Search
English Turkish Sentence Translations Page 183217
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Don't feel sorry for me, child | Benim için üzülme çocuğum. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| so he said we can't be witnesses | ...tanıklık yapamayacağımızı söyledi. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You can tell that I'm not afraid | Ben korkmuyorum. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You're the only one that she can count on | Güvenebileceği bir tek sen varsın. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You've to protect little Yue | Küçük Yue'yu korumak zorundasın. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You can't use it with a wrong intent... | Eğer kötü bir amaç için kullanırsan... | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| or you'll die | ...ölürsün! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It's time to go! Mr. Lin. Let's go! | Vakit geldi, gidelim Lin bey! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'll give it to you before I get off | Çıkmadan önce yetiştiririm. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Don't take too long! | Uzun sürmesin! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| What's wrong? Sheng Yung | Sheng Yung, neyin var? | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I haven't finished Mr. Wong's statement | Wong bey'in raporunu henüz bitiremedim. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Don't worry! I got it ready | Merak etme, ben hazırladım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Not at all. It's okay | Bir şey değil, sorun yok. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| No problem. I'll take care of it | Merak etmeyin, ilgileneceğim. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Um... it's done | Tamamdır. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Shouldn't be a problem | Sorun çıkmamalı. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'll win this case | Bu davayı kazanacağım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Are we done with Wong T a Chiang's statement? | Chiang'ın raporu bitti mi? | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| In a second I'll bring it to you | Bir saniye içinde bitecek. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| That's your own problem | O senin sorunun. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Don't do it again | Bir daha olmasın. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Don't be sad! Uncle Ah Ba was very brave | Üzülme! Ah Ba amca çok cesurdu. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm alone without him | Artık yalnızım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| The Yang family won't leave me alone now | Yang ailesi beni rahat bırakmayacak. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Don't worry! You got me | Merak etme, ben varım! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'd take care of you | Seni koruyacağım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You've always been nice to me | Bana karşı hep çok iyiydin. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Don't leave | Gitme. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I don't think I should | Kalabileceğimi sanmıyorum. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm not afraid of them. I'll face them | Onlardan korkmuyorum. Onlarla yüzleşmeye hazırım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm useless. I'm a loser | Ben faydasızım. Eziğim ben. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Brother, you first. I'll guard the place | Önce sen kardeşim. Ben etrafı gözlerim. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I mean it. It's true | Size söyledim. Bu doğru. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You must've seen a ghost | Bir hayalet görmüş olmalısın. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I haven't lied to you. There is a ghost | Yalan söylemiyorum. Hayalet vardı. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| There is a ghost. It's black and oily | Hayalet vardı. Siyah ve yağlıydı. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Yu Nian Lam's rape case on trial today | Yu Nian Lam'ın tecavüz davası bugün başlıyor. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Ms Lam didn't close the door. It was you | Lam hanım kapıyı kapatmadı. Sen kapattın! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I wouldn't have done anything wrong | Yanlış bir şey yapmadım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Please swear, Everything you say will be truth | Sadece doğruları söyleyeceğinize yemin edin. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It's all because she doesn't wish to see. | Çünkü aynı şeyin başka masum kızların başına gelmesini istemiyor. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| The defense's objection is denied, proceed | Savunmanın itirazı reddedildi, devam edin. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Nonsense. She's lying | Bu saçmalık, yalan söylüyor. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You're wonderful. Mr. Hu | Harikasınız bay Hu. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'll take 80 percent of the compensation | Tazminatın yüzde 80'ini ben alacağım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You didn't put in any effort | Her şeyi ben planladım ama, siz pek bir şey yapmadınız. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| That's true! | Doğru söylüyorsunuz! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It's you. Ah Yung! | Sen miydin Ah Yung? | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| This Durian? It's from Malaysia | Cennet meyvesi, Malezya'dan. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I need to go after I've had a word with you | Seninle bir şey konuşup gideceğim. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I...I'm crippled | Ben... Ben kötürümüm. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I hope you wouldn't refuse to marry me? | O zaman umarım evlilik teklifimi reddetmezsin? | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm sorry. I can't accept | Çok üzgünüm ama kabul edemem. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You're here. Mr. Sheng | Siz de mi buradasınız Sheng bey? | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm not hungry | Aç değilim! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I need a shower, I'll be right back | Bir duş alıp geri geleceğim. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'll get the water ready | Su hazır olunca çağırırım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm sure that he's the oily maniac | Onun Yağlı Manyak olduğuna eminim. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| He couldn't escape anymore | Artık bir yere kaçamaz | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Sheng Yung, what's wrong? | Sheng Yung, neyin var? | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Didn't you sleep well last night? | Dün gece iyi uyumadın mı? | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I can't tell the difference | Açıkçası ben yüzünüzde bir bozukluk farkedemiyorum. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Otherwise I can't take this case | Aksi takdirde davayı alamam. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I can't continue with show business | Şov dünyasında böyle devam edemem. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| She's jeopardized my whole life | Tüm hayatımı bitirdi! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm sorry I can't help you | Üzgünüm, size yardımcı olamam. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You can't sue her | Ona dava açamazsın. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'll negotiate with her | ...onunla anlaşıp 10,000 dolara bu işi kapatmak. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm sorry I can't help you very much | Üzgünüm, daha fazla yardımcı olamam. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You're very famous. Ms Mo | Siz çok ünlü birisiniz bayan Mo. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It'll be in the headlines... | Haber kısa sürede sızacak... | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It'll no longer be a secret | Daha fazla saklayamazsınız. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You'd better think it over | Bence bir daha düşünün. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| What's your decision? | Nedir kararınız? | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| All right. I'll take 1 0,000 | Pekâlâ, 10.000 dolara razıyım ben. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| My charge is 50%*** | Yüzde 50'si benim ücretim olacak. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'll inform you as soon as possible | En kısa sürede size bilgi vereceğim. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Don't forget you don't have license | Unutmayın ki siz lisansız bir doktorsunuz. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It's very cheap | Hem de çok ucuza. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It's your choice | Seçim sizin. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'll pay $1 50,000 | Parayı öderim... | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You're not that bad after all | Kazandığının yanında devede kulak kalır. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| We're going to play Bridge with Senator Chen | Senatör Chen ile briç oynamaya gidecektik. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| We're late! Let's go! | Geç kalıyoruz! Hadi çıkalım! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Come here! Don't be afraid | Hadi, korkacak bir şey yok. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It didn't look like she was a virgin | Bakire gibi gözükmüyor. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It's oily everywhere. Inspector Lou | Her yer yağlı müfettiş Lou. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| so it's easier to get away if he is caught | ...ve yakalanırsa kaçmasına kolaylık sağlıyor. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| There isn't any oily maniac | Yağlı Manyak diye bir şey yok. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You don't need to know who I am | Kim olduğumu bilmene gerek yok. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You'd better send it over... | Bir an önce yollasan iyi olur yoksa... | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| or I'll tell the police about you | ...polise hakkında bildiklerimi anlatırım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| You'll die if you call the police | Polisi ararsan ölürsün! | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| It's almost 1 2:30. | 12:30 olmak üzere. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Maybe he wouldn't come | Belki de gelmeyecek. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| Don't worry! He will come | Merak etme, gelecektir. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'll talk to you tomorrow. I'm busy | Yarın konuşuruz, şu an meşgulüm. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| I'm sorry for being late | Geç kaldığım için üzgünüm. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
| The food is cold. I'll heat it up | Yemekler soğudu, yeniden ısıtayım. | You gui zi-2 | 1976 |  | 
 English
                                English
                                
                             Turkish
 Turkish