Search
English Turkish Sentence Translations Page 20301
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You are silly. | Sen bir salaksın. | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Hey, man. Get off my sister. | Hey,dostum. Kızkardeşimden uzak dur. | Frankenhood-1 | 2009 | |
| You know what it means now that we won the tournament, right? | Turnuvayı kazanmamızın ne demek olduğunu biliyor sun değil mi? | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Yeah. I can finally move off your couch. | Evet. Sonunda senin kanependen taşınabilirim. | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Hey, man. Don't let that $5,000 go to your head. | Hey,dostum. 5,000 bin doları unutma sakın. | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Five thousand? | Beş bin mi? | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Twenty five divided by three gives me | 25.000 doları üçe böldüğümüzde, bana kalan... | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Back rent. | ...kira ödemesi. | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Anyway, it means we gotta defend the title. | Herneyse,ünvanımızı korumalıyız. | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Not if we don't get our third back. | Ya üçüncü adamımızı geri döndüremezsek. | Frankenhood-1 | 2009 | |
| Girl, now you're talking my language. | Kızım,şimdi benim dilimden konuşuyorsun. | Frankenhood-1 | 2009 | |
| It is with considerable difficulty that I remember the original era of my being. | Varlığımın asıl dönemini hatırlamam oldukça zor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Ail of the events of that period appear confused and indistinct. | O dönemde gerçekleşen olaylar karışık veya belirsiz olarak görünüyor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| A strange multiplicity of sensations seized me. | Garip bir his çokluluğu beni ele geçirdi. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| And I saw, felt, heard and smelled at the same time. | Ve aynı zamanda gördüm, hissettim, duydum ve koku aldım. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| And it was indeed a long time before I learned to distinguish | Ve çeşitli hislerimin arasındaki farkı öğrenmem de elbette çok zaman aldı. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| I remember a stronger light pressed upon my nerves | Güçlü bir ışık sinirlerime baskı uyguladığı için... | Frankenstein-1 | 2015 | |
| so that I was obliged to shut my eyes. | ...gözlerimi kapatmak zorunda hissettiğimi hatırlıyorum. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Darkness then came over me and troubled me. 1 | Sonra üstüme karanlık geldi ve bana sıkıntı verdi. 1 | Frankenstein-1 | 2015 | |
| But hardly had I felt this when by opening my eyes as I now supposed | Ama bunu tam zar zor hissetmiştim ki... | Frankenstein-1 | 2015 | |
| the light poured in upon me again. | ...ışık tekrar üstüme akın etti. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Okay. Hold on. | Pekâlâ, dayan. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| So beautiful. | Çok güzelsin. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| You're a miracle. | Sen bir mucizesin. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| It's okay. Don't be scared. | Sorun yok, korkma. Görebildiğini sanmıyorum. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Unless it's very close, it takes a newborn days to master that. | Çok yakın olmadığı sürece, yeni doğanın bunu iyice öğrenmesi günler sürer. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| He's alive. | Yaşıyor. Bilinci yerinde. Bilinci yerinde. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Could this be muscle spasms? No, no. | Kas spazmları olabilir mi? Yok, yok. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Look at the way he looks at me, Victor. | Bana bakışına bak, Victor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Look at the way he looks at me. | Bana bakışına bak. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| He needs water. | Suya ihtiyacı var. Sana bir bardak su getireceğim. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Open. Ah... | Aç ağzını. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Such trauma. | Travma! | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Get him up! Get him up! | Kaldır, kaldır! | Frankenstein-1 | 2015 | |
| He's alive! | Yaşıyor! Yaşıyor! | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Let me try him. | Onu deneyeyim. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Try. Here. | Deneneyim. Al. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Be careful. Careful. | Dikkat et. Dikkat et. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Trusting that he has the reflex of a newborn. | Yeni doğan refleksi olduğunu gösteriyor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Will you look at that. Wow! | Şuna bak. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Okay. | Pekâlâ. Çok güçlü. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| He's very strong. | Çok güçlü. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| We're not going to hurt you. Here we go. | Sana zarar vermeyeceğiz. Hadi bakalım. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| I can't... | Vura... | Frankenstein-1 | 2015 | |
| it's amazing. He won't let me. Okay. | İnanılmaz. Pekâlâ. Vurmama izin vermiyor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Hey, get up. | Kalk. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Okay, okay. This is it. | Tamam, tamam. Böyle. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Treat him like a mama. Like a mama. | Anne gibi davran ona. Anne gibi. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Okay, you can do it. | Tamam, başarabilirsin. Hadi bakalım. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Good, good. Yeah. | Güzel, güzel. Evet. Evet. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Yes, I know the mechanics. | Evet, tekniği biliyorum. Sonunda bunu nasıl başardığını açıklamıyor bu. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| I don't know, Dr. Marcus. | Bilmiyorum, Dr. Marcus. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Quite honestly, I'm quite overwhelmed by the immensity of it all. | Dürüst olmak gerekirse, tüm bunların sınırsızlığıyla şaşkına dönmüş durumdayım. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Oh, come on, Victor. Don't be so coy. I'm not being coy. | Hadi ama, Victor. Bu kadar nazlanma. Nazlanmıyorum. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| I want to know what the breakthrough was. | Dönüm noktasının ne olduğunu bilmek istiyorum. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Well, it must have been something quite wonderful. Brilliant. | Çok harika bir şey olmuş olmalı. Mükemmel. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| But this is something far too important... Simple. | Ama bu tüm takımla paylaşamayacağın... Basit. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| ...for you not to share with the whole team, Victor. | ...kadar önemli bir şey, Victor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Now, I already noticed that some applications are out of control. | Şimdi, bazı uygulamaların kontrolden çıktığının zaten farkındayım. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| And what I was thinking was that maybe... | Ve düşündüğüm şey de belki... Ne olmuş? Hepsi daha hızlı iyileşmesi için. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Not necessarily. Uncontrolled cell division... | Gereksizce. Kontrolsüz hücre bölünmesi... | Frankenstein-1 | 2015 | |
| I'm not interested in your analysis. | Analizinle ilgilenmiyorum. Daha sağlıklı, daha güçlü ve çok daha dirençli olacak. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Administer the sedative. | Sakinleştiriciyi yap. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| There you go. Good. | İşte böyle. Güzel. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Yeah? | Öyle, değil mi? | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Okay, so... | Pekâlâ, şimdi... | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Mmm. Yum, yum. | Leziz. Tamam mı? | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Open your mouth. | Ağzını aç. Böyle... | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Yum, yum. | Leziz. Tamam mı? | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Ready? Ah... | Hazır mısın? | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Good. That's it. 1 | Güzel, işte böyle. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Do you like that? You want it? | Bunu sevdin mi? İstiyor musun? Al bakalım. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Peekaboo. | Ce ee. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| And back. | Ve geri. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Good boy. That's a good catch. | İyi çocuk. İyi bir yakalamaydı. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Fuck! Here. You okay? | Sikeyim! Al. İyi misin sen? | Frankenstein-1 | 2015 | |
| It's okay. You didn't hurt me. It's fine. It's okay. | Sorun yok, beni incitmedin. Bir şey yok, bir şey yok. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Okay. You can let go now. | Tamam, şimdi bırakabilirsin. Bırakabilirsin. Bırak. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Let go. Good boy. Good boy. | Bırak. Uslu çocuk, uslu çocuk. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Yeah, I can see that, too. | Evet, bunu da görebiliyorum. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| We're going to have to do a biopsy. | Biyopsi yapmamız gerekecek. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| That's it. That's it. | İşte böyle, işte böyle. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| I got it. | Vurdum. 1 | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Yeah. Good. | Evet, güzel. Güzel, güzel. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| I don't want to talk about it right now. | Şu anda bundan bahsetmek istemiyorum. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| This is not what I intended. | Niyetim bu değildi. Seni duyabiliyor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| He doesn't understand. Yes, he does. | Anlamıyor. Anlıyor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| They're just sounds. Crude sounds. | Bunlar sadece sesler. Basit sesler. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Babies make them and we ascribe meaning into them. | Bebekler bu sesleri çıkartıyor ve biz de anlam yüklüyoruz. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Dad. Don't justify. | Baba. Savunma. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| He's a conscious entity. | O bilinçli bir varlık. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| We can't just put him down. | Onu öylece kenara atamayız. Eğer bilinçli olduğunu kabul edersek... | Frankenstein-1 | 2015 | |
| then the concept of prolonging his agony is unacceptable. | ...o halde ıstırabının uzama konsepti kabul edilemez. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| We can't... I can't have anything to do with this. | Buna... Buna karışamam. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| I can't. It's... | Yapamam. Bu... | Frankenstein-1 | 2015 | |
| It'd be murder. I can't do it. I can't. | Cinayet olur. Yapamam, yapamam. Cinayet mi? | Frankenstein-1 | 2015 | |
| What was that? | Ne dedin? O hiç doğmadı, böyle biri yok. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Look at him, Victor. | Ona bak, Victor. | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Do you think that he's in pain, Victor? | Acı çekiyor mu sence, Victor? | Frankenstein-1 | 2015 | |
| Are you in pain? | Sen acı çekiyor musun? | Frankenstein-1 | 2015 |