• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 320

English Turkish Film Name Film Year Details
At least take a form and file an extension. En azından bir form ve dosya eklerini al. En azından bir form ve dosya eklerini al. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
The post office is open till midnight. Posta ofisi gece yarısına kadar açık. Posta ofisi gece yarısına kadar açık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, you know you wanna change your finances. Mali durumunu değiştirmek istediğini biliyorsun. Mali durumunu değiştirmek istediğini biliyorsun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's a step. Bu bir başlangıç. Bu bir başlangıç. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You're right. Good idea. Haklısın. İyi fikir. Haklısın. İyi fikir. Şansıma, burada yaralarımı sarıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
They have extension forms at the post office. Posta ofisinde uzatma formları var. Posta ofisinde uzatma formları var. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
We can pick one up when I drop off Earl's return. Onlardan bir tane alır, Earl'in iadelerini bırakırız. Onlardan bir tane alır, Earl'in iadelerini bırakırız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
What? It's not here. Ne? Burada yok. Ne? Burada yok. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's not in my purse. Çantamda değil. Çantamda değil. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Last time I saw it, it was on the coffee table En son gördüğümde, sen vergi malzemeleriyle gelmeden önce sehpanın üzerindeydi. En son gördüğümde, sen vergi malzemeleriyle gelmeden önce sehpanın üzerindeydi. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It must still be there. Hala orada olmalı. Hala orada olmalı. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Uh, no, you made me throw all that stuff out. Olmaz. Bana hepsini attırdın. Olmaz. Bana hepsini attırdın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You threw out a 75 year old man's tax return? 75 yaşındaki bir adamın vergi iadelerini mi attın? 75 yaşındaki bir adamın vergi iadelerini mi attın? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You threw some papers out too. Sen de bazı kağıtları attın. Sen de bazı kağıtları attın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
This is so not like me. Bu hiç benim yaptığım işlere benzemiyor. Bu hiç benim yaptığım işlere benzemiyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
The only thing I've ever lost is my virginity. Şimdiye kadar kaybettiğim tek şey bekaretimdi. Şimdiye kadar kaybettiğim tek şey bekaretimdi. ...en az 3 yıl önceden aldığın bir yüzüğü... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
What are we gonna do? Ne yapacağız? Ne yapacağız? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, it's okay. Relax. No big deal. Sorun değil. Rahatla. Önemli bir şey yok. Sorun değil. Rahatla. Önemli bir şey yok. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
We just have to go home and climb through the dumpster. Sadece eve gidip çöp konteynerine tırmanmamız gerekiyor. Sadece eve gidip çöp konteynerine tırmanmamız gerekiyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, seriously, what are we gonna do? Hayır. Ciddiyim. Ne yapacağız? Hayır. Ciddiyim. Ne yapacağız? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, let's get to it. Hadi halledelim. Hadi halledelim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
My garbage ain't gonna find itself. Çöplerim kendi kendini bulamaz. Çöplerim kendi kendini bulamaz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, I can't. Max, yapamam. Max, yapamam. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
If I go in there, I will literally be white trash. Eğer oraya girersen, gerçekten karavan parkında yaşayanlardan olacağım. Eğer oraya girersen, gerçekten karavan parkında yaşayanlardan olacağım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Look, you're the one who had to butt in Zaten gerisindeyiz çünkü geç kaldık. Earl'in işine burnunu sokan ve tüm o Wharton muhabbetini yapan sendin. Earl'in işine burnunu sokan ve tüm o Wharton muhabbetini yapan sendin. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
If you had left him alone, Evet, sonrada bir arkadaşa bebek bezi almak için markette durduk. Eğer onu rahat bıraksaydın sağ salim posta ofisinde olurdu. Eğer onu rahat bıraksaydın sağ salim posta ofisinde olurdu. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
But to be clear, if we find a baby in there, Ama dürüst olalım, eğer orada bir bebek bulursak kendi başına bakarsın. Ama dürüst olalım, eğer orada bir bebek bulursak kendi başına bakarsın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Hey, it's already off to a better start than I had. Zaten benden daha iyi başlamış olur. Zaten benden daha iyi başlamış olur. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
There's food everywhere. Her tarafta yiyecek var. Her tarafta yiyecek var. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, hell, no! It's Tuesday trash pick up! Olamaz! Bu gün salı. Çöp kamyonu. Olamaz! Bu gün salı. Çöp kamyonu. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Better get in and out En iyisi girip çıkmak. En iyisi girip çıkmak. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
or we'll be on a garbage barge to coney island. Ya da Coney Island'da çöplere karışmış olacağız. Ya da Coney Island'da çöplere karışmış olacağız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Come on, I'll give you ten fingers. Hadi. Ellerimi birleştiriyorum. Hadi. Ellerimi birleştiriyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
My shoes. My dignity. Ayakkabılarım. Onurum. Ayakkabılarım. Onurum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
My shoes. Ayakkabılarım. Ayakkabılarım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
My hands are touching a dumpster. Ellerim çöp konteynerine değiyor. Ellerim çöp konteynerine değiyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
All right, on the count of three, Pekala, üçe kadar saydığımda, seni iteceğim, sen de kendini yukarı çek. Pekala, üçe kadar saydığımda, seni iteceğim, sen de kendini yukarı çek. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
But really pull yourself up, or you won't make it. Ama kendini gerçekten yukarı çek ya değilse yapamazsın. Ama kendini gerçekten yukarı çek ya değilse yapamazsın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's hell. I'm looking into hell. Cehennem. Cehennemin içine bakıyorum. Cehennem. Cehennemin içine bakıyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
1...2...3! 1, 2, 3! 1, 2, 3! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I wanted to scream, but it wouldn't come out. Çığlık atmak istedim ama çıkmadı. Çığlık atmak istedim ama çıkmadı. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Okay, well, good luck. See ya. Evet. Ben, onun onaylı duygusal refakatçisiyim. Tamam, iyi şanslar. Görüşürüz. Tamam, iyi şanslar. Görüşürüz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max! I'm kidding! Max! Şaka yapıyorum! Max! Şaka yapıyorum! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm coming around the back. I found a place to get a leg up. Arkadan geliyorum. Destek alabileceğim bir yer buldum. Arkadan geliyorum. Destek alabileceğim bir yer buldum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Now? You just saw that now? Şimdi mi? Şimdi mi gördün bunu? Şimdi mi? Şimdi mi gördün bunu? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Why'd you scream? You knew it was me. Neden çığlık atıyorsun? Benim olduğumu biliyorsun. Neden çığlık atıyorsun? Benim olduğumu biliyorsun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That's the one I couldn't get out before. Bu biraz önce çıkartamadığımdı. Bu biraz önce çıkartamadığımdı. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Oh, God, look at this mess. Şu dağınıklığa bir bak. Şu dağınıklığa bir bak. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It's like looking for a dirty needle in a haystack, Samanlıkta pis bir iğne aramak gibi bu yaptığım. Samanlıkta pis bir iğne aramak gibi bu yaptığım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Okay, start poking around. Look for familiar garbage. Pekala, etrafı eşelemeye başla. Tanıdık çöpleri ara. Pekala, etrafı eşelemeye başla. Tanıdık çöpleri ara. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
"Familiar garbage"? "Tanıdık çöpler" mi? "Tanıdık çöpler" mi? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I hate it in here. I wanna die. Burada olmaktan nefret ediyorum. Ölmek istiyorum. Burada olmaktan nefret ediyorum. Ölmek istiyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
My mom and I once spent five hours in a dumpster Annemle birlikte bir çöp konteynerinde erkek arkadaşının onu aldattığına dair... Annemle birlikte bir çöp konteynerinde erkek arkadaşının onu aldattığına dair... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
looking for proof that her boyfriend was cheating on her, ...kanıt aramak için beş saat harcamıştık. ...kanıt aramak için beş saat harcamıştık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
and all we found was a scratch off worth a $1.50 Ve tek bulduğumuz 1.50 dolar değerinde bir kazı kazan ve plaj havlusuydu. Ve tek bulduğumuz 1.50 dolar değerinde bir kazı kazan ve plaj havlusuydu. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And then, we used that $1.50 Daha sonra o 1.50 doları havluyu yıkatmak için kullandık. Daha sonra o 1.50 doları havluyu yıkatmak için kullandık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
12 years later, you and I use that very towel 12 yıl sonra o havluyu birlikte duştan sonra kurulanmak için gayet iyi kullandık. 12 yıl sonra o havluyu birlikte duştan sonra kurulanmak için gayet iyi kullandık. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Well, I'm standing on a stranger's cold sesame noodles Bileğime yumurta kabukları sıkışmış halde... Bileğime yumurta kabukları sıkışmış halde... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
with egg shells stuck to my ankles. ...bir başkasının soğuk makarnası üzerinde duruyorum. ...bir başkasının soğuk makarnası üzerinde duruyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You win, Max. Sen kazandın, Max. Sen kazandın, Max. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
What does that have to do with me? Bunun benimle ne alakası var? Bunun benimle ne alakası var? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
It means I'm officially standing in your purse. Alakası, resmen çantanın içinde dikiliyorum. Alakası, resmen çantanın içinde dikiliyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
How about more real garbage, less Caroline garbage? Daha fazla gerçek çöpe daha az Caroline çöpüne ne dersin? Daha fazla gerçek çöpe daha az Caroline çöpüne ne dersin? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Caroline garbage? Caroline çöpü mü? Caroline çöpü mü? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You have been dumping on me all day. Bütün gün bana sataştın durdun. Bütün gün bana sataştın durdun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Me? What have I done? Ben mi? Ne yapmışım? Ben mi? Ne yapmışım? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
"Max, you didn't file...ever?" Daha önce hiç dosyalamadın mı? Daha önce hiç dosyalamadın mı? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I didn't say it like that. Ben öyle söylemedim. Ben öyle söylemedim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And you didn't file ever. Is that my fault? Ve sen de hiç dosyalamamışsın. Beni suçum mu? Ve sen de hiç dosyalamamışsın. Beni suçum mu? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Yes! This is all your fault. Evet. Hepsi senin suçun. Evet. Hepsi senin suçun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Before I met you, I didn't even think about a future. Seninle tanışmadan önce geleceği düşünmüyordum bile. Seninle tanışmadan önce geleceği düşünmüyordum bile. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Now I have a future, and I'm standing in a dumpster! Şimdi ise bir geleceğim var ve bir çöp konteynerinde dikiliyorum. Şimdi ise bir geleceğim var ve bir çöp konteynerinde dikiliyorum. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You are not the only one standing in a dumpster. Çöp konteynerinde bir tek sen dikilmiyorsun. Çöp konteynerinde bir tek sen dikilmiyorsun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And...get a new purse. Ve... Yani bir çanta al. Ve... Yani bir çanta al. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
If you had been able to find a stupid stamp Eğer o iğrenç şeyin içinde o aptal pulları bulabilmiş olsaydın... Eğer o iğrenç şeyin içinde o aptal pulları bulabilmiş olsaydın... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I would've never even seen Earl's taxes ...Earl'in vergi iadelerini görmeyecek ve çöp tekesinde dikiliyor olmayacaktım. ...Earl'in vergi iadelerini görmeyecek ve çöp tekesinde dikiliyor olmayacaktım. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, no, no, no! Max, hayır! Hayır! Max, hayır! Hayır! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I will never, ever recover from that! Bunu asla ama asla atlatamam. Bunu asla ama asla atlatamam. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Red bulls? Red bulls? Are those our red bulls? Red Bulls mu? Onlar bizim Red Bull'larımız mı? Red Bulls mu? Onlar bizim Red Bull'larımız mı? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Where? Nerede? Nerede? 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Yes! Yes! That's my garbage! Evet! Evet! Bunlar bizim çöplerimiz! Evet! Evet! Bunlar bizim çöplerimiz! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
That's my garbage! Get over here! Bunlar bizim çöplerimiz. Buraya gel. Bunlar bizim çöplerimiz. Buraya gel. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
If we find it, we'll have enough time Eğer bulursak, duş alıp posta ofisine yetişmek için zamanımız olacak. Eğer bulursak, duş alıp posta ofisine yetişmek için zamanımız olacak. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Earl's taxes! Earl's taxes! Earl'in vergi iadeleri! Earl'in vergi iadeleri! Earl'in vergi iadeleri! Earl'in vergi iadeleri! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Next! Sıradaki! Sıradaki! 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
This is unbelievable. İnanılmaz bir şey. İnanılmaz bir şey. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Everyone trying to get their taxes filed by midnight. Herkes gece yarısından önce vergi formlarını postalamaya çalışıyor. Herkes gece yarısından önce vergi formlarını postalamaya çalışıyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Wow, I haven't seen this much last minute licking Vay canına! Polislerin Thai masaj salonu baskınından beri böyle... Vay canına! Polislerin Thai masaj salonu baskınından beri böyle... 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
since the cops raided that Thai massage parlor. ...son dakika yalayışları görmemiştim. ...son dakika yalayışları görmemiştim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'll grab an extension form. You get in line. Ben bir tane süre uzatma formu alacağım. Sen kuyruğa gir. Ben bir tane süre uzatma formu alacağım. Sen kuyruğa gir. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
The line's longer than I expected. Kuyruk beklediğimden de uzun. Kuyruk beklediğimden de uzun. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No, we have to file. She's nursing. Hayır, dosyalamak zorundayız. O bakıcılık yapıyor. Hayır, dosyalamak zorundayız. O bakıcılık yapıyor. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Don't worry. We're fine. Endişelenme. Biz iyiyiz. Endişelenme. Biz iyiyiz. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I'm a bum. Ben beş para etmez birisiyim. Ben beş para etmez birisiyim. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
She's got a baby hanging off her nipple and her taxes are done. Göğüs ucunda asılı bir bebeği var ve vergi işlerini halletmiş. Göğüs ucunda asılı bir bebeği var ve vergi işlerini halletmiş. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
Max, you can't compare yourself to other people. Max, kendini başkalarıyla kıyaslayamazsın. Max, kendini başkalarıyla kıyaslayamazsın. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
You'll do it your way. Senin yolunla yapacağız. Senin yolunla yapacağız. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
And there's a blind guy. Ve işte kör bir adam. Ve işte kör bir adam. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
No eyes, taxes done. Gözleri yok ama vergi işleri tamam. Gözleri yok ama vergi işleri tamam. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
I guess he wasn't distracted by YouTube clips. Sanırım Youtube kliplerinden dikkati dağılmıyordur. Sanırım Youtube kliplerinden dikkati dağılmıyordur. 2 Broke Girls-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 315
  • 316
  • 317
  • 318
  • 319
  • 320
  • 321
  • 322
  • 323
  • 324
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact