Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 177939
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| And Arjun won't need to go to the hospital again. | Ve Arjun, tekrar hastaneye gitmek zorunda kalmayacak. | Udaan-1 | 2010 | |
| You fucker... | Seni lanet olası! | Udaan-1 | 2010 | |
| l'm going to Bombay. | Bombay'e gidiyorum. | Udaan-1 | 2010 | |
| What will you do there? | Ne yapacaksın orada? | Udaan-1 | 2010 | |
| l'll work in Vikram's restaurant. | Vikram'ın restoranında çalışacağım. | Udaan-1 | 2010 | |
| l'll write. l'll clean toilets. | Yazacağım. Tuvaletleri temizleyeceğim. | Udaan-1 | 2010 | |
| But l won't ever come back. | Fakat asla geri dönmeyeceğim. | Udaan-1 | 2010 | |
| Though our feet be chained, Dreams will ever float free. | Ayaklarımız zincirlense bile, düşler hep özgürce yüzecek. | Udaan-1 | 2010 | |
| Even tender sprouts break through the mighty earth. | Körpe filizler bile çatlatıp yarıyor güçlü dünyayı. | Udaan-1 | 2010 | |
| Hopeful hearts can hold no fear... | Korkusuzluğu umutlu kalpler tutabilir elinde | Udaan-1 | 2010 | |
| When they listen to their inner voice. | Dinledikleri zaman yüreklerinin sesini. | Udaan-1 | 2010 | |
| Sir's gone to get an autorickshaw. | Efendim araba tutmak için gitti. | Udaan-1 | 2010 | |
| Sir asked me to wait here. | Efendim burada beklememi istedi. | Udaan-1 | 2010 | |
| Forget what Sir said. Do you want to go to boarding school? | Efendinin ne dediğini unut. Yatılı okula gitmek istiyor musun? | Udaan-1 | 2010 | |
| You will come with me wherever l go. | Gittiğim her yere benimle geleceksin. | Udaan-1 | 2010 | |
| l'll be back in a moment. | Bir dakika içinde dönerim. | Udaan-1 | 2010 | |
| How do you cage the morning rays? | Nasıl kafese koyacaksınız sabahın ışıklarını? | Udaan-1 | 2010 | |
| How do you cage someone's thoughts? | Nasıl kafese koyacaksınız birinin düşüncelerini? | Udaan-1 | 2010 | |
| Just as soon as birds grow wings, | Kuşlar bile kanatları gelişir gelişmez | Udaan-1 | 2010 | |
| They soar high up in the sky. | Süzülüp uçuyorlar gökyüzünde yükseğe doğru. | Udaan-1 | 2010 | |
| Can never be asked for. | Asla talep edilemez. | Udaan-1 | 2010 | |
| Seize it and live forever free. | Yakala onu ve daima özgür yaşa. | Udaan-1 | 2010 | |
| l'm taking Arjun with me. | Arjun'u yanımda götürüyorum. | Udaan-1 | 2010 | |
| lf l leave him here he will become | Eğer onu burada bırakırsam... | Udaan-1 | 2010 | |
| another version of you. | ...senin başka bir versiyonun olacak. | Udaan-1 | 2010 | |
| One of you is enough for this world. | Bu dünya için senden bir tane yeterli. | Udaan-1 | 2010 | |
| You will never understand why this happened. | Bunun neden olduğunu asla anlamayacaksın. | Udaan-1 | 2010 | |
| Because it's a word you've never known or experienced... | Çünkü "sevgi", senin asla bilmediğin ya da... | Udaan-1 | 2010 | |
| Love. | ...yaşamadığın bir kelime. | Udaan-1 | 2010 | |
| Please don't try to find us. lf you come within a 100 kilometers of us, | Lütfen bizi bulmaya çalışma. Eğer 100 kilometreden daha yakınımıza gelirsen... | Udaan-1 | 2010 | |
| The police will know you beat Arjun. | ...polis, Arjun'u dövdüğünü bilecek. | Udaan-1 | 2010 | |
| Legally, it's a criminal offence. | Yasalara göre, bu bir suç. | Udaan-1 | 2010 | |
| Arjun can be a lot more than just your slave. | Arjun, senin kölen olmaktan çok daha fazlası olabilir. | Udaan-1 | 2010 | |
| He needs a family, not a cage. | Onun bir aileye ihtiyacı var, bir kafese değil. | Udaan-1 | 2010 | |
| He needs a future, which l will make sure he gets, whatever the cost... | Bir geleceğe ihtiyacı var, neye mal olursa olsun ona bunu sağlayacağım. | Udaan-1 | 2010 | |
| Congratulations on your new wife, your new daughter, your new life. | Yeni karını, yeni kızını, yeni yaşamını kutlarım. | Udaan-1 | 2010 | |
| Your son, Rohan. | Oğlun, Rohan. | Udaan-1 | 2010 | |
| ls life over?. Or is it about to begin? | Yaşam bitti mi, yoksa yeni mi başlıyor? | Udaan-1 | 2010 | |
| ls this nightfall? Or is it a new dawn? | Bu akşamın karanlığı mı, yoksa yeni bir şafak mı? | Udaan-1 | 2010 | |
| Who knows what lies ahead... | Kim bilebilir önümüzde ne olduğunu? | Udaan-1 | 2010 | |
| Welcome back, Lilian. Thank you, Dr. Petersen. | Tekrar hoşgeldin, Lilian. Teşekkür ederim, Dr. Petersen. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Did you have a good trip? Yes, thanks. | Seyehatin güzel geçti mi bakalım ? Evet, teşekkürler. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Yes, you have understood my theory. There is no such thing as a special sexual morality. | Evet,artık benim tezime inanmış olmalısın. Cinsel ahlak diye bir kavram yoktur. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| There is nothing but the one, that's valid in all circumstances: | Ama yine de her zaman geçerli olan başka şeyler de vardır : | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Humanity, honesty and consideration. | Kişilik, dürüstllük ve saygı. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Yes, you have certainly understood, and learned for yourself. | Evet, bunu kesinlikle anlamalı ve mutlaka öğrenmelisin. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Please, read it yourself. | Lütfen, sadece kendiniz okuyun . | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| What a change! | İnanılmaz bir değişim geçirdin ! | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Is that him? Yes. | Burası mı? Evet. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Can't I wait until the morning? No, he's waiting for you. I made an appointment. | Yarın sabah gelseydim ? Hayır,seni bekliyor. Rendevu aldım. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Will you wait for me, Britta? Yes, I'll do that. | Beni bekleyek misin, Britte ? Evet, tam burda bekliyorum. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Hello... So you are Lilian? Yes. | Merhaba...Sen Lilian olmalısın. Evet. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| And you're 17 and a half and are a senior in High School? Yes. | On yedi buçuk yaşındasın ve liseye gidiyorsun değil mi ? Evet. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| So, you'll be in college this summer. Yes. | O zaman yaz bitiminde üniversiteye başlayacaksın. Evet. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| You've heard of contraception ...Please remove your clothes. | Doğum kontrolü nedir duymuşsundur. Evet. Lütfen elbiselerini çıkar. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Your friend Britta has told me, what this is all about. | Arkadaşın Britta, bana seninle ilgili herşeyi anlattı. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| You think that you are frigid. I will start with an examination. | Sanırım cinsel soğukluk çektiğini düşünüyorsun. İşe ilk önce muayene ile başlayacağız. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Be good enough to undress completely. | Tamamiyle soyunman gerekiyor. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Why are you embarassed? | Neden bu kadar utanıyorsun ? | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| You are very well built. | Gayet hoş bir vücudun var. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| You should be happy and proud to take your clothes off. | Soyunurken mutlu ve gururlu olman gerekir. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Tell me, have you considered the reasons for your embarassment? | Söylesene, bu kadar utangaç olmanın sebeplerini hiç düşündün mü ? | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| No... yes, well... | Hayır...evet...şey... | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| It's just the way it is. | Sadece böyleyim işte... | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Sit down on the examination table and cross your legs. | Muayene koltuğuna otur, bacak bacak üstüne at. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| I'll just check your reflexes. | Sadece reflekslerini kontrol edeceğim. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Yes... and the other one. | Tamam...şimdi de diğeri. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Yes, that was that. Lay down. | Evet, bu da tamam. Uzan bakalım. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| And relax completely. | Ve tamamiyle rahatla. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Should I... no, not yet, just relax. | Ben..şeye.., Hayır, henüz değil, sadece rahatla | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| All women are the same, under their clothes, as you. | Elbiselerini çıkaran bütün kadınlar, aynı senin gibi hissederler. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| We can drop the formalities. It'll be easier to communicate. | Formaliteleri es geçeceğiz. Bu aramızda ki iletişimi kolaylaştıracak. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| You must speak freely, if I am to be of any help. | Özgürce konuşmalısın, ben sana gerekli yardımlarda bulunacağım. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| It is important that you are naked here. | Bu noktada, çıplak olman önemli. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| You must be broken of your shyness. | Utangıçlığını artık yenmek zorundasın. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| How is it here? Do you feel anything? | Nasıl? Birşey hissediyor musun ? | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Tell me how it feels, precisely. | Bana tam olarak ne hissettiğini anlat. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| It goes through my shoulders and into my back. | Omuzlarım üzerinden başlıyor ve geriye doğru gidiyor. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Get up. | Kalkabilirsin. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| How do you feel now? | Şimdi nasıl hissediyorsun ? | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Thank you... good. | Teşekkür ederim...iyiyim. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Do you have any specific desires? | Arzularında bir uyanışı hissediyor musun ? | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Are you moist between your legs? I don't know. | Bacak aralarında ıslaklık var mı ? Bilmiyorum. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Check yourself. Yes, I am a bit wet. | Kontrol et. Evet, bıraz ıslanmış. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Your reflexes are apparently in order. | Görünüşe bakılırsa reflekslerin yerinde. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Turn onto your stomach. | Yüzüstü uzan. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Relax completely... relax. | Tamamiyle rahatla...rahatla. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Lift your bottom. | Kalçalarını kaldır. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Now you can sit up. | Şimdi oturabilirsin. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| All your external reflexes are in order. NOthing wrong. | Verdiğin tüm reaksiyonlar yerinde. Yanlış olan hiçbir şey yok. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| You can go ahead and get dressed. | İstersen üstünü giyinebilirsin, istersen biraz daha devam edebiliriz. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Excuse me... but is the examination already over? | Kusura bakmayın....ama muayene bitti mi acaba ? | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| All your reflex functions are healthy and correct. | Verdiğiniz tüm reaksiyonlar gayet sağlıklı ve düzgün. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| NO. NO? | Hayır. Hayır mı ? | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| I... no. Do you have any specific wishes? | Ben...hayır. Başka bir özel isteğin mi var ? | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Good, then we are finished for today. | Güzel, o zaman bugünlük bu kadar yeter. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| There is nothing wrong with your strictly physical reactions. | Bak, senin fiziksel olarak hiçbir problemin yok. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| They are healthy and strong. It is the psychological ones we are concerned with. | Gayet sağlıklı ve iyisin. Senin durumun psikolojik, biz de onun üzerinden yürüyeceğiz. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| I am certain that within a few months you will definitely have an orgasm. | Bir kaç ay sonra, arzu ettiğin orgazmı yaşayacağından eminim. | Uden en traevl-1 | 1968 | |
| Naturally, we must proceed with caution. | Haliyle biraz dikkatli ilerlemek zorundayız. | Uden en traevl-1 | 1968 |