Search
English Turkish Sentence Translations Page 179489
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| An African chimpanzee has escaped from the zoo. | Bir afrika şenpanzesi hayvanat bahçesinden kaçmıştır. | Villu-1 | 2009 | |
| He will look & speak just like a human. | İnsan gibi bakıp kanuşacak. | Villu-1 | 2009 | |
| Please arrest it the moment you encounter it. Over. | Onu gördüğünüzde hemen yakalayın. | Villu-1 | 2009 | |
| Okay. Message received. Over. | Tamam. Mesaj alındı. Tamam. | Villu-1 | 2009 | |
| Okay. I am keeping a watch. | Tamam. İzlemedeyim. | Villu-1 | 2009 | |
| Tell me the moment you see it. | Görür görmez bana bildir. | Villu-1 | 2009 | |
| I spotted the monkey. | Maymunu gördüm. | Villu-1 | 2009 | |
| Keep a watch on it. Don't let it escape. | İzlemeye devam et. Kaçmasına izin verme. | Villu-1 | 2009 | |
| Send a force soon. It looks dangerous. | Bir ekip gönderin. Tehlikeli görünüyor. | Villu-1 | 2009 | |
| Come fast. | Acele edin. | Villu-1 | 2009 | |
| Why catch me? | Beni neden yakaladınız? | Villu-1 | 2009 | |
| Both photos are matching perfectly. | İkisinde de mükemmel uyum var. | Villu-1 | 2009 | |
| Take lip prints. | Dudak baskılarını alın. | Villu-1 | 2009 | |
| 200% matching. | 200% yüzde ikiyüz eşleşme. | Villu-1 | 2009 | |
| Take it to the zoo. | Hayvanat bahçesine götürün. | Villu-1 | 2009 | |
| Sir, I'm not African monkey. | Efendim, Ben Afrika maymunu değilim. | Villu-1 | 2009 | |
| I'm a poor soul. | Ben aciz bir ruhum. | Villu-1 | 2009 | |
| I'm a normal man from India. Indian...? | Eben Hindistan'lı normal bir adamım. Hindistan mı...? | Villu-1 | 2009 | |
| yes...Indian. Bollywood? | Evet...Hindistan. Bollywood mu? | Villu-1 | 2009 | |
| Yes, Hollywood. No Hollywood. | Yes, Hollywood. No Hollywood. | Villu-1 | 2009 | |
| Do you know Bollywood dance? | Bollywood dansı biliyor musun? | Villu-1 | 2009 | |
| yes. Show. We will let you go. | Evet. Göster. Gitmene izin verelim. | Villu-1 | 2009 | |
| Stop killing me with your sexy sharp eyes. | Keskin gözlerinle beni öldürmeyi bırak. | Villu-1 | 2009 | |
| Stop pushing with your thin waistline. | Belinle bana işkence etmeyi bırak. | Villu-1 | 2009 | |
| Cow dies. Man ate it. | İnek ölür. Adam onu yer. | Villu-1 | 2009 | |
| Make a drum with its skin & beat it. | Derisiyle davul yapıp döv onu. | Villu-1 | 2009 | |
| Beat it, man. | Döv onu. | Villu-1 | 2009 | |
| They are busy dancing. you escape. | Onlar dans ile meşgul. Sen kaç. | Villu-1 | 2009 | |
| it's okay. Sorry. | Sorun değil. Afedersin. | Villu-1 | 2009 | |
| Maada...!? | Maada...!? | Villu-1 | 2009 | |
| Did police torture you here? | Polis burda sana işkencemi yaptı? | Villu-1 | 2009 | |
| I saved you from the police. | Seni polisten kurtardım. | Villu-1 | 2009 | |
| My brother ran away from home when he was very young. | Kardeşim çok gençken evden kaçtı. | Villu-1 | 2009 | |
| I heard that he lives here. | Burada yaşadığını duydum. | Villu-1 | 2009 | |
| I came here to find him. | Onu bulmak için geldim buraya. | Villu-1 | 2009 | |
| I won't go back unless I find him. | Onu bulmadan burdan gitmeyeceğim. | Villu-1 | 2009 | |
| All the best. | Yolun açık olsun. | Villu-1 | 2009 | |
| What happened to your hair? | Saçlarına ne oldu senin? | Villu-1 | 2009 | |
| When I was about to board the plane, | Uçağa binmek üzereyken, insanlar beni yakaladı ve saçımı kesti | Villu-1 | 2009 | |
| people caught me & cut my hair because it was hitting the roof of the plane. | çünkü saçım uçağın çatısına değiyordu. | Villu-1 | 2009 | |
| Don't worry Maada. | Merak etme Maada. | Villu-1 | 2009 | |
| I will make you stay in my friend's house and look after you. | Arkadaşımın evinde kalırsın ve armaya devam edersin. | Villu-1 | 2009 | |
| Thank you, Jahnavi. | Teşekkür ederim, Jahnavi. | Villu-1 | 2009 | |
| Hello. A happy news. | Merhaba. Sana iyi haberim var. | Villu-1 | 2009 | |
| I've found my father. | Babamı buldum. | Villu-1 | 2009 | |
| My father & your father are very good friends. | Babam ve baban çok iyi arkadaşlar. | Villu-1 | 2009 | |
| Wow! Great! | Wow! Harika! | Villu-1 | 2009 | |
| Ladies & Gentlemen. And my dear friends. | Bayanlar ve baylar. Ve sevgili arkadaşlarım. | Villu-1 | 2009 | |
| Today is the happiest day in my life. | Bu gün hayatımın en mutlu günü. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll introduce you to a VIP of my life. My son, Pugal. | Hayatımın en iyi gününü sizinle paylaşacağım. Oğlum, Pugal. | Villu-1 | 2009 | |
| We are always friends. | Biz her zaman dostuz. | Villu-1 | 2009 | |
| Have you met my son before? | Oğlumla daha önce tanıştınız mı? | Villu-1 | 2009 | |
| Before you knew him as your son, | Oğlun olduğunu bilmeden önce, | Villu-1 | 2009 | |
| I knew him as my son in law. is it? Fabulous! | Damadım olarak biliyordum. Öyle mi? Muhteşem! | Villu-1 | 2009 | |
| From partners, we've become kinsmen. | Biz ortaktık, şimdi de akraba olduk. | Villu-1 | 2009 | |
| With this coalition, we are the No.1. Let's celebrate. | Bu olayla birlikte bir numara olduk. Kutlayalım | Villu-1 | 2009 | |
| Come on babes. Wow! | Hadi kızlar. Wow! | Villu-1 | 2009 | |
| if you're angry, I will be angry too. | Öfkeliysen, Ben öfkeli olurum. | Villu-1 | 2009 | |
| if you don't look at me, I won't either. | Bana bakmazsan, Ben de bakmam. | Villu-1 | 2009 | |
| if you yell at me, I will yell at you too. | Bana bağırırsan, Ben de sana bağırırım. | Villu-1 | 2009 | |
| if you fight with me, I will fight with you too. | Benimle kavga edersen, Ben de kavga ederim. | Villu-1 | 2009 | |
| if you stop talking to me, I will stop talking to you too. | Benimle konuşmazsan, Ben de seninle konuşmam. | Villu-1 | 2009 | |
| But if you forget me, I will die. | Ama beni unutursan, Ben ölürüm. | Villu-1 | 2009 | |
| Even if you don 't listen to me, | Beni dinlemesen bile, | Villu-1 | 2009 | |
| I will shout loud to say that I love you. | Yüksek sesle söylerim "Seni seviyorum". | Villu-1 | 2009 | |
| Even if you don 't stop by me, | Seni durduramasam bile, | Villu-1 | 2009 | |
| I will chase you down to say that I love you. | Arkandan seni kovalar, "Seni seviyorum" derim. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll never lie that whatever you say is poetry. | Şiir olduğunu söyleselerde ben asla yalan söylemem. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll never call you a world beauty. | Seni hiçbir güzelliğe değişmem. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll never peep through the hole while you're in the shower. | Seni asla duş alırken dikizlemem. Ne alakaysa :D | Villu-1 | 2009 | |
| I'll never ask for anything you ate. | Yediğin birşeyi asla istemem. Tuhaflaşıyor bu iş :D | Villu-1 | 2009 | |
| I'll never look at your gestures. | Hareketlerine asla bakmam. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll never look at you even in my dreams. | Sana rüyalarımda bile bakmayacağım. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll never come after you. | Senden sonra gelmeyeceğim. | Villu-1 | 2009 | |
| Even if you don't listen to me, | Beni dinlemesen bile, | Villu-1 | 2009 | |
| I will shout loud to say that I love you. | Yüksek sesle söyleyeceğim. "Seni seviyorum". | Villu-1 | 2009 | |
| I will chase you down to say that I love you. | Arkandan kovalar, "Seni seviyorum" derim. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll make your dimple swell with my kisses. | Öpücüklerimle senin gamzelerini çıkartacağım. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll plant my hair in my mustache on your bosom. | Bağrına saçımı ve bıyığımı ekeceğim. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll give you a piggy back ride to sleep. | Tekrar uyuman için koyun sayacağım. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll keep an alarm that will ring silently like a blooming flower. | Açan çiçek gibi sessizce alaram çalacağım. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll romance even on Sundays. | Pazar günleri bile romantik olacağım. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll put an end to your shyness. | Çekingenliğine son vereceğim. | Villu-1 | 2009 | |
| I'll bear all the pain you give. | Sendeki tüm acıyı ben alacağım. | Villu-1 | 2009 | |
| But if you forget me, I will die. | Ama beni unutursan eğer, Ben ölürüm. | Villu-1 | 2009 | |
| Even if you don 't listen to me, | Beni dinlezsen eğer, | Villu-1 | 2009 | |
| I will shout loud to say that I love you. | Yüksek sesle söyleyeceğim, "Seni seviyorum". | Villu-1 | 2009 | |
| I will chase you down to say that I love you. | Arkandan koşup Seni seviyorum diyeceğim. | Villu-1 | 2009 | |
| I just can't stop loving you. | Sadece seni sevmekten vazgeçemiyorum. | Villu-1 | 2009 | |
| Urinating in public even in foreign. | Yabancı bir ülkede işersin ha. | Villu-1 | 2009 | |
| Cow beggar. | YAramaz inek. | Villu-1 | 2009 | |
| Mummy..?!?!?! | Anne..?!?!?! | Villu-1 | 2009 | |
| Bloody beggar. | Seni yaramaz. | Villu-1 | 2009 | |
| Shan. | Shan. | Villu-1 | 2009 | |
| Nobody knows about this place. | Kimse bu yeri bilmiyor. | Villu-1 | 2009 | |
| That includes my closest partner Max too. | En yakın ortağımda dahil. | Villu-1 | 2009 | |
| Till now, it was my secret place. From now, it is yours too. | Bu güne kadar, benim gizi yerimdi. şu andan itibaren senin de. | Villu-1 | 2009 | |
| I must tell you everything. | Sana herşeyi anlatmalıyım. | Villu-1 | 2009 | |
| you're my heir. | Sen benim varisimsin. | Villu-1 | 2009 | |
| I'm bit excited. | Biraz heyecanlıyım. | Villu-1 | 2009 |