önünde yaygara koparan adam... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's all set. | Tamam, o zaman. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
The deposit is verified, so you can all go. | Kiranın ödendiğine dair mesajı gördüğüme göre artık hepiniz gidebilirsiniz. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go in and relax. | İçeri gir ve rahatla. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Watanabe, thank you. Go home. | Watanabe... yardımın için sağ ol. Evine dönebilirsin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Get your money back from Dong Hoon. | Bir de o parayı Dong Hoon'dan mutlaka al, olur mu? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
There you are. | Geldin sonunda. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What took so long? OK, you're dressed warm. Let's go. | Neden bu kadar geciktin? Dur bir bakayım... İyi yeterince sıkı giyinmişsin. Gidelim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
There's no time, hurry. | Zaman yok, acele etmemiz gerek. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Oh, hyung, fighting! Stay strong! | Ağabey... Bastır! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I was being so careful. How'd I get stuck here? | Mümkün olan her önlemi aldım. Ama nasıl yine bu adama yakalandım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Where'd this persistent jerk come from? | Böyle bir pislik nereden geldi acaba? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Huh? What'd you say? | Ne dedin? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's nothing. | Yok, bir şey. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Ajumma, type your grandma's address into the navigation. | Ahjumma, büyükannenin adresini navigasyona gir. Tamam? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Drop me at the terminal. I'll go by myself. | Beni otogara bırakırsan ben kendim de gidebilirim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's okay. Hurry and type. | Benim için sorun değil. Hadi acele et de adresi gir. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I said, stop! | Durun dedim! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I was being so careful in the way I lived... | Alınabilecek önlemlerin hepsini aldığım halde | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's nothing. | Yok, yok bir şey. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Type your grandma's address into the Navigation. | Ahjumma, navigasyona büyükannenin adresini gir. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Stop...! | Durun! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What's wrong? 1 | Neyin var? 1 | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Why are you out here? | Burada ne yapıyorsun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Are they making us move out? | Bizi dışarı mı atıyorlar? Eşyalarımızı mı taşıdılar? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I thought not. It makes no sense. | Ben de öyle düşünmüştüm. Akıl dışı tabi. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Hyung, don't worry. It won't happen again. | Ağabey endişelenme, Böyle bir şey bir daha asla olmayacak. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I was first. | Ben ilktim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I noticed her first. | Onu ilk ben fark ettim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Who is that jerk! | Bu herif de kim oluyor! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Why's it so easy for him?! | Neden o hergele için her şey çok kolay! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Okay, okay, okay... | Tamam, tamam, tamam... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
But why'd you get so angry before? | Her neyse az önce neden o kadar çok sinirlendin? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I was dying of embarrassment. | Daire 401'deki Bay Oh Jin Rak'a. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Is it Enrique? What's your problem with him? | Enrique? Onunla ne problemin var? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
He couldn't do all those characters in a month. | Üstelik tüm o karakterleri bir iki ayda yapmış da değil. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Don't compare me and Enrique. | Aynı nefeste benden ve Enrique'den bahsetme. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Is our neighbour really dating Enrique? | Enrique'den bahsetmişken... Komşumuz ve Enrique gerçekten çıkıyorlar mı? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
NO SUCH THINGS AS KIND LIES OR WHITE LIES | 4. Bölüm Başlığı: "Beyaz ya da iyi yalan var mıdır?" | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Going together isn't right. | Ne kadar düşünsem de birlikte gitmemiz doğru olmaz. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Your grandma's in danger. | Büyük annen tehlikede demiştin. Şimdi ne diyorsun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Did I say she's in danger? | Tehlikede... mi dedim? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I don't think I did... | Tehlikede dediğimi sanmıyorum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
When old people are sick, it's dangerous. | Bir yaşlı ne zaman hastalansa, tehlikededir. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
We must be good to elders. Time waits for no one. | Yaşlılarımıza karşı iyi olmalıyız... Onlara gerçekten iyi davranmalıyız. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I only brought my phone, not my wallet or bag. | Sadece telefonumu aldım. Cüzdanım veya çantam yanımda değil. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You really were angry, right? | Ağabey... Az önce bana gerçekten kızmıştın değil mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What's up with you lately? | Son zamanlarda neyin var? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I know you're kinda cranky, but you never... | Senin biraz huysuz olduğunu bilsem de yine de hiçbir zaman... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
screamed at me before. | ...bana az önceki gibi bağırdığını görmedim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
When things don't go well, people get in a rage... | İşler iyi gitmediğinde, para problemleri çıktığında, öfkeleniyorlar... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Watch your mouth! | Ağzından çıkana dikkat et! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
A postcard? | Bir dipnot? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's like time stopped here. | Bu binada zaman durmuş gibi. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |