• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 149190

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Hey. Hi. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Shutter-3 2008 info-icon
Hey, baby. Hey. Merhaba bebeğim. Merhaba. Merhaba, hayatım. Merhaba. Shutter-3 2008 info-icon
How was your first day in Tokyo? Uh, it was, um Tokyo'da ilk günün nasıldı? Şey... Shutter-3 2008 info-icon
Mmm. Good. Rainy. Güzeldi. Yağmurlu. Mmm. Güzeldi. Yağmurluydu. Shutter-3 2008 info-icon
Yeah, you�re soaked. Let�s get you out of this. Evet, sırılsıklam olmuşsun. Şunu üzerinden alalım. Evet, sırıl sıklam olmuşsun. Şunu çıkaralım. Shutter-3 2008 info-icon
Thank you. Megan called. She�s sending over the photos from the wedding. Teşekkürler. Megan aradı. Düğün fotoğraflarını gönderdi. Teşekkürler. Megan aradı. Düğün resimlerini gönderiyor. Shutter-3 2008 info-icon
Oh, that�s nice. I should give her a call. Oh, güzel. Onu aramalıyım. Harika. Onu aramalıyım. Shutter-3 2008 info-icon
You could, but it�s 3:00 a.m. in New York. Aramalısın, ama New York'ta şuan gecenin 3'ü Arayabilirsin, ama New York'ta saat sabahın 3.00'ü şu an. Shutter-3 2008 info-icon
Yesterday. Oh. Mmm. Dün. Dün aradı. Mmm. Shutter-3 2008 info-icon
How was your day? It�s... the office. Senin günün nasıldı? Ofisten arıyorlar. Günün nasıl geçti? Bürodan. Shutter-3 2008 info-icon
This�ll only take a second. Thank you. Sadece bir kaç saniye... Teşekkürler. Uzun sürmez. Teşekkür ederim. Shutter-3 2008 info-icon
Moshi moshi. So, where�d you go? Moshi moshi. Nerelere gittin? Moshi moshi. Eee, nereye gittiniz? Shutter-3 2008 info-icon
Uh, mostly I just walked around. Can I see your pictures? Öylesine boş boş etrafta dolaştım işte. Resimlere bakabilir miyim? Çoğunlukla buralarda yürüdüm. Resimlere bakabilir miyim? Shutter-3 2008 info-icon
Sure. They�re just tourist shots. Elbette. Sıradan turist fotoğrafları işte. Tabi. Turist resimleri sadece. Shutter-3 2008 info-icon
Spirit photos. Fotoğraflardaki ruhlar! Ruh resimleri. Shutter-3 2008 info-icon
Hold on. You know wh what these are? Bunların ne olduğunu biliyor musun? Bir saniye. Bunların ne olduğunu biliyor musun? Shutter-3 2008 info-icon
Yeah. My ex boyfriend works at a spirit photography magazine. Evet. Eski erkek arkadaşım bir ruh fotoğrafçılığı dergisinde çalışıyordu. Evet. Eski erkek arkadaşım ruhların resimlerini yayınlayan bir dergide çalışıyor. Shutter-3 2008 info-icon
There are whole magazines? Yeah. Bununla ilgili dergi mi var? Evet. Ruh dergisi mi var? Evet. Shutter-3 2008 info-icon
Any in English? İngilizce bilen var mıdır? İngilizcesi var mı? Shutter-3 2008 info-icon
Um, I can introduce you tomorrow, uh, after the photo shoot. İstersen fotoğraf çekimi sonrası ben götürebilirim seni. Çekimlerden sonra yarın seni tanıştırabilirim. Shutter-3 2008 info-icon
Come on. It�ll be fun. Um Hadi, eğlenceli olacak. Şey... Hadi ama. Eğlenceli olur. Um... Shutter-3 2008 info-icon
That�s cute. You girls have a date. Sevimli kızdır... Ne güzel. Kızlar randevulaşıyor. Shutter-3 2008 info-icon
Uh Well, I guess so. Great. Olabilir sanırım. Harika. Sanırım tanışabilirim. Harika. Shutter-3 2008 info-icon
Hey. Ah! Merhaba! Selamlar. Shutter-3 2008 info-icon
Jane. Long time. Jane. Uzun zaman oldu. Jane. Uzun zaman oldu. Shutter-3 2008 info-icon
Adam, this is myJane.Jane, Adam. Hello. I�m Adam. Adam, bu eşim Jane. Jane, Adam. Merhaba. Ben Adam. Adam, bu eşim Jane. Jane, Adam. Merhaba. Ben Adam. Shutter-3 2008 info-icon
Lovely to meet you. It�s a pleasure to meet you. Memnun oldum. Bende çok memnun oldum. Tanıştığımıza memnun oldum. O zevk bana ait. Shutter-3 2008 info-icon
Look at you. You look like an old man. Bite me. Baksana, ihtiyar bir adam gibi duruyorsun. Dalga geçme. Şuna bakın. İhtiyar biri gibi görünüyorsun. Git başımdan. Shutter-3 2008 info-icon
Yeah, a cane or something there, buddy? I got your cane right here. Evet, baston yada başka birşey ister misin dostum? Senin için bir bastonum var. Kazık filan mı var, dostum? Senin kazığını ben aldım. Shutter-3 2008 info-icon
Um, sake? Sounds great. Sure. İçecek birşey? Elbette, sağol Sake? İyi olur. Tabi. Shutter-3 2008 info-icon
So, what do you do when you�re not traveling the world with this guy? Bu adamla dünyayı turlamaya başlamdan önce ne yapıyordun? Eee, bu adamla dünyayı dolaşmadığın zaman ne yaparsın? Shutter-3 2008 info-icon
Actually, I just became certified to teach sixth grade English. Aslında 6. derece İngilizce öğretmenliği sertifikam var. Aslında, daha yeni 6. sınıf İngilizce öğretmeni oldum. Shutter-3 2008 info-icon
Really? Well, that must be pretty fulfilling. Gerçekten? Görevini yapıyor olmalısın. Sahi mi? Baya tatmin edici olmalı. Shutter-3 2008 info-icon
No, I Hayır, ben... Hayır... Shutter-3 2008 info-icon
So, hey, Bru,you remember that Russian hostess from the other night? Hey Bru, bana hatırlatta diğer rus hostesi göndereyim sana. Eee, hey Bru, geçen akşamki Rus hostesi hatırlıyor musun? Shutter-3 2008 info-icon
No. Yeah, I called her. Hayır. Evet, onu aradım. Hayır. Evet, onu aradım. Shutter-3 2008 info-icon
She�s comin� in for an audition on Wednesday. Çarşamba günü test için buraya geliyor. Çarşamba günü işitme sınavına girecek. Shutter-3 2008 info-icon
Unbelievable, this guy. Some things never change. Bu adam inanılmaz. Bazı şeyler asla değişmez. Bu adam inanılmaz. Bazı şeyler asla değişmez. Shutter-3 2008 info-icon
Hey, it�s my job. Hey, bu benim işim. İşim bu. Shutter-3 2008 info-icon
Arigato. Thank you. Arigato. Teşekkürler. Arigato. Teşekkürler. Shutter-3 2008 info-icon
What is it exactly that you do, Adam? Um Tam olarak ne iş yapıyorsun Adam? Şey... Tam olarak ne iş yapıyorsun, Adam? Şey... Shutter-3 2008 info-icon
I, um, I rep models. Ben manken menajeriyim... Modellerin menajerliğini yapıyorum. Shutter-3 2008 info-icon
Um, and I got this guy all the girls he�s workin� with the next two weeks. ...ve önümüzdeki iki hafta boyunca tüm kızları ben ayarlayacağım. Ve bu adamı önümüzdeki iki haftalığına kızlarla çalışması için tuttum. Shutter-3 2008 info-icon
Ah. You guys make quite the team, don�t you? İyi bir ekip kurmuşsunuz. Tam olarak takım çalışması yapıyorsunuz, değil mi? Shutter-3 2008 info-icon
Certainly did. Three amigos of the international department. Elbette. Uluslararası üç kafadar desek. Kesinlikle. Uluslararası şubenin üç adamı. Shutter-3 2008 info-icon
To good friends. Kanpai. Arkadaşlığımıza. Kanpai. İyi arkadaşlara. Kanpai. Shutter-3 2008 info-icon
Just perfect. Harika. Mükemmel. Shutter-3 2008 info-icon
Eyes right to lens. Perfect. Objektife bakıyoruz. Güzel. Gözler objektifte. Mükemmel. Shutter-3 2008 info-icon
Right there. Hold that. İşte böyle. Çekiyorum. Tam böyle. Kımıldamayın. Shutter-3 2008 info-icon
Perfect. Okay. Hold that. Harika, tamam. Çekiyorum. Mükemmel. Tamam. Kımıldamayın. Shutter-3 2008 info-icon
Emi, can you bring that pipejust... six inches out from your mouth. Emi, pipoyu ağzından biraz uzaklaştır. Emi, pipoyu ağzından 15 cm öteye götürebilir misin? Shutter-3 2008 info-icon
No, out. Right. Hayır, uzaklaştır. İşte. Hayır, öteye. Tamam. Shutter-3 2008 info-icon
Okay. That�s enough color. Let�s shoot some black and white. Tamam. Bu kadarı yeterli. Bunları baskıya verin. Tamam. Renkli çekim yeterli. Biraz da siyah beyaz çekelim. Shutter-3 2008 info-icon
See, uh, right up there? That�s my office, right up there in the corner. Orayı görüyor musun? Benim ofisim orada, şurada sağ köşedeki. Şurayı görüyor musun? Orası benim bürom, köşedeki yer. Shutter-3 2008 info-icon
That�s your office? Clear frame, please. Bruno! Senin ofisin orada mı? Bruno! Orası senin büron mu? Çekim alanını boşalt, lütfen. Bruno! Shutter-3 2008 info-icon
Yeah? Be plenty of time for that later. Evet? Bunu yapmak için sonra bol zamanın olacak. Öyle mi? Daha sonra buna çok vaktin olacak. Shutter-3 2008 info-icon
Clear the frame, please. Aydınlık bir kare, lütfen. Çekim alanını boşalt, lütfen. Shutter-3 2008 info-icon
[ Woman�s Voice ] You left me here. Orada beni yanlız bıraktın. Beni terk ettin. Shutter-3 2008 info-icon
What did you say? What? Birşey mi söyledin? Ne? Ne dedin? Ne? Shutter-3 2008 info-icon
What did you just say to me? Az önce bana birşey mi söyledin? Az önce bana ne dedin? Shutter-3 2008 info-icon
Nothing. Hiçbirşey söylemedim. Bir şey demedim. Shutter-3 2008 info-icon
Uh, Sandra, can you bring your leg out a little bit? Sandra, bacağını biraz açabilir misin? Shutter-3 2008 info-icon
TheJapanese love paranormal phenomena. Japonlar doğaüstü şeyleri severler. Japonlar olağan dışı olgulara bayılırlar. Shutter-3 2008 info-icon
And your boyfriend works here. No. Erkek arkadaşının çalıştığı yer burası mı? Hayır. Erkek arkadaşın burada mı çalışıyor? Hayır. Shutter-3 2008 info-icon
Ritsuo is my ex boyfriend. Oh. Doğrusu, eski erkek arkadaşım. Ritsuo eski erkek arkadaşım. Ah. Shutter-3 2008 info-icon
He�s dating Yukiko now. Oh. O şimdi Yukiko ile birlikte. Şu an Yukiko ile çıkıyor. Oh. Shutter-3 2008 info-icon
Konnichiwa. Merhabalar. Shutter-3 2008 info-icon
Seiko? Ritsuo? Seiko? Ritsuo? Shutter-3 2008 info-icon
Sorry. I I was wondering if you could tell me where you get your photos from. Pardon, bu fotoğrafları nereden bulduğunuzu bana söyleyebilir misiniz? Pardon. Resimleri nereden aldığınızı söyleyebilir misiniz acaba? Shutter-3 2008 info-icon
Oh, he�s a fake. Oh. Shh. Onlar sahte. O bir sahtekâr. Şşş. Shutter-3 2008 info-icon
Look. Our readers want to see scary photos. And real ones are hard to find. Bak, okuyucularımız korkunç fotoğraflar görmek ister ama gerçek bir tane bulmak oldukça zor. Bakın. Okuyucularımız korkutucu resimler görmek istiyor. Shutter-3 2008 info-icon
So, it�s not a big deal. Bu doğru değil. O yüzden, çok sorun olmuyor. Shutter-3 2008 info-icon
Right, so none of this is real. O zaman bunların hiçbiri gerçek değil. Tamam, yani bunların hiçbiri gerçek değil. Shutter-3 2008 info-icon
I didn�t say that. Look, I started this magazine three years ago. Onu demek istemedim. Bak, 3 yıl önce bu dergiyi kurdum... Öyle demedim. Bakın, bu dergiyi üç sene önce yayına başlattım. Shutter-3 2008 info-icon
And this is the first photo we ever published. ve buda bizim ilk yayınladığımız fotoğraf. Ve yayınladığımız ilk resim buydu. Shutter-3 2008 info-icon
That�s me in the photo. Fotoğraftaki benim. Resimdeki benim. Shutter-3 2008 info-icon
It was taken after my mother had passed away. Annem öldükten sonra çekildi. Annem vefat ettikten hemen sonra çekildi. Shutter-3 2008 info-icon
It�s real. Bu gerçek. Resim gerçek. Shutter-3 2008 info-icon
But that�s just one picture. Fakat sadece bir fotoğraf. Ama bu sadece bir resim. Shutter-3 2008 info-icon
Come on. I want to show you something. Benimle gel, sana birşey göstermek istiyorum. Hadi. Sana bir şey göstermek istiyorum. Shutter-3 2008 info-icon
We didn�t fake these. Hiçbiri sahte değil. Bunlar sahte değil. Shutter-3 2008 info-icon
You know, spirit photography has been around since the 1 800s Ruh fotoğrafçılığı 1800'den bu yana var. Ruhların fotoğraflarını çekmek 1800'lerden beri... Shutter-3 2008 info-icon
as long as photography itself. yani fotoğrafçılığın kendisi kadar eski. ...fotoğrafçılık var olduğu şartlarda yapılıyordu. Shutter-3 2008 info-icon
All across the world, these images have always appeared... Tüm dünyada defalarca göründüler... Dünyanın dört bir yanında, bu görüntüler her zaman vardı... Shutter-3 2008 info-icon
connecting us with the unseen. diğer dünyadan bizimle böyle bağlantıya geçtiler. ...öbür dünya ile aramızda bağlantı kuruyorlardı. Shutter-3 2008 info-icon
And I think they�re trying to tell us something. ve biliyor musun, aslında bize birşeyler söylemeye çalışıyorlar. Bence bize bir şey anlatmaya çalışıyorlar. Shutter-3 2008 info-icon
Well, depends on the people and the pictures. Fotoğraflardaki ruhlarla insanların birbirleriyle bağlantıları var. İnsanlara ve resimlere göre değişiyor. Shutter-3 2008 info-icon
Unrequited love. Karşılıksız aşk... Karşılıksız sevgi. Shutter-3 2008 info-icon
Maybe you�ve had an unfinished business with a dead relative. yada ölmüş bir yakının ölmeden önce bitiremediği bir işle bağlantılı olabilir. Ölen bir akrabanla yarım kalmış bir işin olabilir. Shutter-3 2008 info-icon
Could be your father, mother, children. Bu resimdekiler anne, baba veya çocuklar olabiliyor. Baban, annen, çocuğun olabilir. Shutter-3 2008 info-icon
I�ve seen pictures where living people have appeared. Bir çok kez resimlerde ortaya çıktıklarını gördüm. Resimleri insanların yaşadığı yerlerde gördüm. Shutter-3 2008 info-icon
I think it�s a case of strong emotions making themselves heard. Bize birşeyler anlatmaya çalışıyorlar. Bence güçlü duyguları hissettirme olayı. Shutter-3 2008 info-icon
Like a message. Yes. Bir tür mesaj. Evet. Bir mesaj gibi. Evet. Shutter-3 2008 info-icon
Think about it. Why all that effort if you don�t have something to say? Düşünsene, söyleyecek birşeyleri yoksa neden görünsünler? Düşünsene. Söyleyecek bir şeyin yoksa bunca çaba niye? Shutter-3 2008 info-icon
You know, if you�re interested, wejust did a big story on a local medium. Biliyormusun, bu konu hakkında yazılar yazan yerel bir medyum var İlgini çektiyse, buralı bir medyumun büyük bir hikâyesini yayınlamıştık. Shutter-3 2008 info-icon
He�s a powerful spiritualist. Çok etkili bir ruhbilimcidir. Güçlü bir ruh bilimci. Shutter-3 2008 info-icon
We had him take a look at a bunch of photos. Here. Bu fotoğraflardan bazılarını ona göstermiştik. Bir sürü resim çektirdik ona. İşte. Shutter-3 2008 info-icon
Does this mean that you can�t tell which ones are real or which ones are fakes? Hangisinin gerçek hangisinin sahte olduğunu nasıl biliyorsun? Hangisinin sahte hangisinin gerçek olduğunu söyleyemiyorsun mu yani? Shutter-3 2008 info-icon
I know that you can�t fake a Polaroid. There�s no negative. Polaroidse sahte değildir, Negatifler olmamalı. Şipşak resim sahte olmaz. Negatifi yoktur. Shutter-3 2008 info-icon
You load the film, you push a shutter. Filmi takarsın, düğmeye basar ve çekersin... Filmi tak, deklanşöre bas. Shutter-3 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 149185
  • 149186
  • 149187
  • 149188
  • 149189
  • 149190
  • 149191
  • 149192
  • 149193
  • 149194
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim