English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 18880
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It’s really delicious. | Gerçekten çok lezzetli. | Fated to Love You-1 | 2014 |  |
| Try some. | Dene. Hayır teşekkürler. Hepsini yiyebilirsin. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| It hardly seems like enough for you. I'm sure you can eat it all yourself. | Bunlar anca sana yeter. Hepsini bitirebilirsin. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| By any chance… | Acaba... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| …have you thought about what to call our baby for now? | ...bebek için bir isim düşündün mü? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Let's decide on something now. | Birlikte karar verelim. Korkacak bir şeyimiz yok. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Have you thought about names? | Düşündüğün isimler var mı? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| How’s… | Acaba... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| [Meaning: Dog dung] | ...Gae Ddong nasıl olur? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Gae… | Gae... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Did you really mean Gae Ddong? | Gerçekten köpek boku mu dedin? Hayır bu olmaz. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| First of all, I really hate dogs. | Öncelikle köpeklerden cidden nefret ederim. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| How could we name it something that has dung in the name? | Nasıl olurda çocuğumuza "bok"lu isim koyabiliriz? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| No, it can’t be that. | Hayır, bunu kabul edemem. Yani... bebeğine böyle eski bir isim koyarsan... 1 | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| ...so I was thinking we could just call the fetus that for now. | Sadece cenin yerine böyle deriz diye düşündüm. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| No, it can’t be. | Olmaz, olamaz. Köpek boku ha. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| It's the name of one of my juniors at our Great Jang In Chemical. | Büyük Jang In Kimyamızdan bir isim olması lazım. Gae Ddong olamaz. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| The truth is that my fetus name was Gae Ddong. | Gerçek şu ki, ben de ceninken adım Gae Ddongdu. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| That’s why I'm so strong. | Bu yüzden bu kadar güçlüyüm. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| You've seen how fast I can run. | Ne kadar hızlı koştuğumu gördün. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I want to have a really, really strong baby. | Gerçekten güçlü bir bebeğe sahip olmak istiyorum. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Well... | Köpek bokunun cana yakın ve çekici olduğunu... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| ...let's call the fetus Gae Ddong then. | ...o halde Köpek Boku diyelim. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Gae Ddong! | Gae Ddong! Gae Ddong. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| See you later. | Sonra görüşürüz. Tamam. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Daddy is going to work. | Baban işe gidiyor. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Bye now. | Güle güle. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Since you’re here… | Hazır buradasın neden görmüyorsun? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| What? | Neyi? Odamı. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Don’t you want to see it? | Görmek istemiyor musun? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| What? | Ne? İnsanlar bizi izliyor. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| You can go first. I'll follow you quietly. | Sen önden git. Ben arkandan sessizce gelirim. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Gun. | Gun. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Kim Mi Young. | Kim Mi Young. Sen artık post it kız değilsin. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Don’t hide behind me. | Bu yüzden arkamdan sessizce gelme. Güvenle yanımda yürü. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Ok? | Tamam mı? Gidelim. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Mr. CEO and his wife are taking the elevator up. | Başkan ve eşi asansör ile yukarı çıkıyorlar. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Third floor, fourth floor, fifth floor. | 3.kat. 4.kat. 5.kat. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Elevators 2 and 3, please skip the tenth floor. | 2. ve 3.katın kamerasını 10.kata getir. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| They'll get off soon. | Yaklaşıyorlar. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Se Ra… | Se Ra... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I missed you, Gun. | Özledim seni, Gun. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Don’t leave. | Gitme. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Se Ra. | Se Ra. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| This is... | O... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I’m… | Ben Başkan Wang'ın sekreteriyim. Merhaba. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Oh, is that right? | Öyle mi? Memnun oldum. Ben de Kang Se Ra. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Yes, it’s nice to meet you too. | Memnun oldum. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Mr. CEO. | Başkanım. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I’d like to tell you something. | Size söylemem gereken şeyler var. Bir dakika gelebilir misiniz? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Go ahead. | Devam et. Beklerim ben. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| What the hell are you doing? | Ne halt yediğini sanıyorsun sen? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Were you... | Kim olduğumu... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| ...going to tell Se Ra who I am? | ...Se Ra'ya söyleyecek miydin? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| If Se Ra found out now... | Eğer şimdi öğrenirse... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| …she wouldn’t be able to accept it. | ...kabullenmesi kolay olmaz. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| She isn’t ready at all. | Henüz hazır değil. Ya sen? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I’m not sure, but… | Pek emin değilim, fakat ona şimdi söylememeliyiz. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| She’s so happy to see you now. | Seni gördüğü için şu an çok mutlu. Lütfen bir daha düşün. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| What is this? | Ne şimdi bu? Kucaklaşmamızın tam ortasında kalmıştık. Ayrıca bir kadının içki içmeye hakkı yok mudur? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| That secretary's pretty dense, isn't she? | Sekreterin çok yoğun, değil mi? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| By the way, your headlock's gotten stronger. | Bu arada kolların güçlenmiş. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Now tell me how happy you are. | Söyle bakalım ne kadar mutlusun? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| You’re happy to have me back, right? | Geri döndüğüm için mutlusun değil mi? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Of course I am. | Tabi ki öyleyim. Mutluluktan hayal bile kuramıyorum. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| You’re incredibly happy, huh? | İnanılmaz mutlusun değil mi? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Yes, I'm dying over it. | Ölüyorum hatta. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Actually, I've been disappointed in you. | Aslında beni hayal kırıklığına uğrattın. Neden? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| You hung up on me first… | Performansımın zirvesindeyken birden telefonu yüzüme kapattın... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| ...but you stopped. Did I really do that? | ...ve bir daha aramadın. Cidden bunu yaptım mı? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I thought I'd blame you and give you a hard time when we met again, but... | Sana zor anlar yaşattım bu yüzden suçlamıyorum seni ama... Ama ne? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I’m fine now. | Şimdi çok iyiyim. Doğru ya! Bu defa uzun bir tatile çıkacağım. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| It’s four nights and five days! | Beş gün, dört gece. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| God! Four nights and five days? | Beş gün, dört gece mi? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Skip work and spend some time with me... | İşe ara verip burada olduğum sürece bana zaman ayıramaz mısın ha? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Where do you want to go? | Nereye gitmek istersin? Ne? Şaka yapıyorsun. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Have I? | Öyle miyim? Çok tatlısın. Bunu pirinçle yiyebilirim, değil mi? Bu şekilde tadı daha iyi çıkıyor. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| This is a reward for a good job. | Bu kusursuz işin için bir ödül. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Ms. Kim. | Bayan Kim. Mutluydum ama acı çekiyordum. Öyleydi işte. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| How is it? | Nasıl? Güzel görünüyor değil mi? Evet. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| You haven’t unpacked yet. | Daha bavulu bile açmamışsın. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| It feels good. | Çok rahat. Sonunda yaşadığımı hissediyorum. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Was it… | O kadar... o kadar kötü müydü? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I was lonely. | Yalnızdım. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| It was even worse thinking about... | Daha da kötüsü... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| ...how lonely you must've been because of me. | ...benim yüzümden sen de yalnızlık çektin. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Se Ra. | Se Ra. Şu andan itibaren sadece seninle ilgileneceğim. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| I can’t live without you. | Sensiz yaşayamam. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| That's what I've seriously realized over the last month. | Geçen zaman içinde bunu fark ettim. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| The snow falls in large flakes heavier and heavier. | Kar ağır ağır bir pul misali düşerken... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| The wind begins to rise too. | ...rüzgâr da şiddetini arttırıyordu. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| But, Gae Ddong… | Fakat, Gae Ddong... | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| ...the girl's pockets and basket are still full of matches. | ...kızın cepleri ve sepet, kibritlerle dolu. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| "Ah, it's cold." | "Ah, çok soğuk" | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| She must be very cold, Gae Ddong. | Gae Ddong üşümüş olmalı. Değil mi? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| She must be cold. | Üşümüş. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Where did I stop reading, Gae Ddong? | Annen okumaya ara verse iyi olur Gae Ddong. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| You know that you’re the only one I can rely on, don't you? | Güvenebileceğim tek kişi sensin biliyorsun değil mi? | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Let’s get married. | Hadi evlenelim. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
| Good luck with your interview tomorrow. | Yarınki röportajında iyi şanslar. | Fated to Love You-1 | 2014 | |
