Search
English Turkish Sentence Translations Page 19901
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
working so closely with my mom. | hiç ama hiç düşünemezdim.. hiç ama hiç düşünemezdim.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We go this way? Okay. Yes, we go this way. | Bu yoldan.. Evet bu yoldan gidiyoruz.. Bu yoldan.. Evet bu yoldan gidiyoruz.. Bu yönden mi? Tamam. Evet, bu taraf. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Made a mistake... I think that's the way we want to go. | Yanlış oldu... Sanırım gideceğimiz yer burasıydı.. Yanlış oldu... Sanırım gideceğimiz yer burasıydı.. Karıştırmışım. Sanırım şuradan gitmeliyiz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
My mom and I, our relationship has | Annemle ilişkimiz Annemle ilişkimiz Annemle ilişkimiz yepyeni bir boyuta ulaştı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
taken on a whole new dimension. | ..yepyeni bir boyut kazandı.. ..yepyeni bir boyut kazandı.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
2421? 2421. | 2421? 2421. 2421? 2421. 2421? 2421. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Here we are. | İşte geldik. İşte geldik. İşte geldik. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Hi. Hello. | Selam. Merhaba. Selam. Merhaba. Merhaba. Merhaba. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
How are you? I'm Pat. | Nasılsınız? Ben Pat. Nasılsınız? Ben Pat. Nasılsınız? Ben Pat. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Hi, Pat. Barb Kowalcyk. | Merhaba Pat. Barb Kowalcyk. Merhaba Pat. Barb Kowalcyk. Hoşgeldin, Pat. Barb Kowalcyk. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Hi, Barb. After the first big push | Selam Barb. Gıda standartlarını Selam Barb. Gıda standartlarını Merhaba, Barb. Gıda Sanayi Standartları... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to establish food standards, people just got complacent. | oluşturmanın ilk adımları atıldığında kamuoyu umursamadı.. oluşturmanın ilk adımları atıldığında kamuoyu umursamadı.. ...bir kez oluştuktan sonra insanlar umursamaz olmuşlar. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We reduced funding for the FDA. | FDA'in bütçesini kıstık.. FDA'in bütçesini kıstık.. Gıda ve İlaç İdaresi'nin bütçesi düştü. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We've relied increasingly | Giderek artan bir biçimde şirketlere güvenip Giderek artan bir biçimde şirketlere güvenip Diana DeGett Colorado Vekili Şirketlerin kendi teftişlerine güvenmeye başladık. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
on self policing for all of these industries. | bu endüstrilerin kendi kurallarını oluşturmasını izledik.. bu endüstrilerin kendi kurallarını oluşturmasını izledik.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
And now we just have, really, | Ve şimdi.. gerçekten Ve şimdi.. gerçekten | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
lost our system. | gerçekten ipin ucu kaçtı.. gerçekten ipin ucu kaçtı.. ...çökmüş durumda. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
You're really one of the champions on the hill | Siz gerçekten gıda güvenliği konusunda Siz gerçekten gıda güvenliği konusunda Siz, güvenli yemek konusunda önde gelen... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
for food safety and it's a very important cause. | yılmaz bir savaşçısınız.. yılmaz bir savaşçısınız.. ...isimlerden birisiniz ve bu önemli bir konu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
It's very personal to me and my family. | Bu benim ve ailem için çok özel.. Bu benim ve ailem için çok özel.. Bu konu ben ve ailem için biraz kişisel. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Our food safety advocacy work started six years ago | Avukatımız, 6 yıl önce küçük oğlum Kevin Avukatımız, 6 yıl önce küçük oğlum Kevin Biz yemek güvenliğini savunmaya altı yıl önce başladık. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
when my two and a half year old son Kevin | E.coli 0157:h7'ye yakalandığı E.coli 0157:h7'ye yakalandığı İki buçuk yaşındaki oğlum Kevin... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
was stricken the "E. coli 0157:h7" | zaman çalışmaya başladı. zaman çalışmaya başladı. ..."E. coli 0157:h7"ye yakalanıp... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and went from being a perfectly healthy | .. Ve bu son derece sağlıklı küçük çocuk .. Ve bu son derece sağlıklı küçük çocuk ...12 günde çok sağlıklı, çok güzel bir oğlan çocuğu olmaktan | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
beautiful little boy... | .. burada yanımda .. burada yanımda | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and I have a small picture with me today | ..hastalanmadan 2 hafta önce çekilmiş ..hastalanmadan 2 hafta önce çekilmiş resmini de getirmiştim | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
that was taken two weeks before he got sick. | küçük bir fotoğrafı var.. küçük bir fotoğrafı var.. Bu hastalanmadan iki hafta önceydi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
He went from that to being dead in 12 days. | Bu halden, 12 gün içinde toprağa verdik.. Bu halden, 12 gün içinde toprağa verdik.. On iki günde bu halden, ölü olmaya gitti. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
In July 2001, | 2001 Temmuzu'nda 2001 Temmuzu'nda 2001 Haziran'ında ailecek bir tatile çıktık. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
our family took a vacation. | ailecek tatile çıktık.. ailecek tatile çıktık.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Had we known what was in store for us, | Tatile çıkarken Tatile çıkarken Başımıza gelecekleri bilseydik... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
we would have never gone home. | eve asla geri dönemeyeceğimizi bilebilir miydik? eve asla geri dönemeyeceğimizi bilebilir miydik? ...asla eve dönmezdik. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We ended up eating three hamburgers before he got sick. | Hastalanmadan önce hamburger yemiştik.. Hastalanmadan önce hamburger yemiştik.. Oğlum hastalanmadan önce üç hamburger yedik. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We started to see blood in Kevin's diarrhea, | Kevin'in dışkısından kan gelmeye başladı.. Kevin'in dışkısından kan gelmeye başladı.. Kevin kanlı bir ishale yakalandı... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
so we took him to the emergency room. | Hemen alıp acil servise kaldırdık.. Hemen alıp acil servise kaldırdık.. ...ve biz de onu acile götürdük. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
And they said, "We've gotten | Orada Kevin'in dışkısından Orada Kevin'in dışkısından Bize dediler ki: "Kevin'in... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
the culture back from Kevin's stool, | kültür örneği aldıklarını kültür örneği aldıklarını ...dışkı kültürü geldi, kanlı E. coli'ye yakalanmış." | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and he has hemorrhagic E. coli. " | ve kanlı E.coli olduğunu.. ve kanlı E.coli olduğunu.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
They came in and informed us | Ardından gelip Kevin'in böbreklerinin Ardından gelip Kevin'in böbreklerinin Gelip bize Kevin'in böbreklerinin çöktüğünü söylediler... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
that Kevin's kidneys were starting to fail. | işlevini yitirmeye başladığını söylediler.. işlevini yitirmeye başladığını söylediler.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Kevin received his first dialysis treatment. | Kevin diyalize başladı.. Kevin diyalize başladı.. Kevin ilk kez diyalize girdi... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
He was not allowed to really drink water. | Normal su içmesine izin verilmiyordu.. Normal su içmesine izin verilmiyordu.. Su içmesine izin yoktu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We had these little sponges | Küçük bir su kabına batırdığımız Küçük bir su kabına batırdığımız Küçük süngerlerimiz vardı... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and we were allowed to dip that into a cup of water | küçük süngerleri susuzluğunu gidermesi küçük süngerleri susuzluğunu gidermesi ...ve onları suya batırıp Kevin'e vermemize izin veriyorlardı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and then give him that. | için ona veriyorduk.. için ona veriyorduk.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
He bit the head off of one of them. | Onlardan birini ısırdı.. Onlardan birini ısırdı.. Bir kere bir tanesini ısırıp kopardı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
You've never seen someone beg. | Birinin yalvarışını görmeyin.. Birinin yalvarışını görmeyin.. Siz gerçek yalvarma nedir, bilmezsiniz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
He begged for water. It was all he could talk about. | Son gücüyle.. Su için yalvarıyordu.. Son gücüyle.. Su için yalvarıyordu.. Su istiyordu. Bir tek sudan bahsediyordu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
They wouldn't let anybody bring any beverage into the room | Kimsenin odaya içecek sokmasına izin verilmiyordu Kimsenin odaya içecek sokmasına izin verilmiyordu Kimsenin içeriye içecek sokmasına izin yoktu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
because... I mean, it was all he would talk about, | ..çünkü konuşup istediği tek şey ..çünkü konuşup istediği tek şey Çünkü...yani bir tek bundan bahsediyordu. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
was... water. | ..birazcık suydu.. ..birazcık suydu.. ...sudan. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I don't know if he knew what was happening to him... | Kendisine ne olduğunu bilseydi ne olurdu.. Kendisine ne olduğunu bilseydi ne olurdu.. Başına gelenleri biliyor muydu, bilmiyorum. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and I hope... I don't know. | dileğim... Bilmiyorum.. dileğim... Bilmiyorum.. Umarım... Bilmiyorum. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
To watch this beautiful child go | Bu güzelim çocuğu Bu güzelim çocuğu Bu harika çocuğun on iki günde bu halden ölüme gitmesi... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
from being perfectly healthy to dead in 12 days... | son derece sağlıklı bir halden 12 gün içinde son derece sağlıklı bir halden 12 gün içinde | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
it was just unbelievable | üstelik sadece yemek yedi diye ölmesini izlemek üstelik sadece yemek yedi diye ölmesini izlemek ...ve bunun yemek yüzünden olması... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
that this could happen from eating food. | gerçekten inanılmaz.. gerçekten inanılmaz.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
What was kind of adding more insult to injury... | Acımızı daha da derinleştiren şey ise Acımızı daha da derinleştiren şey ise Yaramıza tuz basan ise şu oldu: | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
it took us almost two or three years | avukatımızla birlikte o hamburgerin avukatımızla birlikte o hamburgerin İki üç yıldan ve bir avukat tutmamızdan sonra... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and hiring a private attorney | toplanması gereken etten yapıldığını toplanması gereken etten yapıldığını | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to actually find out that we matched a meat recall. | ortaya çıkarmamazın 2 3 yıl sürmesi oldu.. ortaya çıkarmamazın 2 3 yıl sürmesi oldu.. ...etlerin toplatıldığını öğrendik. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
On August 1st, my son was already in the hospital. | Ağustos'un 1'inde oğlum hala hastanede iken Ağustos'un 1'inde oğlum hala hastanede iken 1 Ağustos'ta, oğlum hastanedeydi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
They did an E. coli test at the plant that was positive. | üretim tesislerinde yapılan E.coli testi pozitif çıktı. üretim tesislerinde yapılan E.coli testi pozitif çıktı. Fabrikada E. coli testi uyguladılar ve pozitif çıktı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
They didn't end up recalling that meat | Ta 27 Ağustos'a dek... Ölümünden sonra 16 gün boyunca Ta 27 Ağustos'a dek... Ölümünden sonra 16 gün boyunca Ama bu eti, 27 Ağustos'a, kadar toplatmadılar... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
until August 27th, | ..üretimi durdurup ..üretimi durdurup | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
16 days after he died. | ..toplatma kararı almadılar.. ..toplatma kararı almadılar.. Kevin öldükten 16 gün sonra. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
If we have some more hearings... which I'm sure we will... | Eğer yeni bir şeyler çıkarsa.. Ki eminim çıkacaktır Eğer yeni bir şeyler çıkarsa.. Ki eminim çıkacaktır Eğer başka duruşmalar da olursa, ki eminim olacaktır... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I'd love to have you come and testify. | Gelip seve seve tanığın olurum. Gelip seve seve tanığın olurum. ...gelip tanıklık etmenizi çok isterim. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
Keep fighting. Thank you. You too. | Sakın bırakma. Teşekkür ederim siz de.. Sakın bırakma. Teşekkür ederim siz de.. Mücadeleye decam edin. Sağolun siz de. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
You never get over the death of your child. | Evlat acısını hiçbir şey unutturamaz.. Evlat acısını hiçbir şey unutturamaz.. Çocuğunuzun ölümünü atlatamazsınız. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
You find a new normal. | Kendinize yeni bir "normal" buluyorsunuz.. Kendinize yeni bir "normal" buluyorsunuz.. Alışırsınız. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
This way? Yes. | Böyle mi? Evet. Böyle mi? Evet. Buradan mı? Evet. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We're going this way? Mm hmm. | Bu yoldan mı? Evet. Bu yoldan mı? Evet. Buradan mı gidiyoruz? Hı hı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We put faith in our government | Devlete bizi koruması için inandık, güvendik Devlete bizi koruması için inandık, güvendik Hükümete, bizi koruması için güvendik... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to protect us, | ve devlet bizi ve devlet bizi | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and we're not being protected | en basit düzeyde bile en basit düzeyde bile ...ve en temel konuda bile korunmuyoruz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
at a most basic level. | korumayı beceremedi.. korumayı beceremedi.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
In 1998, the USDA implemented microbial testing | 1998'de USDA üretim tesislerinde 1998'de USDA üretim tesislerinde 1998'de, sıtma virüsü ve "E. coli 0157:h7" için testler yürürlüğe girdi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
for salmonella the "E. coli 0157:h7" | salmonella ve "E. coli 0157:h7" bakterileri için test uygulaması başlattı. salmonella ve "E. coli 0157:h7" bakterileri için test uygulaması başlattı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The idea was that if a plant repeatedly failed these tests, | Uygulamanın amacı testten geçemeyen tesislerin Uygulamanın amacı testten geçemeyen tesislerin Eğer bir fabrika bu testlerden birçok defa kalırsa... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
that the USDA would shut the plant down | acilen kapatılmasıydı. Çünkü ortada sağlığa aykırı acilen kapatılmasıydı. Çünkü ortada sağlığa aykırı ...Tarım Bakanlığı fabrikayı kapatacaktı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
because they obviously had an ongoing contamination problem. | düzeltilemeyen bir durum vardı.. düzeltilemeyen bir durum vardı.. Çünkü sorunlu oldukları belli olacaktı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The meat and poultry associations | Et ve Piliç üretici birlikleri hemen USDA'yı Et ve Piliç üretici birlikleri hemen USDA'yı Büyük ve küçük baş hayvancılık işletmecileri, Tarım Bakanlığı'nı dava ettiler. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
immediately took the USDA to court. | mahkemeye verdiler.. mahkemeye verdiler.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
The courts basically said | Mahkeme, kısaca Mahkeme, kısaca Mahkemeler, Tarım Bakanlığı'nın, fabrika kapatma yetkisi olmadığını söyledi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
the USDA didn't have the authority | ..USDA'nın böyle bir yetkisinin ..USDA'nın böyle bir yetkisinin | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to shut down the plants. | ..olmadığına karar verdi.. ..olmadığına karar verdi.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
What it meant was that | Yani bu şu demek, Yani bu şu demek, Bu da şu anlama gelir ki... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
you could have a pound of meat or poultry products | aldığınız et ya da tavuk aldığınız et ya da tavuk ...isterse yediğiniz et bir mikrop yuvası olsun... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
that is a petri dish of salmonella | bakterilerle dolu olacak bakterilerle dolu olacak | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and the USDA really can't do anything about it. | ve USDA bu konuda hiç bir şey yapamayacak.. ve USDA bu konuda hiç bir şey yapamayacak.. ...Tarım Bakanlığı hiçbir şey yapamaz. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
A new law was introduced in direct response | Yeni bir yasa gündeme geldi Yeni bir yasa gündeme geldi Buna karşılık yeni bir yasa çıkarıldı. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and this law became known as Kevin's Law. | Kevin Kanunu olarak anılan bir yasa.. Kevin Kanunu olarak anılan bir yasa.. Kevin'in Yasası diye biliniyor. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
It seems like such a clear cut, common sense type thing. | Kesin çözümlü, olaya sağduyu ile yaklaşan bir yasa.. Kesin çözümlü, olaya sağduyu ile yaklaşan bir yasa.. Çok net, neredeyse sağ duyuyla yazılmış bir yasa. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
How are things going? Fine fine. | Nasıl gidiyor? İyi iyi... Nasıl gidiyor? İyi iyi... Nasıl gidiyor? İyi, iyi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
We've been working for six years | Tam 6 yıldır bu yasa için uğraşıyoruz Tam 6 yıldır bu yasa için uğraşıyoruz Altı yıldır uğraşıyoruz... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
and it still hasn't passed. | ..ve hala meclisten geçiremedik.. ..ve hala meclisten geçiremedik.. ...ve yasa hala geçmedi. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
I sense that there may be | Bir fırsat seziyorum.. Bir fırsat seziyorum.. Sanırım yasayı geçirmek için... | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
an opportunity... an enhanced opportunity... | bu kez geçireceğimize dair bu kez geçireceğimize dair Phil English/Colorado Vekili Kevin's Law Yandaşı ...bir fırsat, güçlü bir fırsat elimize geçti. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |
to get this signed into law this time. | giderek güçlenen bir fırsat.. giderek güçlenen bir fırsat.. | Food inc-1 | 2008 | ![]() |