Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13955
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| It's too soon. | Daha erken. Neden bahsediyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 |  |
| We don't know enough about who we are, who they are. | Kim olduğumuz ve kim oldukları hakkında henüz yeterli bilgi yok elimizde. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You don't know that you even chose to be on this ship? | Bu gemide olmayı seçtiğin kesin değil bile. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The clearest path hasn't presented itself yet. | En açık yol daha ortaya çıkmadı. Çıkana kadar bekleyeceğim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Alright, have a good time playing with your stick. | Pekala, sopanla iyi oynamalar. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Even then I wouldn't sell the ship, | Öyle bile olsa gemiyi satmazdım, kendime alırdım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I feel bad for him. | Onun için üzüldüm. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The time for feeling bad for him is long past. | Onun için üzülme vakti geçmişte kaldı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I know, it's just, the thought of dying in some dark room, | Biliyorum, karanlık odanın birinde kan kaybından... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| bleeding and alone. | ...ve yalnız başına ölüm düşüncesi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| He was around my age. | Benim yaşlarımdaydı. Muhtemelen onu tanıyordum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Maybe. | Olabilir. Olmayadabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| When I was in the vent, I could've just passed right by, | Havalandırmadayken bir an kendimden geçtim... 1 | Dark Matter-1 | 2015 | |
| but something told me to stop and look in that room. | ...ve içimden bir ses bana durup odaya bakmamı söyledi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It was like I'd been there before, | Sanki daha önce oradaymışım gibi,... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| like I knew there was something to find. | ...sanki orada bir şey bulmam gerektiğini biliyormuşum gibi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I knew he was there, which means I knew him. | Orada olduğunu biliyordum ve sanırım onu tanıyordum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| He probably meant something to me once. | O muhtemelen benim için bir şeyler ifade ediyordu. Şimdiyse sadece ölü bir yabancı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It's not right. | Bu hiç adil değil. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I just wish I could remember. | Keşke hatırlayabilsem. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Well, the more I think about it, the more I believe we're better | Sanırım bunların hiçbirini hatırlamamak bizim için en iyisi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Fresh starts for all of us, right? | Hepimiz için yeni bir başlangıç, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| What if some of our memories were... | Ya hafızalarımız... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| what if they weren't all gone? | ...tamamen silinmediyse? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Don't! | Yapma! Lütfen! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| She has all our memories in her head?! | Bütün anılarımız onun kafasının içindeydi! Ve sen bunu biliyordun! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I knew that's what she thought. | Ne düşündüğünü biliyordum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| And you told her to keep quiet about it? | Ve ona sesini çıkarmasını mı söyledin? Neden? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Yeah? | Öyle mi? Ne yapmayı planlıyordun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| She's been having dreams. | Sürekli rüyalar görüyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Dreams she thinks might be memories, | Gördüğü rüyaların anılar olabileceğini sanıyordu ancak onun anıları değildi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I think all of our memories may have somehow | Sanırım hepimizin hafızası bir şekilde onun bilinçaltına transfer edilmiş olmalı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| How's that even possible? | Bu nasıl olabilir? Burada olmayan bir şey mı var? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| One of the dreams she experienced was of one of us | Rüyalarının birinde içimizden birinin yaşam kapsüllerini sabote ettiğini görmüş. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Son of a bitch. | Şerefsizin evladı. Dur bi' dakika. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Just because she dreamed it, doesn't make it real. | Sırf rüyasında gördü diye bunlar yaşandı anlamına gelmez. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I had the Android search through all terminal activity prior to | Android bağlantı aktivitelerini kullanarak sonuncu derin uykumuzdan öncesi hakkında... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| our last deep sleep. | ...araştırma yaptım. Sonuç?! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I recovered portions of a self deleted subroutine | Kapsüle girmeden önce altprogram tarafından silinen geçmişinizden parçalar kurtardım. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Although it's specific intent is unclear, | Buna karşın belirli bir istek zor anlaşılır olmakla birlikte... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| it would appear your memories were targeted. | ..anılarınız hedef alınmış olabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The kid remembers doing it. She did it! | Çocuk olanları hatırlıyor. O yapmış işte! | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If it was her, why would she tell us about it? | Eğer o yapmış olsa neden bize bunları anlatsın ki? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Think about it. | Çalıştır saksıyı. Pekala, tamam, hadi. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Why didn't you tell us about this sooner? | Bize bunları daha önce niye söylemedin? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I wanted to see if her dream about tampering | Bana anlattığı rüyalarla geminin sistemindeki uyuşuyor mu ona bakmak istedim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It did, | Uyuşuyor ve bu demek oluyor ki tek bir hafızadan çok daha fazlası var. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| She could have all of our memories | Her birimizin hafızası onun beyninde sıkışıp kalmış olabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| When you dream, | Yani rüya gördüğünde o anıların kimin olduğu hakkında en ufak bir fikrin yok değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| No. | Hayır. Rüyadayken her şey benim başıma geliyor ama bazen... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I can tell I'm not me. | ...oradaki kişi ben olmuyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It's really confusing and, a lot of times, kinda hazy. | Bu çok karmaşık bir şey ve çoğu zaman bulanık bir hal alıyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I have trouble remembering it when I wake up. | Uyandığımda o şeyleri hatırlamakta güçlük çekiyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| So someone in this room wiped our memories | Yani bu odanın içinde birisi hafızalarımızı temizlerken... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| and probably killed that kid. | ..muhtemelen bu çocuğu da öldürdü. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We just dropped out of FTL. Why? | Işık hızından çıktık. Niye? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| There's something wrong with the ship. | Gemide bir sorun var. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We've lost power to several systems, | Birçok sistemde enerji kaybı yaşadık. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| including external sensors and the FTL drive. | Harici sensörler ve ışık hızı sürücüsü dahil. Ne oldu? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The operation efficiency of one of the outer relays | Dış rölelerden birisinin operasyon verimi minimum seviyenin altına düştü. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| The ship detached the coupling and shut down | Gemi, bağlantısını attı... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Translation please? | Ne diyor yani? Sigortayı patlatmak üzereyiz. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Except in this case, "blowing a fuse" | Şunu da göz önüne alırsak, "sigortayı patlatmak"... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| would equate to an explosion powerful enough | ...bütün geminin buharlaşmasına yetecek miktarda imha gücünün ortaya çıkması demek. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Well, that's great. | Bu müthiş. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Dead bodies, hacked stasis pods, now this. | Ölü cesetler, hacklenmiş yaşam kapsülleri, şimdi de bu. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| It's a whole lotta things going wrong on this ship. | Bu gemide ters giden bir sürü şey var. Galiba biri aletleri kurcalıyor,.. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| isn't that right tech monkey? | ...değil mi teknoloji dahisi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Back off. | Üzerine gelme. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Why are you protecting her? | Ne diye onu koruyorsun? Onu tanımıyorsun bile. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I know I like her a lot more than I like you. | Onu senden daha çok sevdiğimi biliyorum. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Could this be sabotage? | Bu bir sabotaj olabilir mi? Bağlantılar dış kabukta bulunuyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If someone wanted to tamper with it, | Eğer biri bunları kurcalamak istiyorsa araç dışı müdahalede bulunması gerekiyor. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You mean go outside the ship? | Yani geminin dışına çıkması gerekiyor? Büyük ihtimalle. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| No, it's impossible. | Hayır, bu imkansız. 5 dakika öncesine kadar ışık hızındaydık. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| On the other hand, tampering with the diagnostic system | Diğer yandan, kontrol sistemlerini kurcalayarak... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| to make the ship think that the coupling would fail | ...geminin bağlantısının kopartılması nispeten daha kolay. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If someone wanted to disable the ship without doing | Eğer birisi gemiyi çok ağır hasar vermeden pasif hale getirmek istiyorsa... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Well, we can't stay out here forever. | Sonsuza kadar burada kalamayız. Işık hızı sürücünü nasıl aktif hale getirebiliriz? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| First, I'll have to determine what, if anything, | Öncelikle, benim sistemde hata veren herhangi bir şey var mı... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| is wrong with the system. | ...onu kontrol etmek gerekiyor. Ve bu biraz zaman alabilir. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| We'll let you get to it then. | Seni yalnız bırakalım o halde. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Do you have another question? | Başka bir sorun daha mı var? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Yeah. | Evet. İnsanlar yalan söylediğinde, davranışları bunu belli eder, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Physical signs that they're being untruthful. | Fiziksel işaretlere her zaman güven olmaz. İnsan oğlu aldatıcı davrandığında,... | Dark Matter-1 | 2015 | |
| they show a spike in respiration, blood pressure | ...solunumundaki hızlanma, kan basıncı ve ten renginin iletkenliği değişir. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Now those signs, we wouldn't necessarily be able | Şu an bu işaretleri biz fark edemeyiz ama sen fark edebilir, değil mi? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| If I was in close enough proximity, yes. | Gerekli mesafede olursam evet. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| In theory, I could determine if a person was lying. | Teorik olarak, bir kişi yalan söylüyorsa onu da anlayabilirim. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Where are we going? | Nereye gidiyoruz? Gidince görürsün. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You said you wanted to show me something. I do. | Bana bir şey göstereceğini söyledin. Evet. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You are going to be amazed. | Apışıp kalacaksın. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| That's it? | Bu mu? Evet. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| You expect me to be amazed by a very large door? | Kocaman bir kapıyı görüp apışıp kalmamı mı bekliyorsun? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Not the door, what's behind the door. | Kapı için değil içerideki şey için. İçeride ne var? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I don't know. | Bilmiyorum. Şu an. Ama son derece harika bir şey olmalı. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| I mean why else keep it behind this kind of lockdown? | Yani yoksa ne diye bu kadar kilit altına alınmış olsun ki? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| No one else knows about this? | Kimsenin haberi yok mu? | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Nope, only you, | Yok, sadece sen, çünkü güvendiğim tek kişi sensin. | Dark Matter-1 | 2015 | |
| Oh hey, I've been thinking. | Düşündüm de,... | Dark Matter-1 | 2015 | |
