Search
English Turkish Sentence Translations Page 21218
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Why do I have to be so burdened just because you are my father? | Neden bizim babamızsın ve bize bu denli çile çektiriyorsun? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Don't run away like a coward. | Bir ödlek gibi kaçıp gitme. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Pay all of your debt back and don't run away until you've made our family happy! | Tüm borçlarını öde ve aileni mutlu edene dek bir yere kaçıp gitme! | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
She has lost her mind! | Aklını kaçırmamış mı bu? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Dad, don't let her words bother you. She must be drunk. | Baba, laflarına kulak asma. Sarhoş falan olmalı. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I'm not crazy. I'm not crazy. I'm not cray. | Ben deli değilim. Ben deli değilim. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
You are crazy. You are crazy. You are crazy. | Sen delisin. Sen delisin. Delisin sen. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Someone is drowning! Call 911! | Biri boğuluyor! 119'u arayın! | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
This doesn't make any sense. I saw it clearly with my own eyes... | Akıl alır iş değil. Kendi gözlerimle apaçık görmüştüm... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Even after 10 or 100 years pass... | On yıl da geçse yüz yıl da geçse... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
How could you possibly forget about that incident? | Böyle bir olayı nasıl unutabilirsin? Senin yerinde olsam ben de unutamazdım. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
It's very natural to act this way, Min Woo. | Min Woo, bu şekilde davranman gayet normal. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I'll tell Father about this myself. | Babama kendim söyleyeceğim. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Chairman Choi is sleeping. Don't wake him up for this. | Başkan Choi uyuyor şimdi. Yok yere onu uyandırmanın bir âlemi yok. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Nothing happened tonight. Yes, ma'am. | Bu gece hiçbir şey olmadı. Peki. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
[SJ Group Choi Min Woo] | SJ Grup Choi Min Woo | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Are there any upbeat pieces? I'm falling asleep. | Daha hareketli bir parçanız yok mu? Uyumak üzereyim. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Why are you looking at me like that? Don't you remember that night? | Bana neden o şekilde bakıyorsun? Dün geceyi hatırlamıyor musun? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I guess it would be less embarrassing for both of us to forget about it. | Hiç yaşanmamış gibi davranmamız... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
What are you talking about? I said, what are you talking about? | Neden bahsediyorsun? Neden bahsediyorsun dedim. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Do you want me to help you remember? | Hatırlamana yardımcı olmamı ister misin? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Maybe she's wearing a nude stocking. | Belki de ten rengi çorap giyiniyordur. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Do you want to be prosecuted? Have you forgotten about our contract? | Dava edilmek mi istiyorsun? Sözleşmemizi şimdiden unuttun mu? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I'm not sure what you're thinking by getting yourself into this marriage. | Bu evlilik işine bulaşarak neyi amaçladığını bilmiyorum. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
No one is going to welcome you into this household. | Bu çatı altında seni hoş karşılayacak tek bir kişi bile yok. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I just wanted to hear Eun Ha's side of the story. | Yalnızca hikâyeyi bir de Eun Ha'nın ağzından dinlemek istemiştim. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
How will you survive in this house without having anyone to rely on? | Sırtını dayayacağın tek bir kişi bile yokken bu evde nasıl ayakta kalacaksın? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Is there any need for affection? This marriage is a business deal. | Buna ihtiyacım var mı ki? Bu evlilik bir iş anlaşması sonuçta. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Who knows? Maybe we'll become affectionate by living together. | Kim bilir? Beraber yaşamaya başladıktan sonra iyi geçinmeye başlayabiliriz. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Who would be at a disadvantage if this marriage fails? | Bu evlilik başarısız olursa bundan en çok kim zararlı çıkar? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
My dad would just have to find another sponsor | Babamın sadece başka bir sponsor bulup... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
and enter the presidential election. But, what about Chairman Choi? | ...cumhurbaşkanlığı seçimine öyle girmesi gerekir. Peki ya Başkan Choi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
From resignation and embezzlement, to a slush fund lawsuit... | Yolsuzluk, ihtilas ve gizli fonlar... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Do you know how many people we have on our side in the prosecution? | Savcılık bürosunda ne kadar çok adamımız olduğunu biliyor musun? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
The Public Prosecutor General is my father's junior colleague. | Başsavcı bile babamın üniversiteden astı oluyor. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Then he can marry the prosecutor's daughter. | Öyleyse başsavcının kızıyla evlenebilirdi. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
And, doesn't the President appoint the Public Prosecutor? | Dahası başsavcıyı seçen kişi cumhurbaşkanı değil mi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Hey! You! | Bana bak! Sen! | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Let's go. I said, let's go. | Gidelim! Gidelim dedim! | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Unless you're planning on breaking this marriage, let's set a date now. | Kararında bir değişiklik yoksa bir tarih belirleyelim. Ne zaman müsait olursun? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Freeing my schedule for a day will be enough. | Programımı bir gün için temizlemek yeterli olmayacak mıdır? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Don't you think this is funny? | Yaptığımız şeyin komik olduğunu düşünmüyor musun? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Apparently, humans are thinking animals. | İnsanlar düşünen hayvanlar olsa da... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
But, we must act more like animals rather than thinking like humans. | ...içgüdülerimizin değil de paranın peşinden gitmeyi tercih ediyoruz. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
It must be the fate of a kept woman's child. | Bir metresin çocuğunun kaderi bu olsa gerek. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I heard your mother is also a kept woman? | Annen de bir metres değil miydi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
What is your mother like? Is she coming to our wedding? | Peki ya annen? Düğüne gelmeyecek mi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
My mom won't be coming. | Benim annem gelmeyecek. Uzun zaman önce beni başından savıp gitmişti. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
People say you let go of them if you really love someone. | "Seni sevdiğim için gittim" derler ya hani... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I've been looking everywhere for you. | Burada mıydın? Her yerde seni arıyordum. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Mi Yeon, please don't be upset. | Mi Yeon, öfkeni bir kenara koy. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Honestly, Seo Eun Ha had every reason to be mad. | Seo Eun Ha'nın sinirlenmek için yerden göğe kadar hakkı vardı. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
You said you're against her marriage, and that she's not welcome in the house. | Bunca lafı sen işitseydin sen de sinirlenmez miydin? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I would be mad if I heard that too. | Ben de duysam sinirlenirdim. Mi Yeon, sen sadece... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Don't side with anyone else in front of me. | Benim yanımdayken başka birinin tarafını tutma. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Regardless of what I have said or done | Ne söylemiş ne yapmış olursam olayım... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
even if I have murdered someone | ...birini öldürmüş olsam bile... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Mommy! Mommy! | Anneciğim! Anneciğim! | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Mommy. Mommy! | Anneciğim! Anneciğim! | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Don't die. | Sakın ölme. Yanımdayken öleyim deme. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Please don't die. | Lütfen ölme. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
[Episode 2: A Boy Who Takes a Walk Down Memory Lane] | 2. Bölüm Anılara Yolculuk Eden Çocuk | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
If oxygen supply to the brain gets cut off 1 | Beyne giden oksijen kesilirse... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
About what you've just told me... | Bana az önce söylediğiniz şey... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
it can never leave this room. | ...bu odadan asla dışarı çıkmamalı. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Never. Do you understand? | Asla. Anlıyor musunuz? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Call me. It's important. | Beni arayın. Çok önemli. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Please call me. | Lütfen beni arayın. Lütfen. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I will wait to hear from you. | Senden haber bekleyeceğim. Unutmamalısın. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Seo Eun Ha is expected to make a full recovery soon. | Seo Eun Ha'nın çok yakında tamamen iyileşmesi bekleniyor. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Suk Won will handle this matter discreetly, so... | Suk Won bu meseleyi tedbirli bir şekilde halledecek onun için... sakın endişelenme. Uzaklarda bir yerlere kaçalım. Bunu şimdi yapmanın ne anlamı var? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
You really don't remember anything? | Sahiden hiçbir şey hatırlamıyor musun? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
That's right. I did it. | Doğru. Ben yaptım. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
What happened to Seo Eun Ha is because of me. | Seo Eun Ha benim yüzümden o halde. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
That's what you want to hear, right? | Duymak istediğin şey bu, öyle değil mi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Doppelganger? | Görsel ikiz mi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
She was working at the department store. | Bir alışveriş merkezinde çalışıyordu. Ürkütücü bir biçimde bana benziyordu. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
If it's a doppelganger, whoever sees the other first dies. | Bir görsel ikizse diğerini ilk gören kişi ölür. İlk olarak kim kimi gördü? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Was she your twin sister by any chance? | Bir ihtimal ikiz kardeşin olabilir mi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Actually, I'm curious now. | Şöyle bir düşününce merak ettim aslında. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
If she turns out to be my father's daughter | Kız kardeşim olduğu ortaya çıkarsa babamın nasıl bir tepki vereceğini merak ediyorum. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Before running for President | Cumhurbaşkanlığı yarışına girmeden önce uzun zamandır kayıp olan kızı... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
it will be chaotic, huh? | ...manşetlere çıkarsa ortalık birbirine girer, değil mi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
That might cancel this wedding. | Bu düğünü iptal edebilir. Eğlenceli olacaktır. Muhabirlere haber vereyim mi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
To whom? | Kime göre? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I might not go through with this wedding. | Evlenmeyebilirim. Artık bunu istediğimi sanmıyorum. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I met Choi Min Woo. | Choi Min Woo ile tanıştım. Ondan hiç hoşlanmadım. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Shall I tell the woman who looks like me to marry him? | Tıpa tıp bana benzeyen kıza onunla evlenmesini söylesem mi? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
She looked as if she'd go for it if I pay her. | Ona para verirsem kabul etmeye dünden razı gibi görünüyordu. Bunu niçin yapıyorsun? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
After I move into that house | O eve taşındıktan sonra... | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
I might go crazy if I have to face you there every day. | ...her gün yüzünü görmek zorunda kalırsam aklımı yitirebilirim. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Should I just go crazy? | Yitirmeli miyim? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Will it still be better to live like that? | Öyle yaşamak daha iyi olmaz mı? | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Find that woman. | O kadını bulun. Ne pahasına olursa olsun onu bulun. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Find her. Yes, sir. | Bulun onu. Emredersiniz, efendim. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
[Choi Min Woo] | Choi Min Woo | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Go file a police report. | Git ve polise şikâyette bulun. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
If he took a drunken woman to a hotel, it's the end of the story. | Unnie, sarhoş bir kadını otele götürdüyse olay bitmiştir. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
Plus, your money is gone too. | Üstüne üstlük paran da ortalıkta yok. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |
What if I get fired over this? | Aynı değerleri paylaşan birisi daha var. | Gamyeon-1 | 2015 | ![]() |