Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19475
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
How you doing? I threw up. | Nasılsın? Kustum. Nasılsın? Kustum. Nasılsın? Kustum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry. It's a side effect. | Çok üzgünüm. Yan etkilerden biri. Çok üzgünüm. Yan etkilerden biri. Çok üzgünüm. Yan etkilerden biri. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We just have to find the right treatment for you. | Doğru tedaviyi bulmamız gerekiyor, hepsi bu. Doğru tedaviyi bulmamız gerekiyor, hepsi bu. Doğru tedaviyi bulmamız gerekiyor, hepsi bu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How do you feel now? | Şimdi nasılsın? Şimdi nasılsın? Şimdi nasılsın? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Going. Going back, like... | Bir ileri... bir geri, sanki... Bir ileri... bir geri, sanki... Bir ileri... bir geri, sanki... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
apple bits coming back up. | ...elma parçaları ağzıma geliyor. ...elma parçaları ağzıma geliyor. ...elma parçaları ağzıma geliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Chaos. | Kaos. Kaos. Kaos. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But you felt okay this morning? | Ama bu sabah kendini iyi hissettin değil mi? Ama bu sabah kendini iyi hissettin değil mi? Ama bu sabah kendini iyi hissettin değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Played with Kaylee. | Kaylee ile oynadım. Kaylee ile oynadım. Kaylee ile oynadım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The sun came out, and | Güneş doğdu ve... Güneş doğdu ve... Güneş doğdu ve... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I walked on my feet and... heard with my ears. | ...ayaklarımla yürüdüm ve kulaklarımla duydum. ...ayaklarımla yürüdüm ve kulaklarımla duydum. ...ayaklarımla yürüdüm ve kulaklarımla duydum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I ate the bits. The bits did stay down. | Parçaları yedim. Ağzıma gelmediler. Parçaları yedim. Ağzıma gelmediler. Parçaları yedim. Ağzıma gelmediler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And I work. I function like I'm a girl. | Çalıştım. Normal bir kızmışım gibi davrandım. Çalıştım. Normal bir kızmışım gibi davrandım. Çalıştım. Normal bir kızmışım gibi davrandım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I hate it because I know it'll go away. | Sürmeyeceğini bildiğim için hiç sevinmedim. Sürmeyeceğini bildiğim için hiç sevinmedim. Sürmeyeceğini bildiğim için hiç sevinmedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The sun goes dark, and chaos is come again. | Güneş kararacak ve kaos yeniden gelecek. Güneş kararacak ve kaos yeniden gelecek. Güneş kararacak ve kaos yeniden gelecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's fluids. What am I? | Parçalar. Sıvılar. Neyim ben? Parçalar. Sıvılar. Neyim ben? Parçalar. Sıvılar. Neyim ben? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You are my beautiful sister. | Güzeller güzeli kardeşimsin. Güzeller güzeli kardeşimsin. Güzeller güzeli kardeşimsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I threw up on your bed. | Yatağına kustum. Yatağına kustum. Yatağına kustum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yep, definitely my sister. | Evet, kesinlikle benim kardeşim. Evet, kesinlikle benim kardeşim. Evet, kesinlikle benim kardeşim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Didn't Inara express a wish for privacy? | Inara yalnız kalmak istediğini dile getirmemiş miydi? Inara yalnız kalmak istediğini dile getirmemiş miydi? Inara yalnız kalmak istediğini dile getirmemiş miydi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I gotta see who she's got. | Yanındakini görmeliyim. Yanındakini görmeliyim. Yanındakini görmeliyim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I bet he's handsome. I think he's gonna bring her flowers. | Yakışıklı olduğuna bahse girerim. Bence çiçek getirecek. Yakışıklı olduğuna bahse girerim. Bence çiçek getirecek. Yakışıklı olduğuna bahse girerim. Bence çiçek getirecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, there he is. | İşte geldi. İşte geldi. İşte geldi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, he looks the respectable sort. | Saygın biri gibi görünüyor. Saygın biri gibi görünüyor. Saygın biri gibi görünüyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Welcome aboard. I'm Captain Malcolm Rey... | Hoş geldiniz. Ben Kaptan Malcolm Rey... Hoş geldiniz. Ben Kaptan Malcolm Rey... Hoş geldiniz. Ben Kaptan Malcolm Rey... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're all clear here, Counsellor. | Her taraf güvenli, Sayın Diplomat. Her taraf güvenli, Sayın Diplomat. Her taraf güvenli, Sayın Diplomat. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, my. | Vay canına. Vay canına. Vay canına. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, gosh, I... | Vay anasına, bil Vay anasına, bil Vay anasına, bil | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I... I knew she took female clients. I just... | Bayan müşterileri olduğunu biliyordum ama Bayan müşterileri olduğunu biliyordum ama Bayan müşterileri olduğunu biliyordum ama | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They look so glamorous together. | Beraber ne kadar göz alıcı görünüyorlar. Beraber ne kadar göz alıcı görünüyorlar. Beraber ne kadar göz alıcı görünüyorlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll be in my bunk. | Odama gidiyorum. Odama gidiyorum. Odama gidiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Lucrative as this stuff is, I'll be glad to see the last of it. | Ne kadar kazançlı olsa da, bittiğine seviniyorum. Ne kadar kazançlı olsa da, bittiğine seviniyorum. Ne kadar kazançlı olsa da, bittiğine seviniyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It kind of makes us a target. Was River in here messing around? | Bizi hedef haline getiriyordu. Burayı River mı karıştırdı? Bizi hedef haline getiriyordu. Burayı River mı karıştırdı? Bizi hedef haline getiriyordu. Burayı River mı karıştırdı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The ignition sequence is all turned about. | Ateşleme sekansı tamamen değişmiş. Ateşleme sekansı tamamen değişmiş. Ateşleme sekansı tamamen değişmiş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can't even... I can. | Başlatamıyorum bile Ben başlatabilirim. Başlatamıyorum bile Ben başlatabilirim. Başlatamıyorum bile Ben başlatabilirim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Get it set, would you, Wash? We gotta get moving. Here's a funny twist. No. | Düzeltir misin Wash? Gitmemiz lazım. İlginç bir durum. Hayır. Düzeltir misin Wash? Gitmemiz lazım. İlginç bir durum. Hayır. Düzeltir misin Wash? Gitmemiz lazım. İlginç bir durum. Hayır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, what? No, sir. | Neye hayır? Hayır efendim. Neye hayır? Hayır efendim. Neye hayır? Hayır efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You changed the sequence? Didn't want you taking off without me. | Sekansı sen mi değiştirdin? Bensiz gitmeni istemedim. Sekansı sen mi değiştirdin? Bensiz gitmeni istemedim. Sekansı sen mi değiştirdin? Bensiz gitmeni istemedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
In fact, didn't want you taking off at all. | Hatta gitmeni istemiyorum. Hatta gitmeni istemiyorum. Hatta gitmeni istemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Thought I might take this run instead, me and the captain. | Sen yerine, kaptanla bu görevi ben yapayım dedim. Sen yerine, kaptanla bu görevi ben yapayım dedim. Sen yerine, kaptanla bu görevi ben yapayım dedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The captain who's standing right here telling you that's not gonna happen? | Yanında duran ve olmayacağını söyleyen kaptanla mı? Yanında duran ve olmayacağını söyleyen kaptanla mı? Yanında duran ve olmayacağını söyleyen kaptanla mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, it's a dangerous mission, sir. | Tehlikeli bir görev, efendim. Tehlikeli bir görev, efendim. Tehlikeli bir görev, efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can't stand the thought of something happening that might cause | Bir şey olup, ikinizin yakınlaşmasına sebep olacak... Bir şey olup, ikinizin yakınlaşmasına sebep olacak... Bir şey olup, ikinizin yakınlaşmasına sebep olacak... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
you two to come back with another thrilling tale of bonding and adventure. | ...başka bir heyecanlı macera hikâyeyle dönmeniz fikrine dayanamam. ...başka bir heyecanlı macera hikâyeyle dönmeniz fikrine dayanamam. ...başka bir heyecanlı macera hikâyeyle dönmeniz fikrine dayanamam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I just can't take that right now. Okay. | Şu anda bunu kaldıramam. Peki. Şu anda bunu kaldıramam. Peki. Şu anda bunu kaldıramam. Peki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm lost. | Hiçbir şey anlamadım. Hiçbir şey anlamadım. Hiçbir şey anlamadım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm angry. And I'm armed. | Sinirlendim ve silahlıyım. Sinirlendim ve silahlıyım. Sinirlendim ve silahlıyım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So if you two have something that you need to work out... It's all right, sir. | İkinizin halletmesi gereken bir şey varsa... Her şey yolunda efendim. İkinizin halletmesi gereken bir şey varsa... Her şey yolunda efendim. İkinizin halletmesi gereken bir şey varsa... Her şey yolunda efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We've dealt with Bosch before. It shouldn't be a problem. | Daha önce Bosch ile iş yaptık. Sorun olacağını sanmam. Daha önce Bosch ile iş yaptık. Sorun olacağını sanmam. Daha önce Bosch ile iş yaptık. Sorun olacağını sanmam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And I wouldn't mind sitting this one out. | Bu göreve katılmasam hiç problem olmaz. Bu göreve katılmasam hiç problem olmaz. Bu göreve katılmasam hiç problem olmaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, this is a a knot of self indulgent lunacy... | Şımarıklık cinneti geçiriyorsun... Şımarıklık cinneti geçiriyorsun... Şımarıklık cinneti geçiriyorsun... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
but I don't have time to unwind it. | ...ama uğraşacak vaktim yok. ...ama uğraşacak vaktim yok. ...ama uğraşacak vaktim yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wash, get her started. | Wash, motorları çalıştır. Wash, motorları çalıştır. Wash, motorları çalıştır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe, the ship is yours. Bye, hon. | Zoe, gemi sana teslim. Hoşça kal tatlım. Zoe, gemi sana teslim. Hoşça kal tatlım. Zoe, gemi sana teslim. Hoşça kal tatlım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We promise not to stop for beers with the fellas. | Arkadaşlarla bira içmek için oyalanmayacağımıza söz veriyoruz. Arkadaşlarla bira içmek için oyalanmayacağımıza söz veriyoruz. Arkadaşlarla bira içmek için oyalanmayacağımıza söz veriyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, are we gonna sing army songs or something? | Asker şarkıları filan mı söyleyeceğiz? Asker şarkıları filan mı söyleyeceğiz? Asker şarkıları filan mı söyleyeceğiz? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That feels amazing. | Çok iyi geldi. Çok iyi geldi. Çok iyi geldi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, right there. That's perfect. | Tam orası. Mükemmel. Tam orası. Mükemmel. Tam orası. Mükemmel. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I should have done this weeks ago. | Bunu haftalar önce yapmalıydım. Bunu haftalar önce yapmalıydım. Bunu haftalar önce yapmalıydım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I wouldn't have been here weeks ago. | Haftalar önce burada değildim. Haftalar önce burada değildim. Haftalar önce burada değildim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Then that would have been a shame. For me as well. | Çok yazık olurdu. Benim için de. Çok yazık olurdu. Benim için de. Çok yazık olurdu. Benim için de. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You have such beautiful skin. | Çok güzel tenin var. Çok güzel tenin var. Çok güzel tenin var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's no need for the show, Inara. | Numara yapmana gerek yok Inara. Numara yapmana gerek yok Inara. Numara yapmana gerek yok Inara. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I just need to relax with someone who's making no demands on me. | Benden hiçbir şey talep etmeyen biriyle rahatlamak istiyorum sadece. Benden hiçbir şey talep etmeyen biriyle rahatlamak istiyorum sadece. Benden hiçbir şey talep etmeyen biriyle rahatlamak istiyorum sadece. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Most of my clientele is male. Do you know that? | Müşterilerimin çoğu erkek. Biliyor muydun? Müşterilerimin çoğu erkek. Biliyor muydun? Müşterilerimin çoğu erkek. Biliyor muydun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If I choose a woman... | Bir kadın seçersem... Bir kadın seçersem... Bir kadın seçersem... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...she tends to be extraordinary in some way. | ...bir şekilde olağanüstü çıkıyor. ...bir şekilde olağanüstü çıkıyor. ...bir şekilde olağanüstü çıkıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And the fact is... | Gerçek şu ki... Gerçek şu ki... Gerçek şu ki... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I occasionally have the exact same need you do. | ...ben de zaman zaman senin istediğinin aynısını istiyorum. ...ben de zaman zaman senin istediğinin aynısını istiyorum. ...ben de zaman zaman senin istediğinin aynısını istiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
One cannot always be oneself in the company of men. | İnsan bir erkeğin yanında hep kendi gibi olamıyor. İnsan bir erkeğin yanında hep kendi gibi olamıyor. İnsan bir erkeğin yanında hep kendi gibi olamıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Never, actually. So no show. | Hiç olamıyor aslında. O zaman numara yok. Hiç olamıyor aslında. O zaman numara yok. Hiç olamıyor aslında. O zaman numara yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Let's just enjoy ourselves. | Keyfini çıkartalım. Keyfini çıkartalım. Keyfini çıkartalım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You are so lovely. | Çok tatlısın. Çok tatlısın. Çok tatlısın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Look, this thing with you and Zoe. Really not looking to talk on that topic. | Zoe ile aranızdaki problem. O konuda konuşmak istemiyorum. Zoe ile aranızdaki problem. O konuda konuşmak istemiyorum. Zoe ile aranızdaki problem. O konuda konuşmak istemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hey. I let that cow dung trick of yours slide because this is a milk run. | Çevirdiğin dalavereyi göz ardı ettim çünkü bu rutin bir iş. Çevirdiğin dalavereyi göz ardı ettim çünkü bu rutin bir iş. Çevirdiğin dalavereyi göz ardı ettim çünkü bu rutin bir iş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But when I go on a mission, I'm taking Zoe and that's the drill. You know that. | Ama göreve gidiyorsam, yanıma Zoe'yi alırım. Uygulama böyle, sen de biliyorsun. Ama göreve gidiyorsam, yanıma Zoe'yi alırım. Uygulama böyle, sen de biliyorsun. Ama göreve gidiyorsam, yanıma Zoe'yi alırım. Uygulama böyle, sen de biliyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What happens if we get into a situation here? Hey, I've been in a firefight before. | Zor bir duruma düşersek ne olacak? Hey, daha önce ateş altında kaldım. Zor bir duruma düşersek ne olacak? Hey, daha önce ateş altında kaldım. Zor bir duruma düşersek ne olacak? Hey, daha önce ateş altında kaldım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, I was in a fire. | Yani, yangında bulundum. Yani, yangında bulundum. Yani, yangında bulundum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Actually, I was fired from a fry cook opportunity. | Aslında kızartma aşçısı işinden kovulmuştum. Aslında kızartma aşçısı işinden kovulmuştum. Aslında kızartma aşçısı işinden kovulmuştum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can handle myself. And you understand what Zoe's job entails? | Başımın çaresine bakabilirim. Zoe'nin işinin ne gerektirdiği biliyorsun? Başımın çaresine bakabilirim. Zoe'nin işinin ne gerektirdiği biliyorsun? Başımın çaresine bakabilirim. Zoe'nin işinin ne gerektirdiği biliyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll learn as I go. | Karşılaştıkça öğrenirim. Karşılaştıkça öğrenirim. Karşılaştıkça öğrenirim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So now I'm learning about carrying? | Taşımayı öğreniyorum şimdi. Taşımayı öğreniyorum şimdi. Taşımayı öğreniyorum şimdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Nice to know you're still trustworthy. | Hâlâ güvenilir olduğunu görmek ne güzel. Hâlâ güvenilir olduğunu görmek ne güzel. Hâlâ güvenilir olduğunu görmek ne güzel. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not so trustworthy I don't wanna see the money you promised me. | Söz verdiğin parayı görmek istemeyecek kadar güvenilir değil ama. Söz verdiğin parayı görmek istemeyecek kadar güvenilir değil ama. Söz verdiğin parayı görmek istemeyecek kadar güvenilir değil ama. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Man, I can't believe you guys knocked over an Alliance hospital. | İttifak hastanesi soyduğunuza hâlâ inanamıyorum. İttifak hastanesi soyduğunuza hâlâ inanamıyorum. İttifak hastanesi soyduğunuza hâlâ inanamıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The pair you have. Yeah, the stuff legends are... | Ne cesaret. Evet, efsanelere özgü Ne cesaret. Evet, efsanelere özgü Ne cesaret. Evet, efsanelere özgü | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Damn it! | Kahretsin! Kahretsin! Kahretsin! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Now I'm learning about scary. | Şimdi de korkuyu öğreniyorum. Şimdi de korkuyu öğreniyorum. Şimdi de korkuyu öğreniyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Jayne, grab your weapon. | Jayne, silahını kap. Jayne, silahını kap. Jayne, silahını kap. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Why? What's going on? Maybe nothing. Maybe trouble. | Neden? Ne oluyor? Hiçbir şey de olabilir, dert de olabilir. Neden? Ne oluyor? Hiçbir şey de olabilir, dert de olabilir. Neden? Ne oluyor? Hiçbir şey de olabilir, dert de olabilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The drop? They're late. They should've been back more than an hour ago. | Teslimat mı? Geç kaldılar. Bir saat önce dönmüş olmalılardı. Teslimat mı? Geç kaldılar. Bir saat önce dönmüş olmalılardı. Teslimat mı? Geç kaldılar. Bir saat önce dönmüş olmalılardı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We go by ground. We'll take the mule. I'll go with you. | Karadan gideriz. Traktörle. Ben de geleyim. Karadan gideriz. Traktörle. Ben de geleyim. Karadan gideriz. Traktörle. Ben de geleyim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No offense, Shepherd, but I sure as hell hope they don't need a preacher. | Alınma ama Rahip, bir vaize ihtiyaç duymadıklarını umuyorum. Alınma ama Rahip, bir vaize ihtiyaç duymadıklarını umuyorum. Alınma ama Rahip, bir vaize ihtiyaç duymadıklarını umuyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Three sets of eyes are better than two. I might see something you don't. | Üç çift göz, iki çiftten daha iyidir. Sizin görmediğiniz bir şey görebilirim. Üç çift göz, iki çiftten daha iyidir. Sizin görmediğiniz bir şey görebilirim. Üç çift göz, iki çiftten daha iyidir. Sizin görmediğiniz bir şey görebilirim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Let's move. | Gidelim. Gidelim. Gidelim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
None of them's ours. | Hiçbiri bizimkiler değil. Hiçbiri bizimkiler değil. Hiçbiri bizimkiler değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This is precision work. Sharpshooters. | Hassas atışlar yapmışlar. Keskin nişancılar. Hassas atışlar yapmışlar. Keskin nişancılar. Hassas atışlar yapmışlar. Keskin nişancılar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
From the look of these wounds, I'd say a 54 R sniper rifle, laser sights. | Yaralara bakılırsa, 54 R lazer dürbünlü tüfek diyeceğim. Yaralara bakılırsa, 54 R lazer dürbünlü tüfek diyeceğim. Yaralara bakılırsa, 54 R lazer dürbünlü tüfek diyeceğim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You do a lot of shooting at the abbey there, Shepherd? | Manastırda bol bol ateş ediyor muydun, Rahip? Manastırda bol bol ateş ediyor muydun, Rahip? Manastırda bol bol ateş ediyor muydun, Rahip? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Rabbits. For stew, sure. | Tavşanlara. Yahni için tabi. Tavşanlara. Yahni için tabi. Tavşanlara. Yahni için tabi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |