Search
English Turkish Sentence Translations Page 20437
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Yak, yak, yak. Shut up. | Cak cak cak. Kapa çeneni. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| All right, you're up. | Tamam, senin sıran. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You are about to walk through a door right now. | Şimdi bir kapıdan geçmek üzeresin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Do you know what's on the other side? | Kapının diğer tarafında ne olduğunu biliyor musun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Becoming God is all. | Tanrı olacaksın. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| 'Cause right now you are God of his world, | Çünkü şimdi onun dünyasının tanrısısın, ... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| and you better fucking believe he will pray to you. | ...ve şimdi sana itaat edeceğine inansan iyi olur. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Please let me go. Please let me go. | Bırakın gideyim. Lütfen. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Please let me go. Please let me go. | Gitmeme izin verin. Bırakın gideyim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Seeing that? | Şunu görüyor musun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| There is the world most people live in, | Bir yanda dünyadaki çoğu insanın yaşadığı dünya, ... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| and then there is this. | ...diğer yanda da bu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Fuck or be fucked. | Ya becer, ya da becerilenlerden ol. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| It's up to you. | Seçim senin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Door number one... | Ya bir numaralı kapıdan geç... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| or run out door number two, | ...ya da iki numaralı kapıdan... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| the pussy door. | ...korkaklar gibi kaçıp git. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I won't stop you, Kyle. | Seni durdurmayacağım, Kyle. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I won't stop you. | Seni durdurmayacağım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| No. [Screaming] | Hayır. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Get him. Come on. You can do it. | Hakla onu. Haydi. Yapabilirsin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Come on. Get him. | Haydi. Hakla onu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You're screwed now, kid. | Şimdi boku yedin, evlat. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Once you get a taste... | Tadını bir kere aldın mı... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| you can't get enough. | ...bir daha durmak istemezsin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Don't let Vern bug you, by the way. | Vern'in seni rahatsız etmesine izin verme. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Well, one of you is gonna have to sit in the back. | İkinizden birisi arkada oturmak zorunda kalacak. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You're looking at me. | Bana bakıyorsun. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Well, you're the one on the outside, Vern. | Dışarıda olan sensin, Vern. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| This is my seat. | Bu benim koltuğum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| It's my seat. | Benim koltuğum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I'm just saying somebody should ask | Tek söylediğim, birisinin... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| if they want to take my seat. | ...koltuğuma oturmak isteyip istemediğini sorması gerektiği. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Mind sitting in the back? | Arkada oturman senin için sorun olur mu? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I don't even fucking know what to say. | Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I am looking at you, and I don't know what to say. | Sana bakıyorum ve ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| God. Wow. | Tanrım. Vay canına. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I know what the deal is with you and the kid, Bill. | Seninle çocuğun arasındakinin ne olduğunu biliyorum, Bill. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Oh, well, you know everything, Mr. Wizard. | Sen her şeyi bilirsin zaten, Bay Sihirbaz. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You just wanted to see if he could do it. | Sırf onun yapabilip yapamayacağını görmek istedin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Well, shit's boring right now. | Bu şey artık sıkıcı olmaya başladı. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Let's spice things up a little bit. | Gel biraz işleri kızıştıralım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Well, you're gonna spice your way | Eğer dikkatli olmazsan yolunu gaz odasının... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| right into the gas chamber if you're not careful. | ...direkt içine doğru kızıştıracaksın. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I know you. | Seni bilirim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| What do you mean, you know me? | Ne demek seni bilirim? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Always got to stick your goddamn hand in the fire. | Sen daima o lanet olası elini ateşe sıkıştırırsın. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Jesus, Vern. | Allah aşkına, Vern. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| What, do you want to live forever? | Ne yani, sonsuza kadar yaşamak mı istiyorsun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You're so full of shit, man. | Saçmalıklarla dolusun, adamım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You wouldn't have spent two seconds with this kid | Eğer ondan birşey alacak olmasan... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| if you weren't getting something out of it. | ...bu çocukla iki saniye bile durmazdın. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You cut off his finger in front of everybody? | Herkesin önünde onun parmağını kestin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| In front of everybody, | Herkesin önünde... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| and everybody in the bar applauded too. | ...ve bardaki herkes seni alkışladı. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| They're like... | Onlar tıpkı... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Cut the shit bag's finger off | O lanet olası herifin parmağını eklem yerinin... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| right below the knuckle, and then I told him, | ...oradan kes diyorlardı, ve ben de ona... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| and I said, "This is a tax on your stupidity." | "Bu senin salaklığının vergisi" dedim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| [Chuckles] But then I told him... | Ama sonra ona... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I said, "Hey, you know what? I'm a reasonable guy. | ..."Hey, ne biliyor musun? Ben mantıklı bir adamım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| "I know in the future you're gonna be needing | Gelecekte o parmağa... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| "that finger for dialing phones and so forth, | ...telefon falan kullanmak için ihtiyacın olacağını biliyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| "so I'll tell you what I'm gonna do. | O yüzden sana ne yapacağını söyleyeyim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| "You give me ten bucks, | Sen bana on papel ver, ... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I'll pack it in ice for you real nice." | ...ben de senin için o parmağı güzelce buzun içine koyayım." dedim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You sold him back his own finger? | Ona kendi parmağını geri mi sattın? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Sold him back his own finger. | Ona parmağını geri sattım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Hey, man, what do you look for? | Hey, adamım, ne arıyorsun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| What do I look for? What do you mean? | Ne mi arıyorum? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| what do you look for when you look for a... | Pek çok şeyi aradığında... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| you look for a... | ...aradığında... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I know what you're talking about. | Neden bahsettiğini biliyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You look for a lot of things, | Pek çok şeyi arıyorsun... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| but the first thing to remember is | ...ama unutmaman gereken şey... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| who's the wolf and who's the sheep. | ...kimin kurt, kimin kuzu olduğu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| We're the wolves. They're the sheep. | Bizler kurduz, onlar kuzu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Got to say to yourself, "Is that sheep alone? | Git ve kendine sor: "O kuzu yalnız mı? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| "Is the sheep in the vicinity of other sheeps? | Kuzu, diğer kuzuların civarında mı? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Does that little fur ball get you turned on?" | O küçük yün pamuğu seni azdırıyor mu?" | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| 'Cause if it don't give you a boner, | Çünkü seni beslemiyorsa... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| what's the point? | ...o zaman bunun anlamı ne? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Something about the person will stick out at you. | O kişideki bir şey senin gözüne batacak. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| What you'll do is, | Bu durumda senin yapman gereken, ... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| you'll figure out what works for you. | ...senin için neyin işe yarayıp yaramadığını anlamak. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| That's the key, | Önemli olan da bu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| what works for you. | Neyin senin işine yaradığı. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Look over there. Look at that. Look at that. | Oraya bak. Şuna bak. Buna bak. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Any one of them. | Onlardan herhangi biri. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Any damn one. | Lanet olası herhangi biri. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| His dad was probably a Nazi. | Babası muhtemelen bir Naziydi. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| If it makes you feel any better. | Eğer senin daha iyi hissetmene neden olacaksa. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I'm just saying. | Ben sadece söylüyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| He was probably all baby faced too, | Muhtemelen aynı zamanda bebek yüzlü biriydi, ... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| putting people in ovens. | ...insanların içini yumuşatırdı. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You want to talk about war? | Savaş hakkında mı konuşmak istiyorsun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| My unit rolled into this hamlet | Ekibim, Khe Sanh'ın üç kilometre uzağında... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| three clicks north of Khe Sanh. | ...bir yere gitti. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| This little baby faced mama san | Bu bebek yüzlü herif de... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| come running up to the tent. | ...çadıra doğru koşarak geldi. | Freeway Killer-1 | 2009 |