Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152254
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You want this? | Almak istiyor musun? | Spy School-1 | 2008 | |
| You want this so bad? | Çok mu istiyorsun? | Spy School-1 | 2008 | |
| Well, go get it. | Git ve al. | Spy School-1 | 2008 | |
| MAN WHISPERING: Hey. | Merhaba. | Spy School-1 | 2008 | |
| Yeah, the cover here | Okulda hiç dikkat çekmedim. | Spy School-1 | 2008 | |
| No one suspects a thing. | Kimse bir şeyden şüphelenmiyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| I'll get her at the dance. | Kızı dans esnasında kaçıracağım. | Spy School-1 | 2008 | |
| Believe me, they'll pay all | İnan bana, onu tek parça... | Spy School-1 | 2008 | |
| the money in the world to get | ...halinde geri alabilmek için kaç para istesek verirler. | Spy School-1 | 2008 | |
| Jackie, are you there? | Jackie duyuyor musun? | Spy School-1 | 2008 | |
| Jackie, come on, | Jackie, lütfen. Konuşmamız gerek. | Spy School-1 | 2008 | |
| I was down in the gym basement | Spor salonunun bodrumunda birinin telefonla konuşmasını duydum. | Spy School-1 | 2008 | |
| and how they'd pay all the | Bir kızı kaçıracaklarından bahsediyordu. | Spy School-1 | 2008 | |
| money in the world to get her | Kızı geri vermek için fidye isteyecekler. | Spy School-1 | 2008 | |
| gonna do it at the dance! | Bunu dans esnasında yapacaklar. | Spy School-1 | 2008 | |
| Please, Jackie, you gotta | Lütfen Jackie, cevap ver! | Spy School-1 | 2008 | |
| Hoffman, this is serious! | Hoffman bunun şakası yok. | Spy School-1 | 2008 | |
| THOMAS: Excuse me, | Afedersin, | Spy School-1 | 2008 | |
| Pardon me, excuse me. | İzninle, afedersin. | Spy School-1 | 2008 | |
| Which would be fine, | İyi olurdu ama seninle konuşmuyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| Jackie, this is really, | Jackie bu gerçekten çok önemli. | Spy School-1 | 2008 | |
| Implying my feelings | Hislerim önemsizdi yani. | Spy School-1 | 2008 | |
| Quiet, class. | Sessiz olun. | Spy School-1 | 2008 | |
| I have a very important | Size önemli bir duyuru ileteceğim. | Spy School-1 | 2008 | |
| Jackie, this is really | Jackie durum gerçekten ciddi. | Spy School-1 | 2008 | |
| Mr. Miller, take your seat. | Bay Miller, yerinize oturun. | Spy School-1 | 2008 | |
| As you know, our honor students | Bildiğiniz gibi, başarılı öğrencilerimiz ulusal bir makale yarışmasına katıldı. | Spy School-1 | 2008 | |
| Well, with great pleasure, | Öğrencimiz Madison Kramer'in "Bir Dakikada Dünyayı Kurtarmak"... | Spy School-1 | 2008 | |
| And I really believe | Bunu yapabileceğimize gerçekten inanıyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| If we just break our lives down | Eğer hayatımızı 60 saniyelik bölümlere ayırırsak... | Spy School-1 | 2008 | |
| Thank you, Madison. | Teşekkürler, Madison. | Spy School-1 | 2008 | |
| I've known about this for days, | Bunu günler öncesinden biliyordum fakat güvenlik nedeniyle kimseye söylemedim. | Spy School-1 | 2008 | |
| Tonight our fall dance will be | Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın kızı Christina Adams... | Spy School-1 | 2008 | |
| That's right | Doğru duydunuz. | Spy School-1 | 2008 | |
| MAN: I'll get her at | Kızı dans esnasında kaçıracağım. İnan bana, onu tek parça... | Spy School-1 | 2008 | |
| in the world to get her back | halinde geri alabilmek için kaç para istesek verirler. | Spy School-1 | 2008 | |
| Oh, my gosh. | Olamaz. | Spy School-1 | 2008 | |
| Mr. Miller, go directly | Bay Miller, hemen mü | Spy School-1 | 2008 | |
| the Principal's office. | Müdürün ofisine gidiyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| Down the hall, to the left, | Giriş katta, kütüphaneyi geçince solda. Adres bu. | Spy School-1 | 2008 | |
| Thank you, Thomas. | Teşekkür ederim Thomas. | Spy School-1 | 2008 | |
| Sir, the President's | Başkanın kızı tehlikede. | Spy School-1 | 2008 | |
| Is this another little prank, | Yeni muzipliğin bu mu çocuğum? | Spy School-1 | 2008 | |
| No, sir. | Hayır bayım. Adamı telefonla konuşurken duydum. | Spy School-1 | 2008 | |
| I'll type up my resignation. | Ben istifamı yazayım. | Spy School-1 | 2008 | |
| No, that won't be necessary, | Hayır, gerek yok Bayan Miller. | Spy School-1 | 2008 | |
| Thomas, after all we've gone | Thomas, yaşadıklarımızdan sonra böyle iğrenç bir yalanın | Spy School-1 | 2008 | |
| enough to know the serious | başına ne gibi işler açacağını bilecek kadar zeki | Spy School-1 | 2008 | |
| in the wake of such | olduğun konusunda sana güveniyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| And therefore, I'm inclined to | Bu yüzden sana inanmaktan yanayım. | Spy School-1 | 2008 | |
| Mrs. Miller? | Bayan Miller? | Spy School-1 | 2008 | |
| Meet me by the bear, please. | Ayının yanına geçelim. | Spy School-1 | 2008 | |
| Call this man immediately. | Hemen bu adamı arayın. | Spy School-1 | 2008 | |
| Dr. Nussbaum? | Dr. Nussbaum mu? | Spy School-1 | 2008 | |
| A gifted child psychologist, | Ödüllü bir çocuk psikoloğu, sanrılar konusunda uzman. | Spy School-1 | 2008 | |
| You think my son is | Oğlumun sanrılı olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Spy School-1 | 2008 | |
| A little, yes. | Biraz öyle, evet. | Spy School-1 | 2008 | |
| But you can stay. | Ama siz kalabilirsiniz. Sizden çok memnunum. | Spy School-1 | 2008 | |
| First of all, Thomas is | Öncelikle, Thomas burada, odanın içinde. | Spy School-1 | 2008 | |
| Thomas also has very good | Ayrıca Thomas'ın kulakları da sağır değil. | Spy School-1 | 2008 | |
| delusional about Thomas | Thomas'ın sanrılı olan tek davranışı... | Spy School-1 | 2008 | |
| is him thinking he could | ...size güvenebileceğini sanmış olmasıdır Bay Hampton. | Spy School-1 | 2008 | |
| Ironic... | Okulun başısınız, ne yazık ki balık baştan kokarmış. | Spy School-1 | 2008 | |
| Mr. Randall. | Bay Randall. | Spy School-1 | 2008 | |
| It's an old story, and I | Bu çok eski bir hikaye ve bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum. | Spy School-1 | 2008 | |
| Lemme guess. | Tahmin edeyim. | Spy School-1 | 2008 | |
| Is this the one where someone | Biri kimsenin bilmediği bir şey biliyor... | Spy School-1 | 2008 | |
| knows, and that someone | ...fakat bundan kime bahsedeceğini bilemiyor. | Spy School-1 | 2008 | |
| So? | Evet. Bildiği şey ne? | Spy School-1 | 2008 | |
| Well, let's just say it's | Şöyle söyleyeyim ki bu Bir ölüm kalım meselesi. | Spy School-1 | 2008 | |
| How'd you know? | Nasıl bilebildiniz ki? | Spy School-1 | 2008 | |
| Well, like you said, | Dedin ya, eski bir hikaye. | Spy School-1 | 2008 | |
| Look, someone's in danger. | Dinleyin, biri tehlikede. Fena halde tehlikede. | Spy School-1 | 2008 | |
| Hold that thought, Thomas. | Söyleyeceğini unutma Thomas. | Spy School-1 | 2008 | |
| Well, that's what I'm here for. | Zaten bu yüzden buradayım. | Spy School-1 | 2008 | |
| Look, I'm gonna have to | Daha sonra konuşsak iyi olur. | Spy School-1 | 2008 | |
| What were you saying about | Biri tehlikede mi diyordun? | Spy School-1 | 2008 | |
| What? I I didn't say that. | Ne? Öyle demedim. | Spy School-1 | 2008 | |
| Why would I say that? | Neden öyle diyeyim ki? | Spy School-1 | 2008 | |
| I I would never say that. | Bunu söylemiş olamam. | Spy School-1 | 2008 | |
| Thomas? | Thomas? Görüşürüz! | Spy School-1 | 2008 | |
| You supposed to be in here? | Burada ne işin var? | Spy School-1 | 2008 | |
| Where's Albert? | Albert nerede? | Spy School-1 | 2008 | |
| Albert? | Albert mı? | Spy School-1 | 2008 | |
| The other janitor. | Diğer hademe. | Spy School-1 | 2008 | |
| The cool one. | Anlayışlı olan. | Spy School-1 | 2008 | |
| Oh, Friday. | Albert cuma günleri izinli. | Spy School-1 | 2008 | |
| Oh, of course, Monday. | Tabii ki pazartesi. | Spy School-1 | 2008 | |
| Albert, you are here. | Albert buradasın, harika. | Spy School-1 | 2008 | |
| of course I'm here. | Herhalde buradayım. | Spy School-1 | 2008 | |
| What's going on, little man? | Ne oldu küçük adam? | Spy School-1 | 2008 | |
| So, would you say what we | Sence biz sıkı dostlar mıyız? | Spy School-1 | 2008 | |
| What we we only met once. | Sadece bir kez karşılaştık. | Spy School-1 | 2008 | |
| Well, after one meeting, | İlk izlenimlerine göre, sence SDD olabilir miyiz? | Spy School-1 | 2008 | |
| BFF? Come again? | SDD mi? O nedir? | Spy School-1 | 2008 | |
| Best Friends Forever. | Sonsuza Dek Dost. | Spy School-1 | 2008 | |
| All right, that's cool. | Pekala, olur. Biraz dostluk alayım küçük adam. | Spy School-1 | 2008 | |
| We talk. | Konuşacağız. | Spy School-1 | 2008 | |
| And I believe I can share | Sanırım seninle her şeyi paylaşabilirim. | Spy School-1 | 2008 | |
| You know what? | Biliyor musun? Ben olsam öyle yapardım. | Spy School-1 | 2008 |