Search
English Turkish Sentence Translations Page 21200
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Don't be like that, mom will be fine. | Yapma oğlum, ben iyiyim. Böyle yapma, annen iyi olacak. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mom will be treated there. | Anneni orada tedavi edecekler. Annen burada tedavi edilecek. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mom, look. Mom will die in there. | Anne, baksana. Seni orada öldürecekler. Anne, bak. Sen burada öleceksin. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
This disease has no cure. | Bu hastalığın tedavisi yok. Bu hastalığın tedavisi yok. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
What do you say damn! | Ne halt ediyorsun! Sen ne diyorsun, kahrolası! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
You better shut up! | Çeneni kapat hemen. Çeneni kapat. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
There is no cure for this disease, | Bu hastalığın tedavisi falan yok. Burada hastalığın tedavisi yok, | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
There's no treatment? | Tedavi yok mu? Burada tedavi yok mu? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
You can see the smoke coming from the bodies this motherfucker burn. | Şu tüten duman, bu ibnelerin yaktıkları insan bedenlerinden yükseliyor. Yanan cesetlerin organlarından gelen dumanları görebilirsin. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
You want to shoot me? | Beni vurmak mı istiyorsun? Beni vurmak istiyor musun? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Shoot fucker! | Vursana, adi herif! Vur kahrolası! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Shoot fucker! | Haydi vursana! Vur başbelası! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Hey Min Gun ... | Min Gun. Hey Min Gun ... | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
The man who shot! | Adam öldürdü. Adamı vurdun! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
What the person said is true, | Adam doğru söylüyormuş, Bu adamın dediği doğruydu, | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
This is outrageous. | ...burası cehennem gibi. Çok acımasızca. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
It's crazy. | Delirmişler. Çılgınlık. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Let's go in there. | Oraya gidelim. Buradan gidelim. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
There are only dead people, | Buradaki insanlar canlı değil. Burada sadece insanlar ölüyor, | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Don't misunderstand me. | Yanlış anlamayın. Beni yanlış anlama. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
There are those still alive! | Hayatta olan insanlar var. Åunlar hala yaşıyorlar! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
There are those still alive! | Hayatta olan insanlar var. Bunlar hala yaşıyorlar! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
In Hae ... | In Hae. In Hae ... | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mi Reu ...Mi Reu, it's mom. | Mi Reu. Mi Reu, anne konuşuyor. Mi Reu ...Mi Reu, ben annen! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
In Hae, you hear me? | In Hae, beni duyabiliyor musun? In Hae, beni duyuyor musun? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Can you hear me? | Beni duyuyor musun? Beni duyabiliyor musun? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Dr. Kim In Hae... | Doktor Kim In Hae. Dr. Kim In Hae... | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
There's riots everywhere. | Herkes ayaklandı. Her yerde ayaklanmalar var. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
We have to get out of Bundang. | Bundang'ı terk etmemiz gerekiyor. Bundang'dan kaçıp kurtulmalıyız. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
I cannot go. | Gidemem. Ben gidemem. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
The antibody that we examined must not be contaminated, | Elimizdeki antikorların kontamine olmaması gerekiyor. Antibiyotikleri kirlenmeden incelemiş olmamız lazım, | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
There's too many people here, we should go away from here. | Burada çok fazla insan var, uzaklaşmalıyız. Burada bir sürü insan var, buradan uzaklaşmalıyız. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
My daughter is still here. | Kızım hâlâ burada. Kızım hala burada. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
In Hae, this is Ji Goo..this is Ji Goo, do you hear me? | In Hae, ben Ji Goo. Duyuyor musun? In Hae, ben Ji Goo.. ben Ji Goo, Beni duyuyor musun? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Where are you? | Neredesiniz? Sen nerdesin? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
I'm at the parking area of the Fitness Center Complex. | Fitness Merkezi Kompleksinin park alanındayız. Ben Spor Merkezi Kopleksinin Park Alanı’ndayım. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Underground car park. | Bodrum katta. Yeraltı otoparkında. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
They plan to kill us all! | Bizi öldürmeyi planlıyorlar. Onlar, hepimizi öldürmeyi planlıyor! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Parking space next to where? | Çevrenizde ne var? En yakın park alanı nerede? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Stop .. stop .. | Dur, dur. Dur...dur .. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
I already at the parking lot, where are you? | Ben park alanındayım, siz neredesiniz? Ben şimdi otoparktayım, sen nerdesin? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
In Hae! | In Hae. In Hae! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Kim In Hae! | Kim In Hae. Kim In Hae! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Stop! | Dur. Dur! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Who ordered the soldiers to retreat with the medical team? | Askerlere tıbbî ekiple uzaklaşmalarını kim emretti? Sağlık ekibinin geri çekilmesini, askerlere kim emretti? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
The situation is no longer under control. | Durum kontrolden çıktı. Bu durum uzun zamandır kontrol edilemiyor. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
In this case, if the soldiers is infected with the medical team could ... | Eğer askerlerde enfeksiyon varsa, o zaman tıbbî ekip de... Bu durumda, askerlerde, sağlık ekibi ile hastalığa yakalanmış olabilir. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
This happens because you didn't move the people who are not infected after 48 hours. | Enfekte olmayan insanları 48 saat içinde oradan çıkarmadığınız için oldu bunlar. Bu olabilir, çünkü sende 48 sonrasında enfeksiyon görülmedi ama salıverilmedin. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
We cannot let the people which may be infected get out. | Enfeksiyon riski taşıyan insanları bırakamazdık. Kimseye izin vermeyiz, dışarda enfeksiyon kapabilir.. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
So now, what will we do? | Peki şimdi ne olacak? Peki şimdi biz ne yapacağız? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
The people who're infected and those uninfected are separated into certain areas to protect the people. | Enfekte olanlar ile olmayanlar birbirine karışmadı mı şimdi? Burada, insanlar, hastalıklı ve sağlam olacak şekilde ayrılacak ve derhal koruma altına alınacak. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
To protect medical teams and military teams is our responsibility as a government. | Tıbbî ve askerî ekipleri korumak hükümet olarak bizim görevimiz. Sağlık ekibi ve tüm askeri birlikler bizim sorumluluğumuz altında. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
What we now have to do is conscript as well? | Size vakte uymanızı söylemiştim, ama öyle mi yaptınız? Åimdi yapmamız gereken askerleri çağırmak mı? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
We must protect the antibody. | Antikorları korumalıyız. Antibiyotiği korumalıyız. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
If we can protect the antibody, That would make everyone calm. | Antikorların korunması herkesi sakinleştirecektir. Eğer antibyotiği korursak, herkes sakinleşir. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
How's your wound? | Yaran nasıl? Yaran nasıl? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
You have to protect the antibody ... | Antikorları koru. Sen antibiyotiği korumak zorundasın ... | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
In Hae, can you hear me? | In Hae, beni duyuyor musun? In Hae, beni duyabiliyor musun? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
In hae ... | In Hae. In hae... | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
You've found Mi Reu? | Mi Reu'yı buldun mu? Mi Reu‘yu buldun mu? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Yes, she's with me now. | Evet, yanımda. Evet, şu an benimle. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Is she still alive? | Hayatta mı? Hala yaşıyor mu? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
I think she'll be fine. | İyi olacak gibi. Bence daha iyi olacak. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
I can't be sure at this time but her condition is improving. | Şu an emin olamam, ama durumu gittikçe düzeliyor. Tam olarak emin olamam ama durumu iyileşiyor. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
What about the fever? | Ateşi? Ateşi nasıl? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
The fever has been greatly reduced. | Ateşi bayağı azaldı. Ateşi gittikçe düşüyor. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
If so, we can immediately produce antibodies. | O zaman antikor üretebiliriz. Eğer öyleyse, biz hemen antibiyotiği üretmeliyiz.. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mi Reu, tell your mom you're fine. | Mi Reu, anneye iyi olduğunu söyle. Mi Reu, annene iyi olduğunu söyle bakalım. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Can you continue to keep me posted on Mi Reu's condition? | Mi Reu'nın durumundan beni sürekli haberdar eder misin? Mi Reu'nun durmuyla ilgili beni sürekli bilgilendirir misin? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Of course, | Elbette. Elbette, | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Right now I'm moving the critical patients. | Şimdi acil durumdaki hastalarla ilgileniyorum. Ben şu anda durumu kritik hastaları taşıyorum. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Can you go to west Bundang? | Batı Bundang'a gidebilir misin? Bundang’ın batısına gidebilir misin? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
In Hae, don't worry. I'm definitely going to get there. | In Hae, merak etme. Geleceğim. In Hae, endişelenme.Gidiyorum. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Hey, disconnect all equipments they use. | Ekipmanlarını çıkarın. Hey, kullandıkları tüm ekipmanları çıkarın. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Do it quickly. | Çabuk. Çabuk yap şunu. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Hey you, stop right there. | Sen, orada kal. Hey sen, dur orada. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
The child was not already dead? | Çocuk ölmedi mi? Çocuk henüz ölmedi mi? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Give her to me. | Bana ver. Onu bana ver. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Don't touch her. | Ona dokunma. Ona dokunma. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Ji Goo are you there? | Ji Goo, orada mısın? Ji Goo, sen misin? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Ji Goo... | Ji Goo. Ji Goo... | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Elder brother, are you okay? | Abi, iyi misin? Abi, sen iyi misin? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Let's go! | Gidelim. Gidelim! | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Immediately cancel the evacuation, And ask for more help from the outside. | Hemen tahliyeyi durdurun ve daha çok ekip gönderin. Tahliyeyi hemen iptal edin ve dışardan daha fazla yardım isteyin. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
How many military forces can be deployed? | Kaç kişilik askerî güç konuşlandırılabilir? Kaç tane askeri birlik devreye sokulabilir? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mr. President, Mr. President. Can I have a moment with you? | Sayın Başkan, sizinle bir dakika konuşabilir miyim? Sayın Başbakan. Bir dakikanızı alabilir miyim? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Not now Mr. Snyder. | Şu anda olmaz Snyder Bey. Åimdi değil Mr. Snyder. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
After this, give me a report. | Hallettikten sonra, raporu göreceğim. Bundan sonra bana bir rapor ver. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Dr. Yang. | Doktor Yang. Dr. Yang. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Is the antibodies out of Bundang? | Antikorlar Bundang dışına çıkarıldı mı? Antibiyotik, Bundang’ın dışında mı? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
It's on it's way here, I'm going out to make sure. | Buraya doğru yola çıktılar, sorup emin olayım. Bir şekilde bu yolun üstünde bulunuyor, şimdi gidip emin olacağım.. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
We need to talk about this. | Bunu dinlemelisiniz. Bizim bu konuyu konuşmamız gerek. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
It's not the right time, There's more important to think about. | Durum bu hâldeyken, daha önemli ne olabilir? Åimdi uygun zaman değil, ondan daha önemli bir mesele var. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
We should talk about "Op Comm." protocol, Sir. | 'Op Comm.' protokolünü konuşmalıyız, efendim. "Op Comm." protokolu hakkında konuşmalıyız efendim. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
"Basin pond" road is the boundary between the isolation area and the western region | "Su havzası birikintisi'sınır yolu tahliye ve batı bölgesi arasında yer alıyor. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mi Reu, are you okay? | Mi Reu, iyi misin? Mi Reu, iyi misin? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Uncle. | Amca. Ajussie. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mi Reu can talk now? | Konuşabiliyor musun? Mi Reu, konuşabiliyor musun? | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mom. | Annen. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |
Mom will come soon. | Anne yakında gelecek. Annen yakında gelecek. | Gamgi-1 | 2013 | ![]() |