Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19437
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Sir, we don't have to deal with her. Yes, we do. | Efendim, onunla iş yapmak zorunda değiliz. Evet, zorundayız. Efendim, onunla iş yapmak zorunda değiliz. Evet, zorundayız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Here's a little concept I been workin' on. Why don't we shoot her first? | Bir süredir düşündüğüm bir fikir var. Neden biz önce onu vurmuyoruz? Bir süredir düşündüğüm bir fikir var. Neden biz önce onu vurmuyoruz? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It is her turn. | Sıra onda. Sıra onda. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That doesn't get us what we need either. There's moons we ain't seen. | İstediğimizi elde etmemizi sağlamaz. Gitmediğimiz uydular var. İstediğimizi elde etmemizi sağlamaz. Gitmediğimiz uydular var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We could try our luck Our luck? | Orada şansımızı deneye Şansımızı mı? Orada şansımızı deneye Şansımızı mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You notice anything particular about our luck these past few days? | Geçen birkaç gün içinde şansımızla ilgili belirgin bir şey fark ettin mi? Geçen birkaç gün içinde şansımızla ilgili belirgin bir şey fark ettin mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Any kind of pattern? | Herhangi bir benzerlik? Herhangi bir benzerlik? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You depend on luck, you end up on the drift, no fuel, no prospects... | Şansa güvenirsen, kendini yakıtı ve ümidi kalmamış... Şansa güvenirsen, kendini yakıtı ve ümidi kalmamış... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
beggin' for Alliance make work, gettin' towed out to the scrap belt. | ...İttifak'a angarya işler için yalvarırken ya da ıskartaya çekilirken bulursun. ...İttifak'a angarya işler için yalvarırken ya da ıskartaya çekilirken bulursun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That ain't us. | Bize uymaz. Bize uymaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not ever. | Asla. Asla. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Patience has got the money to pay... and she will, one way or another. | Patience'ın ödeyecek parası var ve şu ya da bu şekilde ödeyecek. Patience'ın ödeyecek parası var ve şu ya da bu şekilde ödeyecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's obstacles in our path, and we're gonna deal with 'em one by one. | Yolumuzda engeller var ve hepsini teker, teker halledeceğiz. Yolumuzda engeller var ve hepsini teker, teker halledeceğiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We'll get through this. | Atlatacağız. Atlatacağız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We will. | Gerçekten. Gerçekten. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Nice place for an ambush. That it is. | Pusu kurmak için güzel bir yer. Aynen öyle. Pusu kurmak için güzel bir yer. Aynen öyle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Here you are. I buried 'em good. Equipment's back on the boat. | Buradaymışsınız. İyice gömdüm. Aletler gemide. Buradaymışsınız. İyice gömdüm. Aletler gemide. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Testing. Testing, Captain, can you hear me? | Bir, iki, üç. Bir iki, üç, Kaptan, beni duyuyor musun? Bir, iki, üç. Bir iki, üç, Kaptan, beni duyuyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm standing right here. You're comin' through good and loud. | Yanı başındayım. Sesin çok net bir şekilde geliyor. Yanı başındayım. Sesin çok net bir şekilde geliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
'Cause I'm standing right here. Yeah, well, but... the transmitter's | Çünkü yanı başındayım. Evet, ama... verici Çünkü yanı başındayım. Evet, ama... verici | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Patience is gonna figure we buried the cargo which means | Patience kargoyu gömdüğümüzü tahmin edecek. Bu da harekete geçmeden önce... Patience kargoyu gömdüğümüzü tahmin edecek. Bu da harekete geçmeden önce... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
puttin' us to our ease before there's any action. | ...içimizin rahat olmasını sağlayacak anlamına geliyor. ...içimizin rahat olmasını sağlayacak anlamına geliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She'll come at us from the east... | Doğudan yaklaşacak... Doğudan yaklaşacak... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
talk the location out of us. She'll have the coin to show us first. | ...yerini bize söyletecek. Önce bize parayı gösterecek. ...yerini bize söyletecek. Önce bize parayı gösterecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We get it, give the location. | Parayı alacağız ve yerini açıklayacağız. Parayı alacağız ve yerini açıklayacağız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Snipers hit us from there... and there. | Keskin nişancılar şuradan ve şuradan bizi vuracak. Keskin nişancılar şuradan ve şuradan bizi vuracak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You figure they're in place yet? Should be. | Yerlerini şimdiden almışlar mıdır dersin? Mutlaka. Yerlerini şimdiden almışlar mıdır dersin? Mutlaka. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Feel like takin' a walk around the park? | Etrafta bir yürüyüş yapmak ister misin? Etrafta bir yürüyüş yapmak ister misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sure you don't just want to piss yourself and back down like you did with Badger? | Badger'da yaptığın gibi altına edip, geri çekilmek istemediğine emin misin? Badger'da yaptığın gibi altına edip, geri çekilmek istemediğine emin misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Walk soft. I want Patience thinkin' they're still in place. | Derin iz bırakma. Patience'ın hâlâ duruma hâkim olduğunu düşünmesini istiyorum. Derin iz bırakma. Patience'ın hâlâ duruma hâkim olduğunu düşünmesini istiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't kill anyone if you don't have to. We're here to make a deal. | Zorunda kalmadıkça kimseyi öldürme. Buraya iş yapmaya geldik. Zorunda kalmadıkça kimseyi öldürme. Buraya iş yapmaya geldik. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't think it's a good spot, sir. She still has the advantage over us. | Burası bence iyi bir yer değil, efendim. Bize göre avantajlı durumda. Burası bence iyi bir yer değil, efendim. Bize göre avantajlı durumda. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Everyone always does. | Avantajlı durumda olmayan yok ki. Avantajlı durumda olmayan yok ki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's what makes us special. | Bizi özel yapan da bu. Bizi özel yapan da bu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Lawman. It's Shepherd Book. | Şerif, ben Rahip Book. Şerif, ben Rahip Book. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I believe you're in more danger | Sanırım büyük tehlike Sanırım büyük tehlike | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ah. Mal. | Mal. Mal. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How you doin', boy? Walkin' and talkin'. | Nasılsın, evlat? Yuvarlanıyoruz işte. Nasılsın, evlat? Yuvarlanıyoruz işte. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Is that Zoe? You still sailin' with this old bum? | Zoe mi yanındaki? Hâlâ bu yaşlı aylakla mı dolanıyorsunuz? Zoe mi yanındaki? Hâlâ bu yaşlı aylakla mı dolanıyorsunuz? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Awful lot of men to haul three crates. | Üç sandık için ne çok adam. Üç sandık için ne çok adam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yeah, well, I couldn't be sure my Mal here | Evet, Mal'in bir şekilde karşılığını vermeyeceğinden emin olamadım. Evet, Mal'in bir şekilde karşılığını vermeyeceğinden emin olamadım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You understand. We're just on the job, Patience. Not interested in surprises. | Anlıyorsundur. İş yapıyoruz, Patience. Sürprizler ilgimizi çekmiyor. Anlıyorsundur. İş yapıyoruz, Patience. Sürprizler ilgimizi çekmiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't see my cargo anywhere. You're not gonna | Kargomu göremiyorum. 200 platini elime alana kadar görmeyeceksin de. Kargomu göremiyorum. 200 platini elime alana kadar görmeyeceksin de. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, come on, Reynolds. I'm supposed to take it on faith that you got the goods? | Yapma, Reynolds. Malların yanında olduğuna gözü kapalı inanmam mı gerekiyor? Yapma, Reynolds. Malların yanında olduğuna gözü kapalı inanmam mı gerekiyor? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
it's pure, Patience. | Saflar, Patience. Saflar, Patience. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Genuine A grade foodstuffs protein, vitamins... | En iyi kalite yiyecek, protein, vitamin... En iyi kalite yiyecek, protein, vitamin... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
immunization supplements. | ...bağışıklık takviyeleri. ...bağışıklık takviyeleri. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
One of those would feed a family for a month. | Biri bir aileyi 1 ay boyunca besler. Biri bir aileyi 1 ay boyunca besler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Longer, if they don't like their kids too well. | Çocuklarını çok sevmiyorlarsa, daha da uzun süre. Çocuklarını çok sevmiyorlarsa, daha da uzun süre. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yep. That's the stuff. | Evet. Mal bu. Evet. Mal bu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So where's the rest? | Gerisi nerede? Gerisi nerede? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Simon? | Simon? Simon? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What's wrong, sweetie? | Ne oldu, hayatım? Ne oldu, hayatım? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Look at you, all woke up. | Bakıyorum da tamamen uyanmışsın. Bakıyorum da tamamen uyanmışsın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, I'm sorry about what happened before, but make | Daha önce olanlar için çok üzgünüm ama sesini çıkartırsan... Daha önce olanlar için çok üzgünüm ama sesini çıkartırsan... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And east half a mile, bottom of the first hill you'll see where it's been dug. | 800 metre doğudaki ilk tepenin altında kazılmış yeri göreceksin. 800 metre doğudaki ilk tepenin altında kazılmış yeri göreceksin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I reckon I will. | Sanırım bakacağım. Sanırım bakacağım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, then. Yep. | Tamam o zaman. Evet. Tamam o zaman. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'd appreciate it if you all turn around and ride out first. | Dönüp, önce siz giderseniz çok memnun olurum. Dönüp, önce siz giderseniz çok memnun olurum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, you see, there's a kinda hitch. | Bir problem var aslında. Bir problem var aslında. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We both made out on this deal. Don't complicate things. I got a rule. | Anlaşmıştık. Olayı karmaşık hale getirme. Bir kuralım vardır. Anlaşmıştık. Olayı karmaşık hale getirme. Bir kuralım vardır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I never let go of money I don't have to. | Gerekmedikçe asla para ödemem. Gerekmedikçe asla para ödemem. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Which is maybe why I'm runnin' this little world and you're still on | Bu küçük gezegeni idare etmemin ve senin de hâlâ o boktan eski gemide... Bu küçük gezegeni idare etmemin ve senin de hâlâ o boktan eski gemide... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
that dinky old boat sniffin' for scraps. | ...artık peşinde koşmanın sebebi budur belki. ...artık peşinde koşmanın sebebi budur belki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Got the money back. There's no need for killin'. | Parayı geri aldın. Öldürmene gerek yok. Parayı geri aldın. Öldürmene gerek yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're just gonna walk away, sir? Guess that's up to Patience, here. | Yürüyüp gidecek miyiz, efendim? Sanırım orası Patience'a kalmış. Yürüyüp gidecek miyiz, efendim? Sanırım orası Patience'a kalmış. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Could be messy. Not terribly. | Kanlı olabilir. Çok da olmaz. Kanlı olabilir. Çok da olmaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mal, you just ain't very bright, are ya? | Mal, pek zeki sayılmazsın, değil mi? Mal, pek zeki sayılmazsın, değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's quite a rifle. | Sıkı bir tüfek. Sıkı bir tüfek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Boy must be your best shot to carry that. | Onda olduğuna göre, en iyi nişancın olmalı. Onda olduğuna göre, en iyi nişancın olmalı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Called "Two Fry". Always makes it quick and clean. | Adı "Çifte Kavrulmuş." İşi daima hızlı ve temiz görür. Adı "Çifte Kavrulmuş." İşi daima hızlı ve temiz görür. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Two Fry. Nice hat. | "Çifte Kavrulmuş." Ne güzel bir şapka. "Çifte Kavrulmuş." Ne güzel bir şapka. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Should think about asking the captain to drop you somewhere else. | Sizi başka bir yere bırakmasını kaptandan istemelisiniz. Sizi başka bir yere bırakmasını kaptandan istemelisiniz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Whitefall ain't exactly civilization in the strictest sense. | Whitefall tam anlamıyla medeni sayılmaz. Whitefall tam anlamıyla medeni sayılmaz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You don't have to worry about me. | Endişelenmene gerek yok. Endişelenmene gerek yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, Zoe's out on a deal. I always worry. | Zoe pazarlığa gittiğinde daima endişelenirim. Zoe pazarlığa gittiğinde daima endişelenirim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, it's not out of my way. | Yani, sana özel değil. Yani, sana özel değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He took her. | Kızı götürdü. Kızı götürdü. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He took River. | River'ı götürdü. River'ı götürdü. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, don't Don't you dare. | Hayır. Sakın. Hayır. Sakın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe? | Zoe? Zoe? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Armor's dented. | Yelek delindi. Yelek delindi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, you're right about this being a bad idea. | Bunun kötü bir fikir olduğunu söylerken haklıymışsın. Bunun kötü bir fikir olduğunu söylerken haklıymışsın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Thanks for sayin', sir. Mal, don't you take another step. | Teşekkür ederim, efendim. Mal, bir adım daha atayım deme. Teşekkür ederim, efendim. Mal, bir adım daha atayım deme. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Now I did a job. I ain't got nothing but trouble since I did it... | Bir iş yaptım. Yaptığımdan beri elime dertten başka hiçbir şey geçmedi... Bir iş yaptım. Yaptığımdan beri elime dertten başka hiçbir şey geçmedi... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
not to mention more than a few unkind words as regard to my character. | ...şahsına söylenmiş birkaç kaba kelime de cabası. ...şahsına söylenmiş birkaç kaba kelime de cabası. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So let me make this abundantly clear. | Son derece açık ifade etmeme müsaade et. Son derece açık ifade etmeme müsaade et. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I do the job... | İşi yaparım... İşi yaparım... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and then I get paid. | ...paramı alırım. ...paramı alırım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Go run your little world. | Küçük dünyanı idare et sen. Küçük dünyanı idare et sen. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mal, it's Wash.. We got a ship comin' in... | Mal. Wash aradı. Yaklaşan bir gemi varmış. Mal. Wash aradı. Yaklaşan bir gemi varmış. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They followed us. The gorram reavers followed us. | Bizi takip etmişler. Yağmacılar bizi takip etmiş. Bizi takip etmişler. Yağmacılar bizi takip etmiş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, don't. | Sakın. Sakın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't move. Reavers... | Kıpırdama. Yağmacılar... Kıpırdama. Yağmacılar... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Reavers, incoming and heading straight for us. | Yağmacılar geliyor ve doğrudan bize doğru geliyorlar. Yağmacılar geliyor ve doğrudan bize doğru geliyorlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We are in the air in one minute. | Bir dakikaya havalanıyoruz. Bir dakikaya havalanıyoruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I guess they got hungry again. | Galiba tekrar acıkmışlar. Galiba tekrar acıkmışlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can do that? You're gonna kill a lawman in cold blood? | Yapabilir misin? Soğukkanlılıkla bir kanun adamını mı öldüreceksin? Yapabilir misin? Soğukkanlılıkla bir kanun adamını mı öldüreceksin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I know what you did for your sister. I understand. | Kız kardeşin için neler yaptığını biliyorum. Anlayabiliyorum. Kız kardeşin için neler yaptığını biliyorum. Anlayabiliyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It doesn't make you a killer. | Ama bir katil olduğun anlamına gelmez. Ama bir katil olduğun anlamına gelmez. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |