• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183933

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
These days, there's too many options for apartments. Bugünlerde, kiralık daire için çok fazla seçenek var. Zuo you-1 2007 info-icon
The company has one apartment on the market for over 2 months now. 2 aydan fazla bir süredir şirketin elinde bir daire var. Zuo you-1 2007 info-icon
Furniture, decorations, everything is in great condition. Mobilyaları, dekorasyonu mükemmel. Zuo you-1 2007 info-icon
But no one wants to rent it. Fakat kimse kiralamak istemiyor. Zuo you-1 2007 info-icon
The company is very anxious to get a lease. Şirket kontrat için çok endişeli. Zuo you-1 2007 info-icon
Let me do it, the water's cold. İzin ver, ben yapayım. Zuo you-1 2007 info-icon
Lao Xie. Yes. Lao Xie. Evet. Zuo you-1 2007 info-icon
Give me the washcloth, I'll wipe the table. Bana bez ver, masayı sileyim. Bana bezi ver, masayı sileyim. Zuo you-1 2007 info-icon
You don't think it's preposterous? Bu çok saçma. Bunun mantıksız olduğunu düşünmüyor musun? Zuo you-1 2007 info-icon
You two have been divorced for 4 years now. Siz boşanalı 4 yıl oldu. Siz 4 yıl önce boşandınız. Zuo you-1 2007 info-icon
We've been married for two years, you have a new family. 2 yıl önce evlendik ve artık yeni bir ailen var. 2 yıl önce evlendik, artık yeni bir ailen var. Zuo you-1 2007 info-icon
And now you want to go have a new baby with your ex wife? Karşıma geçmiş eski karından çocuk yapacağını söylüyorsun. Karşıma geçmiş eski karından çocuk yapmak istediğini söylüyorsun. Zuo you-1 2007 info-icon
Coming back home, and trying to convince me to accept this! Kabul etmem için beni ikna etmeye çalışıyorsun! Eve gelip, kabul etmem için beni ikna etmeye çalışıyorsun! Zuo you-1 2007 info-icon
The nerve! Bu ne küstahlık! Bu ne cüret! Zuo you-1 2007 info-icon
She actually came over to ask if she could borrow your services! Hangi yüzle... Aslında o seni ödünç alabilmek için sormaya gelmiş! Zuo you-1 2007 info-icon
I beg you, think about what you are doing. ...bunu yapmanı istiyor? Sana yalvarırım, ne yaptığını bir düşün. Zuo you-1 2007 info-icon
You don't need to say it so meanly. Böyle kaba konuşma. Böyle alçakca konuşmana gerek yok. Zuo you-1 2007 info-icon
She is just crazy about her child. Çocuğu için üzülüyor. O sadece çocuğu için endişeleniyor. Zuo you-1 2007 info-icon
This is what she said. Sadece bana söyledi. Bu onun söylediği. Zuo you-1 2007 info-icon
But that doesn't mean I agreed to do it. Ama bunu kabul etmedim. Ama bu benim kabul ettiğim anlamına gelmez. Zuo you-1 2007 info-icon
I'm not being meanly. Kabalaşmak istemiyorum. Ben alçak olmuyorum. Zuo you-1 2007 info-icon
I never ask about your past relationship with her. Geçmişte onunla olan ilişkini sorgulamadım. Zuo you-1 2007 info-icon
The two of you have children, and I'm fine with that. Çocuğu hasta olduğu için... İkinizin çocuğu var ve bu benim için problem değil. Zuo you-1 2007 info-icon
The child is sick, the child needs money, I never complain! ...bunu yapmanı istiyor olabilir. Çocuk hasta, çocuğun paraya ihtiyacı var, asla şikayet etmiyorum! Zuo you-1 2007 info-icon
But some things are just too much. Nasıl kabul ederim? Ama bazı şeyler çok fazla. Zuo you-1 2007 info-icon
Can you blame me for this? Beni suçlama. Bunun için beni suçlayabilir misin? Zuo you-1 2007 info-icon
Did I ask to have another kid? Çocuk istemediğimi biliyorsun. Başka bir çocuğum olmasını istedim mi ki? Zuo you-1 2007 info-icon
Also, Ayrıca,... Zuo you-1 2007 info-icon
This issue is on the table, ...şimdi bir karara varmalıyız. ...buna şimdi karar vermeliyiz. Zuo you-1 2007 info-icon
we're only doing this to save a life. Bunu bir hayatı kurtarmak için yapacağız. Zuo you-1 2007 info-icon
The life in question is that of my daughter. Söz konusu olan kızımın hayatı. Söz konusu olan, kızımın hayatı. Zuo you-1 2007 info-icon
My own flesh and blood. Kendi canımdan. Kendi kanımdan ve canımdan. Zuo you-1 2007 info-icon
Plenty of people are diagnosed with cancer. Diğer kanser hastaları... Birçok insana kanser tanısı konuyor. Zuo you-1 2007 info-icon
But do you see them taking such drastic measures? ...böyle mi çözüm arıyorlar? Onların böyle zorlayıcı kararlar aldığını gördün mü? Zuo you-1 2007 info-icon
Of course not. Sanmıyorum. Elbette hayır. Zuo you-1 2007 info-icon
She only heard what the doctor said. O doktorun söylediklerini düşünüyor. O sadece doktorun söylediklerini düşünüyor. Zuo you-1 2007 info-icon
He said this is the safest method, with the highest rate of success. En güvenli ve başarı oranının yüksek olduğu yöntem buymuş. Doktor en güvenli ve başarı oranın yüksek olduğu yöntemin bu olduğunu söylemiş. Zuo you-1 2007 info-icon
And now she's fixated on this as the solution. Bunu kafasına takmış. Ve şimdi çözüm olarak bunu kafasına takmış. Zuo you-1 2007 info-icon
I will talk to her. Onunla konuşacağım. Zuo you-1 2007 info-icon
Why are you going to talk to her? Onunla niye konuşacaksın? Zuo you-1 2007 info-icon
It's no use. İşe yaramaz. Faydası olmaz. Zuo you-1 2007 info-icon
I understand her. Onu anlayabiliyorum. Zuo you-1 2007 info-icon
That child is her life. Çocuğu onun her şeyi. Zuo you-1 2007 info-icon
I know now Şimdi, anlıyorum... Şimdi, niye benden... Zuo you-1 2007 info-icon
why you don't want to have a baby with me. ...niye benden çocuk sahibi olmak istemediğini. ...çocuk sahibi olmak istemediğini anlıyorum. Zuo you-1 2007 info-icon
Why are you bringing this up? Niye bu konuyu bu kadar büyütüyorsun? Niye konuyu bu kadar büyütüyorsun? Zuo you-1 2007 info-icon
You know our situation. Your life is busy, my life is busy. Durumumuzu biliyorsun. Senin hayatın yoğun, benim de öyle. Zuo you-1 2007 info-icon
How can we have a kid at a time like this? Böyle bir zamanda, çocuğu nasıl düşünebiliriz? Böyle bir zamanda, nasıl çocuk sahibi olabiliriz? Zuo you-1 2007 info-icon
Fine then. İyi, o zaman. Zuo you-1 2007 info-icon
Then what is there to talk about? Öyleyse konuşacak bir şey yok. Öyleyse niye bunları konuşuyoruz? Zuo you-1 2007 info-icon
Do you even care about my opinion on this? Benim fikrime mi ihtiyacın var? Benim fikrime de mi ihtiyacın var? Zuo you-1 2007 info-icon
Very much. Hem de çok. Çok fazla. Zuo you-1 2007 info-icon
What if I don't want you to have another baby? Kabul etmiyorum... Başka bir çocuk sahibi olmanı istemezsem, ne olacak? Zuo you-1 2007 info-icon
Mei Zhu, we're ready. Mei Zhu, biz hazırız. Zuo you-1 2007 info-icon
We're getting out now. Şimdi çıkıyoruz. Zuo you-1 2007 info-icon
Come on, Come on. Hadi, hadi gelin. Zuo you-1 2007 info-icon
Is Hehe ready? Yes. Hehe hazır mı? Evet. Zuo you-1 2007 info-icon
Sprinting out now! Dışarı çıkıyoruz! Zuo you-1 2007 info-icon
Hurry up. Let's go. Acele et. Haydi gidelim. Zuo you-1 2007 info-icon
Dry your hair. Mama will dry your hair. Hemen pijamalarını giydirelim. Zuo you-1 2007 info-icon
Hurry, put on your clothes. Acele et, giydirelim. Zuo you-1 2007 info-icon
Listen to mama, good girl. Anneni dinle, güzel kızım. Zuo you-1 2007 info-icon
Put your clothes on. Pijamanı giydirelim. Zuo you-1 2007 info-icon
Now we are okay. Daddy tell me a story. Şimdi oldu. Baba masal anlatsana. Şimdi oldu. Baba masal okusana. Zuo you-1 2007 info-icon
Ok. Mama's telling it or daddy's telling it? Anne mi yoksa baba mı anlatsın? Anne mi yoksa baba mı okusun? Zuo you-1 2007 info-icon
I want Daddy to tell it. Ok. Babam anlatsın. Peki. Babam okusun. Peki. Zuo you-1 2007 info-icon
What is Mama going to do? Mama can leave. Anne ne yapacak? Annem gidebilir. Zuo you-1 2007 info-icon
Ok. Mama's leaving, give me a kiss. O zaman anneye bir öpücük ver. Zuo you-1 2007 info-icon
Good girl. Daddy is telling a story now. Güzel kızım. Baba masal anlatacak. Güzel kızım. Babacık masal anlatacak. Zuo you-1 2007 info-icon
Ok, after daddy tells you the story, you go to sleep eh? Peki, masaldan sonra, hemen uyu. Zuo you-1 2007 info-icon
I've got a story. Bir masalım var. Bir masalımız var. Zuo you-1 2007 info-icon
Let's do a riddle first. Ok. Ama önce bulmacayı bilmelisin. Tamam. Zuo you-1 2007 info-icon
Ding Ling Ling Ding Ling Ling. Ding Ling Ling Ding Ling Ling. Ding Ling, Ling Ding,Ling Ling. Zuo you-1 2007 info-icon
Before meeting, first ring the bell. Görüşme başlamadan önce zil çalar. Zuo you-1 2007 info-icon
With tens of thousands of miles in between. Aralarında onbinlerce mil vardır. Zuo you-1 2007 info-icon
Every word can be heard clearly. Konuşulanlar çok net duyulur. Zuo you-1 2007 info-icon
A Telephone. Telefon. Zuo you-1 2007 info-icon
So smart! Çok akıllısın! Zuo you-1 2007 info-icon
Daddy's going to tell you a story now, ok? Babacık şimdi masal okuyacak. Zuo you-1 2007 info-icon
Deep in the mountains, there's a monster. Ormanın derinliklerinde bir canavar yaşarmış... Zuo you-1 2007 info-icon
Let's divorce. Hadi boşanalım. Zuo you-1 2007 info-icon
You are aware of the results from the doctor. Doktorun söylediklerini biliyorsun. Zuo you-1 2007 info-icon
Xiao Lu and I both don't match. Verdiğimiz doku örnekleri eşleşmedi. Xiao Lu ve ben uygun eşleşmeyi sağlayamadık. Zuo you-1 2007 info-icon
Now, other than waiting for another solution, Böyle bekleyemem... Şu an başka bir çözüm beklemekten başka... Zuo you-1 2007 info-icon
the only hope ...hem bir umudumuz var. ...bir umudumuz daha var... Zuo you-1 2007 info-icon
lies in a new baby sister or brother for Hehe. Eğer Hehe'nin bir kardeşi olursa... ...o da Hehe'nin bir kızkardeşi veya oğlan kardeşi olmasında yatıyor. Zuo you-1 2007 info-icon
This way, their umbilical cord blood can save her. ...bu hastalıktan kurtulması mümkün. Bu şekilde, doğacak bebeğin göbek kordon kanıyla onu kurtarabiliriz. Zuo you-1 2007 info-icon
So, I want to have another baby with Xiao Lu. Bu yüzden, Xiao Lu'dan çocuk doğurmak istiyorum. Bu yüzden, Xiao Lu'dan çocuk sahibi olmak istiyorum. Zuo you-1 2007 info-icon
I know it sounds absurd. Çılgınca olduğunu biliyorum. Çılgınca göründüğünü biliyorum. Zuo you-1 2007 info-icon
You want to get back together with him? Ona geri dönmek mi istiyorsun? Zuo you-1 2007 info-icon
I just need to have another baby with him. Sadece çocuk istiyorum. Sadece ondan başka bir çocuk sahibi olmak istiyorum. Zuo you-1 2007 info-icon
Things are not as simple as you think. Bazı şeyler düşündüğün kadar basit değil. Bazı şeyler, senin düşündüğün kadar basit değil. Zuo you-1 2007 info-icon
I know your heart. Hissettiklerini anlıyorum. Zuo you-1 2007 info-icon
I'm worried too. Ben de çok üzgünüm. Ben de çok endişeliyim. Zuo you-1 2007 info-icon
But this is big. Ama bu... Ama bu çok fazla... Zuo you-1 2007 info-icon
Have you ever thought... Hiç düşündün mü?... Zuo you-1 2007 info-icon
What happens if you and I want another baby later? İleride, biz çocuk istersek... İleride, biz çocuk istersek ne olacak?... Zuo you-1 2007 info-icon
I have thought all this through. Bütün bunları düşündüm. Bunların hepsini düşündüm. Zuo you-1 2007 info-icon
But this compared to saving Hehe... Hehe'nin hayatıyla kıyasladığımda... Zuo you-1 2007 info-icon
...is nothing in comparison. ...hiçbir şeyin önemi yok. ...hiçbir şeyle mukayese edilemez. Zuo you-1 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 183928
  • 183929
  • 183930
  • 183931
  • 183932
  • 183933
  • 183934
  • 183935
  • 183936
  • 183937
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim