Search
English Turkish Sentence Translations Page 19897
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
by huge multinational corporations | yapacakları pek bir şey düşmeden yapacakları pek bir şey düşmeden | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
that have very little to do with ranches and farmers. | devasa çok uluslu firmalar tarafından işleniyor. devasa çok uluslu firmalar tarafından işleniyor. ...çiftliklerle, çiftçilerle alakası yoktur. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Now our food is coming from enormous assembly lines | Şimdi yiyeceklerimiz.. İşlenen hayvanların ve işçilerin Şimdi yiyeceklerimiz.. İşlenen hayvanların ve işçilerin Yediğimiz yemek artık, hem hayvanların hem de çalışanların... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
where the animals and the workers are being abused. | kötü muamele gördüğü muazzam üretim hatlarından geliyor.. kötü muamele gördüğü muazzam üretim hatlarından geliyor.. ...suistimal edildiği muazzam üretim hatlarından geçerek geliyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
And the food has become much more dangerous | Ve gıda kasıtlı bir biçimde ve çeşitli yollarla Ve gıda kasıtlı bir biçimde ve çeşitli yollarla Yediğimiz yemek artık çok daha tehlikeli... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
in ways that are being deliberately hidden from us. | bizden sakladıklarından çok ama çok daha tehlikeli hale geliyor. bizden sakladıklarından çok ama çok daha tehlikeli hale geliyor. ...ve bu tehlikeler bizden saklanıyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
You've got a small group of multinational corporations | Tüm gıda sistemini kontrol altına alan Tüm gıda sistemini kontrol altına alan Bir avuç çok uluslu şirket... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
who control the entire food system. | çok uluslu bir karteliniz var.. çok uluslu bir karteliniz var.. ...tüm gıda sanayisini kontrol ediyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
From seed to the supermarket, | Tohumdan süpermarkete Tohumdan süpermarkete Tohumdan başlayıp dizildikleri raflara kadar... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
they're gaining control of food. | gıda kontrolünü ele geçirdiler.. gıda kontrolünü ele geçirdiler.. ...her şey onların kontrolüne geçiyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
This isn't just about what we're eating. | Bu sadece ne yediğimizle ilgili değil.. Bu sadece ne yediğimizle ilgili değil.. Bu sadece yediğimiz şeylerle ilgili değil. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
This is about what we're allowed to say, | Bu.. Neyi söylememize.. Bu.. Neyi söylememize.. Söylememize izin verilenlerle ilgili... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
what we're allowed to know. | Neyi bilmemize izin verdikleri ile ilgili.. Neyi bilmemize izin verdikleri ile ilgili.. ...ve bilmemize izin verilenlerle. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
It's not just our health that's at risk. | Risk altındaki sağlığımız ile de ilgili değil.. Risk altındaki sağlığımız ile de ilgili değil.. Tehlikede olan sadece sağlığımız değil. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The companies don't want farmers talking. | Kartel, çiftçilerin konuşmasını istemiyor.. Kartel, çiftçilerin konuşmasını istemiyor.. Şirketler çiftçilerin konuşmalarını istemiyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
They don't want this story told. | Bu hikayenin bilinmesini de.. Bu hikayenin bilinmesini de.. Bunların anlatılmasına karşılar. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
How about a nice chicken club sandwich made with fresh cooked chicken? | Yeni pişmiş taze tavuk etli bir Klüp Sandviçe ne dersin.. Yeni pişmiş taze tavuk etli bir Klüp Sandviçe ne dersin.. Şöyle güzel bir tavuk sandviçine ne dersiniz? | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
You know, that's a nice idea... | Aslında.. Güzel fikir... Aslında.. Güzel fikir... Eric Schlosser "Fast Food Nation" Kitabının Yazarı Aslında iyi fikir ama... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
...but I think what I'd really like... | ... ama ben.. sanırım, evet.. ... ama ben.. sanırım, evet.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
...is a burger. All right. | ... bir burger istiyorum.... Tamam ... bir burger istiyorum.... Tamam ...alacağım. Peki. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
My favorite meal to this day | Kendimi bildim bileli favori yiyeceklerim Kendimi bildim bileli favori yiyeceklerim Hayatta en çok sevdiğim yemek... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
remains a hamburger and french fries. | hamburger ve kızarmış patates oldu.. hamburger ve kızarmış patates oldu.. ...hamburger ve patates kızartmasıdır. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I had no idea that a handful of companies | Bu bir avuç şirketin yediklerimizi nasıl değiştirdikleri Bu bir avuç şirketin yediklerimizi nasıl değiştirdikleri Bir avuç şirketin ne yediğimizi ve yemeğimizi nasıl ... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
had changed what we eat and how we make our food. | ya da nasıl ürettikleri konusunda hiç bir fikrim yoktu.. ya da nasıl ürettikleri konusunda hiç bir fikrim yoktu.. ...pişirdiğimizi nasıl da değiştirdiğinden hiç haberim yoktu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I've been eating this food all my life | Ben bunları yaşamım boyunca yedim, Ben bunları yaşamım boyunca yedim, Bu yemeği bütün hayatım boyunca yedim... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
without having any idea where it comes from, | nereden geldiklerini nereden geldiklerini ... ve nereden geldiğinden hiç haberim olmadı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
any idea how powerful this industry is. | ve bu şirketlerin ne kadar güçlü olduğunu bilmeden.. ve bu şirketlerin ne kadar güçlü olduğunu bilmeden.. Ya da bu endüstrinin gücünden. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
And it was the idea | .. Ve bu olgu .. Ve bu olgu Birilerinin bizden gizlediği... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
of this world deliberately hidden from us. | bu kasıtlı olarak bizden gizlenen dünya.. bu kasıtlı olarak bizden gizlenen dünya.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I think that's one of the reasons why | Sanırım bu benim araştırmacı gazeteci olmamda Sanırım bu benim araştırmacı gazeteci olmamda Sanırım, araştırmacı gazeteci... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I became an investigative reporter, | önemli bir neden oldu.. önemli bir neden oldu.. ...olma nedenim buydu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
was to take the veil... lift the veil away | Gizlenen önemli gerçeklerle aramızdaki Gizlenen önemli gerçeklerle aramızdaki Perdeyi almak ve... onu kaldırmak. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
from important subjects that are being hidden. | bu perdeyi aralamak.. Kaldırmak. bu perdeyi aralamak.. Kaldırmak. İnsanlardan saklanan önemli şeyleri açığa çıkarmak. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The whole industrial food system | Tüm endüstriyel gıda sisteminin Tüm endüstriyel gıda sisteminin Yemeğin endüstrileşmesi... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
really began with fast food. | başlangıç noktası fast food restoranlardır. başlangıç noktası fast food restoranlardır. ...hazır yemekle başladı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
In the 1930s, | 1930'lu yıllarda 1930'lu yıllarda 1930'larda... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
a new form of restaurant arose | yepyeni bir restoran biçimi ortaya çıktı yepyeni bir restoran biçimi ortaya çıktı | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and it was called the drive in. | .. ve bu yeni biçim "Drive In" olarak adlandırıldı.. .. ve bu yeni biçim "Drive In" olarak adlandırıldı.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The McDonald brothers had a very successful drive in, | McDonald kardeşlerin çok başarılı bir Drive In'leri vardı; bu başarıya karşın McDonald kardeşlerin çok başarılı bir Drive In'leri vardı; bu başarıya karşın McDonald kardeşlerin işlettikleri başarılı bir drive in vardı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
but they decided to cut costs and simplify. | maliyetleri azaltmaya ve işleri basitleştirmeye karar verdiler... maliyetleri azaltmaya ve işleri basitleştirmeye karar verdiler... İşleri basitleştirip ucuzlaştırmaya karar verdiler. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
So they fired all their carhops, | Elbette tüm servis elemanlarından Elbette tüm servis elemanlarından Bütün servis kızlarını kovdular... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
they got rid of most of the things on the menu | ve mönüdeki fazlalıklardan kurtularak.. ve mönüdeki fazlalıklardan kurtularak.. ...menüyü büyük anlamda kısalttılar... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and they created a revolutionary idea | Ve bir restoranın idaresi için Ve bir restoranın idaresi için ...ve restoran işletmeciliğinde... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to how to run a restaurant. | "devrimci" bir fikirle ortaya çıktılar.. "devrimci" bir fikirle ortaya çıktılar.. ...bir devrim yapmış oldular. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
They basically brought the factory system | Restoranın arkası yani mutfak kısmına Restoranın arkası yani mutfak kısmına Fabrika sistemini aldılar... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to the back of the restaurant kitchen. | basitçe fabrika sistemini getirdiler.. basitçe fabrika sistemini getirdiler.. ...ve mutfaklarına koydular. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
They trained each worker to just do one thing | Her bir işçiyi sadece bir işi yapmaları için eğittiler.. Her bir işçiyi sadece bir işi yapmaları için eğittiler.. Her işçi sadece tek bir görev için eğitiliyordu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
again and again and again. | Tekrar tekrar ve tekrar... Tekrar tekrar ve tekrar... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
By having workers who only had to do one thing, | Böyle, sadece tek bir işi yapan işçiler Böyle, sadece tek bir işi yapan işçiler Böyle bir yolu seçerek McDonald kardeşler... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
they could pay them a low wage | ..daha az ücret ve işten çıkarıldığında ..daha az ücret ve işten çıkarıldığında ...hem maaşları düşük tutuyor... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and it was very easy to find someone to replace them. | ..yerine kolayca birilerinin bulunması demekti.. ..yerine kolayca birilerinin bulunması demekti.. ...hem de işçileri atıp yenisini almayı kolaylaştırmış oluyorlardı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
It was inexpensive food, it tasted good | Yiyecekler ucuzdu ve lezzetliydi.. Yiyecekler ucuzdu ve lezzetliydi.. Ucuz yemekti, tadı güzeldi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and this McDonald's fast food restaurant | İşte bu McDonald'ın fast food restoranlarına İşte bu McDonald'ın fast food restoranlarına McDonald's restoranı da böylece... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
was a huge huge success. | müthiş ötesi bir başarı getirdi.. müthiş ötesi bir başarı getirdi.. ...büyük, çok büyük bir başarı yakaladı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
That mentality of uniformity, | Bu tekdüzeliğin mantığı Bu tekdüzeliğin mantığı Uyguladıkları aynılık, sabitlik ve ucuzluk... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
conformity and cheapness | ..uyum ve ucuzluk ..uyum ve ucuzluk | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
applied widely and on a large scale | geniş bir alanda, büyük ölçekli olarak geniş bir alanda, büyük ölçekli olarak ...bu boyutta olunca... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
has all kinds of unintended consequences. | tüm istenmeyen sonuçları ile uygulandı.. tüm istenmeyen sonuçları ile uygulandı.. ...kasıtsız da olsa büyük sonuçlara yol açtı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
When McDonald's is the largest purchaser | McDonald's Amerika'nın McDonald's Amerika'nın McDonald's Amerika'nın en büyük... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
of ground beef in the United States | en büyük kıyma alıcısı olduğunda.. en büyük kıyma alıcısı olduğunda.. ...kıyma alıcısı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and they want their hamburgers | .. ve her yerde tamamıyla aynı lezzette .. ve her yerde tamamıyla aynı lezzette Bütün hamburgerlerinin, nerede olursa olsun... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to taste, everywhere, exactly the same, | ..hamburger satmak isteyince ..hamburger satmak isteyince | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
they change how ground beef is produced. | ..kıyma üretiminin biçimini değiştirdiler. ..kıyma üretiminin biçimini değiştirdiler. Bu yüzden de kıyma üretim yollarını değiştiriyorlar. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The McDonald's corporation | McDonald's McDonald's McDonald's, aynı zamanda... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
is the largest purchaser of potatoes | ..patatesin de en büyük alıcısıdır ..patatesin de en büyük alıcısıdır ...en büyük patates alıcısı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and one of the largest purchasers of pork, | ..domuz etinin de ..domuz etinin de Çok büyük bir domuz eti alıcısı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
chicken, tomatoes, lettuce, even apples. | .. tavuğun, domatesin, marulun ve hatta elmanın bile.. .. tavuğun, domatesin, marulun ve hatta elmanın bile.. Tavuk, domates, marul, hatta elmanın da... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
These big big fast food chains | Büyük fast food zincirleri Büyük fast food zincirleri Büyük hazır yemek zincirleri... 1 | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
want big suppliers. 1 | büyük üreticiler ile çalışmak isterler.. 1 büyük üreticiler ile çalışmak isterler.. 1 ...büyük satıcılarla çalışıyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
And now there are essentially a handful of companies | Ve işte, sonuçta; bir avuç şirket Ve işte, sonuçta; bir avuç şirket Bunun sonucu olarak da, ne yediğimizi belirleyen... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
controlling our food system. | tüm gıda sistemimizi kontrol altında tutuyor.. tüm gıda sistemimizi kontrol altında tutuyor.. ...birkaç şirket kalıyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
In the 1970s, the top five beef packers | 1970'lerde ilk beş şirket 1970'lerde ilk beş şirket 1970'lerde, en büyük beş yemek şirketi, toplamda... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
controlled only about 25% of the market. | sığır eti pazarının sadece %25'ine hakimken sığır eti pazarının sadece %25'ine hakimken ...piyasanın %25'ine sahipti. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Today, the top four | .. bugün ilk dört şirket .. bugün ilk dört şirket Bugün ise, en büyük dördü... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
control more than 80% of the market. | pazarın %80'inden fazlasının kontrolünü elinde tutuyor.. pazarın %80'inden fazlasının kontrolünü elinde tutuyor.. piyasanın %80'inden fazlasına sahip. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
You see the same thing happening now in pork. | Aynı, domuz eti pazarında da olduğu gibi. Aynı, domuz eti pazarında da olduğu gibi. Aynısı domuz eti için de geçerli. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Even if you don't eat at a fast food restaurant, | Bir fast food restoranından hiç bir şey yemeseniz bile Bir fast food restoranından hiç bir şey yemeseniz bile Hazır yemek tüketseniz de, tüketmeseniz de... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
you're now eating meat that's being produced | etiniz bu sistem tarafından etiniz bu sistem tarafından ...yediğiniz et böyle bir sistemden geliyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
by this system. | ..üretiliyor.. ..üretiliyor.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
You look at the labels | Etiketlere bakın: Etiketlere bakın: Etiketlere bakınca... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and you see Farmer this, Farmer that... | "yok şu çiftlikte.. yok bu çiftlikte üretilmiştir" "yok şu çiftlikte.. yok bu çiftlikte üretilmiştir" ....şu markanın, bu çiftçinin adını görüyorsunuz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
it's really just three or four companies | ..aslına bakarsanız tüm pazar ..aslına bakarsanız tüm pazar Gerçekte ise, eti kontrol eden... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
that are controlling the meat. | üç bilemediniz dört şirketin kontrolü altında.. üç bilemediniz dört şirketin kontrolü altında.. ...toplam 3 4 şirket var. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We've never had food companies this big | Tüm tarihimiz boyunca hiç bir zaman bu kadar büyük.. Tüm tarihimiz boyunca hiç bir zaman bu kadar büyük.. Tarihte hiçbir zaman bu kadar büyük, bu kadar... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and this powerful in our history. | bu kadar güçlü gıda şirketlerimiz olmamıştı.. bu kadar güçlü gıda şirketlerimiz olmamıştı.. ...güçlü yemek üreticileri olmamıştı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Tyson, for example, | Tyson örneğin; Tyson örneğin; Mesela, Tyson... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
is the biggest meat packing company in the history of the world. | dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük et paketleme firması.. dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük et paketleme firması.. ...dünya tarihindeki en büyük et üretim şirketi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The industry changed the entire way that chicken are raised. | Endüstri piliç yetiştirme biçimini kökten değiştirdi.. Endüstri piliç yetiştirme biçimini kökten değiştirdi.. Gıda endüstrisi, tavuk üretimini tamamiyle değiştirdi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Birds are now raised and slaughtered | Şimdi piliçler, 50 yıl öncesine göre yarı zamanda Şimdi piliçler, 50 yıl öncesine göre yarı zamanda Civcivlerin büyüyüp kesilmesi bugün... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
in half the time they were 50 years ago, | yetişkin hale getirilip kesime gönderilmesine karşın yetişkin hale getirilip kesime gönderilmesine karşın ...50 yıl öncesinin yarısı kadar zaman alıyor... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
but now they're twice as big. | tam iki katı büyüklükte.. tam iki katı büyüklükte.. ...boyları da iki katı kadar oluyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
People like to eat white meat, | İnsanlar tavuğun beyaz etini sevince İnsanlar tavuğun beyaz etini sevince İnsanlar beyaz eti seviyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
so they redesigned the chicken | onlar da tavuğu geniş göğüslü olarak onlar da tavuğu geniş göğüslü olarak Bu yüzden tavuklar, büyük... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to have large breasts. | yeniden şekillendirdiler.. yeniden şekillendirdiler.. ...göğüslü olacak şekilde "tasarlandı". | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
They not only changed the chicken, | Sadece tavukları değil, çiftçileri de değiştirdiler Sadece tavukları değil, çiftçileri de değiştirdiler Sadece tavuk değişmedi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
they changed the farmer. | Artık tavuk üreticilerinin Artık tavuk üreticilerinin Çiftçi de değişti. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Today, chicken farmers no longer control their birds. | kümeslerinin kontrolü onların elinde değil.. kümeslerinin kontrolü onların elinde değil.. Günümüzde, tavuğu yetiştirenler, tavuğa sahip değil. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
A company like Tyson | Örneğin Tyson gibi bir firma Örneğin Tyson gibi bir firma Tyson gibi şirketler... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
owns the birds from the day they're dropped off | civcivin yumurtadan çıktığı günden civcivin yumurtadan çıktığı günden ...yumurtanın çatlamasından kesime kadar... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
until the day that they're slaughtered. | piliç olup kesildiği güne kadar sahibi.. piliç olup kesildiği güne kadar sahibi.. ...tavuğa sahip oluyorlar. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |