English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 21417
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Cruel and wicked. Exactly like her father. | Ne zalim ve sinsi biri. Tıpkı babasının kopyası. | Geimui Yeowang-1 | 2006 |  |
| How dare you come to this place? | Buraya gelme küstahlığına sahipsin! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| To me, that child is your own. | O çocuğa sadece seninmiş gibi davran. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| So we have nothing to do with each other. | Bu yüzden, her türlü ilişkiyi keselim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I can make Lee Shin Jeon's heart waver. | Beni üzme yoksa Lee Shin Jeon'a geri dönerim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| So do not make trouble for me anymore. | Artık buna devam etmeyeceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| We are engaged to be married. | Biz evleniyoruz. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I've decided to get married. | Upa ile evlenmeye karar verdim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| But I'm very curious about my father. | Ama babamı merak ediyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Marriage? I'm still alive and well here. | Evlilik mi? Ben hâlâ hayattayım! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| How dare she talk about marriage with someone else? | Bunun olmasına izin veremem. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I clearly told you before. | Sana daha önce açıkça söylemiştim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Do as I say. | Söylediğim gibi yapacağımı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'll do as I wish. | İstediğim gibi yapacağım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Yes, I'm crazy. I've gone crazy! | Evet, delirdim! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why? What are you up to? | Neden? Ne yaptığını sanıyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You're still unclear? You're even asking me what I'm up to? | Hâlâ anlamadın mı? Ne yaptığımı hâlâ bana mı soruyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| This is the only way. | Tek yol bu. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| This way? | Yol mu? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Ok. Here. Do what you want. | Tamam. İşte. Ne istiyorsan yap. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Don't answer the call. | Cevap verme. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Oh, oppa. | Upa. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I said not to answer the phone! | Sana açmamanı söyledim! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What's wrong? What's happened? Eun Seol, Eun Seol. | Sorun ne? Neler oluyor? Eun Seol, Eun Seol. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Say it. That you'll cancel the wedding. | Söyle. Düğünü iptal edeceğini. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why should I? | Neden yapacakmışım? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You don't love Kim Pil Suh, do you? | Kim Pil Suh'u sevmiyorsun, öyle değil mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| So you think the one I love is you? | Sevdiğim tek kişinin sen olacağını mı sanıyordun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| And I love you too. | Ben de seni seviyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Even if I'm dead, I'll still love you. | Ölsem bile, seni seveceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Love? Nothing great about love. Love till death? | Aşk mı? Büyük aşk diye bir şey yok. Ne de ölene kadar aşk? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| The love you're talking about makes me sick. | Aşk hakkında konuşarak beni hasta ediyorsun. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Since I met you and fell in love, do you know how pitiful I've become? | Seninle tanışıp, âşık olduğum için nasıl acınacak hale geldiğimi biliyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Crazy for you, crazy for love, do you know the sad state I'm in now? | Senin için, aşkın için delirerek, şu anda içinde bulunduğum üzücü durumu biliyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Stop gushing about love in front of me. | Önümde aşk hakkında konuşmayı kes! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I can't let you go. | Gitmene izin veremem. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Letting you go like this, I just can't do it. | Bu şekilde gitmene izin vermek, bunu yapamam. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Even though I lost the memories of deserting you, | Seni terk ettiğim anılarımı kaybetmiş olsam da,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| But I just can't let you go like this. | ...böyle, gitmene izin veremem. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| So please don't go. | Lütfen gitme. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let's live together. | Birlikte yaşayalım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| How can we? How can we live together? | Nasıl yapabiliriz? Nasıl birlikte yaşayabiliriz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why are you so reckless? | Nasıl böyle düşüncesiz olabiliyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What's so reckless? | Düşüncesizlik olan ne? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Is my love for you reckless? | Senin için aşkım düşüncesizlik mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why is it wrong to love you? | Sana olan aşkımda yanlış olan ne? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Didn't I say I'll restore you to what you were before? | Daha önce yaptıklarımı düzelteceğimi söylemedim mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why do you insist that we can't be together? | Birlikte olamayacağımız konusunda neden ısrar ediyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Because I don't want to. | Bunu istemediğim için. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Nothing can be changed. | Hiçbir şey değişmez. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Seeing your face, I can't live in peace. | Yüzünü görünce, huzur içinde yaşayamam. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I made it very clear. Don't act recklessly. | Sana açıkça söyledim. Düşüncesizce davranma diye. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Because of you, her father is what he is now. You can't save the situation anymore. | Babası senin yüzünden böyle. Artık bu durumu değiştiremezsin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Stop troubling Eun Seol. | Eun Seol'u rahatsız etmeyi bırak. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I said it clearly. We are going to get married. | Hata yapan kimselerinde kendi nedenleri vardır. Sana açıkça söyledim. Biz evleneceğiz. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You can't get married. | Evlenemezsiniz. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I won't allow it. | Buna izin vermeyeceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'll surely send you the invitation. | Emin ol sana da davetiye göndereceğim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Let go of my hand. | Elimi bırak. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You can let go now. | Kendim gidebilirim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Why are you so useless? Why can't you put in a good fight? | Neden böyle güçsüzsün? Neden bana karşı koyamıyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| With Lee Shin Jeon, you can't decide this or that, | Lee Shin Jeon hakkında karar mı veremiyorsun ya da... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What are you thinking? | ...bununla ilgili ne düşünüyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I don't know if it's your persistence for love or is it unceasing ill fate. | Bu, senin aşk için ısrarın mı yoksa süregelen makus talihin mi bilmiyorum? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Might as well you two strive to the end together. | Bari bitirmek için birlikte çapa sarf etseniz. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I don't have confidence for that. | Ama bunun için hiç güvenim yok. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'm useless. I can't do it. | Güçsüzüm. Bunu yapamam. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Just live together with me. | Birlikte yaşayalım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| That's the only way for Lee Shin Jeon to thoroughly give up. | Lee Shin Jeon'un tamamen vazgeçmesinin tek yolu bu. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Then you can finally settle down too. Just let your ill fate end here. | O zaman sonunda bir yuva kurabilirsin. Makus talihin sonlanmasına izin ver. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Incredulous? | İnanması zor mu? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Because I said to live together? 1 | Birlikte yaşamayı söylediğim için mi? 1 | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I know. This is The Arabian Nights* (*meaning far fetched fairytale) | Biliyorum. Bu bin bir gece masalları. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| But I can't bear to see you at your wit's end anymore. | Ama artık ne yapacağını bilmez durumda olduğunu görmek istemiyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I really don't want to see this any longer. | Gerçekten artık bunu görmek istemiyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'm sorry, oppa. | Üzgünüm, upa. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| What I wanted to hear is not sorry. | Duymak istediğim şey üzgün olduğun değil. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Because I hate you, hate you so much that I fell madly in love. | Senden nefret ediyorum,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I really hate you. | Gerçekten senden nefret ediyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| The love you're talking about makes me sick. | Aşk hakkında konuşarak beni hasta ediyorsun. . | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Stop gushing about love in front of me. | Önümde aşk hakkında konuşmayı kes. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I thought she loves me. Did I get her wrong? | Beni sevdiğini sanmıştım. Onu yanlış mı anladım? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I can't let her go. This is love, right? | Gitmesine izin veremem. Bu aşk, değil mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| I'm going crazy. | Çıldıracağım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You're drinking? | İçiyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Yes, just one last round. | Evet, son bir tane. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Can I have one too? | Ben de alabilir miyim? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Because I feel bad, I can't face up to you. | Üzgün hissettiğim için sana karşı koyamam. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Shin Jeon and Eun Seol... why don't we let them be? | Shin Jeon ve Eun Seol... Onlara neden izin vermiyoruz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| You can still survive without Shin Jeon. | Shin Jeon'suz yaşayabilirsin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Pretty and smart as you are, you're not short of suitors. | Çok güzel ve zekisin, bunun dışında evlenmeye istekli de değilsin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Although I'm so sorry to you, | Senin için çok üzülüyorum,... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| But Shin Jeon is so dead in love. | ...ama Shin Jeon ölümüne âşık. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| As long as I'm not around, they can be together. | Ben etrafta olmazsam, onlar birlikte olabilirler. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| There are two sides to every heart. | Her kalbin iki tarafı vardır. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Bringing up a child on her own, that shows Eun Seol loves Shin Jeon too. | Eun Seol çocuğu kendi başına büyüterek, Shin Jeon'a olan sevgisini gösterdi. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Even if you don't agree, Eun Seol will never leave Shin Jeon. | Sen aynı fikirde olmasan bile, Eun Seol, Shin Jeon'u asla bırakmayacak. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Hotel remodeling, Eun Seol is in charge. | Otelin yeniden düzenlenmesinden Eun Seol sorumlu. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Her motivation is clear. | Onun isteği açık. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
| Even if you don't agree, she will not leave Shin Jeon but she'll shake him up thoroughly. | Aynı fikirde olmasan bile, Shin Jeon'u bırakmayacak ve onu tümüyle sarsacak. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | |
