Search

English Turkish Sentence Translations Page 14286

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
We're going to go to the car, okay?	Arabaya gidiyoruz, tamam mı?	Daylight-1	2013
Josh, could you please go	Josh, sen gidip arabayı	Daylight-1	2013
outside and get the car running?	çalıştırır mısın?	Daylight-1	2013
I want Blankley.	Blankley'i istiyorum.	Daylight-1	2013
Yeah, okay.	Peki.	Daylight-1	2013
Blankley will be fine, safe here.	Blankley burada güvende olacak.	Daylight-1	2013
Blankley, who's that?	Blankley de kim?	Daylight-1	2013
Is that her blanket?	Bu onun battaniyesi mi?	Daylight-1	2013
I would love it if you would just	Gerçekten de burada durup	Daylight-1	2013
stay over there, away from Sydney right now.	Sydney'den uzakta olursan çok sevineceğim.	Daylight-1	2013
Sydney, I'll be right back.	Sydney, hemen döneceğim.	Daylight-1	2013
I'll get it for you sweetheart.	Senin için onu alacağım, tatlım.	Daylight-1	2013
She's my daughter!	O benim kızım!	Daylight-1	2013
And Amber's doing an	Amber da ona bakmakla	Daylight-1	2013
excellent job taking care of her.	harika bir iş yapıyor.	Daylight-1	2013
Hello?	Hey.	Daylight-1	2013
Hey, I got Blankley.	Hey, Blankley'i buldum.	Daylight-1	2013
Well, she needs a doctor and	Kızın, bir doktora ihtiyacı var.	Daylight-1	2013
I'm pretty sure Gretchin did something.	Gretchin eminim ona bir şey yaptı.	Daylight-1	2013
She cut her throat!	Boğazını kesti!	Daylight-1	2013
Please, she cut her throat!	Yardım edin, boğazını kesti!	Daylight-1	2013
Somebody help us!	Birileri yardım etsin!	Daylight-1	2013
Hey Sydney, I hope you get everything you want.	Selam Sydney, umarım istediğin herşeye sahipsindir.	Daylight-1	2013
Is that good?	İyi miydi?	Daylight-1	2013
Thanks for being an awesome sister?	Harika bir kardeş olduğun için sağol.	Daylight-1	2013
Hey, say thank you.	Hey, teşekkür et.	Daylight-1	2013
That's okay Amber.	Tamamdır, Amber.	Daylight-1	2013
Good, how are you?	İyiyiz, ya siz?	Daylight-1	2013
Hey Uncle Rick.	Hey, Rick Amca.	Daylight-1	2013
Hey Amber, how are you?	Hey Amber, nasılsın?	Daylight-1	2013
Hey Cami, have you guys	Hey Cami, sizler	Daylight-1	2013
said happy birthday to Sydney yet?	daha Sydney'in doğum gününü kutlamadınız mı?	Daylight-1	2013
Happy birthday Sydney!	Mutlu Yıllar, Sydney!	Daylight-1	2013
Thank you for the earrings, very much.	Küpeler için çok teşekkürler.	Daylight-1	2013
Happy birthday Sydney.	Mutlu yıllar Sydney.	Daylight-1	2013
Your birthday's frickin awesome.	Doğum günü partin muhteşem.	Daylight-1	2013
Hope you get everything you wanted.	Umarım, istediğin her şeye sahip olursun.	Daylight-1	2013
Don't tell anyone or it won't come true.	Sakın kimseye söyleme, yoksa gerçekleşmez.	Daylight-1	2013
No fingers!	Parmaklamak yok!	Daylight-1	2013
Other people want to eat that too.	Başkaları da bu pastadan yiyecek.	Daylight-1	2013
I don't want to be in here by myself.	Burada yalnız kalmak istemiyorum.	Daylight-1	2013
Sydney, you're not by yourself.	Sydney, yalnız değilsin ki.	Daylight-1	2013
I'm just down the hall and Amber's right around the corner.	Ben yandaki odadayım, Amber da karşıki odada.	Daylight-1	2013
Time to get up.	Kalkma zamanı.	Daylight-1	2013
Come on.	Haydiii!	Daylight-1	2013
Up, up, up!	Kalk, kalk, kalk!	Daylight-1	2013
School's not going to wait for you.	Okul seni beklemez.	Daylight-1	2013
I want you eating breakfast by	Bend duştan çıkana kadar	Daylight-1	2013
the time I'm out of the shower.	kahvaltını bitirmen lazım.	Daylight-1	2013
I mean it Sydney.	Ciddiyim, Sydney.	Daylight-1	2013
Sydney Irons!	Sydney Irons!	Daylight-1	2013
I told you to get up.	Sana kalkmanı söyledim.	Daylight-1	2013
Now you're going to have to skip	Geç kalmamak için kahvaltıdan	Daylight-1	2013
breakfast so we're not late.	vazgeçmek zorunda kalacağız.	Daylight-1	2013
And your sister's already gone.	Ablan gitti bile.	Daylight-1	2013
Now get up!	Kalk, haydi!	Daylight-1	2013
Oh, come on Syd.	Haydi ama, Syd.	Daylight-1	2013
It's just water.	Sadece suydu.	Daylight-1	2013
It's not even cold.	Soğuk da değil.	Daylight-1	2013
Ok, ok, mommy's sorry.	Peki, peki anneciğim, üzgünüm.	Daylight-1	2013
Come here.	Sarıl bana.	Daylight-1	2013
Sydney, what happened to your arms baby?	Sydney, kollarına ne oldu senin?	Daylight-1	2013
Did Amber do this?	Bunları Amber mı yaptı?	Daylight-1	2013
So everybody's gone home from work.	Demek herkes eve gitti.	Daylight-1	2013
Jennifer's been acting really	Son zamanlarda Jennifer	Daylight-1	2013
weird lately about Father Patrick.	Peder Patrick konusunda biraz tuhaf davranıyor.	Daylight-1	2013
I've tried everything I can to bring his	Onun bu şüpheli davranışlarını	Daylight-1	2013
suspicious behavior to her attention, but	Jennifer'in dikkatine getirmeyi denedim ama,	Daylight-1	2013
I don't know what else I can do without.	daha ne yapabilirim, bilmiyorum.	Daylight-1	2013
She's got a box full of tapes, wherein she's	Elinde, Peder Patrick'in gizlice çekilmiş	Daylight-1	2013
investigating Father Patrick off the record.	bir kutu dolusu kaset var.	Daylight-1	2013
I'm going to copy all of them without disturbing	Orijinallerin başına bir iş gelirse diye bunların birer	Daylight-1	2013
the originals so that she doesn't find out about this.	kopyasını çıkartacağım ve Jennifer'ın bunu bilmemesi lazım.	Daylight-1	2013
I don't know why I keep coming here.	Sürekli neden buraya geldiğimi de bilemiyorum.	Daylight-1	2013
Time I leave here I tell	Buradan gidip, bir daha dönmeyeceğim diyorum,	Daylight-1	2013
myself it's the last time, but here I am.	ama, kendimi gene burada buluyorum.	Daylight-1	2013
I hope you're in pain.	Umarım çok acı çekersin.	Daylight-1	2013
Good, how are you?	İyiyim, siz nasılsınız?	Daylight-1	2013
I'm good, thank you.	Ben de iyiyim, teşekkür ederim.	Daylight-1	2013
I was wondering.	Düşünüyordum da,	Daylight-1	2013
I was wanting to do some community	19 numaralı odadaki hastanın başına gidip	Daylight-1	2013
service for the patient in room 19.	biraz sosyal yardım yapsam, nasıl olur?	Daylight-1	2013
Hmm, the old wing.	Hmm, öbür koridordaki.	Daylight-1	2013
What were you planning on doing for him?	Onun için neler yapmayı düşünüyorsunuz?	Daylight-1	2013
Well that sort of depends on	Bu biraz da gelecek hafta mahkemenin	Daylight-1	2013
the court's decision next week.	ne karar vereceğine de bağlı.	Daylight-1	2013
The courts?	Mahkeme mi?	Daylight-1	2013
Yeah, Judge says I get a lighter	Evet, Yargıç, eğer yaşlılara yardım edersem	Daylight-1	2013
sentence if I help out the elderly.	daha hafif bir ceza alacağımı söyledi.	Daylight-1	2013
Oh, what did you do?	Suçunuz neydi ki?	Daylight-1	2013
I'm kidding.	Dalga geçiyorum.	Daylight-1	2013
I was about to get my mace.	Ben de tam gürzüme sarılacaktım.	Daylight-1	2013
Oh God, yikes, no.	Oh Tanrım, olamaz.	Daylight-1	2013
But I really was wanting to get	Ben de ona bir hediye sepeti	Daylight-1	2013
him a gift basket or something.	getirirm falan diyordum.	Daylight-1	2013
It's something I do around Thanksgiving.	Åükran Gününde hep bunu yaparım.	Daylight-1	2013
You always pick a strange person to get a gift for?	Hediye vermek için hep tanımadığınız birini mi seçersiniz?	Daylight-1	2013
Yeah, doesn't everybody?	Evet, herkes öyle yapmaz mı?	Daylight-1	2013
Do you know what his name is?	Adını biliyor musunuz?	Daylight-1	2013
Father Vincent.	Peder Vincent.	Daylight-1	2013