Search
English Turkish Sentence Translations Page 20436
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Cunt. What. | Amcık. Ne? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| "Cunt" was a little bit harsh. | Amcık biraz sert oldu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| A little harsh. | Biraz sert. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Oh, my God. I can't... | Aman tanrım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I can't believe I just did that. | Bunu yapmış olduğuma inanamıyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| What are we doing? | Ne yapıyoruz şimdi? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Kyle, Vern. | Kyle, Vern. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Vern, Kyle. | Vern, Kyle. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Don't worry. He's cool. | Endişelenme. Bir sorun yok. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Chill out, Vern. | Sakin ol, Vern. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You'll have to excuse the mess. | Dağınıklığın kusuruna bakma. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Maid's day off. | Hizmetçi bugün izinliydi. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You're wondering to yourself, | Muhtemelen... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| "What's the deal with this dude?" | ..."bu elemanın ne işi var burada" diye düşünüyorsundur. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Well, I'm a wizard. | Ben bir sihirbazım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You ever met a wizard before? | Daha önce hiç bir sihirbazla tanıştın mı? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| A real life wizard? | Gerçek bir sihirbazla? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| A wizard has the mists of Thule in his soul. | Uzak diyarların gizemini ruhunda barındıran bir sihirbaz. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You can see it in his eyes. | Onu gözlerinde görebilirsin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Can you see it? | Görüyor musun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I had you going. | Seni kandırdım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I had him going, right, Bill? | Onu kandırdım, değil mi, Bill? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Hey, Vern. | Hey, Vern. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Why don't you show him the family album? | Ona neden aile albümünü göstermiyorsun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Go ahead. Show him. | Haydi. Göster ona. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Bill and me have been at this for quite a while. | Bill ve ben bir süredir bunun üzerine çalışıyoruz. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I guess you could call me the chronicler. | Sanırım bana tarihçi de diyebilirsin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| See the striations here? | Buradaki çizgileri görüyor musun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Guess what that is. | Ne olduğunu tahmin et. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Yeah, you ponder that for a while. | Evet, bu seni biraz düşündürdü. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You like that one, huh? | Bunu beğendin, ha? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Pick a card. | Bir kart seç. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Pick a card. | Seç bir kart. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Any card? | Herhangi bir kartı mı? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You're gonna pick the card I want you to pick. | Senden seçmeni istediğim kartı seçeceksin. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I am, am I? | Öyle mi? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Queen of diamonds. | Karo kızı. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Ohh. | Ahh. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Queen of diamonds it is. | Karo kızı demek. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Hey, how many bites you think it'd take you | Onu mideye kaç ısırıkta... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| to scarf that thing down? | ...indirebilirsin sence? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Like, without stopping? | Hiç durmadan mı yani? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| How many bites to wolf that shit down? | Kaç ısırıkta onu bitirebilisin? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Like, maybe, like, four or five. | Sanırım dört ya da beş. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Four or five? Yeah. | Dört ya da beş mi? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I bet I can do it in three. | Ben üç ısırıkta yaparım. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Two, one. | İki, bir. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Oh, my God. Look. Look. | Aman tanrım. Bak. Bak. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| It looks like he's digging for buried treasure. | Sanki gömülü bir hazineyi kazıyor. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I bet you anything | Bahse girerim ki... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| that's the most enthusiasm that guy's shown | ...bu, onun sıkıcı hayatında... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| for anything in his pathetic life. | ...en azimli bir şekilde yaptığı şeydi. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| What, do you think you're better than him? | Ne yani, sen ondan daha mı iyisin? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| It's not a trick question. | Bu kandırmacalı bir soru değil. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You should be able to answer that one, right? | Bu soruyu cevaplayabilirsin öyle değil mi? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I think I'm better than him. | Sanırım ondan daha iyiyim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You think? | Sanır mısın? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Okay, I know. | Tamam, eminim. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| It's nothing to me. | Bu benim için hiçbir şey ifade etmiyor. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I don't really give a shit one way or the other. | Öyle ya da böyle umurumda değil. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I'm... I'm better than him, obviously. | Ondan daha iyi olduğum apaçık ortada. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Well, you never know. | Hiçbir zaman emin olamazsın. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| He might have been a bank president once. | Belki de bir zamanlar bir bankanın müdürüydü. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| That's nothing. | Bu hiçbir şey. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Now you're getting it. | Şimdi anlamaya başladın. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Now you see. | Şimdi görüyorsun. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Most people are overconfident | Çoğu insan bu dünyadaki değeri... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| of their value on the planet. | ...hakkında kendine olması gerekenden daha fazla güveniyor. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Most people... | Çoğu insan... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| can be done without. | ...bu olmadan da yapabilir. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Hey, you want to have some real fun? | Hey, biraz eğlenmek ister misin? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| We're gonna have some real fun. | Adam gibi eğleneceğiz. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Here you go. Take that. | İşte. Al şunu. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Go ahead. Take it. | Haydi. Al. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| In my business, they say that is the trucker's best friend. | Benim işimde, bunun kamyon şoförlerinin en iyi dostu olduğunu söylerler. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Feel better already, right? | Daha şimdiden daha iyi hissediyorsun, değil mi? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| You see that one? | Şunu görüyor musun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Going to the park, huh? | Parka gidiyorsun, öyle mi? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Yeah, I got a season pass. | Evet. Sezon biletim var. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Wow. You got a season pass? | Vay canına. Sezon biletin mi var? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Wow. You must go all the time. | Sürekli gidiyorsundur. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Yeah, the roller coasters are the best. | Evet. Araba yarışları en iyisi. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Hmm, I don't know how I feel about that, | Sezon biletimin olmasından... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| having a season pass. | ...memnun muyum bilmiyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I mean, ain't you afraid that kind of takes | Yani, bu yarışlara sürekli giderek... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| all the specialness out of it? | ...onun özelliğini kaybedeceğinden korkmuyor musun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I mean, don't you think the park should be special? | Demek istediğim, parkın daha özel bir şey olması gerektiğini düşünmüyor musun? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I do. | Düşünüyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I like going all the time. | Sürekli oraya gitmeyi seviyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Get his legs. Get his legs. | Ayaklarından tut. Ayaklarından tut. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Fast. Come on. | Çabuk ol. Haydi. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| That's it. Good, Kyle. Good, Kyle. | İşte oldu. Çok güzel, Kyle. Çok güzel. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Yeah. Good, Kyle. | Evet. Çok güzel, Kyle. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I swear... | Sana yemin ederim... | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| This kid's gonna die. | ...bu çocuk ölecek. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I won't tell anyone, I promise. | Kimseye söylemeyeceğim, söz veriyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| Oh, well, gee, if you promise, | Ah, eğer söz veriyorsan.. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I guess we can let him go then, right? | ...sanırım gitmene izin vermeliyiz, öyle değil mi? | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I swear I won't. | Yemin ederim size. | Freeway Killer-1 | 2009 | |
| I mean it. I know you won't. | Ciddiyim. Söylemeyeceğini biliyorum. | Freeway Killer-1 | 2009 |