Search
English Turkish Sentence Translations Page 182803
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
l will not let anybody harm you | Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
ls there anything more poisonous than this? | Bundan daha zehirli bir şey var mı? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Yes | Evet. Ne? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Well said | Acaba, Acaba... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Why didn't the Prince take it with him on his last visit? | Prens son ziyaretinde neden onu yanına almadı? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
He was not ruthless enough | Yeterince acımasız değildi. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
This is your payment | İşte, bu senin ücretin. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Arsenic? | Arsenik mi? Fazla yok, Arsenik mi? Fazla yok... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
but it should be enough for one | ama tek kişi için yeterli. ...ama tek kişi için yeterli. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
His Majesty the Emperor approaches | Majesteleri İmparator yaklaşıyor! | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
We have not played polo for a while | Epeydir polo oynamamıştık. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Let us have a big match, you and l | Sıkı bir maç yapalım, sen ve ben. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Your Majesty is throwing a banquet tonight | Majesteleri, bu gece bir şölen veriyorsunuz, Majesteleri, bu gece bir şölen veriyorsunuz... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
ls there enough time to play? | ...oyun için zaman var mı? Daha erken. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
l have a headache | Başım ağrıyor. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Send for the lmperial Physician at once | İmparatorluk Hekimini çağırt hemen. Evet, Majesteleri. İmparatorluk Hekimini çağırt hemen. Evet, Majesteleri. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
There is no need | Gerek yok. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
l just need to rest for a while | Biraz uzansam yeter. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Let me | İzin ver... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Your Majesty | Majesteleri. Kıpırdama... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Look at you | Şu haline bak. Bir İmparatoriçe... Bir ulusun anası... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
And you still kick off your blankets when you sleep | Ve hala uyurken yorganı üzerinden atıyorsun. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Did you catch cold last night? | Dün gece soğuk mu aldın? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
How long have we been together? | Ne kadar zamandır birlikte olduk? Neden sordun? Ne kadar zamandır birlikte olduk? Neden sordun? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
lncluding today | Bugün de dahil... tam yüz gün olacak. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
You have been counting | Sayıyor muydun? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
But to me | Ama bana göre, Ama bana göre... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
it feels like less than a single day | tek bir günden bile daha az gibi geliyor. ...tek bir günden bile daha az gibi geliyor. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
One hundred days, but | Yüz gün oldu, ama, Yüz gün oldu, ama... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
l have never surrendered all of myself before | kendimi asla bütün benliğimle teslim etmedim. ...kendimi asla bütün benliğimle teslim etmedim. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Even if you are a piece of ice | Bir buz parçası bile olsan, Bir buz parçası bile olsan... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
you will eventually melt in my mouth | sonunda ağzımda erirsin. ...sonunda ağzımda erirsin. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
What if the ice | Ama ya bu buz parçası ateşe dönse? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
A globe of fire in your mouth | Ağzınızda bir ateş topu olsa? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Then l shall swallow it | O zaman onu yutarım, O zaman onu yutarım... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Do it now | Şimdi yapın. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Swallow it now | Şimdi yutun! | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
The Empress said that | İmparatoriçe İmparatoriçe... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
her mind was made up | Prensin rehine olarak gönderildiği anda kararını Prensin rehine olarak gönderildiği anda kararını... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
the moment the Prince was sent away as hostage | verdiğini söyledi. ...verdiğini söyledi. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
The Emperor is fickle and suspicious | İmparator kararsız ve kuşkulu. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
She may be his favorite now | Şimdi onun gözdesi olabilir, Şimdi onun gözdesi olabilir... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
but sooner or later | ama er ya da geç, dikkatini başka bir yere çevirecek. ...ama er ya da geç, dikkatini başka bir yere çevirecek. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Rather than wait to be discarded | Bir kenara atılmayı beklemektense, Bir kenara atılmayı beklemektense... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
she has decided to take the risk and strike first | riski göze alıp ilk darbeyi indirmeye karar vermiş. ...riski göze alıp ilk darbeyi indirmeye karar vermiş. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
She wants to rule herself? | İktidarı kendisine mi istiyor? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Exactly | Kesinlikle. Başarılı olursa, İmparatoru kardeş katili ve Kesinlikle. Başarılı olursa, İmparatoru kardeş katili ve... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
She will say that she is carrying out heavenly justice | Merhum İmparatorun adına Tanrısal adaleti yerine Merhum İmparatorun adına Tanrısal adaleti yerine... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
on behalf of the late Emperor | getirdiğini söyleyecek. ...getirdiğini söyleyecek. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
She wants us to rally | Toparlanmamızı ve Toparlanmamızı ve... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
and support her claim to the throne | tahtı ele geçirmek için ona destek olmamızı istiyor. ...tahtı ele geçirmek için ona destek olmamızı istiyor. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
This woman | Bu kadın... Ah, bu kadın... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Father | Baba, kimin tarafını tutacağız? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
We have no choice, she has planned everything perfectly | Hiç seçeneğimiz yok, her şeyi kusursuzca planlamış. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
First, your sister is in her hands | Birincisi, kız kardeşin onun elinde. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Secondly, when she asked you to save the Prince | İkincisi, Prensi kurtarmanı istemesi, İkincisi, Prensi kurtarmanı istemesi... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
it was not for personal reasons alone | sadece özel sebepler yüzünden değil, ...sadece özel sebepler yüzünden değil... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
lt was to turn us into her accomplices | bizleri suç ortakları durumuna düşürmek içindi, ...bizleri suç ortakları durumuna düşürmek içindi... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
so that we have nowhere to stand except by her side | böylece, onun yanında olmaktan başka hiçbir yerimiz olmayacak. ...böylece, onun yanında olmaktan başka hiçbir yerimiz olmayacak. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
She knows that we have no option now | Şimdi seçeneğimiz olmadığını biliyor. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
lf this woman succeeds | Olur da bu kadın başarırsa, Olur da bu kadın başarırsa... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
we must denounce her straight away | onu derhal bir hain ve katil olarak ilan etmeliyiz. ...onu derhal bir hain ve katil olarak ilan etmeliyiz. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
The person who deserves to ascend the throne is not her | Tahta çıkmaya layık olan kişi o değil, Tahta çıkmaya layık olan kişi o değil... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
but you | sensin. ...sensin. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
lf Heaven bestows this gift upon me | Gökler bu armağanı bana bağışlamışlarsa, Gökler bu armağanı bana bağışlamışlarsa... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
to disobey the gods | reddetmek tanrılara itaatsizlik olurdu. ...reddetmek tanrılara itaatsizlik olurdu. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Ling | Ling Ling... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
prepare the carriage | arabayı hazırlat. ...arabayı hazırlat. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
To the Minister of Law | Adalet Bakanına, Adalet Bakanına... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Minister Yin and his son, Yin Sun | Bakan Yin ve oğlu, Yin Sun, Bakan Yin ve oğlu, Yin Sun... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
are guilty of the following crimes: | aşağıda sayılan maddelerden suçlu bulunmuştur ...aşağıda sayılan maddelerden suçlu bulunmuştur... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
deceit of the Emperor and tyranny over the court | İmparatoru aldatmak ve saray halkına zulmetmek, İmparatoru aldatmak ve saray halkına zulmetmek... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
They will be stripped of their titles | Ünvanları ellerinden alınacak ve Güneye sürgün edileceklerdir. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
All their property will be confiscated | Bütün mal varlıklarına el konulacak, Bütün mal varlıklarına el konulacak... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
and deposited in the national reserve | ve ulusal hazineye devredilecektir. ...ve ulusal hazineye devredilecektir. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
General Yin | General Yin General Yin... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
My Lord Chamberlain | İmparatorluk Yaverim. Huzurunuzda. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
l wish to say a few words | Birkaç söz etmek istiyorum. Evet, Majesteleri. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Our ancestors used to roam the palace with candles by night | Atalarımız geceleri sarayı şamdanlarla gezerlermiş, Atalarımız geceleri sarayı şamdanlarla gezerlermiş... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
but our most gracious Emperor | ama bizim lütufkar İmparatorumuz saray halkı için ...ama bizim lütufkar İmparatorumuz saray halkı için... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
throws brilliant banquets for his courtiers | göz kamaştıran şölenler tertipliyor. ...göz kamaştıran şölenler tertipliyor. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
His hospitality surpasses all who came before him | Onun konukseverliği bütün atalarını gölgede bırakıyor. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
to thank His Majesty with this toast | Majestelerine bu kadehle teşekkür etmek. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Also | Aynı zamanda, bu gece, Aynı zamanda, bu gece... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
l am going to take Your Majesty's life | Majestelerinin canını alacağım. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Esteemed courtiers | Saygıdeğer saray halkı. Birlikte içelim. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
To His Majesty | Majestelerine! | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Your servant Qing and my dancers | Hizmetkarınız Qing ve dansçılarım, Hizmetkarınız Qing ve dansçılarım... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
beg permission to entertain Your Majesties with a performance | Majestelerini bir gösteriyle eğlendirme izni rica ediyor. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Did you organize this surprise for me? | Bu sürprizi benim için siz mi düzenlediniz? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
Your Majesty | Majesteleri, bu Qing'in kendi fikri. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
My father knows nothing about it | Babam bu konuda hiçbir şey bilmiyor. Güzel. Babam bu konuda hiçbir şey bilmiyor. Güzel. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
What have you prepared for us? | Bizim için ne hazırladınız? | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
A song from Yue | Yue'dan bir şarkı. Bu hiç yabancı gelmedi. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
lt was the Crown Prince's favorite song | Veliaht Prensin en sevdiği şarkıydı bu. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
To commemorate him | Onun anısını kutlayalım. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
l want him to know | Bilmesini isterim ki, Bilmesini isterim ki... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
that even if the whole world abandons him | bütün dünya ona sırtını dönse bile, ben asla dönmeyeceğim, ...bütün dünya ona sırtını dönse bile, ben asla dönmeyeceğim... | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
and my love for him will never die | ve ona olan aşkım hiç ölmeyecek. ...ve ona olan aşkım hiç ölmeyecek. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |
This is very touching | Bu çok dokunaklı. Ona şarap ikram edin. | Ye yan-2 | 2006 | ![]() |