Search
English Turkish Sentence Translations Page 181406
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I didn't think you would. | Hoşlanacağını düşünmemiştim. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Barbara, I need a foot massage. | Barbara, ayak masajına ihtiyacım var | Willard-1 | 2003 | ![]() |
It's so good, it's so good. | Çok güzel, çok güzel. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Food | Yemek | Willard-1 | 2003 | ![]() |
We, em. | Biz, em. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
We're running out of room. | Bu odadan çıkıyoruz. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I'm sorry about this but... | bunun için üzgünüm ama... | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I can't feed you anymore, I can't afford it. | sizi daha fazla besleyemem, bunu karşılayamam. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
We're going to have to find another place to live. | Yaşamak için yeni bir yer bulmak zorundayız. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
We'll find somewhere more comfortable | Daha rahat bir yer bulacağız | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I wished I didn't have to but all good things must come to and end. | Böyle olsun istemezdim ama her güzel şeyin bir sonu vardır. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Follow Ben, | Ben'i takip edin, | Willard-1 | 2003 | ![]() |
He will find a new place for you. | o sziin için yeni bir yer bulacaktır. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
He will take care of you. | Sizinle ilgilenecektir. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Won't you, Ben? | Değil mi, Ben? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You're the leader, | Sen lidersin, | Willard-1 | 2003 | ![]() |
after Socrates. | Socrates'ten sonra. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You're not going anywhere, Socrates. | Sen hiçbir yere gitmiyorsun, Socrates. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You'll always be with me. | Sen daima benimle kalacaksın. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I hate everyone but you | Senden başka herkesden nefret ediyorum | Willard-1 | 2003 | ![]() |
That's good or bad. | İyi ya da kötü. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Ben, I've told you you can't come upstairs. | Ben, sana yukarı gelemeyeceğini söylemiştim. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Now it's only Socrates, not you. | Şu an sadece Socrates, sen değil. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Sweet little Jesus. I know. | Tanrım. Biliyorum. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Don't' you touch me! | Bana dokunma! | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You're getting rid of me! | Beni başından atacaksın! | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Mom, I love you. | Anne seni seviyorum. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I've heard you, "all good things must come to an end". | Seni duydum, "her güzel şeyin sonu vardır" dedin. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I love you more than anything in the world. | Seni dünyadaki herkesden daha çok seviyorum. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You don't love me, you won't feed me | Beni sevmiyorsun, beni beslemeyeceksin | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I hate you | Senden nefret ediyorum | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You need to go to the hospital. | Hasteneye gitmen gerek. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
What if mom sees you? | Ya annem seni görse? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Down. Down. Get in the basement! | Aşağı. Aşağı. Bodruma inin! | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Down. Get in the basement, now! | Aşağı. Bodruma inin hemen! | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Do you think you're funny? Do you think you're smart? | Komik olduğunu mu sanıyorsun? Zeki olduğunu mu sanıyorsun? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Socrates, he's smart. He knows, they'll come and take her away. | Socrates, o zekidir. Onların gelip onu alacaklarını bilir. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
And they'll come and take me away... | Ve onlar gelip beni götürecekler... | Willard-1 | 2003 | ![]() |
and then they'll come and take you away. | ve sonra gelip seni götürecekler. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
She's my mother. I love her. | O benim annem Onu seviyorum. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
And I miss her. | Ve onu özlüyorum. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I already miss her. | Şimdiden özledim. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
But Socrates, if you ever die, I, | Ama Socrates, sen ölecek olursan, ben, | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You're the only friend I've ever had | sen benim sahip olduğum tek arkadaşsın | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Well, at least, you're with father again. | Evet, en azından artık babamlasın. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I have a friend | Bir arkadaşım var | Willard-1 | 2003 | ![]() |
See, he wants to say goodbye to mother, say goodby, Socrates. | Anneye hoşçakal demek istiyor, hoşçakal de, Socrates. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Willard, are you all right? | Willard, sen iyi misin? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I didn't mean to upset you. | seni üzmek istememiştim. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
We didn't hear from you. | Senden haber alamadık. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I wanted to make sure that you're okay. | İyi olduğundan emin olmak istedim. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I want to let you know, Willard | Bilmeni isterim ki, Willard | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You have a friend. | Bir arkadaşın var. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Mr. Stiles, I'm Joseph Carters. | Bay Stiles, ben Joseph Carters. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I'm an attorney with Montgomery Bank | Annenizin müklerini vekili olan | Willard-1 | 2003 | ![]() |
the trustees of your mother's estate | Montgomery Bank'ın avukatıyım | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I've been trying to reach you but you don't answer the phone | Size ulaşmaya çalıştım ama telefonunuz cevap vermiyordu | Willard-1 | 2003 | ![]() |
May I have a moment alone with him, please? | Onunla bir dakika yalnız kalabilir miyim, lütfen? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Do you mind I if check on you after work, to make sure you're okay? | İşten sonra uğrayıp nasıl olduğuna bakmamın sakıncası var mı? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Thanks, that's okay. I'll be okay | Teşekkürler, sorun yok. İyi olacağım | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Willard, I have some news I don't know if you're aware of your parents' worth. | Willard, ailenin mal varlığı hakkında bazı haberlerim var. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Your parents had been living an account they originally set up for your future | Ailen aslında senin geleceğin için açtırdıkları bir hesapla yaşıyorlardı | Willard-1 | 2003 | ![]() |
It was intended to be yours upon their passing. | Onlar gittikten sonra bu sana geçti. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
However, your father's death left debts that even Mr. Martin's buyout did not completely relief. | Ama babanın ölümüyle Bay Martin'in satışı bile hesapları kapatmaya yetmedi. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
In fact, there remains pending litigation on some unsettled debts. | Aslında hala ödenmeyen hesaplar yüzünden açık davalar bulunmakta. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Well, it's still my house. | Bu benim evim. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Your mother refinanced the house after your father's death. | babanın ölümünden sonra annen evi yeniden finanse ettirdi. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
In fact, we still owe... | Doğrusu, hala borçlarımız var... | Willard-1 | 2003 | ![]() |
We? It's my house! | Biz mi? Bu benim evim! | Willard-1 | 2003 | ![]() |
We can declare bankruptcy, we can sell the house. | İflası açıklayıp evi satabiliriz. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Yes, of course, you grew up there at your home, | Evet tabii ki, sen bu evde büyüdün | Willard-1 | 2003 | ![]() |
but it's the bank's house. | ama burası bankanın evi. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
There's no need for a single man to live in such a large house, Willard. Sell it. | Yalnız bir adamın bu kadar büyük bir evde yaşamasına gerek yok Willard. Sat onu. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Why do I have to pay for things that my parents did? | Ailemin yaptığı şeyleri neden ben ödemeliyim? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
The money can help you start over. | Para sana başlangıç için yetecektir. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Start over? I'm almost done. | Yeniden başlamak mı? Bitmek üzeereyim. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Willard, look, you have no choice. | Willard, bak, başka seçeneğin yok. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
If I have choice, why did you even come here? | Seçeneğim olsa, neden sen bile buraya geldin? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Why did you even bother telling me? | Neden anlatarak beni rahatsız ediyorsun? | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You can't tell people that they don't have control over their lives | İnsanlara kendi hayatlarını kontrol edemeyeceklerni söyleyemezsin | Willard-1 | 2003 | ![]() |
that I have no money, | ki param yok, | Willard-1 | 2003 | ![]() |
no home, and it's not even my fault. | evim yok ve de bunların hiç biri benim hatam değil. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Willard, this is not the time nor place. | Willard, bunun ne yeri ne de zamanı. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You think about it, then please you have to contact me. | Bunu düşün ve lütfen sonra bana ulaş. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
This is the only chance you have to take control of your own life. | Kendi hayatını kontrol edebilmen için tel şansın bu. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Socrates | Socrates | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Willard, it's Cathryn, answer the door. | Willard, ben Cathryn, kapıyı aç. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I saw you walk in. | İçeri girdğini gördüm. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Hello. Hi. | Merhaba. Selam | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I'm just on my way out. | Tam da çıkıyordum. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I've some stuff I have to do at the cemetery. | Mezarlıkta yapmam gereken bazı şeyler var. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
Well, this might not be the best time, Willard. | Peki, bu iyi bir zaman olmayabilir Willard. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
But please don't take it the wrong way. | Ama lütfen bunu yanlış anlama. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
You looked so lonely at your mother's service. | Annenin cenazesinde çok yalnız görünüyordun. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I remember how devastated I was when my mother died. | Annemin ölümünde ne kadar harap olduğumu hatırlıyorum | Willard-1 | 2003 | ![]() |
The only thing that helped me through was... | Bana yardımcı olan tek şey... | Willard-1 | 2003 | ![]() |
...her mother. | ...onun annesiydi. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
This is Scully. She'll make a great friend and she'll keep you company. | Bu Scully. Sana iyi bir arkadaş olacak ve seninle ilgilenecek. | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I don't know what to say, | Ne söyleyeceğimi bilemiyorum, | Willard-1 | 2003 | ![]() |
I can't accept Scully. | Scully'yi kabul edemem. | Willard-1 | 2003 | ![]() |