Search
English Turkish Sentence Translations Page 19394
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You see,... | Biliyorsun ki... | Fire-1 | 1996 | ![]() |
I think you are a pompous fool. | Bence sen, kendini beğenmiş aptalın tekisin. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
You heard what I said. | Ne dediğimi duydun. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
A pompous fool. | Kendini beğenmiş bir aptalsın. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
F O O L. | A P T A L. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
"Her eyes are like almonds, her lips are like rosebuds". | "Gözleri sanki badem, dudakları gül goncası". | Fire-1 | 1996 | ![]() |
I won't be back tonight. | Bu gece dönmeyeceğim. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Goodnight Sita Memsahib. | İyi geeceler Bayan Sita. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
According to Ashok,... | Ashok'a göre her şeyle... | Fire-1 | 1996 | ![]() |
And desire is the root cause of all evil. | ...bütün kötülüklerin nedenidir. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Swamiji says the only reason... | Swamiji cinsel ilişkinin... | Fire-1 | 1996 | ![]() |
He said: | Derdi ki: | Fire-1 | 1996 | ![]() |
"I only want to make certain... | "Sadece şeytana uymayacağımdan... | Fire-1 | 1996 | ![]() |
...that I am beyond temptation". | ...emin olmak istiyorum" | Fire-1 | 1996 | ![]() |
A bit of both I guess. | Sanırım, ikisinin de biraz payı var. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
...to make sure he hasn't lost the control. | ...emin olmak için pratiğe ihtiyacı oluyor. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Not any longer. | Artık değil. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Why don't you speak? | Neden konuşmuyorsun? | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Pack your things and get out of here. | Eşyalarını topla ve defol buradan. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Get out of my house before I call the police! | Polis çağırmaadan evimden defol! | Fire-1 | 1996 | ![]() |
And you know how they deal with servants! | Polislerin hizmetkârlara nasıI davrandığını biliyorsun! | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Ungrateful bastard! | Seni nankör pislik! | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Listen Radha, I'm glad he found us. | Dinle Radha, gerçeği öğrendiği için mutluyum. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
"Goodbye Ashok, I'm leaving you for Sita"? | "Hoşçakal Ashok, Sita uğruna seni terk ediyorum" | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Now listen Radha,... | Şimdi dinle Radha,dilimizde... | Fire-1 | 1996 | ![]() |
How we feel for each other. | ...ifade edecek bir kelime var. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Seeing it is less complicated. | Gitmek her şeyi kolaylaştıracaktır. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
...and tomorrow we can figure out what we want to do. | ...yarın da ne yapacağımıza karar veririz. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
How will it help? | Bu ne işe yarayacak? | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Besides just knowing... | Dışarıda beni bekliyor olduğunu... | Fire-1 | 1996 | ![]() |
...will help me,... | ...sonunda... | Fire-1 | 1996 | ![]() |
It's going to rain. | Yağmur yağacak. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Radha,... | Radha,... | Fire-1 | 1996 | ![]() |
It's really important. | Gerçekten önemli bu. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Don't start again. | Yine başlama. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Leaving? | Gidiyor musun? | Fire-1 | 1996 | ![]() |
All these new ideas in your head! | Bu yeni fikirleri kafana sokan o! | Fire-1 | 1996 | ![]() |
So that's what it is. | İşte Sita bu! | Fire-1 | 1996 | ![]() |
I desire her warmth, her compassion, her body. | Onun sıcaklığını, şevkatini, tenini arzuluyorum. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
I desire to live again. | Onları yeniden yaşamayı arzuluyorum. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
If you want to control desire, ask for Swamiji's help, not mine! | Arzularını kontrol etmek istiyorsan benden değil, Swamiji'den yardım iste! | Fire-1 | 1996 | ![]() |
Touch my feet! | Ayaklarıma kapan! | Fire-1 | 1996 | ![]() |
I can see the ocean. | Denizi görebiliyorum. | Fire-1 | 1996 | ![]() |
I can see it! | Görebiliyorum! | Fire-1 | 1996 | ![]() |
What's he doing in there? | Orada ne yapıyor? Orada ne yapıyor? O ne yapıyor orada? Orada ne yapıyor? | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I thought he was right behind us? | Tam arkamızda olduğunu sanıyordum. Arkamızda değilmiydi? Hemen arkamızda olduğunu zannediyordum. Tam arkamızda olduğunu sanıyordum. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
He's getting something for the bar owner. | Barın sahibi için birşeyler alıyor. Bar Sahibi için birşeyler alıyor. Barın sahibi için bir şeyler almakta. Barın sahibi için birşeyler alıyor. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
He's getting something for the bar owner? | Barın sahibi için mi? Bar Sahibi için birşeylermi alıyor? Bar sahibi için bir şeyler mi almakta? Barın sahibi için mi? | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I think I see him. | Sanırım onu görüyorum. Sanırım Onu Gördüm. Galiba onu görüyorum. Sanırım onu görüyorum. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Whoa! | Vaah! vayy! Hadi be! Vaah! | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Mission accomplished. | Görev tamamlandı. Görev Tamamdır. Görev tamamlandı. Görev tamamlandı. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Here you go, sir. No no no. | Buyurun efendim. Hayır, hayır, hayır. Buyrun, Efendim. Hayır hayır hayır. Buyrun efendim. Hayır hayır. Buyurun efendim. Hayır, hayır, hayır. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Are you sure? Yeah. 1 | Emin misiniz? Evet. 1 Eminmisin? Evet. Emin misiniz? Evet. 1 Emin misiniz? Evet. 1 | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
That's an expensive case of Scotch. | Bu kutuda pahalı bir Scotch var. Kutuda pahalı bir viski var.. Bu pahalı bir viski kutusu. Bu kutuda pahalı bir Scotch var. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Merry Christmas, guys. Merry Christmas to you. | İyi noeller çocuklar. Sizede iyi noeller. Mutlu Noeller, çocuklar. Sanada mutlu noeller. Mutlu Noeller, beyler. Mutlu Noeller. İyi noeller çocuklar. Sizede iyi noeller. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Thank you very much. Thanks, man, thanks. | Çok teşekkürler. Sağ ol, adamım, sağ ol. Çok Teşekkür ederim. Teşekkür, adamım, teşekkür. Çok teşekkür ederim. Teşekkürler beyler, teşekkürler. Çok teşekkürler. Sağ ol, adamım, sağ ol. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
So what do you guys say? Happy hour my place 6:00 a.m.? | Peki çocuklar, sabah 6'da benim evde eğlenceye ne dersiniz? Sabah 6'da Benim evde güzel vakit geçirmeye ne dersiniz çocuklar.? Ne diyorsunuz beyler? Sabah 6'da eğlence? Peki çocuklar, sabah 6'da benim evde eğlenceye ne dersiniz? | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Whool Let's go! | Vaah! Hadi gidelim! vayy Hadi Gidelim! Vay. Haydi gidelim! Vaah! Hadi gidelim! | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Yeah. Thanks. | Evet. Teşekkürler. Peki. Teşekkürler. Evet. Teşekkürler. Evet. Teşekkürler. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Let's do this. | Hadi yapalım şunu. Hadi Yapalım. Hadi yapalım şu işi. Hadi yapalım şunu. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I'm gonna throw this up front. | Bunu öne koyacağım. Ön Tarafa koyacağım. Bunu öne alacağım. Bunu öne koyacağım. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry your night got mined. | Geceniz berbat olduğu için üzgünüm. Gece berbat olduğu için üzgünüm. Gecenin telef olduğuna üzüldüm. Geceniz berbat olduğu için üzgünüm. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Hopefully this makes you feel a little better. | Umarım bu size biraz daha iyi hissettirir. Umarım daha iyi hissettirir. Bunun seni daha iyi edeceğini umarım. Umarım bu size biraz daha iyi hissettirir. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
She was cute! Look at you. | Kız çok tatlıydı! İyisin! Tatlı Kız! Kendine Bak. Kız cilveliydi Şuna bak. Kız çok tatlıydı! İyisin! | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Jeremy Coleman one man community outreach program. | Jeremy Coleman tek kişilik halkla ilişkiler programı. Jeremy Coleman Tek kişilik Topluluk tanıtım programı. Jeremy Coleman, tek kişilik sosyal yardım programı. Jeremy Coleman tek kişilik halkla ilişkiler programı. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Don't say it! Okay, I don't want to hear it. | Öyle söyleme! Tamam, bunu duymak istemiyorum. Söyleme! Tamam, Duymak istemiyorum. Kes şunu! Yeter, artık bunu duymak istemiyorum. Öyle söyleme! Tamam, bunu duymak istemiyorum. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Let's just try and give this one more than a couple weeks. | Hadi şunu iki haftadan daha uzun tutmayı dene. Şunu iki haftadan daha uzun tutmayı dene. Gel bir deneyelim, ve bu işe bir kaç hafta ayıralım. Hadi şunu iki haftadan daha uzun tutmayı dene. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Just because you've been domesticated doesn't mean I want to be domesticated. | Senin ev hayatını seviyor olman benim ev hayatı istediğim anlamına gelmez. Senin ev hayatını seviyor olman, benim ev hayatı istediğim anlamına gelmezz. Sen evcilleştin diye benim de evcilleşmem gerekmiyor. Senin ev hayatını seviyor olman benim ev hayatı istediğim anlamına gelmez. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I need you to get domesticated. We need another couple to hang out with. | Sana ev hayatını sevdirmem lazım. Birlikte takılacak başka bir çifte ihtiyacımız var. Sana ev hayatını sevdirmem lazım. Birlikte takılacak başka bir çifte ihtiyacımız var. Senin de evcilleşmen lazım. Takılmak için yeni bir çift lazım bize. Sana ev hayatını sevdirmem lazım. Birlikte takılacak başka bir çifte ihtiyacımız var. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Ooh, another exciting night of Pictionary? No thank you, I'm good. | Oh, yine heyecan verici bir kelime tahmin oyunu gecesi mi? Hayır teşekkürler, ben böyle iyiyim. Oh, yine heyecan verici bir kelime tahmin oyunu gecesi mi? Hayır teşekkürler, ben böyle iyiyim. Vay! Harika bir tombala gecesi. Teşekkür ederim, ben almayayım. Oh, yine heyecan verici bir kelime tahmin oyunu gecesi mi? Hayır teşekkürler, ben böyle iyiyim. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Pictionary, Charades, some fuckin' Boggle | Kelime tahmini, kelime oyunu, biraz daha lanet kelime oyunu Kelime tahmini, kelime oyunu, biraz daha sikik kelime oyunu Tombala, sessiz sinema, si*tiri boktan isim şehir oyunu. Kelime tahmini, kelime oyunu, biraz daha lanet kelime oyunu | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Yourjabbering is delaying my drinking. Let's get mobile. | Çene çalmanız içkimi geciktiriyor. Hadi hareketlenelim. Çene çalmanız içkimi geciktiriyor. Hadi hareketlenelim. Sizin dırdırınız bizim içki soframızı geciktiriyor. Hadi harekete geçelim. Çene çalmanız içkimi geciktiriyor. Hadi hareketlenelim. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I'm right behind you. Let's do this. | Tam arkandayım. Hadi yapalım şunu. Tam arkandayım. Hadi yapalım şunu. Hemen arkandayım. Yapalım şu işi. Tam arkandayım. Hadi yapalım şunu. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
We gotta stop by the store, get provisions. | Dükkana uğrayıp yiyecek içecek almamız lazım. Dükkana uğrayıp yiyecek içecek almamız lazım. Ambarın orada durup, azık almalıyız. Dükkana uğrayıp yiyecek içecek almamız lazım. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Hey, what are you doing for Christmas? | Hey, noelde ne yapıyorsun? Hey, noelde ne yapıyorsun? Baksana, Noel'de ne yapıyorsun? Hey, noelde ne yapıyorsun? | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
What do I do every Christmas? I'm picking up a shift. | Her noel ne yaparım ben? Mesai yapacağım. Her noel ne yaparım ben? Mesai yapacağım. Ne yaparım her Noel'de? Vardiya alacağım. Her noel ne yaparım ben? Mesai yapacağım. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
We're having dinner with Maria's family. You're invited. | Maria'nın ailesine yemeğe gidiyoruz. Sen de davetlisin. Maria'nın ailesine yemeğe gidiyoruz. Sen de davetlisin. Maria'nın ailesiyle akşam yemeği yiyeceğiz. Sen de davetlisin. Maria'nın ailesine yemeğe gidiyoruz. Sen de davetlisin. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
She insists. Thank you, really, | Israr ediyor. Sağ ol, gerçekten. Israr ediyor. Sağ ol, gerçekten. Maria ısrar ediyor. Gerçekten teşekkür ederim... Israr ediyor. Sağ ol, gerçekten. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
but I like working the holidays. | Ama ben tatillerde çalışmayı severim. Ama ben tatillerde çalışmayı severim. ...fakat ben tatilde çalışmayı severim. Ama ben tatillerde çalışmayı severim. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Let's go. Of course. | Hadi gidelim. Elbette. Hadi gidelim. Tabikide. Haydi gidelim. Tabi. Hadi gidelim. Elbette. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Hey hey hey. Grab me some | Hey hey hey. Bana biraz Hey hey hey. Bana biraz Hey hey hey. Bana biraz... Hey hey hey. Bana biraz | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Stop! Before you ask for whatever shit you're about to ask for, | Dur!Her ne bok soracaksan, sormadan önce, Dur!. Her ne bok soracaksan, sormadan önce, Bekle! Her ne halt isteyeceksen... Dur!Her ne bok soracaksan, sormadan önce, | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
remember, 15 year old Scotch. That means it's good, Craig. | 15 yıllık Scotch'u unutma. Bu, iyi olduğu anlamına gelir, Craig. 15 yıllık Viskiyi unutma. Bu, iyi olduğu anlamına gelir, Craig. ...unutma 15 yıllık Scotch viski almayı unutma. Demek ki iyisinden, Craig. 15 yıllık Scotch'u unutma. Bu, iyi olduğu anlamına gelir, Craig. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I understand now, fellows. Thank you. | Şimdi anlıyorum, dostlarım. Sağ olun. Şimdi anlıyorum, dostlarım. Sağ olun. Eyvallah biraderlerim. teşekkürler. Şimdi anlıyorum, dostlarım. Sağ olun. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Grab me a double bag of Funyuns. Fuck. | Bana iki paket soğanlı cips al. Lanet. Bana iki paket soğanlı cips al. Siktir. Ban iki poşet çeşnili soğan cipsi. Ha si*tir. Bana iki paket soğanlı cips al. Lanet. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Are you kidding me? Come on. | Dalga mı geçiyorsun? Hadi. Dalga mı geçiyorsun? Hadi. Dalga mı geçiyorsun? Hadi be! Dalga mı geçiyorsun? Hadi. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
If I'm not mistaken, we're about to drink this upscale booze | Eğer yanlış değilsem, sabahın yedisinde senin boktan dairende Eğer yanlış değilsem, sabahın yedisinde senin boktan dairende Yanılmıyorsam, biz sizin dandik evde, pet bardaklarda... Eğer yanlış değilsem, sabahın yedisinde senin boktan dairende | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
in plastic cups in your shitty apartment at 7:00 in the morning, | plastik bardaklar içinde bu lüks içkiyi içmek üzereyiz. plastik bardaklar içinde bu lüks içkiyi içmek üzereyiz. sabahın yedisinde lüks içkiyle piyizleneceğiz. plastik bardaklar içinde bu lüks içkiyi içmek üzereyiz. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
so ease up off the sommelier shit | Yani şu şarap eksperi ayaklarını bırak da Yani şu şarap eksperi ayaklarını bırak da Öyleyse, sorun çıkarmayı bırak da... Yani şu şarap eksperi ayaklarını bırak da | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
and grab me some fucking Funyuns! You're disgusting. | bana biraz soğanlı cips getir! İğrençsin. bana biraz soğanlı cips getir! İğrençsin. ...bana biraz şu zerzevattan al! İğrençsin. bana biraz soğanlı cips getir! İğrençsin. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Hey, we'll be across the street getting gas. All right? | Hey, caddenin karşısında benzin alıyoruz. Tamam mı? Hey, caddenin karşısında benzin alıyoruz. Tamam mı? Bana bak, biz caddenin karşısında benzin alıyoruz. Tamam mı? Hey, caddenin karşısında benzin alıyoruz. Tamam mı? | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
And some black licorice, Jeremy! | Biraz da siyah meyankökü, Jeremy! Biraz da siyah meyankökü, Jeremy! Biraz da siyah likör al, Jeremy! Biraz da siyah meyankökü, Jeremy! | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I like my licorice like I like my women. | Meyankökünü kadınları sevdiğim kadar severim. Meyankökünü kadınları sevdiğim kadar severim. Likörümü de severim Avratlarımı da severim. Meyankökünü kadınları sevdiğim kadar severim. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Don't discriminate, Jeremy! | Ayrımcılık yapma, Jeremy! Ayrımcılık yapma, Jeremy! Ayrımcılık yapma, Jeremy! Ayrımcılık yapma, Jeremy! | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Yo, Jeremy! What's up, man? Morning, fellas! | Hey, Jeremy! Naber adamım? Günaydın, millet! Hey, Jeremy! Naber adamım? Günaydın, millet! Vay, Jeremy! Ne haber? Günaydın, beyler! Hey, Jeremy! Naber adamım? Günaydın, millet! | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
You don't have to straighten up for me, Calvin, that's all right. | Benim için kalkmana gerek yok Calvin, sorun yok. Benim için kalkmana gerek yok Calvin, sorun yok. Benim için zahmete gerek yok, Calvin, hallederim ben. Benim için kalkmana gerek yok Calvin, sorun yok. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
You know I'm playing in that holiday tournament tomorrow night. | Yarın gece şu tatil turnuvasında maça çıkacağımı biliyorsun. Yarın gece şu tatil turnuvasında maça çıkacağımı biliyorsun. Yarın gece tatil turnuvasında oynuyorum, biliyorsun. Yarın gece şu tatil turnuvasında maça çıkacağımı biliyorsun. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
You better show up this time. I'll be there, hey, I'll be there. | Bu sefer gelsen iyi olur. Orada olacağım, hey, orada olacağım. Bu sefer gelsen iyi olur. Orada olacağım, hey, orada olacağım. Bu sefer çıkagelmelisin. Olacağım, orada olacağım. Bu sefer gelsen iyi olur. Orada olacağım, hey, orada olacağım. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
I promise. Hey, Pringles 3 pointer hit me. | Söz veriyorum. Hey, 3 sayılık Pringles atışı. Söz veriyorum. Hey, 3 sayılık Pringles atışı. Söz veriyorum. Hey, üç sayılık atışçısı, gönder. Söz veriyorum. Hey, 3 sayılık Pringles atışı. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |
Whool Look at that kid. | Voov! Şu çocuğa bakın hele. Vaov! Şu çocuğa bakın hele. Vav! Şu velede bak be. Voov! Şu çocuğa bakın hele. | Fire with Fire-1 | 2012 | ![]() |