• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18541

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
They're testing three 'cause they don't know what the hell they're doing. Üç tane test ediyorlar, çünkü ne yaptıklarından haberleri yok. Ne halt yaptıklarını bilmedikleri için üç farklı şey test ediyorlar. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I'm testing one 'cause it's the right one! I know. I believe you, Bob. Ben bir tane test ediyorum, çünkü doğru olan o! Biliyorum. Sana inanıyorum, Bob. Ben bir tanesini ediyorum çünkü doğrusu o. Biliyorum. Sana inanıyorum Bob. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Prove to them that your enzyme is best. I can do that. Onlara enziminin en iyisi olduğunu ispatla. Onu yapabilirim işte. Kendi enziminin en iyisi olduğunu kanıtla. Bunu yapabilirim. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Come on, Bob. I am just being fiscally responsible. Haydi ama, Bob. Sadece mali açıdan sorumlu davranıyorum. Hadi ama Bob. Ben sadece malî açıdan sorumlu hareket ediyorum. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
you're going to have to forgive me for all the money I'm gonna make you. ...sana kazandıracağım tonla para için benden özür dilemen gerekecek. ...sana kazandıracağım paralar için benden özür dilemen gerekecek. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
These lab results confirm what I've been preaching for years, Bu laboratuar sonuçları yıllardır vaaz çektiğim şeyi kanıtlıyor... Bu laboratuar sonuçları yıllardır söylediğim şeyi doğruluyor. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Is it too complicated? Too complicated? Çok çetrefilli değil mi? Çetrefilli mi? Çok zor değil mi? Çok mu zor? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
The number of variables built into your approach are mind boggling. Yaklaşımınıza eklenen değişken sayısı kafa karıştırıcı. Yaklaşımdaki değişkenlerin sayısı parmak ısırtacak derecede. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I mean, Jesus, if you get even one piece wrong in the synthesis, Yani, Tanrı korusun, sentez sırasında bir parça bile yanlış olursa... Tanrım, eğer sentez bir parça bile yanlış olursa... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Isn't it naive to think you can solve these kinds of manufacturing challenges? Bu tip üretim sorunlarını çözebileceğinizi düşünmek saflık değil mi? Bu tarz üretim sorunlarını çözebileceğinizi düşünmek biraz saflık olmuyor mu? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Bob? Bob? Bob? Bob? Bob? Bob? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Unless, of course, your reputation Tabii ki, protein üretim... Tabii sizin protein üretimi konusundaki... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
for solving protein manufacturing problems is undeserved. ...sorunlarını çözme ününüz haksız değilse. ...sorunları çözme ününüz hak edilmiş bir ünse. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I still need to hear about profitability. Certainly, certainly. Yine de kârlılık konusunu bilmem gerekiyor. Elbette, elbette. Yine de kârlılık konusunda bir şeyler duymalıyım. Elbette, elbette. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
they are going to generate revenue over the span of their lifetime that is... ...hayatları boyunca bir gelir elde edilecek. ...hayatları boyunca bize gelir kaynağı oluşturacaklar. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
But even if you make a usable enzyme, clearly it won't work for all patients. Ama kullanılabilir bir enzim yapsanız bile, bütün hastalarda işe yaramayacaktır. Fakat kullanılabilir bir enzim üretseniz bile açıkça tüm hastalarda işe yaramayacak. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
So, what survival rate do we need to achieve a robust profit? Yani, sağlam bir kâr elde etmek için nasıl bir hayatta kalma oranı gerekiyor? Sağlam bir kâr elde etmek için ne kadar bir sağkalım oranı elde etmek gerekiyor? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Because the profit margins on this orphan drug are so incredibly high, the... Bu özellikteki ilaçların kar payları inanılmaz yüksek. Bu orphan ilaçtaki kâr marjı oranı öylesine yüksek ki... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Even with a mortality rate of, say, 25% over five years still indicates Beş yılda, mesela %25 ölüm oranı desek bile... Beş yıl içinde ölüm oranı mesela %25 olsa bile... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
that there is a highly lucrative revenue source to be realized. ...yine de ciddi miktarda kâr getirecektir. ...yine de bu oran elde edilecek büyük oranda bir kârı işaret etmekte. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I have a Dr. Robert Stonehill to see Dr. Renee. Dr. Robert Stonehill adında biri Dr. Renee ile görüşmek istiyor. Dr. Robert Stonehill adında biri Dr. Renee ile görüşmek istiyor. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Sir, you need to be cleared. I'm just gonna use the restroom. Efendim, onay almanız gerekiyor. Tuvalete gideceğim sadece. Efendim, kontrolden geçmeniz gerekiyor. Tuvaleti kullanacaktım sadece. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
You need to be cleared to do that, sir. Just need to... Bunun için onay almanız gerekiyor efendim. Sadece Bunun için de kontrolden geçmeniz gerekiyor efendim. Ama sadece... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
You need a security badge. Jesus. Güvenlik kartınız olması lazım. Tanrım! Güvenlik kartınızın olması lazım. Tanrım. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Hey, Bob. Hey, John. Merhaba Bob. Merhaba John. Selam Bob. Selam John. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
You getting comfortable? Rahat mısın? Rahatın yerinde mi? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Define "comfortable." Rahat ne demek acaba? Rahat kelimesini tanımla. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
The kids love it. Çocuklar bayıldı. Çocuklar çok sevecek. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Just wanted to let you know how thrilled we are to have you onboard, John. Seni aramızda görmekten duyduğumuz heyecanı bilmeni istedim John. Seni aramızda görmekten ne kadar heyecan duyduğumuzu bilmeni istedim John. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I'll let the two of you get into it. Bu işi size bırakacağım. Sizi bırakayım da işe başlayın. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I'm expecting great things. Yes, sir. Güzel sonuçlar bekliyorum. Tabii efendim. Harika şeyler bekliyorum. Tabii efendim. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I've got some pretty good ideas about how to help the flow of information Dört çekirdek enzim grubu arasında haberi yayma konusunda... Dört çekirdek enzim grubu arasındaki bilgi akışını... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
between the four core enzyme groups. ...güzel fikirlerim var. ...hızlandırmak için oldukça güzel fikirlerim var. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
The four core teams are essentially in competition with each other. Dört çekirdek takımı aslında birbirleriyle rekabet içindeler. Aslında dört çekirdek grup birbiriyle çekişme içerisindedir. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I'm all for competition, but surely there must be some channel Rekabet bana uyar, ama dört enzimi birden geliştirmeye yardımı olacak... Rekabete varım fakat dört enzimi de geliştirmeye yardımcı... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
for allowing sharing scientific insights that can help develop all four enzymes. ...bilimsel anlayışların paylaşımına izin verecek birkaç kanal olması lazım. ...olacak olan görüşlerin paylaşıldığı bir iletişim kanalı olmalı. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I'm telling you this in your own best interests. Bunu senin iyiliğin için söylüyorum. Bunu sadece senin iyiliğin için söylüyorum. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
and he couldn't do that without also swallowing you as part of the pill. ...ve ilacın bir parçası olarak seni de yutmadan bunu yapamazdı. ...fakat bunu sizi bir hapmışsınız gibi yutmadan yapamadı. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Thank you for that wisdom. You're very welcome. Akıl verdiğin için teşekkür ederim. Hiç önemli değil. Tavsiyen için teşekkür ederim. Bir şey değil. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
All of your lab notebooks must be submitted to the review committee! Tüm laboratuar bilgisayarlarınız teftiş kuruluna sunulmalı. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
All of your lab notebooks must be submitted to the review committee! Tüm laboratuar bilgisayarlarınız inceleme kuruluna teslim edilmeli! Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
This is my lab now! Get out! Burası artık benim laboratuarım. Çık dışarı! Burası artık benim laboratuarım. Çık dışarı! Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
You're wasting my time. Dr. Stonehill... Zamanımı harcıyorsun. Dr. Stonehill. Vaktimi harcıyorsun. Dr. Stonehill. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Fine. Pekala. Pekâlâ. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I just dropped by to say that I think that we might be missing an opportunity Sanırım diğer üç çekirdek takımıyla bir diyalog başlatma fırsatını... Ben sadece galiba diğer üç çekirdek takımıyla bir diyalog içine... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
to open a dialogue with the other three core teams. ...kaçırıyor olabiliriz demek için uğradım sadece. ...girme fırsatını kaçırıyoruz demek için uğradım sadece. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
The decline in muscle strength is very troubling, of course, Kas gücündeki zayıflama çok sıkıntı vericidir tabii ki. Kas gücündeki zayıflama tabii ki çok sıkıntı vericidir... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
We'll keep tabs on their other organs... How long? Organlarını gözlemlemeye devam Ne kadar sürecek? Organların üzerinde gözlem yapma Ne kadar? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I don't like to predict. Please. Kehanette bulunmayı sevmem. Lütfen. Tahminde bulunmayı sevmem. Lütfen. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Dr. Waldman, we won't hold you to it. We just need to know something. Dr. Waldman, sizden söz istemeyeceğiz. Sadece bir şeyler öğrenmemiz lazım. Dr Waldman, bunu sizden bilmeyeceğiz. Sadece bir şeyi öğrenmemiz lâzım. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
How much more time do we have? How long? Ne kadar daha zamanımız var? Ne kadar? Ne kadar vaktimiz var? Ne kadar kaldı? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Hello? Hi. Is that Marcus? Efendim? Merhaba. Marcus ile mi görüşüyorum? Alo? Alo. Marcus'la mı görüşüyorum? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Yeah, yeah. What time is it? Yeah, I'm sorry. It's late. Evet. Saat kaç? Özür dilerim. Vakit geç. Evet, evet. Saat kaç? Özür dilerim, geç saatte aradım. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
It's John Crowley. John, what you doin' Ben John Crowley. John, ne haber? Benim, John Crowley. John, nasılsın? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Who called the meeting? Mr. Crowley, I believe, sir. Toplantıyı yapan kim? Bay Crowley sanırım efendim. Toplantıyı kim düzenliyor? Sanırım Bay Crowley, efendim. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Something that people ask me all the time is how we have two kids with Pompe. Nasıl oldu da iki tane Pompe hastası çocuğumuzun olduğunu soruyor insanlar hep. İnsanlar sürekli "Nasıl oldu da iki tane Pompe hastası çocuğumuz oldu?" diye soruyor. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Megan is four months old, and you can't see it yet, Megan 4 aylık ve henüz belli olmuyor... Megan dört aylık. Şu an anlayamazsınız fakat... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
So what did you think of the event? Ne düşünüyorsun? Buluşmayla ilgili görüşlerin nedir? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Counterproductive is having four core teams of scientists Amaca zarar veren şey, aynı hastalık üzerinde çalışan... Asıl zarar verici olan şey dört tane çekirdek bilim adamı takımının... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
working together on the same disease, but not talking to each other. ...dört tane çekirdek bilim adamı takımı olup bunların birbirleriyle konuşmaması. ...aynı hastalık üzerinde çalışması ve birbirleriyle iletişim içinde olmamalarıdır. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I'm gonna ask him to get the core team to stop competing, start working together. Çekirdek takımının rekabeti bırakıp diğerleriyle birlikte çalışmasını isteyeceğim. Ondan, çekirdek takımların rekabeti bırakıp... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
In his short tenure here, he's managed to alienate a remarkable number of colleagues. Burada bulunduğu kısa süre içinde... Buradaki kısa görev süresi içinde... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
So, decide how badly you want your leadership team, Bu yüzden, şu öncü takımını ne kadar çok istediğine karar ver... Öncü takım oluşumunu ne kadar istediğini düşün... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Everything all right at home? Yeah. Evde her şey yolunda mı? Evet. Evde her şey yolunda mı? Evet. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Now I'm gonna have to spend a couple of hours a week jawin' with Zymagen guys? Şimdi bir haftamı Zymagen'deki elemanlarla çene çalarak geçirmek zorunda kalacağım. Haftada birkaç saatimi Zymagen'dakilerle boş boş konuşarak harcayacağım. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
They didn't buy our company 'cause they like your Ivy League charm, Jersey. Şirketimizi senin üniversite derecenden dolayı satın almadılar, Jerseyli. Şirketimizi senin o Harvard'dan kalma cazibene bakarak satın almadılar Jersey'li. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Yeah, but other scientists are gonna evaluate my results, right? Not me. Evet, fakat sonuçları diğer bilim adamları inceleyecek. Ben değil. Evet ama bulgularımı diğer bilim adamları değerlendirecek, değil mi? Ben değil. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Who put you up to this? The decision was mine. Seni buna kim ikna etti? Kararı ben verdim. Bunu aklına kim soktu? Karar benimdi. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Does anybody really know how to do this? Gerçekten bunu nasıl yapacağını bilen biri var mı? Bunu gerçekten nasıl yapacağını bilen var mı? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
But wait, who's going? It's John's turn still. Dur bir dakika, kim atıyor? Hâlâ John'un sırası. Dur biraz, kim atıyor? Hâlâ John'un sırası. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Nice one. İyiydi. İyiydi. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Man. I almost got 'em down. Az kalsın hepsini indiriyordum. Az daha hepsini indiriyordum. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
If there is anything we can do, anything at all, will you call? Yapabileceğimiz bir şey olursa bize haber verir misin? Yapabileceğimiz bir şey olursa bize bildirir misin? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Okay. We love you guys so much. Tamam. Sizi çok seviyoruz. Tamam. Sizi çok seviyoruz. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
How old is she? Kaç yaşındaydı? Kaç yaşında? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Lauren was nine years old. Lauren dokuz yaşındaydı. Dokuz yaşındaydı. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
That way, we can be certain that we're developing the correct one. Bu şekilde, doğru olanı geliştirdiğimizden emin olabiliriz. Böylece doğru olanı geliştirdiğimize emin olabiliriz. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Forget certainty, and let's try and figure out which enzyme has the better odds. Emin olmaktan ziyade, hangi enzimin daha yüksek ihtimali olduğunu bulalım. Emin olmayı boş verin, hangi enzimin... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
The four enzymes will be color coded, yellow, blue, green and magenta, Dört enzim de renklerle eşleştirildi. Sarı, mavi, yeşil ve mor. Dört enzimin her birine renk verilecek. Sarı, mavi, yeşil ve mor. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Come on, Megan! Haydi, Megan! Hadi Megan! Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Just roll your wrist. I can't. Bileğini kullanarak yuvarla. Yapamıyorum. Bileğini yuvarla. Yapamıyorum. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
One, two, three, go! Bir, iki, üç, şimdi! Bir, iki, üç, şimdi! Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Hey, Bob. Bob. Bob. Bob. Bob? Bob? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
How you doin' Nasıl gidiyor? Nasılsın? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Two enzymes, coded yellow and green, are ahead of the others, İki enzim, sarı ve yeşil, diğerlerinden kat ve kat öndeydi. İki enzim, sarı ve yeşil diğerlerinden önde... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Tomorrow, we spend the day hashing it out to decide which one to choose. Yarın, tüm günümüzü hangisini seçeceğimizi kararlaştırmaya ayıracağız. Yarın, tüm günümüzü hangisini seçeceğimizi belirleyemeye ayıracağız. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Get the hell out of my lab. It's in your interest to know about this, Bob. Defol laboratuarımdan. Bunları bilmek senin için de iyi olacak, Bob. Laboratuarımdan def ol. Bunu bilmek senin yararına Bob. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
I recognize patterns in the results. I'd know my baby a mile away. Sonuçlardaki dizilimden çıkardım. Bebeğimi bir kilometre öteden tanırım. Sonuçlardaki numuneleri tanıdım. Bebeğimin kokusunu 1 km öteden alırım ben. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Bob, I don't even know the words to say thank you. 1 Bob, sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Bob, sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Yes, it is! Evet, işte bu! Evet, işte bu! Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Oh, my gosh. Do you see the kite up there? Yeah. Şuradaki uçurtmayı gördün mü? Evet. Tanrım, oradaki uçurtmayı görüyor musun? Evet. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
That's so cool! Çok güzelmiş. Harika. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Annie, careful! Annie, dikkatli ol. Annie, dikkat et! Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Building a bastion. Right there. Yeah. Bir burç yapalım. Buraya. Evet. Kale yapıyoruz. Evet, işte öyle. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Three! Okay! Üç! Tamam. Üç! Evet! Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Dad, like... Ready? Baba sanki Hazır mısın? Baba... Hazır mısın? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
Dad, you promised no more phone calls. I know. I know I did, but... Baba, artık telefon görüşmesi yok demiştin. Evet, söyledim. Fakat Telefon görüşmesi yok demiştin. Evet, dedim ama... Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
What's in there? Ne varmış orada? Ne varmış orada? Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
We can take turns burying the phone when I get back. Geri döndüğümde telefonumu gömebiliriz. Döndüğümde telefonu ortaklaşa gömeriz. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
You hold that for a sec. John Crowley. Bir saniye şunu tut. John Crowley. Şunu biraz tut. John Crowley. Extraordinary Measures-2 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18536
  • 18537
  • 18538
  • 18539
  • 18540
  • 18541
  • 18542
  • 18543
  • 18544
  • 18545
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim