• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18864

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
So you're the guy that hired me. Demek beni kiralayan adam sensin. Demek beni kiralayan adam sensin. Demek beni kiralayan adam sensin. Faster-1 2010 info-icon
You shouldn't have done that. Bunu yapmamalıydın. Bunu yapmamalıydın. Bunu yapmamalıydın. Faster-1 2010 info-icon
I had to finish what I started. Başladığım işi bitirmeliydim. Başladığım işi bitirmeliydim. Başladığım işi bitirmeliydim. Faster-1 2010 info-icon
Why'd you hire me then? Öyleyse neden beni kiraladın? Öyleyse neden beni kiraladın? Öyleyse neden beni kiraladın? Faster-1 2010 info-icon
I didn't think I was up to it. Bana kalacağını sanmıyordum. Bana kalacağını sanmıyordum. Bana kalacağını sanmıyordum. Faster-1 2010 info-icon
After you missed him, I figured I should get involved O dairedeki çatışmada elinden kaçırınca, o beni vurmaya gelmeden önce... O dairedeki çatışmada elinden kaçırınca, o beni vurmaya gelmeden önce... O dairedeki çatışmada elinden kaçırınca, o beni vurmaya gelmeden önce... Faster-1 2010 info-icon
before he came gunning for me. ...işimi kendim halletmem gerektiğini anladım. ...işimi kendim halletmem gerektiğini anladım. ...işimi kendim halletmem gerektiğini anladım. Faster-1 2010 info-icon
He didn't even know about you. Senin olduğunu bile bilmiyordu. Senin olduğunu bile bilmiyordu. Senin olduğunu bile bilmiyordu. Faster-1 2010 info-icon
I figured that out when he didn't finish me off at the hospital. Hastanede işimi bitirmediği zaman anlamıştım. Hastanede işimi bitirmediği zaman anlamıştım. Hastanede işimi bitirmediği zaman anlamıştım. Faster-1 2010 info-icon
His brother's girlfriend was my informant down in L.A. Abisinin kız arkadaşı L.A.'de benim muhbirimdi. Abisinin kız arkadaşı L.A.'de benim muhbirimdi. Abisinin kız arkadaşı L.A.'de benim muhbirimdi. Faster-1 2010 info-icon
She told me about the job. Banka soygunundan bahsetmişti. Banka soygunundan bahsetmişti. Banka soygunundan bahsetmişti. Faster-1 2010 info-icon
Hired some more of my informants down there. Birkaç muhbirim daha kiralanmıştı. Birkaç muhbirim daha kiralanmıştı. Birkaç muhbirim daha kiralanmıştı. Faster-1 2010 info-icon
They helped me take down their score. Soygundan kaptıkları parayı onlardan almama yardım ettiler. Soygundan kaptıkları parayı onlardan almama yardım ettiler. Soygundan kaptıkları parayı onlardan almama yardım ettiler. Faster-1 2010 info-icon
So, what now? Peki şimdi ne olacak? Şimdi mi? Peki şimdi ne olacak? Şimdi mi? Peki şimdi ne olacak? Şimdi mi? Faster-1 2010 info-icon
I ride off into the sunset. Gün batımına doğru süreceğim. Gün batımına doğru süreceğim. Gün batımına doğru süreceğim. Faster-1 2010 info-icon
I forgot to pay you. Ücretini ödemeyi unuttum. Ücretini ödemeyi unuttum. Ücretini ödemeyi unuttum. Faster-1 2010 info-icon
You know, I don't get you. Seni anlamıyorum. Seni anlamıyorum. Seni anlamıyorum. Faster-1 2010 info-icon
Why do you put yourself through all this shit for one lousy dollar? Ne diye sırf 1 dolar için kendini bu kadar zahmete soktun ki? Ne diye sırf 1 dolar için kendini bu kadar zahmete soktun ki? Ne diye sırf 1 dolar için kendini bu kadar zahmete soktun ki? Faster-1 2010 info-icon
It's my price. Call it a hobby. Fiyatım budur. Hobim diyebilirsin. Fiyatım budur. Hobim diyebilirsin. Fiyatım budur. Hobim diyebilirsin. Faster-1 2010 info-icon
You know what, keep it. Sende kalsın. Sende kalsın. Sende kalsın. Faster-1 2010 info-icon
I didn't earn it. Hak etmedim. Hak etmedim. Hak etmedim. Faster-1 2010 info-icon
Don't contact me again, I'm done. Bir daha benimle temas kurma, işi bıraktım. Bir daha benimle temas kurma, işi bıraktım. Bir daha benimle temas kurma, işi bıraktım. Faster-1 2010 info-icon
Yeah, I can't reach him. Evet, ona ulaşamıyorum. Evet, ona ulaşamıyorum. Evet, ona ulaşamıyorum. Faster-1 2010 info-icon
Okay, hopefully he'll turn up. Tamam, ortaya çıkacağını umuyorum. Tamam, ortaya çıkacağını umuyorum. Tamam, ortaya çıkacağını umuyorum. Faster-1 2010 info-icon
We've got units en route, we'll see you shortly. Yola çıkmış ekiplerimiz var, birazdan karşılaşırız. Yola çıkmış ekiplerimiz var, birazdan karşılaşırız. Yola çıkmış ekiplerimiz var, birazdan karşılaşırız. Faster-1 2010 info-icon
Wait a minute. Dur bakalım. Dur bakalım. Dur bakalım. Faster-1 2010 info-icon
You didn't flip him this case, did you? Onu bu soruşturmaya sen atamadın değil mi? Onu bu soruşturmaya sen atamadın değil mi? Onu bu soruşturmaya sen atamadın değil mi? Faster-1 2010 info-icon
I didn't flip him the case. Hayır ben atamadım. Hayır ben atamadım. Hayır ben atamadım. Faster-1 2010 info-icon
Is that what you thought? Öyle mi sanıyorsun? Öyle mi sanıyorsun? Öyle mi sanıyorsun? Faster-1 2010 info-icon
He asked for it, right? Kendisi istedi, değil mi? Kendisi istedi, değil mi? Kendisi istedi, değil mi? Faster-1 2010 info-icon
He begged for it. Hatta yalvardı. Hatta yalvardı. Hatta yalvardı. Faster-1 2010 info-icon
And I felt sorry for him, so I caved. Onun adına üzüldüm ve pes ettim. Onun adına üzüldüm ve pes ettim. Onun adına üzüldüm ve pes ettim. Faster-1 2010 info-icon
Is there a reason why we're talking about this right now? Şu an bunu konuşuyor olmamızın bir sebebi var mı? Şu an bunu konuşuyor olmamızın bir sebebi var mı? Şu an bunu konuşuyor olmamızın bir sebebi var mı? Faster-1 2010 info-icon
No. No reason. Okay, I'll see you shortly. Hayır. Sebebi yok. Birazdan görüşürüz. Hayır. Sebebi yok. Birazdan görüşürüz. Hayır. Sebebi yok. Birazdan görüşürüz. Faster-1 2010 info-icon
"Go with the flow," my ass. "Akışına bırakıyorum." diyordu bir de. "Akışına bırakıyorum." diyordu bir de. "Akışına bırakıyorum." diyordu bir de. Faster-1 2010 info-icon
Marina? Hey, it's me, honey. Well, I got him, I closed the case. Marina, benim tatlım. Marina, benim tatlım. Marina, benim tatlım. Faster-1 2010 info-icon
Yeah, yeah, I'm fine. Evet, evet, iyiyim. Evet, evet, iyiyim. Evet, evet, iyiyim. Faster-1 2010 info-icon
As a matter of fact, I feel perfect. Aslına bakarsan... Aslına bakarsan... Aslına bakarsan... Faster-1 2010 info-icon
Better than I ever have. Yeah? Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Öyle mi? Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Öyle mi? Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Öyle mi? Faster-1 2010 info-icon
Yeah, and I'm gonna get rid of the other stuff too. Evet, diğerinden de kurtulacağım. Evet, diğerinden de kurtulacağım. Evet, diğerinden de kurtulacağım. Faster-1 2010 info-icon
Don't you worry, I promise. Meraklanma, söz veriyorum. Meraklanma, söz veriyorum. Meraklanma, söz veriyorum. Faster-1 2010 info-icon
I'll be home in a couple hours. Birkaç saate kadar evde olurum. Birkaç saate kadar evde olurum. Birkaç saate kadar evde olurum. Faster-1 2010 info-icon
Listen, you're not gonna believe this. Dinle, buna inanmayacaksın. Dinle, buna inanmayacaksın. Dinle, buna inanmayacaksın. Faster-1 2010 info-icon
I've been reading up on women, and I think I got you figured out. Bir kadın dergisi okuyordum ve sanırım senin derdini anladım. Bir kadın dergisi okuyordum ve sanırım senin derdini anladım. Bir kadın dergisi okuyordum ve sanırım senin derdini anladım. Faster-1 2010 info-icon
We're gonna be fine. Aramız düzelecek. Aramız düzelecek. Aramız düzelecek. Faster-1 2010 info-icon
Yeah, honey, it's over. Evet tatlım, bitti. Evet tatlım, bitti. Evet tatlım, bitti. Faster-1 2010 info-icon
I wanna start brand new, honey. Yeni bir başlangıç yapmak istiyorum, tatlım. Yeni bir başlangıç yapmak istiyorum, tatlım. Yeni bir başlangıç yapmak istiyorum, tatlım. Faster-1 2010 info-icon
How? Nasıl? Nasıl? Nasıl? Faster-1 2010 info-icon
Metal plate. Metal plaka. Metal plaka. Metal plaka. Faster-1 2010 info-icon
I can't feel anything. Hiçbir şey hissetmiyorum. Hiçbir şey hissetmiyorum. Hiçbir şey hissetmiyorum. Faster-1 2010 info-icon
I created my own hell. Kendi cehennemimi yarattım. Kendi cehennemimi yarattım. Kendi cehennemimi yarattım. Faster-1 2010 info-icon
And I'm the demon who crawled up out of it. Ben de o cehennemden sürünerek çıkmış şeytanım. Ben de o cehennemden sürünerek çıkmış şeytanım. Ben de o cehennemden sürünerek çıkmış şeytanım. Faster-1 2010 info-icon
Hello? Alo? Bebeğim. Alo? Bebeğim. Alo? Bebeğim. Faster-1 2010 info-icon
Where are you? I'm coming home. Neredesin? Eve dönüyorum. Neredesin? Eve dönüyorum. Neredesin? Eve dönüyorum. Faster-1 2010 info-icon
Today, I wanna talk to you about forgiveness. Bugün, sizinle... Bugün, sizinle... Bugün, sizinle... Faster-1 2010 info-icon
GUARD: Turn around. Bu tarafa dön. Bu tarafa dön. Faster-2 2010 info-icon
MAN 1: I'll bite your head off. Kafanı kopartacağım! Kafanı kopartacağım! Faster-2 2010 info-icon
Yeah, motherfuckers. MAN 2: We'll fuck your ass up, man. Şerefsiz herif! Ağzını burnunu dağıtacağız, lavuk! Şerefsiz herif! Ağzını burnunu dağıtacağız, lavuk! Faster-2 2010 info-icon
WARDEN: In The Prophet, Kahlil Gibran writes about good and evil. Kahlil Gibran "The Prophet" isimli kitabında iyilik ve kötülükten bahsetmiş. Halil Cibran "Nebi" isimli kitabında iyilik ve kötülükten bahsetmiş. Kahlil Gibran "The Prophet" isimli kitabında iyilik ve kötülükten bahsetmiş. Faster-2 2010 info-icon
What you went through in here I wouldn't wish on any man. Burada yaşadıkların düşmanımın başına gelsin istemem. Burada yaşadıkların düşmanımın başına gelsin istemem. Burada yaşadıkların düşmanımın başına gelsin istemem. Faster-2 2010 info-icon
MAN 1: Oh, what are you doing? MAN 2: Hey! Ne yapıyorsun, dostum? Hey! Ne yapıyorsun, dostum? Hey! Ne yapıyorsun, dostum? Hey! Faster-2 2010 info-icon
MAN 3: Hey, what the hell? Önüne baksana! Önüne baksana! Önüne baksana! Faster-2 2010 info-icon
RECEPTIONIST: May I help you? Yardımcı olabilir miyim? Yardımcı olabilir miyim? Yardımcı olabilir miyim? Faster-2 2010 info-icon
MAN: Jesus. Tanrım! Tanrım! Tanrım! Faster-2 2010 info-icon
MAN 1: How's it going, man? İşler nasıl, dostum? İşler nasıl, dostum? İşler nasıl, dostum? Faster-2 2010 info-icon
MAN 1: Wait a minute. Please. Dur biraz. Lütfen. Dur biraz. Lütfen. Dur biraz. Lütfen. Faster-2 2010 info-icon
Yeah, I caught the case. CICERO: No, you didn't. Evet, bu soruşturmaya atandım. Hayır atanmadın. Evet, bu soruşturmaya atandım. Hayır atanmadın. Evet, bu soruşturmaya atandım. Hayır atanmadın. Faster-2 2010 info-icon
CICERO: Get me a good tight shot of that exit wound. Merminin delip geçtiği yerden sağlam bir fotoğraf çek. Merminin delip geçtiği yerden sağlam bir fotoğraf çek. Merminin delip geçtiği yerden sağlam bir fotoğraf çek. Faster-2 2010 info-icon
MAN [ON TV]: It is being reported that a gunman entered Yeni aldığımız bir habere göre, silahlı bir saldırgan... Yeni aldığımız bir habere göre, silahlı bir saldırgan... Yeni aldığımız bir habere göre, silahlı bir saldırgan... Faster-2 2010 info-icon
MAN [ON TV]: The gunman was described as armed and extremely dangerous. Tarife göre saldırgan, silahlı ve son derece tehlikeli biriymiş. Tarife göre saldırgan, silahlı ve son derece tehlikeli biriymiş. Tarife göre saldırgan, silahlı ve son derece tehlikeli biriymiş. Faster-2 2010 info-icon
KENNY: I ain't messing with a ghost. Bald headed Precious. Get your... Bir hayalete bulaşamam. Kabak kafalı Precious seni... Bir hayalete bulaşamam. Kabak kafalı Precious seni... Bir hayalete bulaşamam. Kabak kafalı Precious seni... Faster-2 2010 info-icon
CICERO: He looks so familiar. Çok tanıdık geliyor. 1 Çok tanıdık geliyor. 1 Çok tanıdık geliyor. 1 Faster-2 2010 info-icon
Wait a minute. Dur biraz. Dur biraz. Dur biraz. Faster-2 2010 info-icon
WOMAN [OVER PHONE]: Hello? Marina. Alo? Marina. Alo? Marina. Alo? Marina. Faster-2 2010 info-icon
KILLER: I did a sequence of poses this morning Bu sabah bir duruş serisi yaptım... Bu sabah bir duruş serisi yaptım... Bu sabah bir duruş serisi yaptım... Faster-2 2010 info-icon
MAN [OVER PHONE]: Got a new client for you. I know you like a challenge. Sana yeni bir müşteri buldum. Meydan okumayı sevdiğini biliyorum. Sana yeni bir müşteri buldum. Meydan okumayı sevdiğini biliyorum. Sana yeni bir müşteri buldum. Meydan okumayı sevdiğini biliyorum. Faster-2 2010 info-icon
LILY: Who's he? O kim? O kim? O kim? Faster-2 2010 info-icon
KILLER: It's my work. Bu benim işim. Bu benim işim. Bu benim işim. Faster-2 2010 info-icon
WOMAN [OVER HEADSET]: You mentioned this before at our last session. Son toplantımızda bundan bahsetmiştin. Son toplantımızda bundan bahsetmiştin. Son toplantımızda bundan bahsetmiştin. Faster-2 2010 info-icon
Can you take some time off? KILLER: No, no, that's not an option. Biraz izin alabilir misin? Hayır, böyle bir seçenek yok. Biraz izin alabilir misin? Hayır, böyle bir seçenek yok. Biraz izin alabilir misin? Hayır, böyle bir seçenek yok. Faster-2 2010 info-icon
MALLORY: You're right, you should've heard it from me. I'm sorry. Haklısın, benden duymalıydın. Üzgünüm. Haklısın, benden duymalıydın. Üzgünüm. Haklısın, benden duymalıydın. Üzgünüm. Faster-2 2010 info-icon
COP: So, what do we got? Elimizde ne var? Elimizde ne var? Elimizde ne var? Faster-2 2010 info-icon
ROBBER 1: Don't be a hero, you got me? Stay down. Kahraman olmaya çalışma, anladın mı? Yerde kal! Kahraman olmaya çalışma, anladın mı? Yerde kal! Kahraman olmaya çalışma, anladın mı? Yerde kal! Faster-2 2010 info-icon
ROBBER 1: Go, go. DRIVER: Get in. Hadi, hadi! Atla! Hadi, hadi! Atla! Hadi, hadi! Atla! Faster-2 2010 info-icon
ROBBER 2: Look out. Dikkat! Dikkat! Dikkat! Faster-2 2010 info-icon
ROBBER 3: Damn it, what's he doing? Kahretsin, bu ne yapıyor böyle? Kahretsin, bu ne yapıyor böyle? Kahretsin, bu ne yapıyor böyle? Faster-2 2010 info-icon
ROBBER 2: Where you going? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Faster-2 2010 info-icon
I don't see anyone. Think we're clear. ROBBER 3: Slow down. Kimseyi görmüyorum. Sanırım kurtulduk. Yavaşla! Kimseyi görmüyorum. Sanırım kurtulduk. Yavaşla! Kimseyi görmüyorum. Sanırım kurtulduk. Yavaşla! Faster-2 2010 info-icon
ROBBER 3: Turn it around. Turn it around. You son of a... Geri dön, geri dön! Seni adi... Geri dön, geri dön! Seni adi... Geri dön, geri dön! Seni adi... Faster-2 2010 info-icon
ROBBER 2: Watch it, watch it, watch it! Dikkat, dikkat, dikkat! Dikkat, dikkat, dikkat! Dikkat, dikkat, dikkat! Faster-2 2010 info-icon
Cops, man! ROBBER 3: They're right there! Polisler geldi! Şuradalar! Polisler geldi! Şuradalar! Polisler geldi! Şuradalar! Faster-2 2010 info-icon
BROTHER: You're good. Go. Cops, cops. İyi gidiyorsun. Devam. Polisler, polisler! İyi gidiyorsun. Devam. Polisler, polisler! İyi gidiyorsun. Devam. Polisler, polisler! Faster-2 2010 info-icon
BROTHER: You're good, you're good. İyi gidiyorsun, aynen devam et. İyi gidiyorsun, aynen devam et. İyi gidiyorsun, aynen devam et. Faster-2 2010 info-icon
KILLER: You see, I changed careers because l... Anlıyorsun ya, kariyerleri değiştiririm, çünkü ben... Anlıyorsun ya, kariyerleri değiştiririm, çünkü ben... Anlıyorsun ya, kariyerleri değiştiririm, çünkü ben... Faster-2 2010 info-icon
WOMAN [OVER HEADSET]: And now it's all become too easy. Şimdi hepsi çok daha kolaylaştı. Şimdi hepsi çok daha kolaylaştı. Şimdi hepsi çok daha kolaylaştı. Faster-2 2010 info-icon
WOMAN: You were going to talk to her about marriage and having a family. Onunla evlilik ve çocuk sahibi olmak hakkında konuşmaya gidiyordun. Onunla evlilik ve çocuk sahibi olmak hakkında konuşmaya gidiyordun. Onunla evlilik ve çocuk sahibi olmak hakkında konuşmaya gidiyordun. Faster-2 2010 info-icon
MAN 1: All right, look, there's two cars. Bak, iki araba var. Bak, iki araba var. Bak, iki araba var. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: Quiet. Sessiz ol. Sessiz ol. Sessiz ol. Faster-2 2010 info-icon
MAN 3: All right, you're good. İyi gidiyorsun. İyi gidiyorsun. İyi gidiyorsun. Faster-2 2010 info-icon
MAN 2: All right, you guys. Here we go. Evet, çocuklar. Başlıyoruz. Evet, çocuklar. Başlıyoruz. Evet, çocuklar. Başlıyoruz. Faster-2 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18859
  • 18860
  • 18861
  • 18862
  • 18863
  • 18864
  • 18865
  • 18866
  • 18867
  • 18868
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim