Search
English Turkish Sentence Translations Page 20457
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I nearly forgot what a great runner you are. | Ne kadar harika bir koşucu olduğunu neredeyse unutmuşum! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I just wanted to say hi. | Sadece merhaba demek istedim. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Ciao. | Hoşçakal! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Bettina... | Bettina...? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Evenly! Stop it! | Düzenli şekilde! Kes şunu! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Why are you back so early? | Neden bu kadar erken döndün? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I wanted to see you. | Sizi görmek istedim. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| We finished up early. Aren't you happy to see me? | Erken bitirdik. Beni gördüğüne mutlu olmadın mı? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Sure! Of course I'm happy! | Elbette! Tabii ki mutluyum! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| How's training going? | Eğitim nasıl gidiyor? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| "Okay?" Do I have to drag every word out of you? | İyi?! Kelimeleri ağzından teker teker mi çekip almam lazım? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| How do you think it's going, Dad? | Nasıl gidiyor olabilir sence, baba? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| He doesn't tell me much either. | Bana da fazla bir şey anlatmıyor. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I shared a room with a nutcase when I did my training. | Kendi eğitimimde, odayı kaçığın biriyle paylaşmıştım. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| We had eight to a room in our day. | Bizim zamanımızda her odaya 8 kişi düşüyordu. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Never a boring moment, I can tell you. | Sıkılmaya hiç fırsat olmuyordu; gerisini anlayın artık! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| And how's your new "bedfellow"? | Yeni "yatak arkadaşın" nasıl? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| We haven't thanked you properly yet. Marc. | Size henüz doğru düzgün teşekkür edemedik. Aman, Marc! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Thanks for making it possible. | Tüm bunları mümkün kıldığınız için size teşekkür ederiz... | Freier Fall-1 | 2013 | |
| So, here's to the house and to good neighbors, of course. | Kadehimi yeni evimize ve elbette güzel komşularımıza kaldırıyorum. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| And to everything that's yet to come. | Ve ileride aramızda katılacak olanlara. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Bettina. Cheers. | Bettina. Åerefe. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| To you two... you three. | İkinize... pardon üçünüze! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Morning all. Morning. | Herkese günaydın. Günaydın. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I'd like you to meet your new colleague, Kay Engel. | Yeni arkadaşınız Kay Engel'i sizlerle tanıştırmak istiyorum. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| He'll fill the vacancy in our unit. | Kendisi birimimizdeki boşluğu dolduracak. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| But Eiden, you promised Limpinski a woman! | Eiden, Limpinski'ye kadın personel sözü vermiştin ama! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Borgmann, take him under your wing, will you? | Borgmann, yeni arkadaşımıza gerekirse yardımcı ol, tamam mı? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| You already know him from the academy. | Onu zaten akademiden tanıyorsun. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Welcome to the unit. Here's to good teamwork. | Birime hoşgeldin. İyi bir ekip olmanız dileğiyle... | Freier Fall-1 | 2013 | |
| So, is he any good? | İyi biri midir? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Dunno. I thought you knew him from training? | Bilmem. Akademiden tanışıyorsunuz zannediyordum? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| So? | Tanışıyorsak ne olmuş? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Get a move on. | Acele et. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Nice to see you, too. | Seni görmek de güzel! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Did you guys see Britt in action just now? | Millet! Britt'i iş başındayken gördünüz mü demin? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Wouldn't mind being locked up by her. Can't you talk about anything else? | Onun tarafından tutuklanmaya hiç itirazım olmazdı! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Or do you get off on it? You don't? | Yoksa kendini ona tutuklatmayı mı düşünüyorsun? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| So what do you think of her? Pretty hot for a bird in blue, huh? | Sen ne düşünüyorsun? Bir polise göre oldukça seksi, ha? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Amazing tits. Amazing tits! | Taş gibi memeleri var. Taş gibi memeler! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Hilarious. What is this? Kindergarten? | Amma gürültü yaptınız. Neresi burası? Anaokulu mu? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| No! It's not looking good for you guys. | Olamaz! Sizin için işler iyi gitmiyor, çocuklar. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| No! Let's play another game. | Hayır! Hadi başka bi' oyun oynayalım. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Beginner's luck! That's it. | Acemi şansı! İşte bu kadar! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| The next round's on you. | Gelecek tur sizden. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| There's Britt! Hello! | Britt burada! Merhaba! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| This is a surprise. Hi, everyone. | Sürpriz oldu bu. Selam, herkese. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Hi. This is our new guy, Kay Engel. | Merhaba. Bu bizim yeni eleman, Kay Engel. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Frank's wife, Claudia. Hello. | Frank'ın eşi, Claudia. Merhaba. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| And Marc's girlfriend, Bettina. | Ve Marc'ın kız arkadaşı, Bettina. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Nice to meet you. Hi. | Tanıştığımıza memnun oldum. Selam. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Pretty scary, huh? | Korkunç görünüyorum, değil mi? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| So... wanna join us? We don't want to intrude. | Bize katılmak ister misiniz? Rahatsız etmeyelim sizi. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| We're starting a new game, anyway. Exactly. | Biz de zaten yeni oyuna başlıyorduk. Aynen. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Okay, then. Why not? Great. | Tamam o zaman. Neden olmasın? Harika. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| now you know. | ...artık biliyorsun. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Weird evening. | Acayip bir akşamdı. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Why didn't you tell me someone from the academy had joined the unit? | Neden bana akademiden birinin, biriminize katıldığını söylemedin? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| He already bugged me during training. | Daha şimdiden eğitim sırasında tepemi attırdı. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| How's that? | Nasıl oldu bu? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| He seems really nice to me. | Bana gerçekten iyi biri gibi göründü. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Change partners. | Eşleri değiştirin. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| What the hell? | Ne oluyor orada? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Next. | Değişin. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| See you in the canteen? Sure. | Kantinde buluşalım mı? Elbette. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Okay, see you in a bit. Okay. | Tamam, birazdan görüşürüz. Tamam. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| It was a dumb idea to come here. No shit. | Buraya gelmek aptalca bir fikirdi. Gerçekten mi!! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Anyway, if you do want to go jogging sometime... | Neyse, eğer arada benimle koşuya çıkmak istersen... | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Bettina. | Bettina. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| It was really nice. | Gerçekten çok hoştu. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| And breathe in again. | Ve tekrar nefes alın. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Hello. Just join in. And breathe in again. | Merhaba. Siz de katılın hemen. Ve tekrar nefes alın. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Good. And then carry on breathing normally. | Güzel. Ve sonra normal şekilde nefes alıp vermeye devam edin. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Bettina... Don't make such a big deal out of it. | Bettina... Bunu büyük bir olay haline getirme. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Don't make a big deal out of it? You've gotta be kidding! | Büyük bir olay haline getirme mi? Åaka yapıyor olmalısın! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Don't shout. I'll shout when I like. | Bağırma. Ne zaman istersem bağırırım. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Do you know how awful it feels to sit there alone, like a single mum? | Orada sanki eşi olmayan bir kadın gibi, tek başına oturmanın... | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I just lost track of time. what's up with your cell? | Saati fark edememişim. Cep telefonuna ne oldu? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I phoned you over and over again. I left it in my car. | Seni defalarca aradım. Arabada bırakmıştım. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Your mum had to take me in the end. Thanks a lot! | Sonunda beni annen getirmek zorunda kaldı. Çok teşekkürler! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| But I couldn't explain why her son had to go jogging in this shitty weather. | Ama ben, bu berbat havada oğlunun neden koşuya gitmek... | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I have to pull my finger out or I'll fail my exam. | Hızlanmam lazım yoksa sınavdan geçemeyeceğim. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I messed up in running. | Koşu sınavında sıçıp kaldım. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Hardly surprising, the way you smoke. | Ne kadar çok sigara içtiğine bakarsak pek de şaşırtıcı değil. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Don't you want to answer it? No, let's eat. | Cevap vermek istemiyor musun? Hayır, hadi yiyelim. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Just answer it. | Cevap ver şuna. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Hey, I can't talk now. I'll call you later. | Hey, şu anda konuşamam. Seni sonra ararım. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Who was that? Frank. | Kimmiş? Frank. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Want some tea? | Biraz çay ister misin? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Breathe evenly. | Düzenli nefes alıp ver. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Ever thought of just leaving it all behind? | Hiç, her şeyi geride bırakmayı düşündün mü? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Taking off and starting over. | Alıp başını gitmeyi ve her şeye baştan başlamayı... | Freier Fall-1 | 2013 | |
| In case you ever need some space. | Evde bunalıp, biraz ferahlamak istediğinde kullanırsın diye... | Freier Fall-1 | 2013 | |
| It just feels weird with the baby. | Karnında bebek varken biraz garip hissettiriyor. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Loads of times. | Bir çok defa. | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Is everything okay between us? | Aramızda her şey yolunda mı? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| What could be wrong? | Ne gibi bir sorunumuz olabilir ki? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Em “' mm'? | Kes şunu! Neden? | Freier Fall-1 | 2013 | |
| Stop it, Marc! | Kes şunu, Marc! | Freier Fall-1 | 2013 | |
| I told you to stop it! | Sana durmanı söyledim! | Freier Fall-1 | 2013 |