Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182805
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Do you know why I like this particular red? | Bu özel tondaki kırmızı rengi neden sevdiğimi biliyor musun? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Because it is the color | Çünkü bu renk... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
of the flame of desire | yakıcı arzu ateşinin rengi. ...yakıcı arzu ateşinin rengi. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Yes | Evet... arzu... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
How many lives | Nice hayatın... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
have been consumed by this flame? | bu ateşle yanıp kül olduğunu biliyor musun? ...bu ateşle yanıp kül olduğunu biliyor musun? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Only l | Ama sadece ben... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
The breathless whisper of a single verse | ~Tek bir dizenin cansız fısıltısıyla ~Tek bir dizenin cansız fısıltısıyla... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
And loneliness blossoms within my heart | ~Açar yüreğimde yalnızlık çiçekleri ~Açar yüreğimde yalnızlık çiçekleri... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
The shimmer of a single dream | ~Tek bir düşün titreyen ışığıyla ~Tek bir düşün titreyen ışığıyla... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
And my world is undone | ~Perişan olur dünyam ~Perişan olur dünyam... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
The memory of a single tenderness | ~Tek bir sevecenliğin anısıyla ~Tek bir sevecenliğin anısıyla... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
And the sting of love reignites my wounds | ~Aşk acısı kanatır yine yaralarımı ~Aşk acısı kanatır yine yaralarımı... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
ln the moment when a single tear falls | ~Tek bir göz yaşının düştüğü anda ~Tek bir göz yaşının düştüğü anda... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
All hatred becomes a distant blur | ~Tüm nefretim dönüverir uzaklardaki bir karaltıya ~Tüm nefretim dönüverir uzaklardaki bir karaltıya... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
l can love you with all that l am | ~Sevebilirim seni tüm varlığımla ~Sevebilirim seni tüm varlığımla... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
But even this cannot return you to me | ~Ama bu bile seni geri getiremez bana ~Ama bu bile seni geri getiremez bana... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
From now on I will live as a shadow | ~Bir gölge gibi yaşayacağım bundan böyle ~Bir gölge gibi yaşayacağım bundan böyle... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Forever in the past... | ~Sonsuza dek geçmişte... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Did you see it? I think I got it. | Gördünüz mü? Sanırım vurdum. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
That little piggy was fast. | O domuzcuk çok hızlıydı. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Hey, everybody, this is all of our kill. We all take credit. | Millet, bu hepimizin avı. Hepimiz payımıza düşeni almalıyız. Millet, bu hepimizin avı. Bu işi beraberce başardık. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I got a side ache. You hit Enmebaragesi. | Dalağım şişti. Enmebaragesi'yi vurdun sen! | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I'm pretty sure he had that when he left the village. | Onu köyden çıkarken taktığına eminim. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
That's not my spear. | O benim mızrağım değil. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
My spear has feathers... Okay, that one's got a feather. | Benimkinde tüyler... Tamam, bu da tüylüymüş. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Okay, that is my spear. I'm sorry, man. | Anladık, o benim mızrağım. Özür dilerim, adamım. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Great. Two spears. Twice the killing power. | Harika. İki mızrak. Ölümcül gücüm ikiye katlandı. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Thanks a lot. Next time don't block my shot. | Çok teşekkürler. Bir daha avımın önüne geçme. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
What? I didn't say... Come on, not my fault. | Ne? Dedim ki... Haydi ama benim hatam değil... | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Who stands in front of a boar on a hunt? | Kim avın ortasında domuzun önünde durur ki? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I don't think you wanna be gathered. You wanna be eaten. | Toplanmak istediğini sanmıyorum. Sen yenmek istiyorsun. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Hi, Marlak. | Selam, Marlak. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Well, there won't be any berries in the fruit salad now, so we all lose. | Artık meyve salatamıza çilek koyamayacağız ve ölüp gideceğiz. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Hey, Oh. How's it going? | Selam, n'aber? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Hunters think they're so cool. You know, they... | Avcılar kendilerini harika sanıyorlar, bilirsin, onlar... | Year One-1 | 2009 | ![]() |
They don't think this is challenging? Gathering? It's extremely challenging. | Toplayıcılık işini çok kolay mı sanıyorlar? Bu çok zorlu bir iş. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
You have to find all the fruit with the least amount of bird shit on it... | Onca kuş bokunun içinden meyveleri ayıklayıp... | Year One-1 | 2009 | ![]() |
...and put it in the basket. | ...sepete koyman gerekiyor. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Are they picking on you? | Sana mı karışıyorlar? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
If they're picking on you, I will straighten them out. | Sana karışıyorlarsa, anında ifadelerini alırım. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
All right. Yeah, would you? You're right. | Peki, yapar mısın? Neyse, haklısın. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Let it slide this time. | Bu seferlik affedeyim. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Next time, though, they will feel the tip of my short spear. | Bir daha olursa kısa mızrağımın tadına bakarlar. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
What happened to your spear? I modified it. Made it a snub nose. | Mızrağına ne oldu? Geliştirdim, küt burunlu yaptım. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
It's lighter. It's a better killing tool. Anyway... | Daha hafif, daha etkili bir ölüm aracı. Her neyse... | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Oh, there's Maya. I'm gonna go talk to her. | Maya orada. Onunla konuşmaya gideceğim. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I'll be right back. Unless something goes horribly right. | Hemen dönerim. Tabii bir şeyler çok doğru gitmedikçe. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Hello, Maya. Hey, Zed. | Merhaba, Maya. Selam, Zed. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
What do I gotta do to make you my woman? | Seni kadınım yapabilmek için ne yapmam gerek? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Look, you're a special guy. You've got a lot of personality. | Bak, sen özel birisin. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
When my parents were killed by that pack of wild dogs... | Ailem o vahşi köpek sürü tarafından öldürüldüğünde... | Year One-1 | 2009 | ![]() |
...you really helped me see the funny side. | ...olayın esprisini görebilmemi sağlamıştın. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
"No, no! He's got my ankle!" | "Hayır, hayır! Bileğimden yakaladı!" | Year One-1 | 2009 | ![]() |
"Get off." That's your mom. | "Bırak beni!" Annen böyle yapıyordu işte. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
So, yeah, you make me laugh, but that's not enough. | Yani, evet, beni güldürüyorsun, ancak bu yeterli değil. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I'm an old fashioned kind of girl. | Ben eski kafa kızlardanım. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I need a man who can protect me and take care of me. | Beni koruyup bana bakabilecek bir adama ihtiyacım var. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean? Like Marlak? | Ne demek istiyorsun? Marlak gibi mi? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Well, I mean, he is the best hunter in the village. | Evet, yani, o köydeki en iyi avcı. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Debatable. People voted. | Tartışmaya açık. Herkes öyle düşünüyor. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Maybe I'm not the greatest hunter. | Belki gelmiş geçmiş en iyi avcı değilim. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Or gatherer. Yes. Or gatherer. | Veya toplayıcı. Evet, veya toplayıcı. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Zed, those are the only two jobs that we have here. | Zed, zaten burada yapabileceğimiz iki iş var. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I can take care of you. Does it look like I'm starving? | Sana bakabilirim. Aç kalmışa benziyor muyum? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Come on. Tell me you can say no to this. | Haydi ama buna hayır diyebilir misin? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Give it a second. Let it work on you. | Akışına bırak, sana doğru bir gelsin. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Oh, yeah. Absolutely can say no to that. | Evet, kesinlikle buna hayır diyebilirim. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Maya. Can I see you later? | Maya. Daha sonra görüşebilecek miyiz? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I think I have to wash my hair. | Sanırım saçımı yıkamam gerekiyor. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
You washed your hair last year. | Saçını geçen yıl yıkamıştın! | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Tonight, we feast. | Bu gece ziyafet var! | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Maya. For you. | Maya bu senin için. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Thanks, Marlak. Another severed boar's head. | Teşekkürler, Marlak. Bir koparılmış domuz kellesi daha. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
It's a different color. Yeah, this one is... | Bunun rengi farklı. Evet, bu sefer... | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Left the tongue in. Yeah, this is really nice, Marlak. | Dilini içeride bıraktım. Bu gerçekten çok güzel, Marlak. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Look at Marlak flirting with Maya. He doesn't know her at all. | Marlak'a bak. Maya'ya kur yapıyor. Onu hiç tanımıyor dahi. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Head's not even the best part of the boar. | Kelle domuzun en iyi parçası değildir ki. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
It's the back fat, stupid. Muscleheaded idiot. | Arka yağı en iyisidir, aptal. Kas torbası özürlü. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Hi, Eema. Hi, Eema. Hi, Eema. | Selam, Eema. Selam, Eema. Selam, Eema. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. She doesn't even know I exist. | Evet, varlığımın farkında bile değil. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
There's like 60 people in the village. I mean... | Köyde zaten 60 kişi falan var. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
...you have to go out of your way to not know that somebody exists. | Yani birisini fark etmemek için çok çabalaman gerekiyor. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I just wanna lay with her so badly. | Onunla yatmayı o kadar istiyorum ki. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I don't see it. She's cute, but I don't think I'd lay with her. | Hiç öyle birisi değil. Tamam şirin ama ben onla yatmak istemezdim. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
She's your sister. I mean, that'd be like laying with your mother. | Çünkü senin kardeşin. Annenle yatmak gibi bir şey olur bu. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Which was a big mistake. I see that now. | O da çok büyük bir hataydı. Şimdi anladım. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
You think it's not gonna be awkward in the morning, but... Trust me, wow. | Sabaha pişman olmazsın gibi geliyor ama inan bana... | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Listen, you wanna impress Eema? Do the fertility dance with her... | Dinle eğer Eema'yı etkilemek istiyorsan, bu gece şenlikte ona üreme dansı yapsana... | Year One-1 | 2009 | ![]() |
...at the feast tonight then drag her back to your hut. | ...sonra alır onu barakana götürürsün. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
My hut's a mess right now, and what if she struggles? | Çadırım biraz dağınık hem ya karşı koyarsa? | Year One-1 | 2009 | ![]() |
You give her a little tap on the head. Women respond to that. | Kafasına hafifçe vurursun. Kadınlar buna tepki verirler. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I still live with my parents. | Hâlâ ailemle yaşıyorum. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I don't wanna keep them up all night with my raucous lovemaking. | Benim sevişmemin gürültüsü yüzünden uyumamalarını istemem. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
I'd get an earful in the morning. She only likes hunters. | Sabah annemlere basılmak da istemem. O sadece avcılardan hoşlanıyor. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
She doesn't like gatherers. She's a gatherer herself is the irony. | Toplayıcılardan hoşlanmıyor. Kendisinin toplayıcı olması da işin ironisi. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
She's a self Ioathing gatherer. | Kendisinden nefret eden bir toplayıcı. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
That's pretty suggestive. I wouldn't read too much into that. | Bu baya müstehcen. Ben olsam o şekilde düşünmezdim. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Okay, now she's just asking for some splinters. | Tamam, şimdi de gruplaşmadan bahsediyor. | Year One-1 | 2009 | ![]() |
Hey, hey... Squanto. Give me a break, would you? | Squanto! Bir rahat veremez misin? | Year One-1 | 2009 | ![]() |