English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 15514
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Japan, New Zealand, | Japonya, Yeni Zelanda... | Dinoshark-1 | 2010 |  |
| North Carolina. | ...Kuzey Carolina... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| But until we have a reliable record | Ama biz bu yaratığın var olduğuna dair... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| of the existence of this species, | ...sağlam bir kayıt bulana kadar... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| something concrete, | ...somut bir delil... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| we cannot assume the existence of a living example. | ...yaşayan bir örneğin varlığını kabul edemeyiz. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| This is the beacon I told you about. | Bu size bahsettiğim şamandıra. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| It may have tissue from the creature on it. | Üzerinde yaratığa ait kanıtlar olabilir. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Examine this please, Dr. Reeves. | Lütfen bunu bir araştırın Dr. Reeves. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I Will. | Araştırırım. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Trace, you promised. | Trace, söz vermiştin. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Stop your engine. | Motorları durdur. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Prepare for boarding. | Yanaşmaya hazırlanın. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I repeat, stop your engine. | Tekrar ediyorum, motorunuzu durdurun. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Stop your engine. | Motorunuzu durdurun. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| The engine's stopped, okay? I hear you. | Motoru durdurdum tamam mı? Sizi duyuyorum.. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| The engine's stopped. | Motorları susturdum. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Nothing changes with you, does it, McGraw? | Hiç değişmiyorsunuz, değil mi McGraw? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I know. It's very sad. Entiendo. | Biliyorum, çok üzücü Entiendo. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Hey, you want to explain to me, | Neden gürültü yasağının olduğu bir bölgede... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| why you were doing 10 times the speed limit, | ...hız limitinin 10 katı hızla gittiğini... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| through a no wake zone? | ...açıklamak ister misin? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Uh, no, actually I don't. | Aslında hayır, açıklayamam. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| How about a registration for that weapon? | Peki ya şu silah kaydı? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Look, Victor, | Bak Victor... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I am very happy for your promotion, | Terfi etmene çok sevindim... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| and I am glad to see that they're lowering their standards so much. | ...aynı zamanda standartları bu kadar düşürdüklerine de çok sevindim. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| And as much as I'd like to stay here and insult you some more, | Ve burada kalıp size biraz daha hakaret etmek isterdim... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I am kind of busy right now. | ...ama şu an çok meşgulüm. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Oh, can we get you any ammunition, huh? | Sana mühimmat vermemizi ister misin? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| How about some fuel? | Biraz yakıta ne dersin? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Look, Victor. Yeah? | Bak, Victor. Evet? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| This thing... | Bu şey... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| this thing that killed Rita and the lifeguards... | ...Rita'yı öldüren şey, ve de cankurtaranları... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| it's not just a shark, okay? | ...köpekbalığı değil, tamam mı? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| It's some kind of prehistoric shark, | Bir tür prehistorik köpek balığı. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| like a dinosaur. | ...dinozor gibi. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| What the hell are you talking about? This thing is out there... | Sen neden bahsediyorsun? Bu şey oralarda bir yerde... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| ...and it's headed towards the waterways. I saw it, okay? | ...ve şimdi de su kanallarına yöneldi. O'nu gördüm, tamam mı? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I am not kidding, all right? | Şaka yapmıyorum, tamam mı? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| If we don't stop this thing, it's going to kill a lot more people. | Eğer bu şeyi durdurmazsak, daha bir sürü insanı öldürecek. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| How long are you going to carry on with this bullshit? | Bu saçmalıklara daha ne kadar devam edeceksin? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Those people were attacked by a tiger shark. | O insanlar kaplan köpekbalığı saldırısına uğradılar. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| No, it was not a tiger shark. Yeah, and I have a warrant... | Hayır, o bir kaplan köpekbalığı değil. Evet, ve elimdeki yetkiye göre... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| ...to Search this vessel. Search it for what? | ...bu tekneyi arayabilirim. Ne arayacaksın? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| You leave that to us. | Sen orasını bize bırak. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| You know what? Go ahead. Search the boat. Fine. Be my guest. | Biliyor musun? Devam et. Tekneyi ara. Tamam, buyurun. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| You have got bigger problems than a prehistoric fish, amigo. | Prehistorik bir balıktan daha büyük sorunların var amigo. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| It turns out your partner Zorra | Ortağın Zorra'nın sınırda... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| was arrested at the border with 40 pounds of marijuana. | ...18 kilo marihuana ile yakalanmasını açıklıyor. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Can you explain that to me? What partner? | Bunu açıklayabilir misin? Ne ortağı? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| He's not my partner. I rent his boat. | Biz ortak değiliz, ben teknesini kiraladım | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Okay, that's it. That's it. | Tamam, yeter, yeter. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Now I am impounding this boat, okay? | Şu an tekneye el koyuyorum, tamam mı? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Ernesto, get this fool off the deck and onto dry land. | Ernesto, bu şapşalı tekneden alıp karaya çıkartın. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Yeah, good luck getting on board. | Evet, güvertede iyi şanslar. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| All right, calm down. This is not a contact sport. | Tamam, sakin ol. Bu bir dokunma sporu değil. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Oh, come on, let's go. | Hadi ama, gidelim hadi. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Wait, hold on. Hold on. Fine. | Dur, bekle bekle. Tamam. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| All right, let's get out of here. | Tamam, hadi çıkalım buradan. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| All right, babe. | Pekala bebeğim. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| All right, you be up front. I am in back. | Tamam, sen önde olacaksın, ben arkada. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| All you got to do is just row and I will match you, okay? | Tüm yapman gereken kürek çekmek, ben de sana uyacağım tamam mı? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| No big deal. Here we go. Here we go. | Fazla bir şey yok. Başlıyoruz, başlıyoruz. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| One, two. Perfect. | Bir, iki. Mükemmel. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| All right. Paddle paddle paddle. | Tamam, kürek, kürek. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Right on, I have got this. | Aynen devam, olayı anladım. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| And what is it that you're doing back there, babe? | Sen arkada nasılsın bebeğim? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I am trying to match your stroke. | Senin zamanlamana uymaya çalışıyorum. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Isn't that supposed to be my line? | Bunu benim yapmam gerekmiyor muydu? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Don't make me come back there. | Beni geriye düşürme. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Just keep in rhythm with me. | Benimle ritmi yakala. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Listen here, mister... | Buraya bakın bayım... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| You're rocking the boat. | ...botu sallıyorsunuz. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Tom, I think we're being followed. | Tom, sanırım takip ediliyoruz. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| It's probably just a dolphin. | Herhalde Yunus balığıdır. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| It looks kind of big for a dolphin. | Yunus için biraz büyük görünüyor. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| That's no dolphin. | Bu Yunus falan değil. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| That's a shark. Now row. Row. | Köpek balığı. Kürek çek, kürek. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Come on. Oh my God. Oh my God. | Hadi. Aman tanrım, aman tanrım.. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Go. Jade, go. | Hızlı Jade, hızlı. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Go. | Hızlı. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Tom, no. | Tom, hayır. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I really want you to come with us. That would be awesome. | Bizimle gelmeni gerçekten istiyorum. Bu harika olurdu. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| You guys are looking great. Good to see you. | Çocuklar, iyi görünüyorsunuz. Sizi görmek güzel.. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Dr. REEVES: Hello. Good to see you again. | Dr. REEVES: Selam, seni gördüğüme sevindim. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Sam, nice to see you once more. | Sam, tekrar karşılaştığımıza sevindim. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Thank you for your hospitality. | Misafirperverliğiniz için teşekkür ederim. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Dr. REEVES: Very good. | Dr. REEVES: Çok güzel. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Simon. Ah, Frank. | Simon. Frank. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Frank, good to see you again. | Frank, seni tekrar gördüğüme sevindim.. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I am glad you could make it. Thanks for inviting me. | Gelebilmene sevindim.. Davetin için teşekkürler. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Let me introduce you to somebody. Sure. | Seni birisiyle tanıştıracağım. Elbette. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Elsa. Yes? | Elsa. Evet? | Dinoshark-1 | 2010 | |
| This is Dr. Simon Otis, a distinguished colleague of mine. | Bu Dr. Simon Otis, benim meşhur bir meslektaşım. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Well, welcome, Dr. Otis. I am so glad you're joining us this evening. | Hoş geldiniz Dr. Otis. Bu akşam aramıza katılabilmenize çok sevindim. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| Simon is with us doing some research on cryobiology. | Simon bizimle bazı Cryobiyoloji araştırmalarına katılacak. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I will let him explain. | Bırakayım O açıklasın. | Dinoshark-1 | 2010 | |
| I study organisms living at below normal temperatures, | Normal sıcaklıkların altında yaşayabilen organizmaları araştırıyorum... | Dinoshark-1 | 2010 | |
| endangered fish. | ...nesli tükenmekte olan balıklar. | Dinoshark-1 | 2010 | |
