Search
English Turkish Sentence Translations Page 182761
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Help! He's killing me! | İmdat! Bu adam beni öldürecek! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Dong gun... hurry! | Dong gun... çabuk gel! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Okay, let me see. | Tamam, bakalım. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Don't panic! This is just a small side effect of the anesthesia. | Panik yapma hemen! Bu sadece anestezinin küçük bir yan etkisi. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Let me take a mirror! | Bana bir ayna verin! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Just one week is enough to get your brows back! | Kaşların bir haftaya kadar yeniden çıkar! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Are you sure? | Eminsiniz, değil mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hae joo, I am sorry to say this... | Hae joo, bunu söylediğim için üzgünüm... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
It's unexpected, but I've got to work one more week here... | ...beklenmedik bir şir şekilde işim bir hafta daha uzadı... ...beklenmedik bir şekilde işim bir hafta daha uzadı. ...beklenmedik bir şekilde işim bir hafta daha uzadı. ...beklenmedik bir şekilde işim bir hafta daha uzadı. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Dong gun, don't be sorry. | Dong gun, üzülme. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I know you're stuck with work. | İşin arasında sıkışıp kaldığını biliyorum. İşin arasında sıkışıp kaldığını biliyorum;... İşin arasında sıkışıp kaldığını biliyorum;... İşin arasında sıkışıp kaldığını biliyorum;... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
But I miss you so much. | Ama seni çok özledim. ...ama seni çok özledim. ...ama seni çok özledim. ...ama seni çok özledim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
It's weird that I can feel you only with my eyes closed... | Ne kadar gariptir ki, seni gözlerim kapalıyken görebiliyorum. Ne kadar gariptir ki, seni gözlerim kapalıyken görebiliyorum;... Ne kadar gariptir ki, seni gözlerim kapalıyken görebiliyorum;... Ne kadar gariptir ki, seni gözlerim kapalıyken görebiliyorum;... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
The moment, | Ama gözlerimi açtığımda... ...ama gözlerimi açtığımda... ...ama gözlerimi açtığımda... ...ama gözlerimi açtığımda... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I open my eyes, you're not with me any more! | ...artık yanımda olmuyorsun! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
What an irony of fate! My heart has never hurt | Kaderin işi işte! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
like this before. | Kalbim daha önce hiç bu kadar incinmemişti. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I feel like my best friend has gone the moment my eyes are opened. | Yeniden görmeye başladığımda, en iyi arkadaşımın gittiğini hissine kapılıyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I don't even have a photo to remember you by! | Bende, seni bana hatırlatacak bir fotoğrafın bile yok! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
If I do, I could see and feel you in the photo. | Eğer yapabilirsem, seni fotoğrafta görüp, hissedebileceğim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Oh, God, can't you give me anything to feel him by? | Oh, Tanrım, bana onu hissettirecek bir şey veremez misin? Tanrım, bana onu hissettirecek bir şey veremez misin? Tanrım, bana onu hissettirecek bir şey veremez misin? Tanrım, bana onu hissettirecek bir şey veremez misin? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Excuse me. | Bakarmısınız? Bakar mısınız? Bakar mısınız? Bakar mısınız? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Where do you have the painting of Hawaii? | Hawaii tablonuz nerede? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Sorry, but we don't have any. | Üzgünüm, bizde hiç Hawaii tablosu yok. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hae joo, you don't have an umbrella, do you? | Hae joo, şemsiyen yok, değil mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hae joo... | Hae joo... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I cant' bear to see the shit going on there! | Orada olanları seyretmeye dayanamıyorum! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
They are becoming horny. | Birbirlerinden hoşlanmaya başlıyorlar. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Your game is almost over. | Senin işin neredeyse bitti. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Can you believe this jerk has almost won her heart? | Oradaki hıyarın, kızın halbini kazanabileceğine inanabiliyor musun? Oradaki hıyarın, kızın kalbini kazanabileceğine inanabiliyor musun? Oradaki hıyarın, kızın kalbini kazanabileceğine inanabiliyor musun? Oradaki hıyarın, kızın kalbini kazanabileceğine inanabiliyor musun? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You need this? | Bu lazım olur mu? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Damn, that thing's scary! You don't like it? | Kahretsin, çok korktum! Sevmedin mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You need a much bigger one? | Daha büyüğünü mü istersin? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Look at the jerk and your girl! | Şu hıyarla kıza bak hele! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
They're going away! | Gidiyorlar! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
My handkerchief? | Bu benim mendilim mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I had a grueling fight with that jerk to get it back. | Hapisteki elemandan onu almak için kavga ettim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
The pig made frantic attempts not to let it go. | Geri vermemek için elinden geleni yaptı. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I gave this to him! Why did you take it back? | Ben bunu ona hediye etmiştim! Neden geri aldın? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Not to the worst tempered shit head of a criminal ever! | Gelmiş geçmiş en kaskafalı suçluya mı hediye ettin! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You still don't get it yet? | Hâlâ anlamıyor musun? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
It's me that you should sympathize with! | Burada ilgi duyman gereken benim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I was hurt trying to get the criminals! | Suçluları yakalarken, yaralandım! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
It hurts so much. | Çok canım acıdı. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hey, easy! Ouch... | Hey, yavaş ol! Off.. Hey, yavaş ol! Hey, yavaş ol! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Thank you for the ride. | Beni eve bıraktığın için teşekkür ederim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I've been dry and safe. | Sağ,salim hem de kuruyum. Sağ salim hem de kuruyum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You have no idea how happy I am to do this! | Bunu yaparken, nasıl mutlu olduğumu anlatamam. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
And I'll be there for you tomorrow. No, thank you. | Yarın gene geleceğim. Hayır, teşekkürler. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You'd better stop this. | Peşimi bıraksan iyi olacak. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hae joo, you don't have the slightest idea why I do this? | Hae joo, neden böyle davrandığım hakkında en ufak fikrin yol değil mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
It's tougher than nailing criminals. | Suçluları yakalamaktan daha zor. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You don't like my weapons so... | Benim aletlerimi sevmedin... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I worked hard to get you this. | ...ben de sana bunu getirdim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
What the hell is this again? Accidental death! | Bu sefer ne yapacağız? Kazaya kurban gidecek! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Don't you know how to 'think'? | Nasıl düşünüleceğini bilmiyor musun? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
If a prosecutor is run over by this, it's called an accident, right? | Eğer savcıyı bununlar ezersek, buna kaza denir değil mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
What a brainless crap! | Amma saçmaladın ya! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Just stay away, I am in trouble already! | Geri bas, başım belada zaten! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You really want to kill someone? | Gerçeten birini öldürmek mi istiyorsun? Gerçekten birini öldürmek mi istiyorsun? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You're nuts! | Sen kafayı yemişsin! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Oh my, they're doing it! | Aman Tanrım, onlar yapıyorlar! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Look, they are kissing! | Bak, öpüşüyorlar! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Their tongues are moving! | Dillerini de kullanıyorlar! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Now where's your 'be moral' attitude? | Hani nerede senin "namusluluk" anlayışın? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You said it's brainless crap! | Saçmasapan olduğunu söylemiştin! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Calm down? What's it with you! | Sakinleş! Derdin ne senin? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You should kill TAK, not me!! | TAK'ı öldürmelisin, beni değil! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Sorry about this! | Üzgünüm. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
No need to be. | Önemli değil. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You were so miserable, that's why. | Çok kötü durumdasın da o yüzden. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
But at least we learned something. | Ama en azından bir şeyler öğrendik. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
The 'speeding cart murder op' is too dangerous. | Alışveriş arabasıyla hız yapmak çok tehlikeliymiş. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Cut the revenge crap! | Bırak şu intikamın peşini! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You sit and watch your girl fall for him? | Kenarda öylece oturup, kız arkadaşının ona aşık olmasını mı bekleyeceksin? Kenarda öylece oturup, kız arkadaşının ona âşık olmasını mı bekleyeceksin? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You know what? Honesty is the best policy. | Biliyor musun? Dürüstlük en iyi çözümdür. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
When I get rid of the bandage, I'll tell her everything. | Bandajdan kurtulduğum zaman, ona her şeyi anlatacağım. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
What a sappy, goofy idea! | Salak salak konuşup durma! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Don't tell me you have any chance against him! | Ona karşı şansın olduğunu söyleme bana! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Finish him off! Delete him ever, there's no other way! | İşini bitirelim gitsin! Ortadan kaldıralım, başka yolu yok bu işin! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Delete what? Is he a file or something? | Neyi ortadan kaldırıyorsun? Dosya gibi bir şey mi ortadan kaldırdığın şey? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Please cut the stupid crap! | Saçmalamayı kes artık! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Screw your 'knock off' 'delete', whatever! | Başlattırma ortadan kaldırmana, işini bitirmene... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You have no brains or guts to confront him! | Onun karşına çıkacak cesaretin yok! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Anyway I'll be promoted to the 2nd Dragon! | Herneyse ben de İkinci Ejder olacağım. Her neyse, ben de İkinci Ejder olacağım. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I could guess. | Sanırım yapabilirim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hey, Jun ha! | Hey, Jun ha! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
So happy to see you again! So am I. | Seni yeniden gördüğüme sevindim! Bende. Seni yeniden gördüğüme sevindim! Ben de. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Last time I was too busy to have a long talk. | Geçen sefer, çok meşgul olduğumdan uzun uzun konuşamadık. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Today, let's go get some drinks or something, buddy. | Bugün, gidip bir şeyler yiyelim ve kafaları çekelim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
But I have an appointment... | Ama benim randevum vardı... Ama benim randevum vardı. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
No, not drinks, we should have dinner first! | Hayır, içmeyelim, önce yemeği yemeliyiz. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hey, Jun ha, hi again! What's up? | Hey, Jun ha, tekrar merhaba! Nasılsın? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hi, Dong gun. How are you doing? | Merhaba, Dong gun. Nasılsın ne yapıyorsun? Merhaba, Dong gun. Nasılsın, ne yapıyorsun? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
There's a good restaurant. Let's have lunch, dinner, whatever! | Buralarda güzel bir yer var, gidip öğle yemeği, akşam yemeği falan yiyelim! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I'm not hungry at all! Yes, you are! | Aç değilim! Açsındır! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Jun ha, wait! | Jun ha, bekle! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Jun ha, again, hi! | Jun ha, gene ben! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I couldn't wait to see you. | Seni görmek için sabırsızlanıyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You must be hungry. No, not at all. | Acıkmış olmalısın. Hayır, değilim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |